Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlen “TİM Export Talks” online panelleri devam ediyor. Covid-19 süreci ve sonrasında ticaretin yönünü çizmek hedefiyle büyükelçilerle yapılan bu paneller büyük ilgi görüyor. AB Nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay ile
TİM Başkanı İsmail Gülle, dördüncü paneli gerçekleştirdi. “Covid-19 sonrası AB’de ihracatçılar için hangi fırsatlar var?” başlıklı bu panel, TİM’in sosyal medya hesaplarından canlı olarak yayınlandı. Dördüncü panelde, Covid-19 sürecinde AB’de alınan tedbirler, AB ekonomisinin salgın sonrasındaki durumu, AB ile Türkiye’nin dış ticaretindeki gelişmeler ve önümüzdeki döneme dair fırsatlar yorumlandı.
Karşılıklı olarak yatırımlar, üretim, ticaret, finans konularında daha derin işbirliğini sağlayacak yeni bir yol haritası kaçınılmaz olduğunu belirten Gülle, Türkiye’nin AB’ye ihracatında atak yapma imkanının olduğuna ancak oynama alanının dar olduğuna dikkat çekti.
Gülle “Bu nedenle pandemi sonrası normalleşme döneminde Türkiye ile AB arasında Gümrük Birliği Anlaşmasının revizyonu ve kapsamının genişletilmesine yönelik çalışmalara hızla başlanması gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Avrupa Birliği’nde iş dünyası son raporunda Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, Türkiye’nin AB muktesabatına uyumun sağlanması ve tedarik zincirinde yer alması gerektiğine dikkat çeken Büyükelçi Bozay “Karşı tarafta da bu talep var. Temmuz ayında Avrupa Birliği’nde Almanya’nın Dönem Başkanlığı başlayacak. Önümüzdeki dönemde Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve vize muafiyeti konuları gündemimizde olacak " ifadesinde bulundu.
Avrupa’nın en kritik önemdeki tedarikçisi, Türkiye
TİM Başkanı İsmail Gülle, Türkiye’nin virüsle mücadelesinde AB ülkelerinden İtalya, İspanya, Romanya, Bulgaristan, Macaristan ve Fransa’ya yardım elini uzatarak gerçekleştirdiği tıbbi malzeme desteği ile Avrupa’nın en kritik önemdeki tedarikçisi olduğunu bir kez daha gösterdiğinin altını çizdi.
Türkiye ve Avrupa Birliği ülkeleri bu dönemde tarihi bir krize, küresel virüs salgınına karşı da birlikte sınav vermekte olduğunu hatırlatan Gülle, karşılıklı olarak yatırımlar, üretim, ticaret, finans konularında daha derin işbirliğini sağlayacak yeni bir yol haritası kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
Gülle “Türkiye’nin AB’ye ihracatında atak yapma imkanı var ama oynama alanı dar. Bu nedenle pandemi sonrası normalleşme döneminde Türkiye ile AB arasında Gümrük Birliği Anlaşmasının revizyonu ve kapsamının genişletilmesine yönelik çalışmalara hızla başlanması gerekmektedir. Bu konu küresel virüs salgınının ortaya koyduğu temel gerçeklerin ışığında artık AB tarafı için de elzem bir konudur” şeklinde konuştu.
İhracatçılar ürün çeşitliliğini artırmalı
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, AB’nin yüzde 50’ler düzeyinde bir oranla Türkiye’nin en çok ihracat gerçekleştirdiği pazar olduğunu ve bu unvanını uzun süre devam ettireceğini belirtti. Gülle sözlerine “AB’ye ihracatımızda özellikle Otomotiv, Hazırgiyim, Kimyevi Maddeler, Elektrik Elektronik ve Çelik sektörlerimiz öne çıkıyor. Kimyevi Maddeler, Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller, Otomotiv ve Hububat sektörlerindeki birçok üründe ise ülkemizin rekabet gücü yüksek olmasına rağmen AB pazarında yeteri kadar pay alamadığımızı gördük.
Toplam 43 üründe Türk ihraç ürünlerimizin rekabet gücü yüksek olmasına rağmen, AB’ye ihracat gerçekleştiremiyoruz; 304 üründe ise ülkemizin AB pazarındaki payı %1’in altında. Bu ürünlerden bazılarında AB’ye istediğimiz ölçüde ihracat gerçekleştiremememizin nedeni uygulanan yüksek tarifeler ve tarife dışı engeller. Fakat bu ürünler arasında AB’nin; 11,7 milyar dolar ithalat gerçekleştirdiği ekmekçi mamulleri, 8 milyar dolar ithalat gerçekleştirdiği yüzey aktif maddeler, 7,4 milyar dolar ithalat gerçekleştirdiği çikolatalar, kakao ürünleri, 4,3 milyar dolar ithalat gerçekleştirdiği plastik şişeler, ve 3,3 milyar dolar ithalat gerçekleştirdiği yolcu gemileri dikkat çekiyor. Ürün yoğunlaşmasını azaltmak ve AB pazarında daha etkin olabilmek adına ihracatçılarımızın AB’ye yaptığı ihracatta ürün çeşitliliğini artırması gerekiyor” devam etti.
Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve vize muafiyeti konuları gündemde olmalı
Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bir zaruret olduğu görüşünde olduğunu hatırlatan Avrupa Birliği Nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay “Avrupa Birliği’nde iş dünyası son raporunda Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, Türkiye’nin AB muktesabatına uyumun sağlanması ve tedarik zincirinde yer alması gerektiğine vurgu yaptı. Karşı tarafta da bu talep var. Temmuz ayında AB’de Almanya’nın Dönem Başkanlığı başlayacak. Arkasından Portekiz ve Slovakya’nın. Önümüzdeki dönemde Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve vize muafiyeti konuları gündemimizde olacak” dedi.
Bu süreçte, Türkiye olarak bu konuyu sürekli bir şekilde işlememiz gerektiğini söyleyen Bozay, bunun için AB’deki işadamlarıyla temasın artması gerektiğine de dikkat çekti. Bozay “TİM’in temaslarının bu açıdan son derece önemli olduğunu düşünüyorum. AB için ticarette bundan sonra en önemli başlıklar; Yeşil Mutabakat, tedarik zinciri oluşturma ve inovasyon olacak. AB, Çin ile ABD arasında inovasyon konusunda geri kalmışlığı nedeniyle yaşadığı sıkışıklıkta kendine yer açmaya çalışacak. Refah ve istikrar olması için maharet, yenilikçilik ve inovasyon şart. AB bu formül üzerinden ilerleyecek, aynı şekilde biz de bu formül üzerinden ilerlemeliyiz” dedi.
İnovatif KOBİ'lere Avrupa’da İhtiyaç Var
Avrupa ve Batı Balkanlar’da inovatif KOBİ'lere ihtiyaç olduğunun altını çizen Bozay “ İş adamlarımız, buradaki özellikle sıkıntı yaşayan bu firmalarla işbirliğine giderek, bu pazara girmeliler. Bunun yanı sıra Brüksel ve ana limanlarda lojistik ofisleri açmalıyız. İstanbul’a yığılmış tedarik zincirini Anadolu’ya taşıyabilmeliyiz. Türkiye kendi tedarik zincirini, kuşak yolunu oluşturmalı. İnovasyonda ön plana çıkmak için Ar-Ge’ye ve ulaştırma sektöründe kombine taşımacılığa yönelmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.