Çocuğunuzla Deprem Sonrası Doğru İletişim Önerileri

  • 14.02.2023
Deprem sonrası çocukların travma belirtileri gösterebileceğini ve kaygı yaşayabildiklerini vurgulayan Sabri Ülker Vakfı, bu süreci çocukların en az hasarla atlatabilmeleri için deprem sonrası doğru iletişime yönelik önerileri sıralıyor. Sabri Ülker Vakfı, referans kaynaklardan derlediği bilgiler ışığında, bu süreçte çocuklarla sağlıklı iletişim yöntemlerini paylaşarak, deprem sonrası yaraların sarılmasına destek olmaya çalışıyor. Depremin yaraları sarılırken deprem bölgesinde ve ekranlar vasıtasıyla tüm Türkiye’de çocuklar gelişmelerden olumsuz yönde etkilenmeye devam ediyor. Deprem sonrası çocukların travma belirtileri gösterebileceğini ve kaygı yaşayabildiklerini vurgulayan Sabri Ülker Vakfı, bu süreci çocukların en az hasarla atlatabilmeleri için deprem sonrası doğru iletişime yönelik önerileri sıralıyor.
Çocuğunuzla depremle ilgili konuşmayı ertelemeyin
Hiçbir çocuk bir olayı konuşmayarak ya da düşüncelerinden bu olayı atarak yarar sağlayamaz. Depremi ve yıkıcı etkilerini konuşmak yetişkinler için de zor bir süreçtir. Çocuklar ebeveynlerinin bir olayla ilgili çok üzgün ya da kızgın olduğunu hissederse konuyu gündeme getirmeyebilirler. Bu durumda çocuğunuzu konuşmaya zorlamayın ancak onunla konuşma arzunuzu gösterin. Yetişkinlerin uygun bir zamanda çocuklara depremle ilgili açıklama yapması, onları teselli etmesi ve sakinleştirmeleri gerekebilir. deprem
Yaş faktörünü göz önüne alarak yanıtlar verin
Çocuklar için travmatik olaylar sonrasında kendinden emin ve kontrolünü kaybetmemiş bir ebeveynin sorumluluğunda olmak bu sürecin atlatılması açısından büyük önem taşıyor. Kendinizi kötü hissediyorsanız, çocuğunuza hislerinizi kısaca açıklayın ve bu gibi olaylar karşısında hissettiklerinizin normal olduğunu vurgulayın. Travma ya da kriz durumlarında mutlaka çocuğunuza bilgi verin. Çocuğunuzla zor konuları konuşmaktan ve o sormadan konuyu açmaktan çekinmeyin. Bu bilgilendirme sırasında en önemli süreç ise çocuğa bu durumun nasıl anlatılacağı oluyor. Burada belirleyici kriter, bilgi verirken çocuğunuzun gelişimine ve yaşına göre hareket edilmesidir. Örneğin; okul öncesi ya da ilkokul döneminde olan çocuğunuza açıklama yaparken soyut kavramlardan kaçınmanız gerekir. “Depremle ilgili kafanın karıştığını, endişelendiğini ve çok korktuğunu biliyorum. Deprem gerçekten korkutucudur ama biz senin yanındayız ve birlikte güvendeyiz. Anne, babalar yetişkindir ve bir sorunda ne yapacaklarını bilirler” diyebilirsiniz. Daha büyük yaştaki ortaokul ve liseye giden çocuklarda ise travma sonrası uyku problemleri, depremi hatırlatıcı yerlerden ya da kişilerden kaçma, aşırı alıngan ya da öfkeli olma, sevdiği şeylerden artık zevk almama gibi belirtiler görülebilir. Bu tür tepkiler “anormal bir olaya verilen normal tepkiler” olarak tanımlanıyor. Depremden birkaç hafta sonra bu tepkilerin zamanla azalması beklenir fakat yaklaşık bir ay geçmesine rağmen bu tepkilerde herhangi bir azalma olmuyorsa ya da bu davranışların sıklığı ve şiddeti giderek artıyorsa zaman kaybetmeden konuyla ilgili uzmanlardan destek alınması öneriliyor.
İyi bir gözlemci olun
Travmatik olay sonrası akut dönemde çocuklarda bazı belirtiler olur. Belirtileri fark etmek erken müdahale için önemlidir. Bu dönemde çocuklarda sıklıkla şu davranışlar görülebilir: Tekrarlama (aynı resimleri yapma, vb.), kaçınma (gündüz düşleri, yalnızlığı tercih etme, içine kapanma), fizyolojik tepkisellik (yeme, içme uyku sorunları, aşırı hareketlilik, vb.) gibi belirtilerin görülmesi akut dönemde normaldir. Çocukların bu davranışlarına karşı duyarlı olun, eleştirmeyin, hemen düzeltmeye kalkışmayın. Bu süreci yaşayan çocuklar mutlaka izlenmelidir. Bu davranış modelleri 3 günden fazla devam ettiği takdirde mutlaka profesyonel bir desteğe başvurulmalı. Bu durumun günlük hayatını etkilemeye başladığını gözlemlemeniz halinde bir uzmandan destek almaktan çekinmeyin.
Oyun tedavi edicidir
Bir afet sonrasında çocuklarla birlikte rahatlatıcı, eğlenceli bir şeyler yapmak ya da onlarla oyunlar oynamak size öncelikli ihtiyaç olarak gelmeyebilir. Ancak çocukların deprem sonrasında yeniden toparlanmaları için onlarla birlikte hoşça vakit geçirecek aktiviteler yapmak oldukça önemli ve gereklidir. Oyun ise çocukların kendilerini en iyi ifade edebildikleri yöntemlerden biridir. Travma deneyimi yaşayan çocukların arkadaşları ile oyunlar oynayabilecekleri fırsatlar yaratmak faydalı olacaktır.
Sağlıklı bir iletişim için doğru kelimeler
Sağlıklı bir iletişim için yetişkinlerin çocuklara doğru kelimelerle ve jestlerle yaklaşması çok önem taşır. Çocuklarınız için yapabileceğiniz en iyi ve anlamlı şeylerden biri onları dinlemektir. Çocuğunuzu dinleyin, soru sormalarına izin verin ve görüşlerine saygı gösterin. Çocuklarla karşılıklı konuşmak, onlarla sohbet etmek, birlikte resim yapmak ya da oyun oynamak çocukların yaşadıkları bu zorlu süreci atlatmaları için en sağlıklı ve doğal yoldur. Aynı deneyimi yaşamış olsanız dahi çocukların o esnada ne hissettiklerini tam olarak anlamanız mümkün değildir. Bireyler olaylara karşı ortak tepkiler verse de aslında bu tepkiler parmak izleri kadar farklıdır. Bunun yerine çocuklara, deprem deneyimlerini sizinle paylaşmaları için sorular sorabilirsiniz. Örneğin "Bunun senin için nasıl bir süreç olduğundan bahseder misin? Depremden olduğundan beri neler düşünüyorsun, nasıl hissediyorsun?" şeklinde sorular yöneltebilirsiniz.            

Yazıyı Paylaş