Zararlı Kimyasalların Mevzuata Uygun Etiketlenmesi
Etiket, bir kimyasalın zararlılıklarını ve bu zararlılıklarına karşılık alınacak önlemleri öğrenmek için başvurulacak en uygun araçtır. Bu nedenle, bir etiket okuyana mesajını hızlı, açık, sade, anlaşılır bir dilde ve şekilde sunmalıdır.
Doğru
kimyasal etiketleme, on yıllardır dünya kimya endüstrisinin başta gelen sorunlarından biridir. Ülkeler arasında kimyasalların etiketleme kurallarının birbirinden farklı olması, ülkelerarası ticarette sorunlar yaratmaktadır.
Ayrıca yetersiz bilgi ve yetkinlikte kişilerce yapılan yanlış veya eksik etiketleme sebebiyle kullanıcıların yetersiz bilgilenmesi, çeşitli iş ve kullanım kazalarına, mesleki hastalıklara ve eksik/yanlış bilgi verilmesinden kaynaklı olarak yetersiz önlem alınmasından dolayı kişinin zarar görmesine yol açabilmektedir.
Aynı zamanda, yanlış ambalaj seçimine, uygun olmayan depolama ve taşıma biçimlerine, üretim esnasında yanlış yöntem seçimine de yol açarak hem kaza oluşum potansiyeline hem de planlanandan daha yüksek işletme maliyetlerine neden olabilmektedir.
Etiketlemenin bu kadar yüksek önem seviyesine sahip olmasından dolayı, ülkelerin ilgili yerel ve/veya bölgesel resmi mercileri, yayınlamış oldukları resmi düzenlemeler ile zararlı kimyasalların etiketlenmesi uygulamasını zorunlu ve küresel düzeyde uyumlu bir hale getirmişlerdir.
Birleşmiş Milletler tarafından Küresel Uyum Sistemi (GHSGloballyHarmonizedSystem) tam da bu amaç doğrultusunda meydana getirilmiştir.
Resim 1. Endüstriyel Kimyasal Etiketlemesi
GHS, herhangi bir kimyasalı farklı ülkelerin, aynı sınıflandırma-etiketleme-ambalajlama koşullarıyla değerlendirmesini, dolayısıyla ortak etiketlemenin yapılmasını amaçlamaktadır.
Ülkeler arasında farklı koşullar ile yapılan etiketlemelerin sonucu olarak kimyasalın ticari yolculuğunda aksamalar meydana gelmekte ve hatta ticari akışa engel olmaktadır. GHS ile zararlılık iletişimin ortak unsurlar kullanılarak, bahsedilen ticari sorunların giderilmesi sağlanmıştır.
Bir kimyasalın etiketleme işlemi aslında birazdan bahsedilecek olan sürecin ikinci basamağıdır. Etiketleme işleminden önce kimyasal madde veya karışımın zararlılığının tespit edilmesi gerekir. Maddelerin zararlılık tespiti için;
- Testler (toksikolojik, ekotoksikolojik, tahriş/aşınma, kanserojenlik vb.) yapılabilir,
- Çeşitli testleri yapılmış benzer yapıdaki başka maddelerin bu verilerinden faydalanılabilir,
- Literatür çalışmalarından faydalanılabilir,
- Q(SAR) veritabanından faydalanılabilir. Karışımların zararlılık tespiti için;
- Testler (toksikolojik, ekotoksikolojik, tahriş/aşınma, kanserojenlik vb.) yapılabilir,
- Çeşitli testleri yapılmış benzer yapıdaki başka maddelerin bu verilerinden faydalanılabilir,
- Literatür çalışmalarından faydalanılabilir,
- Hesaplama Yöntemi: En sık kullanılan yöntemdir.
Bu yöntemi uygulayan kişinin 28848 sayılı SEA yönetmeliği ve eklerine hakim olması gerekmektedir. Zaten bu amaçla, hesaplama yöntemini kullanan kişinin, akredite kuruluşun düzenlediği sınavdan başarı ile geçmiş, sertifikalı biri olması gerekmektedir. Bu kişinin unvanı, sertifikalı Güvenlik Bilgi Formu (GBF) hazırlayıcısıdır.
Kimyasal madde veya karışımın zararlılık sınıflandırması (H kodları ve ifadeleri), 28848 sayılı SEA yönetmeliği ve ekleri (özellikle Ek-1) vasıtasıyla tespit edilmektedir. Hesaplama yöntemine dair ayrıntılar bu ekte verilmektedir. Aynı zamanda bu yönetmelik ve eklerinde etiketleme kuralları da bulunmaktadır.
Etiketleme Unsurları
28848 sayılı SEA yönetmeliğinde etikette olması gereken zorunlu unsurlar belirtilmektedir. Bu unsurların tespiti için madde veya karışım için tespit edilen zararlılık ifadeleri (H kodları) başlangıç noktası olarak kullanılır.
