İstanbul Arel Üniversitesi, uzay tıbbı alanında Türkiye’nin uluslararası bilim sahnesindeki görünürlüğünü artıracak yenilikçi bir çalışmaya imza attı. 29 Eylül – 3 Ekim 2025 tarihleri arasında Sydney’de düzenlenen 76th International Astronautical Congress (IAC 2025) kapsamında sözlü sunum olarak büyük ilgi gören “Innovative Medical Care Solutions With Orally Dissolvable Nanostrips For Space Missions” başlıklı proje, astronotların sağlık yönetimi ve ilaç tedavisinde çığır açan bir yaklaşım sundu.
Çalışmanın Başlangıcı ve Gelişim Süreci
Projeye 2023 yılının son çeyreğinde başlanmış olup, çalışma İstanbul Arel Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Ulaştırma Hizmetleri Bölümü Öğretim Görevlisi ve ArelPOTKAM Araştırma Uzmanı Erdi BULUŞ’un katkılarıyla yürütülmektedir. Proje ekibi; Gülseren Sakarya (Bahçeşehir Üniversitesi), Ahmet Ümit Şahin (Gazi Üniversitesi / TENMAK) ve Okan Sar (Ankara Üniversitesi / Hacettepe Üniversitesi) iş birliğiyle oluşturulmuştur.
Projeye ilham veren temel sorun, uzay görevlerinde astronotların ilaç kullanımına ilişkin yaşadığı biyolojik ve fiziksel zorluklardır. Mikro yerçekimi ortamında ilaçların çözünme hızı, biyoyararlanımı ve vücut içi dağılımı değişmekte; bu da tedavi süreçlerinde aksaklıklara neden olmaktadır. Ayrıca, mide rahatsızlıkları, ilaç yutma güçlükleri ve dozlama hataları uzay görevlerinde sıkça rastlanan sağlık problemleri arasındadır.
Bu zorlukları ortadan kaldırmak amacıyla geliştirilen “Orally Dissolvable Nanostrips”, yani ağızda çözünebilen nanostrip teknolojisi, ilaçların doğrudan ağız mukozası üzerinden kana karışmasını sağlayarak hem hızlı hem de kontrollü bir ilaç alım mekanizması sunmaktadır.
Teknolojinin Bilimsel Altyapısı ve Üretim Süreci
Nanostrip sistemi, biyobozunur polimer matrislerin içine entegre edilmiş ilaç yüklü nanoparçacıklardan oluşmaktadır. Bu yapı, hem biyouyumlu hem de kontrollü salınım özelliğine sahip olacak şekilde optimize edilmiştir.
Üretim süreci, İstanbul Arel Üniversitesi’nin YÖK onaylı araştırma-geliştirme merkezi olan ArelPOTKAM bünyesinde gerçekleştirilmiştir. Burada, elektrospin (elektro çekim) yöntemi kullanılarak nanofiber yapıdaki membranlar başarıyla üretilmiştir. Bu yöntem sayesinde yüksek yüzey alanına sahip, homojen yapıda ve ilaç yükleme kapasitesi yüksek nanostripler elde edilmiştir.
Üretilen membranların test ve karakterizasyon süreçleri ise Gazi Üniversitesi, TENMAK, Ankara Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi laboratuvarlarında yürütülmüştür. Bu kapsamda biyouyumluluk, ilaç salım profili, mekanik dayanım ve yüzey morfolojisi gibi parametreler detaylı olarak incelenmiştir.
Ayrıca, sistemin içine entegre edilen mikro sensörler sayesinde astronotların sağlık verileri, ilaç alım sıklığı ve biyolojik tepkileri anlık olarak izlenebilmektedir. Bu sensör tabanlı geri bildirim mekanizması, uzay görevlerinde kişiye özgü ilaç dozlaması yapılabilmesine olanak tanımaktadır.
Çalışmanın Amacı ve Bilimsel Katkısı
Bu proje, yalnızca uzay görevlerindeki ilaç tedavisi sorunlarına çözüm üretmekle kalmayıp, aynı zamanda Dünya koşullarında da önemli bir yenilik potansiyeli taşımaktadır. Özellikle ilaç yutma güçlüğü yaşayan yaşlı ve pediatrik hastalar için de uygulanabilir bir alternatif olarak değerlendirilmektedir.
Erdi Buluş, konuyla ilgili olarak şu ifadeleri paylaştı:
“Amacımız, mikro yerçekimi ortamında ilaçların etkinliğini ve emilim hızını optimize eden, aynı zamanda Dünya’da da kullanılabilecek pratik bir tedavi sistemini geliştirmekti. Ağızda çözünebilen nanostripler, taşıma kolaylığı, kontrollü salım özelliği ve biyouyumluluğu sayesinde hem uzay hem de yeryüzü tıbbında devrim niteliğinde bir adım olacak.”
Gelecek Aşamalar ve Hedefler
Araştırma ekibi, şu anda biyouyumluluk testleri, farmakokinetik analizler ve simüle edilmiş mikro yerçekimi koşullarında performans değerlendirmeleri üzerinde çalışmaktadır.
Bunun yanı sıra, sistemin uzay ortamında uzun süreli stabilitesi ve farklı ilaç etken maddeleriyle uyumluluğuna yönelik deneysel çalışmalar planlanmaktadır.
Proje ekibi, Türkiye Uzay Ajansı (TUA) ile iş birliklerini sürdürmekte olup, gelecekte bu teknolojinin uzay görevlerinde kullanılmasına yönelik ortak Ar-Ge ve test programlarının oluşturulması hedeflenmektedir.
Ayrıca, çalışmanın patent başvurusu süreci de başlatılacaktır. Patentleme süreci, hem teknolojinin fikri mülkiyet korumasını sağlamak hem de Türkiye’nin uzay tıbbı alanındaki yenilikçi potansiyelini uluslararası düzeyde tescillemek açısından stratejik önem taşımaktadır.
Türkiye’nin Uzay Tıbbında Yükselen Gücü
Bu proje, Türkiye’nin nanoteknoloji, biyomedikal mühendislik ve uzay tıbbı alanlarında geldiği bilimsel olgunluğu göstermesi bakımından büyük bir öneme sahiptir. İstanbul Arel Üniversitesi’nin disiplinler arası araştırma vizyonu, bu çalışma ile uluslararası platformda bir kez daha somutlaşmıştır.
Uzayda yaşam destek sistemleri ve ilaç teknolojileri konusunda yenilikçi yaklaşımlar geliştiren bu proje, Türkiye’nin uzay araştırmalarında bilimsel üretim gücünü simgeleyen önemli bir başarı olarak değerlendirilmiştir.
Proje Ekibi
• Erdi BULUŞ – İstanbul Arel Üniversitesi
• Gülseren SAKARYA – Bahçeşehir Üniversitesi
• Ahmet Ümit ŞAHİN – Gazi Üniversitesi / TENMAK
• Okan SAR – Ankara Üniversitesi / Hacettepe Üniversitesi