Özet
Gözlerin bakışı kişinin yüz ifadesini belirler. Cilt görünümünde birçok cilt karakteristiği rol oynar. Cildin inceliği, zayıf hidrolipid tabakası, cildin su tutuşu ve göz kaslarının yarattığı stres başlıca faktörlerdir. Göz çevresi bölgesi alt ve üst göz kapağından oluşur.
İkisinin arasında ise palpebral fissür yer alır. Göz kapakları ve göz çevresi bölgesindeki cilt dokusu yüz ve vücut cilt dokusundan farklıdır. Bu doku daha ince ve daha hassas olup, çok çabuk kuruyabilen bir özelliğe sahiptir. Gözün etrafını saran kaslar düzenli olarak göz kapağını açar ve kapar.
Bu açma kapama hareketi gözü korur ve nemli tutar. Ayrıca, göz kasları göz bölgesinin ifadesinden ve mimiklerinden de sorumludur. Göz kasları farklı bir yapıya sahip olan bağ dokusu tarafından çevrelenmiştir. Bağ doku kolajen ve elastik lif içerirken aynı zamanda da hassas bağ doku tabakasını oluşturur.
Yüzün bu bölgesinde, çok az yağ ve ter bezleri bulunur ve bu durumda zayıf bir hydrolipid tabakasına sebebiyet verir. Göz altı torbalarına ve şişkinliğe ise drenaj fonksiyonu eksikliği neden olur. Şişlik dokudaki sıvı lenfatik ve kan dolaşımı ile ortadan kaldırılır.
Göz çevresi oldukça hassas bir bölgedir. Yorgunluğun, stresin, yaşlanmanın ve yanlış cilt bakımının izleri bu bölgede kırışıklıklar, ince çizgiler, koyu halkalar ve torbalar olarak kendini çabuk belli eder.
Zamanla bu bölge yorgun, bitkin ve yaşlanma etkilerini göstermeye başlar. Dolayısıyla, göz çevresi bu semptomlara karşı çalışacak özel bir cilt bakımına ihtiyaç duyar.
Göz bakım kremleri günlük yüz bakım kremlerinden sonra en çok satılan ikinci üründür. Son 10 yılda, göz bakım kremi pazarı %300 büyümüş ve halen büyümeye devam etmektedir (1).
Günümüzde tüketiciler hızlı ve sürekli etkileri olan, çözüm sunan ve güvenilir göz bakım ürünleri talep etmekteler. Pazarın büyüklüğünü ve tüketicilerin taleplerini dikkate alan kozmetik ürün üreticileri yüksek miktarda özellikli hammaddeler kullanmaya başlamışlardır.
Yeni hammaddelerin ve hammadde kombinasyonlarının geliştirilmesiyle, sektör pazara daima hep daha efektif göz bakım kremleri sunmaktadır. Göz bakımı pazarında iyi çalışmalara sahip ve iyi bilinen hammaddeler mevcuttur.
Vitamin B5, Panthenol, Kafein, Palmitoyl Tetrapeptide-7, Palmitoyl Oligopeptide ve Hyaluronik Asit bunlardan sadece bazılarıdır. Nemlendirme ve yaşlılık karşıtı özelliği taşıyan bu bileşenler, hemen hemen tüm göz bakım kremlerinin başlıca aktif hammaddelerini oluştururlar.
Birçok pazar araştırmasına göre tüketiciler gözlerinin daha enerjik, daha az yorgun görünmesini sağlayan ve hızlı sonuç veren ürünler talep etmektedirler. Tüketicinin göz bakım kreminden beklentisi; kırışıklıkları, ince çizgileri, koyu halkaları ve göz çevresi şişliğini azaltması ve aynı zamanda da yaşlılık karşıtı etkiler göstermesidir.
Tek bir hammaddenin bir başına bu kadar çok beklentiyi karşılaması olanaksızdır. Göz çevresinde en iyi etkiyi sağlamak adına birçok göz bakım ürünü farklı birkaç etkin hammadde içermektedir.
DSM Nutritional Products Europe Ltd. 4’ü 1 arada, göz çevresinde iki ana bölgenin bakımını hedef alan karışım bir ürün geliştirmiştir. Bu karışım maliyet, üretim ve formülasyon kolaylığı, ürün avantajları ve performansı gibi kriterler dikkate alınarak geliştirilmiştir.
Karışımın içinde sentetik ve küçük yapılı bir tripeptide olan Palm-Lys-Val-Lys-OH, spesifik bir mikroalg olan (Dunaliella salina) ekstraktı, Panthenol ve düşük molekül ağırlıklı Hyaluronik asit bulunur.
Ürünün her bir bileşenin in vitro olarak göz bölgesi derisi üzerindeki etkinliği kanıtlanmış olup, karışım haliyle de cilt üzerinde in vivo olarak daha da iyi göstermiştir. İnovatif bileşimi ve kanıtlanmış etkisi nedeniyle ürün DSM tarafından patentlenmiştir.
