Biobellinda Genel Müdürü Halil Kullemci ile Röportaj
Gerçekleştirdiğimiz söyleşide, Biobellinda Genel Müdürü Sayın Halil Kullemci sorularımızı yanıtladı. Biobellinda’nın başarı hikayesini anlatan Kullemci, firmanın ürünleri hakkında da bilgi verdi.
Okurlarımıza kendinizden ve profesyonel iş hayatınızdan bahseder misiniz?
Ailenin 3 çocuğu olarak gözümüzü BioBellinda’nın içinde açtık. BioBellinda’nın hemen hemen tüm birimlerinde çeşitli görevler aldım. Şimdi ise tüm ekibimin desteği ile Genel Müdür olarak görevimi devam ettirmekteyim.
Firmanız hakkında neler söylemek istersiniz? Firmanızı oluşturan kriterler nelerdir? Hangi sektörlere hitap etmektesiniz? Ürün çeşitleriniz nelerdir?
Biobellinda Türkiye’de 25 yılı aşkın süredir Network Marketing kanalı ile kendi üretimini yaptığı ürünleri pazarlayan tek yerli firma olma başarısını elinde tutmaktadır.
Yapılan pazar araştırmalarına göre Biobellinda, Türkiye’de kadınların ürünleri ve iş modeli hakkında en çok tavsiye ettikleri markalardan biri olma özelliğine sahiptir.
Dünyada ise Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, İngiltere ve Amerika ile birlikte 35 ülkede Türkiye’de ürettiği ürünlerini 10 yılı aşkın süredir aynı satış kanalı ile pazarlamaya devam eden ilk markadır.
Bizim varoluş amacımız kadına hak ettiği fırsat eşitliğini sağlayabilme ve tüm kadınların diplomalara, teknik özelliklere, işletme sermayesi gibi kavramlara ihtiyaç duymadan, ev ve özel hayatlarını ihmal etmeden iş hayatında aktif rol alabilmelerine katkı sağlamaktır.
Biobellinda logosundaki eşitlik sembolünün anlamı da buradan gelmektedir. Biobellinda çeyrek asrı aşan süre boyunca ev kadınlarını, kendi işinin yöneticiliğini yapan güçlü iş kadınlarına dönüştürebilmek için var gücü ile çalışmaktadır.
Dijitalleşen ve hızla değişen dünyada girişimcilerimizin evlerinden çıkmadan, ülke sınırlarına bağlı kalmadan kazanç sağlayabilmeleri için yeni teknolojiler geliştirmekte ve yeni ürünler üretmekteyiz.
Ürün gruplarımızdan kısaca bahsedecek olursak; cilt bakım ürünleri, gıda takviyeleri, ev ve genel temizlik ürünleri, helal sertifikalı ağız bakım ürünleri, parfümler ve amonyaksız saç boyalarını sayabiliriz.
Sektörünüzde markanızı farklı kılan yönler nelerdir? Sosyal sorumluluk kapsamında gerçekleştirdiğiniz çalışmalar var mı? Bu çalışmaların çalışanlarınıza, markanıza ve sorumluluk bilincinize yansıması nedir?
Biobellinda kullanıcılarının, bizi tercih etmelerinin birçok nedeni var, kaliteli ve güvenilir ürünlerimiz, girişimcilerimize özel hizmet kalitemiz, kısa teslimat sürelerimiz,
yeni fırsatlar sunan dijital teknolojilerimiz, adil ve çok kazandıran kazanç planımız ilk aklıma gelenler.
Vizyonumuz; kadının ve doğanın yanında olmak şeklinde özetlenebilir bu nedenle, sürdürülebilirliği işimizin özünde tutuyor, yeryüzündeki tüm kaynakları emanet olarak görüyor ve sınırsız olmadıklarını biliyoruz.
