******
Sektörümüz; 2020 Mart, Nisan ve Mayıs aylarında durma noktasına gelse de devletimizin sağlamış olduğu kredi destekleri ile sektör 1 Haziran’da yeniden hareketlendi. Yıl sonuna doğru artan, pandemi kaynaklı zorunlu kısıtlamalar yeniden bir miktar yavaşlamayı beraberinde getirse de yaşanan hareketlilik yılın sonuna dek devam etti. 2020 yılı pandeminin, tüm olumsuzluklarına rağmen bizim için oldukça verimli bir yıldı. Pandemi gerek üretim gerek hizmet gerekse de ürün bağlamında yeni projeleri hayata geçirmemize olanak tanıdı. Bunlardan en önemlisi Covid-19 tedbirlerine ek olarak geliştirdiğimiz yeni hizmetimizdir. İşbir Ar-Ge merkezlerimizde geliştirdiğimiz, yatak sektöründe Türkiye’de ve dünyada bir ilk olan “Safe Sleep Tunnel SST” teknolojisini hayata geliştirdik. Türk mühendisler tarafından geliştirilen bu tünel ile tüm yataklarımızı, UVC ışınlarından geçirerek daha da hijyenik bir yapıya kavuşturuyor ve el değmeden paketleyerek tüketicilerimizle buluşturuyoruz. Bunun yanı sıra, yüksek sıcaklıktaki yıkamalardan etkilenmeyen ve böylelikle hijyenik yapısını koruyan Thermolite 95 derece yorgan yastık ve yastık kılıflarını ürün koleksiyonumuza dahil ettik. Uyku merkezlerimiz içerisinde aldığımız hijyen tedbirlerine ek olarak İşbir Sünger’de geliştirdiğimiz dezenfektanlı paspaslarımız da mağazalarımızın girişlerinde konumlandırdık. Bu paspaslar aynı zamanda pandemiyle mücadele kapsamında Türkiye’deki çeşitli sağlık kuruluşuna da gönderdik. Paspaslar son tüketicinin yanı sıra kurumsal müşterilerin de yoğun ilgisiyle karşılaştı. Pandemi dönemine yeni bir girişimimiz de oldu. İşbir Sentetik’in dokuma deneyimi ışığında İşbir Mask, hijyenik cerrahi maske markamızı hayata geçirdik. Ayda 2 milyon adet üretimi gerçekleştirdiğimiz ve Sağlık Bakanlığı tarafından ÜTS’ye kayıtlı maskelerimizin, Melt Blown kumaş filtresi sayesinde %99 oranında koruma sağladığı da belgelendi. Hijyen odaklı çalışmalarımız ve yapmış olduğumuz yatırımlar ile 2020 yılı sonunda, Sünger&Yatak faaliyetlerimizde yüzde 20 reel büyüme, yatak üretiminde yüzde 30 ve ciroda ise yüzde 50’lik bir büyüme sağladık. Aşının bulunması ile kullanımının yaygınlaşması ve bu anlamda kitle bağışıklığı kazanmak, tüm sektörlerin geleceği için oldukça önemli. Bu konuda, devletimiz de üzerine düşeni en iyi şekilde yapıyor ve halkımızı aşıyla buluşturuyor. Dilerim, aşılama süreci en kısa zamanda tamamlanır ve artık hep birlikte kitle bağışıklığını konuşmaya başlıyor oluruz. Bildiğiniz gibi, pandemiye karşı savaşta, aylardır hafta sonları sokağa çıkma kısıtlaması var. Bu elbette ki, perakende sektörünü ekonomik olarak olumsuz etkiliyor. Ancak, kısıtlamaların en kısa zamanda kalkması, ekonomide yeniden bir canlanmayı beraberinde getirecektir. Biz bu noktada önümüzdeki aylardan oldukça umutluyuz ve büyük beklentilere sahibiz. KDV indiriminin devam etmesi ile sosyal hareketlilikten elde edilecek ekonomik kazanım, performansımızı olumlu yönde etkileyecektir. Şu an ise, istikrarlı bir büyüme içerisindeyiz. 2020 yılında yapmış olduğumuz yatırımlar ve çalışmalar doğrultusunda elde ettiğimiz bu büyümeyi de 2021’de sürdürmek istiyoruz.******
Aralık 2019’da Çin’de ortaya çıkan Covid-19 virüsü hızla yayılarak tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de ilk vakaların tesbiti ile 11 Mart 2020’de pandemi ilanı ile içerisinde bulunduğumuz zorlu süreç başlamış oldu. İlk çeyreğin sonuna kadar sipariş anlamında pazarda ani bir düşüş gerçekleşmemiş, planlı siparişlerin üretimi bu süreçte kesintisiz devam etmiştir. Salgının yayılma hızı ve artan vaka sayısı nedeniyle alınan tedbirler ile birlikte sipariş iptalleri ve üretim duruşları özellikle ikinci çeyrekte normalde sadece yaz aylarında bakım amaçlı ilan edilen duruşların 3-4 hafta kesintisiz uygulanmasına neden oldu ki Pürplast olarak bizler de 40 yıllık şirket tarihimizde ilk kez 4 haftalık komple duruş ilan ederek Nisan ve Mayıs aylarında üretim ve buna bağlı ciro anlamında tarihi kayıplarımıza şahitlik etmiş durumunda kaldık. Duruş döneminde çalışanlarımızın sağlığını korumak amaçlı tedbirler alarak servis, oyunma odalarıyemekhane ve diğer tüm ortak alanlarda olası bulaş riskini minimize etmeyi hedefleyerek yeni sürece şirket olarak adapte olmanın ilk adımlarını atmış olduk ki tüm bu tedbirlere rağmen ülke ortalamasına yakın bir oranda ki çalışanımız virüsten doğrudan etkilenmiş oldu. Tek tesellimiz virüs kaynaklı enfekte olan arkadaşlarımızın yoğun bakım gerektirmeyecek şekilde ev karantinası sonrası tekrar eski sağlıklarına kavuşmuş olmalarıdır. Pandemi sürecindeki çeşitli kısıtlamalar sonucunda iş gücü anlamında da salgından olumsuz etkilenen tüm tedarikçiler gibi kısa çalışma desteğinden faydalanarak düşük kapasite ile özellikle alt segment binek araç, kamyon, traktör ve iş makineleri ağırlıklı bir üretim planı ile otobüs pazarında turizmdeki dramatik düşüşe bağlı azalmayı dengelemek için genel üretim şeklimizi değiştirerek sadece siparişe yönelik üretim yapmayı hedefleyerek zaman zaman olumsuz etkilenen iş gücümüzü en verimli şekilde kullanmış olduk. Nakit akışının öneminin bilinciyle devam eden yurt dışı üretim tesis yatırımımızın bütçesini revize ederek pandemi sürecinin finansal anlamda karşımıza çıkaracağı olumsuz etkiyi de büyük ölçüde azaltarak yeni tesisimizi 2021 yaz dönemi sonunda devreye girecek şekilde çalışmalarımıza yön vermiş olduk. Bugüne kadar yaşanan farklı dönemlerdeki krizlerin sonrasında pazarda oluşan yeni taleplerin bu kapasite artışına bağlı hızlı bir şekilde karşılanması Pürplast olarak ana hedefimiz olacaktır. Özellikle en büyük kayıpların yaşandığı otobüs pazarında turizm sektörünün tekrar canlanması ve eğitimin normal şekle gelmesi ile pazarda ek talep oluşacak olması bu yeni yurt dışı tesisimizin üretim kapasitesinden kısa sürede faydalanma ihtiyacını ortaya çıkaracaktır. 2021 ilk yarısında aşının tüm ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de tüm fazları ile birlikte yaygın bir şekilde uygulanması ile başlayacak normalleşme süreciyle sektörün yaklaşık 1,5 yılı aşan kayıplar sonrası kısa sürede olmasa da belirli bir ivme ile eski günlerine 2022 sonundan önce önce tekrar ulaşacağını düşünüyorum ki bu süreçte biz yöneticiler tüm çalışanlarımızın moral ve motivasyonlarını yüksek tutarak pandemi sürecinin bireylerde yaratmış olduğu olumsuz etkiyi hızlı bir şekilde bertaraf edecek çözümler üretmeliyiz. Özellikle virüse karşı geliştirilen aşıların yaygınlaşması ve aşı olan kişi sayısının genel ülke nüfuslarındaki oranının artması ile virüse karşı mücadelede ciddi bir yol kat edilmekte olup genel bağışıklığın sağlanması ile yaz dönemi sonrası tüm dünya ile birlikte ülkemizde de normalleşme adımları daha net bir şekilde atılıyor olacaktır. Bugün aşılamada ön sıralarda yer alan ülkelerdeki günlük vaka ve ölüm oranlarına baktığımızda tüm dünyayı olumsuz etkileyen bu sürecin sonuna gelindiği gözlemlenmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de aşılama kapasitesinin hızla arttırılması ve herkesin olabildiğince kısa bir süreçte aşılanması dileğiyle tüm dostlarımıza sağlıklı günler dilerim.*******