Prosim Kimyevi Maddeler A.Ş/ Reichhold Kimya San. ve Tic. A.Ş. Genel Müdürü Semih İşçimenler ile İzmit Arslan Bey Organize Sanayi Bolgesi’nde açmış oldukları yeni üretim tesisi, boya sektörü ve gelecek hedefleri hakkında keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Prosim Kimyevi Maddeler olarak ne kadar zamandır boya sektörüne hizmet vermektesiniz? Okurlarımıza firmanızın kuruluşundan bu yana gelişen süreci ana hatlarıyla anlatabilir misiniz?
Firmamız 1997 yılında İzmir’de kurulmuştur. Bugün şirketimizin üst düzey yöneticisi ve ortağı olan arkadaşlarımız o yıllarda bize katıldılar ve hala kendileri şirketimizin yönetim kadrosundadırlar. Büyüyen işlerimize müşterilerimizi daha yakından takip edebilmek için, genel merkezimizi 2002’de İstanbul’a taşıdık.
Kimyevi hammadde temsilciliği ve ticareti ile başlayan işimiz bir yandan gelişirken, 2006 yılında da dünyanın en büyük komposite ve boya reçine üreticilerinden Reichhold Inc ile ortaklık kurarak Türkiye’de üretime başladık.
Bu yeni JV şirketimizin heyecanı ve motivasyonu ile hem temsilcilik işimiz, hem de üretim işimiz büyümeye devam etti . En nihayetinde de, uluslararası piyasada daha fazla söz sahibi olmak ve global ölçekte rekabetçi olabilmek için, İzmit Arslan Bey Organize Sanayi Bölgesi’nde, 3. üretim tesisimizi, var olan en yüksek teknoloji, know-him ve mühendislik ile kurduk .
Yeni Fabrikanızın yapılanmasından bahseder misiniz? Kullandığınız teknoloji, tesis yapınız ve personel kapasiteniz hakkında bilgi alabilir miyiz?
Ağustos ayında üretime başlamış olan tesisimiz, 25.000 m2 alanda, 20 milyon USD üzerinde bir yatırım ile tamamlanmış, kendi alanında en yeni ve yüksek teknoloji ile kurulmuş polyester polimerizasyon tesisidir.
Tesisimizin mühendislik tasarımını Reichhlold USA ve konusunda uzman yerli ve yabancı mühendislerin 2 yıl bünyemizde çalışması ile gerçekleştirdik . Üretimimiz hammaddeden , son ürüne kadar el değmeden , dışarıdan insan müdahalesi olmadan full otomatik DCS sistemi ile kapalı devre ile çalışmaktadır.
Tesisimiz, üretilen mamullerin dünya üzerinde en düşük karbon ayak izi ile üretilen reçineler olması seklinde tasarlanmış, üstelik yüksek verimlilikte bir prosese sahiptir. Yakın bir gelecekte de bu yönde sertifikasyon çalışmamız da olacaktır.
Ürettiğimiz ürünlerin hassasiyetinden ve üretilen her batch ürünün birbirinin aynısı olması için tesisimizde anlık proses kontrol (sürekli 1800 data kayıt altına alınmaktadır), en yüksek teknoloji ile takip edilmekte ve kayıt altına alınmaktadır.
Bu bizim izlenebilirlik kalite sistemimizin gereğidir. Bu da her seferinde, ayni kalitedeki ürünü, minimum standart salınım ile üretmemize imkan tanımaktadır. Özellikle müşterilerimizin ürettiği ürünlerin kalitesi ile direkt bağlantısı olan bu yüksek izlenebilirlik ve otomasyon kalitesi, dünyada uygulanan nadir örneklerinden biridir.
Bizim amacımız dünyada bu amaca yönelik üretim yapan en yüksek teknolojide, en iyi ve en çevreci tesisi, yüksek verimlilikte kurmak. Tesisimiz çalışmaya başladıktan sonra ziyaret eden yerli ve yabancı müşterilerinden bu yönde geri bildirimler almaktan çok gurur duyuyoruz.
Ürün gruplarınız ve hizmet verdiğiniz sektörler hakkında bilgi verebilir misiniz? Ürün skalanıza eklenecek yeni ürünler var mı? Aynı zamanda Ar-Ge faaliyetlerinizden ve yatırımlarınızdan bahsedebilir misiniz? Ar-Ge çalışmalarında öncelikli hedefleriniz nelerdir?
İzmit Arslan Bey tesisimizde hali hazirda üretmekte olduğumuz ürünler yanında, yeni monomerle ile müşterilerimize ihtiyacı olan yeni urunler uretecegiz. Toz boya reçinelerine yönelik hem reçine sentezleme, hem de uygulama laboratuvarı kurmaktayız.