Bu yenilikçi ürün kozmetik ürünlerde kullanım için uygun olup Çin dahil tüm dünyada pazarlanabilir konumdadır. Bundan sonraki paragraflarda ürünün içeriğindeki hammaddelerin bilimsel yanlarına yer vermek isteriz.
Palm-Lys-Val-Lys-OH kendine has amino asit dizilimi ile vücudun TGF-β (Transforming Growth Factor-beta) vasıtasıyla kolajen üretim mekanizmasını taklit eder. Kolajen cildin bağ dokusunda yer alan hücre dışı matriksin ana bileşenidir (2).
In vitro olarak Palm-Lys-Val-Lys-OH üretilmiş fibroblastlar üzerinde doza bağlı bir şekilde kolajen Tip 1 üretimini tetikler (Şekil 1A) (3). Böylelikle, MMP-1 (Matriks Metalloproteinaz-1), TNF-α (Tumor Necrosis Factor-alfa), MMP-3 (Matriks Metalloproteinaz-3) ve IL-8 (Interlökin-8) ‘in sebep olduğu hızlı kolajenin yıkımına karşı yönde çalışır (Şekil1B). TGF-β tarafından uyarılması sonucu hücrede biriken kolajen (4) pozitif kontrol olarak kullanılmıştır (2).
15 gönüllü üzerinde yapılan bir bilimsel çalışmaya göre Palm-Lys-Val-Lys- OH içeren krem günde 2 defa 84 gün boyunca kullanıldığında derin kırışıklıklarda ciddi anlamda azalma ve toplamda cilt görünümünde iyileşme gözlenmiştir (5).
Dunaliella Salina ilk defa 1938’lerde tuz göllerinde keşfedilmiş, küçük ve tek hücreli bir mikro alg çeşididir. Deniz suyundan 9 kat daha tuzlu olan, %30 tuzluluk oranına sahip sularda yetişir. Böylesine zorlu yaşam şartlarında yaşayabilen Dunaliella Salina hayatta kalabilmede uzmanlaşmıştır.
Dunaliella Salina ekstraktı gıda, ilaç ve kozmetik endüstrilerinin kullandığı bir hammaddedir. Zengin bir β-karoten kaynağı olduğu bilinmektedir. Bilimsel bir çalışmaya göre Dunaliella Salina reaktif oksijen türlerini yakalayarak lipidlerin peroksidasyonunu önler (6,7).
Şekil 1: A) Doza bağlı Palm-Lys-Val-Lys-OH kolajen stimulasyonu.
Şekil 1: B) İnsan kerotinositleri kimyasal olarak uyarılıp üzerlerinde stress yaratıldıktan
(24 saat) sonra sitokin ve MMP’lerin durumu. Palm-Lys-Val-Lys-OH hücreleri kolajen
ağ yapısının bozulması karşı korur.
Şekil 2: A) Dunaliella Salina ekstraktı doza bağlı olarak mitokondriayı serbest
radikallerin yarattığı oksidatif strese karşı korur.
Şekil 2: B) Dunaliella Salina ekstraktı doza bağlı olarak önemli derecede ATP
miktarını %140’a kadar artırmaktadır.
In vitro data Dunaliella Salina’nın oksidatif strese karşı yönde çalıştığını teyit etmektedir (Şekil 2A). Adenozin Trifosfat (ATP) hücre içi enerji transferinde kullanılan yardımcı bir enzimdir. Dunaliella Salina ekstraktı keratinositler üzerinde doza bağlı olarak ATP üretimini desteklemiştir.
Dunaliella Salina ekstraktı mitokondri zarını korur ve hücrelere enerji yükler. Dunaliella Salina kolajen sentezini artırır ve hücre yenilenmesini tetikler (8). Buna ek olarak, bu mikro alg kısa ve uzun vadede cildi elastikleştirir (9).
Pro Vitamin B5 ya da D-Panthenol uzun yıllardır cilt bakımında kullanılmaktadır. Cilde uygulandığında D-Panthenol pantotetik asite dönüşür. Vitamin B5 olarak da bilinen pantotetik asit B grubu ve suda çözünen vitamin gruplarında yer alır. Cildi nemlendirdiği ve cildin elastikiyetini iyileştirdiği bilinmektedir (10).
Cilt hücrelerinin yenilenmesini destekler (11) ve anti-inflamatuar, kaşıntı önleyici ve yara iyileştirici özellikleri bilinmektedir (12). Bu asit hücre içi enerji döngüsünün önemli bir parçasıdır. Panthenol cildin üst katmanlarında suyu tutar ve cildin yenilenmesini artırır (13).