Tüm faaliyetlerimizi ve faaliyet alanlarımızı bu bilinçle şekillendiriyoruz. Üretim tesislerimizi doğanın içinde
sıfır atık üretecek şekilde ve bacasız olarak tasarlıyor, bu tesislerin faaliyetlerinde, yenilenebilir kaynaklardan elde edilen doğal hammaddeler kullanıyor, doğada kendi kendine çözünebilen vegan ürünler üretiyor, karbon ayak izimizi takip ediyor, enerji tüketiminde tasarruflu teknolojiler kullanıyoruz.
Marka olarak en büyük sosyal sorumluluğumuz doğayı ve çevreyi koruyup, gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmak. Bunun bizdeki yansıması ise ürünlerimizin içeriğidir. Ürünlerimizin doğaya dost ve saygılı olacak şekilde üretilip tüm BioBellinda ailesine sunulmasını örnek gösterebiliriz.
15 Ağustos’ta gerçekleşen 3. Türkiye Lider Marka Töreninde, BioBellinda’nın Yılın En İyi Network Şirketi olarak seçildiğini hatırlatmak isterim.
Son dönemlerde artan maliyetler sektörünüzü nasıl etkiledi? 2022 yılının ilk çeyreğini sektörünüz ve markanız açısından nasıl değerlendirirsiniz? Bu yıl içerisinde
sektörünüze kazandırdığınız ilkler ve yenilikler var mıdır? Başarılarınızı öğrenebilir miyiz?
Tüm dünyada olduğu gibi 2020 ile deneyimlemeye başladığımız pandemi dönemi ve sonrasında çok şey değişti ve değişmeye devam ediyor.
Dünya ekonomisi ile birlikte ülke ekonomisindeki daralmadan biz de diğer tüm sektörlerdeki paydaşlarımız kadar etkilendik ancak Biobellinda olarak sahip olduğumuz dinamizm ve değişikliklere hızlı adapte olma özelliğimiz sayesinde bu süreçten de yeni şeyler öğrenmiş ve güçlenmiş olarak çıkacağımıza olan inancım tam.
Hızlı tüketim sektörü daha önceki kriz dönemlerinde de tecrübe ettiğimiz gibi ekonomik daralmalara en kolay adapte olan sektörlerin başında geliyor. 2022 büyüme hedeflerimizi mevcut ekonomik şartlara göre revize ederek ve markamıza yatırım yaparak büyümeye devam etmeye çalışmaktayız.
Network Marketing anlayışına yeni bakış açıları kazandırılacak yenilikler olacak. Hep birlikte izleyeceğiz. 2022 ilk çeyrekte ve ikinci çeyrekte Avrupa’daki pazarımız Fransa Lider olarak tanımlandı. Bu bizi oldukça memnun ediyor.
Eylül ayında lansmanını yapmış olduğumuz yeni ürünümüz ProBio+ Türkiye’de sektöründe bir ilk olan teknoloji ile üretimi yapılan ve ev temizlik ürün kategorisinde çarpıcı bir yenilik ve etki yapacağına inandığımız bir ürünümüz oldu. Bu ürün pandemi döneminde değişen hijyen ve temizlik anlayışımızın tamamlayıcı olan devrim niteliğinde çok farklı bir konsepte sahip.
ProBio+’ın çevre dostu olmanın da ötesinde bir hedefi var: “Dünyayı sizin için daha iyi bir yer yapmaya kararlı, yaşayan temizlik ürünü”. BioBellinda, çevreye ve insan sağlığına göstermiş olduğu hassasiyeti bir adım öteye götürerek içinde yaşadığımız mikro-kozmosun dengesini korumaya gönüllü oluyor ve bunu devrim niteliğindeki yeni ürünü sayesinde değerli müşterileri ile paylaşıyor.
İnsan vücudunu dıştan örten deri ve mukozal yüzeyler, bizleri vücudumuzun değişik bölgelerinde konakçı olarak bulunan yaklaşık 100 trilyon mikroorganizmadan ayırır ve bu her bir insan hücresine karşılık 10 mikroorganizma demektir.