Bugünkü teknoloji ortağımız Polynt-Reichhold ile birlikte onlarinda polymer ve hammadde teknolojilerinden yararlanarak, Türkiye’de yerli ve müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayan yeni yüksek performans reçineler geliştireceğiz.
Çalışmalarımız hızlı cure eden sistemler, süper dayanıklı dış cephe reçine sitemler ve özel efekt reçineler olacaktır. Türkiye’deki müşterilerimiz ile, beraber proje geliştireceğiz (hali hazırda takip ettiğimiz projelerimiz var) ve bu müşterek projeler ile, müşterilerimizi yurtdışı rakiplerinin karşısında farklılaştıran bir iş ortağı olacağız.
Hem farklı reçineler geliştireceğiz, hem bio orgin reçineler kullanıma sunacağız ve de en düşük karbon ayak izli reçineler tedarik ediyor olacağız.
Günümüzde yaşam kaynaklarımızın tehlike altında olması nedeniyle, çevresel önlemlerin gerekliliği daha da artmış durumda. Sizin bu konuda ne gibi çalışmalarınız var? Sürdürülebilir bir gelecek için yapmış olduğunuz çalışmalar nelerdir?
Toz boya dünyada en çevreci boyama teknolojilerinden biridir. Firmamiz bu sektöre polyester reçine temin etmektedir. Biz de servis verdiğimiz sektöre uygun olarak, en çevreci tesisi kurduk. Firmamızda nerede ise sıfır emisyon ile üretim yapılmakta ve enerji olarak doğalgaz kullanılmasının yanında, baca gizi ile ikincil bir ısıtım kulanılmaktadır.
Ayrıca kullanılan otomasyon ve kazan teknolojisi sebebi ile rakiplerimize göre %30-40 daha az karbon ayak izi çıkarmaktayız. Ayrıca fabrikamızda 1000 m3, biyolojik ve kimyasal arıtma sistemi kurulmuştur. Burada firmamızdaki sıvı ve gaz formdaki yan ürünler arıtılacaktır.
Ayrıca, firmamıza ambalajlı gelen hammaddelerimizin, kullanılmış ambalajlarının ikincil ürün üretilmesi için bir İngiliz firması ile görüşme içindeyiz. Netice itibari ile sıfır atık ile çalışan bir fabrika olmak icin bir çok çalışmamız var ve bu yönde haberlerimizi duyacaksınız.
Firmamızdan ürün alan müşterilerimiz sadece Türkiye’de üretim yapan bir firmadan mal almayacaklar, ayrıca çevreye ve teknolojiye katkıda bulunmanın hazını bizimle paylaşacaklardır.
Son olarak, sektöre iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Tüm sektörün ve Türk iş adamların bildiği üzere muhteşem bir ülkemiz, müthiş firmalarımız ve onları çalıştıran çalışkan tecrübeli yöneticilerimiz var.
Maalesef son bir kaç yıldır özellikle komşu ülkelerimizden ve dünya politik konjonktüründen kaynaklanan uzun vadeli plan yapmayı zorlaştıran bir ortam oluştu, ama tüm bu aksiliklere rağmen Türkiye ve sektör büyümeye devam ediyor.
Bu müthiş bir güç. Biz de bu inanç ile yatırım yaptık ve tüm ortaklarımızı Türkiye’ye yatırım yapmaya çağırıyoruz.
Şu an iki yabancı firma ile yine Türkiye’de yatırım konuşuyoruz. Gerçekten bizim ülkemizin potansiyeline haiz, iç dinamik ve tüketici nüfusuna sahip, ayrıca tüm bunlara ilaveten tüm gelişmekte olan ülkelerin yani başında olan başka bir ülke yok. Yeter ki bunu yabancı yatırımcılara doğru şekilde anlatabilelim.
Sadece sektörden değil, tüm Türk vatandaşlarımızdan bir isteğimiz var. Biraz daha yerli ürün bilincinin gelişmesi gereğine inanıyoruz. İthalat demek, ülkemizin imkânları ile rakip ülkeleri zenginleştirmek de demektir.
Bizim önerimiz, kendi kaynaklarımızı kendi ülkemizin yatırmaları için kullanalım ve ihtiyacimiz olan ekonomik, kültürel gelişmeye bir an önce ulaşalım.
Özet ile başka Türkiye yok, bu güzel ülke için çalışmaya, yatırım yapmaya devam edeceğiz. Biz Türkiye ve gençlerin geleceğine inanıyoruz.