Kimyasal bir ürünün tipine bağlı olarak zorunlu etiket unsurları farklılık göstermekle beraber, aşağıda verilen unsurlar(28848 SEA, MADDE 19’a göre) birkaç istisna dışında tüm ürün tipleri için kullanılması zorunlu olanlardır:
- Tedarikçinin adı, adresi ve telefon numarası,
- Ambalaj üzerindeki miktar başka bir yerde belirtilmediği sürece, halka sunulan ambalaj içindeki madde veya karışımın nominal miktarı,
- Maddenin veya karışımın kimliği,
- Zararlılık işaretleri (piktogram),
- Uyarı kelimesi,
- Zararlılık ifadeleri (H kodları kullanımı etikette zorunlu değildir),
- Önlem ifadeleri (P kodları kullanımı etikette zorunlu değildir),
- Madde adı veya karışımlar için 28848 sayılı yönetmelik, Madde 20’de belirtilen zararlılıklara sebep olan madde adları,
- Gerekiyorsa, EUH ifadeleri.
Resim 2. Örnek Tedarik Etiketi
Maddenin ve Karışımın Kimliği (28848 sayılı yönetmelik, Madde 20)
Bir madde etiketi, maddenin adını ve EC veya CAS numarasını içermelidir.
Bir karışımın etiketi aşağıdaki unsurları içermelidir;
- Karışımın ticari adı veya adlandırması,
- Karışım içinde bulunan ve karışımın akut toksisite, deri aşınması veya ciddi göz hasarı, eşey hücre mutajenitesi, kanserojen, üreme sistemine toksik, solunum veya deri hassasiyeti, belirli hedef organ toksisitesi veya solunum için zararlı olarak sınıflandırılmasına katkıda bulunan tüm maddelerin kimlikleri.
Zararlılık İşaretleri/Piktogramlar (28848 sayılı yönetmelik, Madde 21)
Zararlılık işaretleri ürünlerin sınıflandırmasına ait H kodlarına karşılık tespit edilmektedir. Zararlılık işaretlerinin tümü ve hangi zararlılıkta hangi işaretin kullanılacağının koşulları 28848 sayılı yönetmelik, Ek-5’te verilmektedir. Her işaretin kendine ait bir de kodu bulunmaktadır.
Toplam dokuz adet zararlılık işareti olup kodları GHS01, GHS02 örneklerindeki gibidir. Örneğin alev işareti GHS02’dir. Kurukafa işareti GHS06’dır. Etiketlemede kod kullanılmaz, doğrudan işaretin kendisi kullanılır.
Resim 3. SEA zararlılık işaretleri
Zararlılık işaretleri açıkça görülecek şekilde geniş kırmızıbir çerçeveye sahip beyaz zemin üzerine siyah bir sembol olmalıdır. Etiket zemin rengi zararlılık işareti ile zıt olmalıveya işaretin çerçevesinin belirginliğini yok etmemelidir.
Bir etiketteki en temel amaç, ürüne ait zararlılıkları sade biçimde vermek olmasından dolayı, çok sayıda zararlılık işareti olması durumunda, işaretler arasında bir eleme işlemi yapılabilir. Bu işlem, 28848 sayılı yönetmelik, Madde 28’de belirtilen koşullar dahilinde olmalıdır.
Bir eleme yapılacak ise elenen işaret her zaman daha alt zararlılığa ait işaret için yapılır. Diğer önemli bir detay ise, her zaman eleme işlemi üç zararlılık grubunun kendi içinde olmalıdır.
Yani fiziksel zararlılık, sağlık zararlılığı, çevresel/ sucul zararlılık grupları kendi içindeki zararlılık işaretleri ile elenebilir. Örneğin, fiziksel zararlılığa ait bir işaretin sağlık veya sucul zararlılık işareti üzerinde bir üstünlük etkisi olamaz.
Uyarı Kelimesi (28848 sayılı yönetmelik, Madde 22)
Uyarı kelimesi H kodlarına karşılık tespit edilmektedir. Tehlike veya Uyarı olmak üzere iki uyarı kelimesi bulunmaktadır. Tehlike daha üst bir zararlılık derecesini ifade etmektedir. Etiket üzerinde “Tehlike” uyarı kelimesinin kullanılması halinde, “Dikkat” uyarı kelimesi bulunmaz.
Zararlılık İfadeleri (28848 sayılı yönetmelik, Madde 23)
Zararlılık ifadelerinin tam listesi 28848 sayılı yönetmeliğin Ek-3’ünde sunulmaktadır. Zararlılık ifadelerinde yer alacak olan açıklamaların Ek-3’te yer alan hükümlere uygun olması zorunludur. Yani ekte belirtilen ifadeleri kullanmak zorundadır. B
u önemli bir husustur, zira aynı H koduna karşılık farklı ifadelerin kullanılması, harmonizeve standart nitelikte bir etiket oluşturmak için temel ilkelerdendir.
Endüstride görülen yanlış etiketlemelerde, aynı H koduna karşılık farklı ifadelerin verilmesiyle, zararlılığın yanlış anlaşılmasına ve alınacak önlemlerin eksikkalmasına neden olabilmektedir.
Bülent Özdemir / Kimyasal Mevzuat Uzman Yöneticisi / CRAD Çevre Risk Analiz Denetim ve Eğitim Hizm. A.Ş.