Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, İhracat 2021 Raporu'nun tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, yarına hazırlanmak için geleceği bugünden görmek gerektiğini, bu yönde çalışmalara devam ettiklerini kaydetti.
Gerek ihracatçılar gerekse tüm dünya için zorlu geçen 2020 yılında yaşananlardan bahseden Gülle, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ekonomideki en ciddi durgunluğun yaşandığını, ancak Türkiye'nin böylesine zorlu bir dönemde yılı büyümeyle kapatan iki G-20 ülkesinden birisi olduğunu, tüm sıkıntılara rağmen üretimi, ihracatı hiçbir zaman durdurmadıklarını anlattı.
Gülle, bu süreçte, ihracatçı birlikleriyle 54 ülkede, 62 sanal ticaret heyetiyle binlerce ihracatçıyı yabancı alıcılarla buluşturduklarını, 10 sanal fuar gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Artık geleneksel bir yapıya kavuşan raporun üçüncüsünü, yeni vizyonlarını ve yol haritalarını paylaştıklarını aktaran Gülle, raporun bu yılki temasının; "Küresel Tedarik Zincirindeki Dönüşüm Süreci" olduğunu ifade etti. Gülle, ülkelerin, salgınla birlikte tedarik zincirinde tek bir kaynağa bağlı olmanın olumsuzluklarını tecrübe ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünya, artık tek bir bölgeden, fabrikadan çıkan ürünlere bağımlı olamayacağının farkında. Tedarik krizinin zirve yaptığı anlarda ülkemiz alternatif bir güvenilir tedarikçi olarak öne çıktı.
Raporumuzda, bu değişimin doğru anlaşılması anlamında ihracatçımıza yol göstermek için yaptığımız çalışmaları paylaştık. Raporumuz bünyesinde dört ana başlıkta, küresel ekonomi ve Türkiye'nin 2020 performansı ve 2021 beklentilerini, küresel ticarette orta ve uzun vadeli trendleri, küresel tedarik zincirlerindeki dönüşüm sürecini ve meclisimizin 2021 ajandasını paylaştık." dedi.
İsmail Gülle, raporu yayımlamadaki amaçlarının, "dünya ticaretinde ve ekonomisinde değişimin ve dönüşümün bu denli hızlı olduğu bir dönemde, ihracatçıların dünden ve bugünden kopmadan, geleceğe emin adımlarla yürümesini sağlamak" olduğunu ifade etti.
Gülle, şu açıklamalarda bulundu: "Ülkemiz, küresel tedarik yapılarındaki değişimden en çok yararlanabilecek ülkeler arasında yer almaktadır. Ülkemizin sanayi üretiminde ürün ve sektör çeşitliliğiyle gelişmiş yan sanayine sahip olması, esnek ve hızlı üretim yapısı, yüksek ürün standartları ve standartlarda AB ile uyumu, güçlü lojistik firmalara ve hizmetlere sahip olması, yüksek liman ve taşımacılık kapasitesi ile gelişmiş ihracat finansman olanaklarının bulunması, Türkiye'nin tedarikte Avrupa için en önemli potansiyel ülke olduğunu gösteriyor.
TİM Başkanı Gülle sözlerine şöyle devam etti: "Sektörel anlamda yaptığımız hesaplamalara göre, 2035'te ülkemiz ihracat artışının en yüksek olacağı sektörün yüzde 425 artışla 'savunma ve havacılık sanayi' olmasını bekliyoruz. Onu yüzde 297 ile su ürünleri ve hayvansal mamuller, yüzde 179 ile makine ve aksamları, yüzde 164 ile halı ve yüzde 156 ile mücevher sektörlerinin takip edeceğini öngörüyoruz.
Küresel talep noktasında ise 2025'te ilk 3'te yer alması beklenen sektörler sırasıyla, 'kimyevi maddeler ve mamulleri', 'elektrik elektronik' ve 'otomotiv endüstrisi' sektörleri olurken, 2035 yılında da sıralamanın değişmemesini bekliyoruz."
İsmail Gülle, lojistikte küresel olarak yaşanan sorunları dikkatle takip ettiklerinin altını çizerek, şu bilgileri verdi: "Bu küresel soruna ulusal bir çözüm getirmek adına hazırlıklarımızı tamamladık. Çok yakında, Türkiye Lojistik Portalı'mızı faaliyete geçirerek, bu portalı ihracatçılarımızın dünyaya açılan kapısı haline getireceğiz. Türkiye Lojistik Portalı ile ihracat hacmimiz artarken lojistik noktasında önemli avantajlar elde edeceğiz.
Portal, lojistik firmalarıyla ihracatçılarımız arasında bir köprü vazifesi görecek. Ürünlerimiz, dünyanın dört bir köşesine artık daha hızlı, daha ucuz ve daha güvenli bir şekilde ulaşacak. Önümüzdeki günlerde portalın detaylarını sizlerle paylaşacağız. Ayrıca, 'turkiyelojistikportalı.com'da hazırladığımız ankete katılarak platformun geliştirilmesine katkı sağlanabilir." dedi.
Kaynak: www.aa.com.tr
