İMKÂNSIZ OLANI KORUMA: DOĞAL BAZLI FORMÜLASYONLARA ETKINLIK
Yüz maskesi uygulamaları, özellikle çamur ve kil gibi doğal maddeler içeren temizleme maskeleri koruyucu etkinliği açısından problem olarak düşünülür. Maskeler yüzün hassas bölgelerinde, her yaştan tüketiciler tarafından 20 dakika kadar bekletilerek uygulanır. Bu nedenle de tahriş önemli bir endişedir.
Çamur ve kil, tüketiciler tarafından tercih edilir ve güvenli olduğu düşünülür. Hâlbuki bir bileşenin doğadan gelmesi, onun kullanımının güvenli olduğu anlamına gelmemektedir. Çamur ve kil için mikroorganizmalar da dahil olmak üzere topraktan çıkan her şeyi içerebildiğinden dolayı daha da ciddi bir durumdur.
Formülatörler çoğunlukla çamurun nereden geldiğini, nasıl işlendiğini ya da ne gibi müdahalelerden geçtiğini bilememektedir. Çamurda görülen tipik bakteri sayısı 105-107 olabilmektedir. Bugün, çamuru işlemek için standart olarak çok da pahalı olan radyasyon yöntemi kullanılmaktadır.
Bunun sebebi çok az sayıda korucu madde, mikrobiyal riski ortadan kaldırmak için gereken zorluğu başarıyla karşılayabilir. Materyal steril olduğunda bile formüle eklendiği zaman, su ile etkileşimi bir koruma sorunu ortaya çıkarabilir.
Hammaddelerin orijinal halinin ve formül içindeki etkileşiminin birleştirilmesi, yüksek verimli bir çözüme ihtiyaç duyulmasına neden olmaktadır.
Sharon Laboratuvarları’nın yüz maskesi uygulamaları üzerine yaptığı araştırmalarla, Sharomix™ Amplify koruyucu sistemleriyle çalışmanın hem çamur hem de yüz maskesi için geniş spektrumlu koruma sağlayacağını göstermiş bulunmaktayız.
Patent onayında olan bu stratejik sistemler hem anyonik hem de katyonik formülasyonlarda düşük dozajda kullanımda bile yüksek koruma etkinliğini yakalarken, tahriş riskini azaltan, mevzuata uygun yüksek etkinlikli çözüm sunarlar.
%1 oranında Sharomix™ AM252 kullanılarak Lut Gölü’nün çevresinden gelen, işlenmemiş, radyasyona maruz kalmamış çamurlar üzerinde yapılan denemelerde TMAC sonuçları <10 seviyelerinde çıkmıştır.
Bu sonuçlar, pahalı radyasyon işleminden kaçınılmasına veya mevcut agresif koruyuculardan tüketici odaklı bir seçeneğe geçilmesine izin vermiştir. Bir sonraki adımda, sistemin etkinliği %20 Lut Gölü çamuru içeren bir formülde test edilmiştir.
Radyasyona maruz kalmamış çamur üzerinde, AM25 koruyucusu %1 seviyesinde etkinlik testine tutulmuştur. Aynı şekilde %0.7 oranında AM25 ve %20 işlenmiş çamur içeren bir formüle ek test uygulanmıştır. İki testte dikkate değer sonuçlar elde edilmiştir.
48 saatin sonunda, 5 mikroorganizmanın tamamı <10’a kadar belirgin bir log azalması gözlemlenmiştir. Bu da sistemin yüksek riskli malzemeyi düşük kullanımda da önceden işleme tabi tutulmuş olsa da olmasa da koruyabileceğini göstermiştir.
Aynı çalışma, Bentonite ve Kaolin yüz maskesi üzerinde Sharomix ™ AM20 ile yapılıp ve yine benzer şekilde iyi sonuçlar elde edilmiştir. Yüz ürünlerinde fenoksietanol içermeyen koruma çağrısına cevap vermek için Sharomix™ AM24 ile benzer bir çalışma yapılmıştır.
%20 çamur içeren, korunması zor formülde kullanılan bu sistem, ürünü % 0,8 düzeyinde başarıyla korumuştur. Sonuç olarak, doğal yoldan elde edilen bir bileşen, güvenliği garanti etmez. Hatta koruyucu dünyasında, çoğu zaman tam tersidir.
Yüz bakım ürünlerini bu gibi bileşenlerle formüle ederken, etkinlik, formül uyumluluğu, ürün talepleri, regulasyon ve tabii ki güvenlik gibi konuları göz önünde bulundurmalı ve tüm açıları yanıtlayabilmek için doğru çözümü aramalıyız.
CILT SAĞLIĞI IÇIN ASTAREAL® ASTAKSANTIN FORMÜLASYONLARI
2018’deki hacmi 27,53 milyar Dolar olan Global nutrasötik pazarının 2023’e kadar 42,30 milyar Dolar hacme ulaşması ön görülmektedir. Mevcut pazar; prebiyotikler, probiyotikler, vitaminler, esansiyel yağ asitleri, antioksidanlar ve daha fazlasını içeren bileşen türlerine göre ayrılmaktadır.
Tek bileşenli ürünler, tüketiciye, kendi başına kişiselleştirilmiş gıda takviyesi desteği sunarken özel karışımlar ise maksimum fayda sağlayacak oranlarda bileşenleri eşleştirerek bu desteği sağlar.
Çok güçlü bir antioksidan olan Astareal® Astaksantin metabolizmada Serbest Radikal türlerini baskılarken diğer yandanda mitokondriyal besin desteği sağlar. Astaksantin’in antioksidan ve antienflamatuar özellikleri sayesinde cilt, göz, kas, kalp ve zihin sağlığı için geliştirilmiş formüllerde kullanılabilir.
Bu doğrultuda Astaksantin, kollajenler, tokotrienoller, diğer karotenoidler, vitaminler ve bitkisel özler dahil olmak üzere sayısız bileşenle birlikte formüle edilmiştir
AstaReal® Astaksantin ve Kollajen Etkileşimi
Kolajen vücutta en fazla bulunan proteindir, kemiklerde, deride, kaslarda ve tendonlarda yoğun bir şekilde bulunur. Cilt yaşlanması; genetik faktörlerin yanı sıra UV ışını, sigaraya maruz kalma ve kirlilik gibi çevresel bileşenlerden de etkilenen sürekli ve karmaşık bir prosestir.
Bu çevresel faktörler ve özellikle UV ışını, cilt hücrelerine zarar veren ve ciltteki kolajeni parçalayan reaktif serbest radikalleri oluşturur. Yaşlandıkça, kolajen daha hızlı bozulmaya başlar ve fibroblastlar kolajen üretimini sürdürmek için mücadele ederler.
Sadece kollajen peptitleri, kollajen üretmek için fibroblastların ihtiyaç duyduğu aminoasitleri taşır. Bununla birlikte, cilt günlük olarak çevresel ROS ortamına maruz kalır.
Yapılan bir çalışma, ROS'a maruz kalan deri fibroblastlarının kollajen üretme kabiliyetini kaybettiğini, doğal astaksantin ile tedavi edilenlerin ise ROS’a maruz kaldıklarında, hayatta kalabildiklerini ve %80 kollajen üretim kapasitesini koruduklarını göstermiştir.
Kolajen sıkı ve esnek bir cildi desteklerken, kolajen bozulması kırışıklıkların ortaya çıkmasına neden olur. Astareal® Astaksantin UV maruziyetinin etkilerini tersine çevirir, kırışma etkilerini iyileştirir ve transepidermal su kaybını azaltır.
Astareal® Astaksantin hem mevcut kolajeni hem de serbest radikallere karşı kolajen üreten hücreleri koruyarak herhangi bir kolajen formulüasyonuyla geliştirilebilir.
AstaReal® Astaksantin ve Hiyalüronik Asit Etkileşimi
Hiyalüronik asit, cilt nemlendirmesini desteklemek için sudaki ağırlığının 1000 katını bağlayan, cildin doğal nemlendiricisidir. Ancak hiyalüronik asitin kısa bir yarı ömrü vardır; bu, çoğunun günlük olarak bozulması anlamına gelir; bozulma çevresel ROS'a maruz kalmasıyla şiddetlenir.
Bu su bağlayıcı molekülü yenilemek ve cildin hidrasyonunu desteklemek için doğal astaksantin ile birlikte hiyalüronik asiti, serbest radikallere karşı koruyabildiği ve ayrıca hiyalüronik asit üretimini artırdığı gözlenmiştir.
Astaksantin, ciltteki su kaybını azaltmak için sağlıklı bir korunum geliştirdiğinden ve hiyalüronik asit cildin derin tabakasında su toplanmasına yardımcı olduğundan, Astareal® Astaksantin ve hiyalüronik asit kombinasyonu cilt nemlendirmesi için çok güçlü bir kombinasyondur.
AstaReal® Astaksantin ve Seramidlerin Etkileşimi
Seramidler, cildin dış tabakasında yani stratum corneumda bulunan ve nemi tutmaya yardımcı olan bileşenlerdir. Seramidler yalnızca cildimizde doğal olarak oluşmaz, aynı zamanda birçok doğal seramid kaynağı vardır. Bunlardan bitki kaynaklı olanlar fitoseramidler olarak adlandırılır.
Piyasada lider durumda olan bir ürün fitoseramidler, deniz kollajeni, aloe vera ve Astareal® Astaksantin kombinasyonu sayesinde cilt nemlenmesini, pürüzsüzlüğünü desteklediğini ve cildi serbest radikallere karşı koruduğunu belirtmektedir.
AstaReal® Astaksantin – Fark Yarat
Astareal® Astaksantinin en çok çalışılan astaksantin markasıdır. Cilt, göz, zihin sağlığı, dayanıklılık ve kas iyileşmesi, kardiyovasküler fonksiyon faydaları klinik olarak kanıtlanmıştır olup C Vitamini, E ve B kompleksi, Çinko, Magnezyum, Omega 3, Koenzim Q10, Zerdeçal, Lutein, Zeaksantin, MCT yağlar gibi temel bileşenlerle kolayca kombinlenebilir.
En sevdiğiniz içeriğin AstaReal Astaksantin ile eşleşip eşleşmeyeceğini keşfetmek için bizimle iletişime geçin. Food & Nutritional Ingredients Fuarı’nda Arısan Grup Standı Salon-9 Stant-860’da bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Yazar\ Author - Naama Eylon - Kişisel Bakım Müdür Yardımcısı - Personal Care Assistant Manager - Sharon Laboratuvarları - Sharon Laboratories