Doğum anına kadar neredeyse steril olan beden, doğum esnasında ilk konakçıları ile karşılaşır ve bu başlangıç hayatın geri kalanında çeşitli açılardan hem fiziksel hem de ruhsal kimliğimizi belirlenmesine katkı sağlar.
Yaşam kalitemizi ciddi manada etkileyen bu mikroorganizma kokteyline “mikrobiyom” adı verilmektedir ve mikrobiyomumuz beslenmemiz, uyku düzenimiz gibi içsel faktörlerin yanı sıra içinde yaşadığımız dış ortamlardan da etkilenir. ProBio+’ın üretilme amacı, bizlerin içerisinde bulunduğu bu çevreyi ‘iyi’leştirmektir.
ProBio+, kimyasal temizleyiciler ve dezenfektanlara karşı yapılan çalışmalarda test edilmiş ve mikrobiyolojik safsızlıklar ile mücadelede uzun soluklu belirgin üstünlük gösterdiği kanıtlanmıştır. Hem de faydalı olanları öldürmeden.
Ar-Ge’nin firmanız için önemi nedir? Son dönemlerde yürütmüş olduğunuz Ar-Ge projelerinizden bahseder misiniz?
Grup şirketimiz olan
Berre Kimya, profesyonel ekibi ile dünya standartlarındaki ürün çeşitlerini modern tesislerinde, çevre ve insan sağlığını ön planda tutarak üretmeyi, kalite yönetim sistemini sürekli geliştirmeyi, yerli üretim ile ülkemizin cari açığını kapatmaya destek olmayı ve dışa bağımlılığımızı azaltmayı kendisine vizyon edinmiştir.
Bu doğrultuda öz sermayesi ile kurulmuş farklı üretim tesislerinde gıda, karavan, kozmetik- temizlik ürünleri, enzim ve misel üretimi gibi farklı sektörlerde faaliyetlerine başarı ile devam etmektedir.
Berre Kimya olarak ülkemizdeki cari açığı kapatmada en önemli ihtiyaçlardan birinin, yüksek teknolojiye sahip ürün üretme kabiliyeti olduğuna inancımız gereği ülkemizin yerli ve kaliteli biyoteknolojik ürün eksiğini gidermek üzere 2013 yılında yola çıktık.
Bu anlamda KOSGEB ve TÜBİTAK gibi devlet kuruluşları ile birlikte, yüksek teknolojiye sahip ürün üretebilmeye yönelik Ar-Ge Projeleri geliştirdik.
Tüm bu Ar-Ge faaliyetleri eğitim seviyesi lisans ve lisans üstü uzman personeller ile gerçekleşmektedir. Ar-Ge’si KOSGEB ve TÜBİTAK tarafından desteklenerek başarı ile tamamlanmış biyoteknolojik enzim üretimi ile birlikte bünyemizde mikrobiyoloji ve fermentasyon laboratuvarlarımız kurularak son model teknolojik cihazlar ile donatılmıştır.
Bu teknik altyapı ve 5 yılı aşkın Ar-Ge çalışmaları sonunda doğal kaynaklı GDO içermeyen yerli saf kültürler üretilmiştir. Ülkemizin üretim koşullarına en uygun, yüksek saflıkta, dayanıklı ve üstün kalitedeki mantar miseli üretimimiz hız kesmeden devam etmektedir.
Gelecek yıllara dair hedeflerinizden bahseder misiniz?
Önümüzdeki yıllarda firmanızı ne gibi yenilikler beklemektedir? Gelecekteki hedefimiz; ürünlerimizi yalnızca 40 ülkeye ulaştırmakla kalmayıp yeni uzak pazarlara açılmak, farklı kültürlere ürünlerimizi ve kazanç sistemimizi adapte edebilmektir. Hedefimize giden yolda ise yeni iş birliktelikleri ve ürün çeşitliliğini artırmak kaçınılmaz olacaktır.