
Betonda ek yerinin yol açtığı hasar bedelini en çok tüneller ödemektedir. Tüneller ciddi su basıncına maruz kalmaktadırlar. New Austrian Tunneling Method (NATM) tip tünel ise ülkemizde yaygın olarak kullanılan, bir tünel tekniğidir.
Kısaca bilgi vermek gerekirse; 19. yüzyılda tünel yöntemleri kullanıldıkları ülkeye göre isimlendirilirdi. Bu metot ilk kez Prof. Dr. Ladislaus von Rabcewicz tarafından kullanılmıştır. Rabcewicz, 1948 yılında NATM tekniği için patent başvurusunda bulunmuştur.
Tekniğin asıl yayılımı 1964 sonrasında olmuştur. Çalışma prensibi basitçe delme ve patlatma tekniğidir. Ancak Avusturyalıların, sistematik bulonlama ve yerinde ölçüm gibi metoda ilave katkıları da olmuştur.
Betonarme yapıların radye-perde birleşimlerinde olduğu gibi, NATM tünellerinde de, betonda oluşabilecek ek yeri son derece önemli ve sıkıntılı bir durumdur. NATM uzunlukları yaklaşık 8 metr e civarındadır. Beton kalınlığı yaklaşık 1 metreye kadar ulaşmaktadır.
Ek yerleri için PVC Su Tutucu Bant uygulaması mümkün değildir (Kemer ve invert birleşimlerinde kullanılabilir). Alında oluşan ek yerlerinden su sızdırmazlığını sağlamak için ‘’Su ile genleşen bantların’’ kullanılması daha doğru çözüm olmaktadır.
Beton kalınlığı 40 cm.’den daha fazla ise, su ile şişen bantların en az iki sıra kullanılması daha iyi sonuç verecektir. Su ile şişen bantların bentonit esaslı olan türlerini betona çakarak uygulayabilmekteyiz.
Bu tartışılan bir konu olmasına rağmen, zaten bentonit esaslı su ile şişen bantlar parçalanıp dağılmaktadır. Bu nedenle yaklaşık 1 metre ara ile betona çakılarak uygulanmasında bir sorun bulunmamaktadır.
Betonun ek yerlerine uygulanacak su ile şişen bantlar yapım sırasında, beton dökülmeden önce yerleştirilmelidir.
Şayet kullanılmaz ise tekrar yerine koymak imkansızdır. Buralardan gelen suyu kesmek için genellikle poliüretan enjeksiyon yapılmaktadır ki, oldukça maliyetlidir.
Betonun ek yerlerinden gelen su sızıntını kesmek için yapılan maliyetin analizi:
