İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, 8 Eylül 2025 tarihinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından açıklanan 2026-2028 Orta Vadeli Programı (OVP) hakkında yazılı bir değerlendirmede bulundu.
Pelister açıklamasında şu değerlendirmelere yer verdi:
“Bugün Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz tarafından açıklanan, 2026-2028 yıllarını kapsayan yeni Orta Vadeli Program’ın ülkemiz ve iş dünyamız için hayırlı olmasını diliyorum. Enflasyon, büyüme, istihdam, dış denge, bütçe dengesi ve yapısal reformlar gibi makroekonomik alanlardaki hedefleri belirleyerek kamu ve özel sektör için ekonomik öngörülebilirliği artırmayı amaçlayan programın başarılı olmasını ümit ediyoruz.
Ekonomide üç yıllık yol haritasını çizen OVP’de bu yıl büyüme yüzde 3,3 olarak öngörülürken, 2026’da yüzde 3,8, 2027’de yüzde 4,3 ve 2028’de yüzde 5 olması hedefleniyor. Enflasyonun ise 2026 yılı itibariyle sırasıyla yüzde 16, yüzde 9 ve yüzde 8’e inmesi amaçlanıyor. Programda öngörülen istikrarlı büyüme ve enflasyondaki kademeli düşüş, üretim maliyetlerinin öngörülebilir hale gelmesi açısından olumlu. Ancak enflasyon tahminlerinin yukarı yönlü revize edilmesi, dezenflasyon sürecinin bir süre daha sancılı geçeceğini ve ihracatçılarımızın zorlu mücadelesine devam etmesi gerektiğini gösteriyor. Büyüme oranının aşağı yönlü revize edilmesi ise ekonomide toparlanmanın tahmin edilenden daha uzun süreceğine işaret ediyor.”
“İhracatta kimya sektörü lokomotif rolünü sürdürecek”
Pelister, OVP’de yer alan ihracat hedeflerine dikkat çekerek şunları kaydetti:
“İhracatta 2026 hedefini 282 milyar dolar, 2027 hedefini 294 milyar dolar, 2028 hedefini ise 308,5 milyar dolar olarak görüyoruz. Küresel jeopolitik riskler, ticaret savaşları ve emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar bu hedeflerin ulaşılabilirliğini etkileyecektir. Kimya sektörümüz açısından bakıldığında; hammaddede yüzde 70, plastik mamullerinde ise yüzde 90’a varan dışa bağımlılık bulunuyor. Enerji ve lojistik maliyetleri de üretimde önemli bir yük oluşturuyor. Dolayısıyla dezenflasyon sürecinde bir süre daha yüksek maliyetlerle mücadele etmek zorundayız.
İhracatta kimya sektörümüz lokomotif görevini üstleniyor. Bu doğrultuda ihracat pazarlarımızı çeşitlendirmeye devam ediyoruz. Ancak yüksek katma değerli üretim ve teknoloji yatırımları için yeni teşviklerin sağlanması büyük önem taşıyor. Sektörümüzde daha fazla Ar-Ge yatırımı yapılmalı, dijital dönüşüm ve yapay zekâ uygulamalarına yönelik adımlar hızlandırılmalıdır.”
“Yeşil dönüşüm KOBİ’ler için kritik”
Pelister, yeşil dönüşümün sektör için önemini de vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Sektörümüzün rekabet gücünü artıracak ve ihracat hedeflerine ulaşmasını kolaylaştıracak en önemli unsur yeşil dönüşüm olacaktır. Özellikle KOBİ’leri destekleyecek düzenlemelerin hızla hayata geçirilmesi gereklidir. Sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm gereklilikleri ertelenemez.
Kimya sektörümüz, 2030 yılı için belirlenen 50 milyar dolarlık ihracat hedefiyle ülkemizin hedeflerine güçlü katkı sağlayacak potansiyele sahip. Güçlü üretim kapasitesi ve ihracat potansiyeliyle kimya sektörü, beklentilere yönelik atılacak adımlar sayesinde OVP hedeflerinin gerçekleştirilmesinde öncü rol üstlenecektir.”