Hyaluronik asit insan vücudunda doğal olarak bulunan, bağ doku ve hücre çoğalmasında önemli rolü olan bir polisakkarittir. Hyaluronik asitin molekül ağırlığı değişkenlik gösterir. Düşük molekül ağırlıklı Hyaluronik asit (350 ile 550 KD) daha yüksek molekül ağırlıklı olanlarına kıyasla daha hızlı cilde penetre olur (14).
In vivo araştırmalar Hyaluronik asitin cilde nem ve elastikiyet kazandırıcı olduğunu göstermektedir (15). Düşük molekül ağırlıklı Hyaluronik asitin penetrasyonu daha güçlü olduğu için topical uygulanması sonucu cilt fonkisyonlarını iyileştirdiği, yaşlanma karşıtı ve kırışık karşıtı olarak çalıştığı gözlemlenmiştir (16,17).
In Vivo Çalışma
SYN ®-EYE karışımının etkinliği %1 seviyesinde Fransa’da, Lyon merkezli, Dermascan Laboratuvarları’nda 4 haftalık bir çalışma ile ölçümlenmiştir. SYN ®-EYE ve rakip kıyas ürün plaseboya karşı bir göz kreminde paralel gruplar üzerinde test edilmiştir.
Bu çalışma randomize bir şekilde yarım- yüz uygulaması olarak 36 Avrupa kökenli kadın gönüllü (yaşları 35- 55 arasında olan) tarafından günde 2 defa uygulanarak test edilmiştir. Kaz ayağı bölgesinde kırışıklıkları ve cildi pürüzsüzleştirme etkisi Derma- Top® tarafından ölçümlenmiştir.
Ek olarak, kırışıklıklar standart ışık altında fotoğraflanmıştır. Koyu halkaların analizi ise Lyon merkezli Newtone Teknolojileri tarafından yapılmıştır. Başlangıçta, 7. Günde, 14. günde ve 28. günde ölçümler alınmıştır.
Şekil 3: A) Kırışıklıkların görünümünü plaseboya kıyasla önemli derecede azaltmıştır.
Şekil 4: A) SYN®-EYE 7 gün kullanımı sonucunda önemli derecede kırışık-karşıtı etki
göstermektedir. SYN®-EYE ile 28. gün sonunda daha da iyi sonuçlar alınmıştır.
Şekil 5: SYN®-EYE sadece 14 gün kullanımı sonucunda koyu halkalar bölgesinde gözle
görünür şekilde daha açık bir cilt tonu sağlar.
4’ü 1 arada konseptli bileşim, SYN ®-EYE 7 gün kullanımı sonrasında ince çizgileri, kırışıklıkları ve koyu halka görünümünü azaltmaya başlamıştır (Şekil3-5). SYN ®-EYE içeren ürün kullanımı kırışıklıklar üzerinde rakip kıyas ürüne ve plaseboya göre 7. günde %90 daha iyi sonuç vermiştir (Şekil4A).
Ek olarak, cildi düzgünleştirici ve yapısını iyileştirici etkisi sadece 7 günlük kullanımda istatistiksel olarak daha iyidir. Ölçümlenen tüm değerlendirme parametreleri 14. ve 28. gün sonunda çok daha iyileşme göstermiştir(Şekil4B). 14 gün kullanımında ise koyu halkaların renginde gözle görünür bir aydınlanma gözlenmiştir (Şekil5).
Özet olarak, yeni ve patentli 4’ü 1 arada ürün, SYN ®-EYE 4 biyoaktif hammaddeyi birleştiren çok işlevli bir göz bakım aktifidir.
Göz bölgesindeki yaşlanmaya özellikle çizgi, kırışıklık ve koyu halkaların görünümünü iyileştirmek için çalışan bu ürün bilim temelli yaklaşım sunmaktadır. 7 günlük kullanımında kayda değer sonuç alınmıştır. Rakip kıyas ürün ile karşılaştırıldığında çok daha iyi sonuçlar vermiştir.
Burçak Alioğlu
Teknik Satış Müdürü
Arkem Kimya San. ve Tic. A.Ş.
Referanslar
[1] Mintel, Aug 2013, Mintel Group Ltd., www.mintel.com.
[2] DSM internal studies.
[3] M. Heidl, D. Imfeld, M. Stöckli, H. Ziegler, Structure activity relationship of peptide derivatives stimulating collagen synthesis
in human fibroblasts, 23rd IFSCC, Orlando (Fl., USA), Oct 24-28, 2004..
[4] PK. Vayalil, M. Olman, JE. Murphy-Ullrich,EM. Postlethwait,RM. Liu , Glutathione restores collagen degradation in TGF-β-
treated fibroblasts by blocking plasminogen activator inhibitor-1 expression and activating plasminogen, American Journal of
Physiology - Lung Cellular and Molecular Physiology Published 1 December 2005 Vol. 289 no. 6, L937-L945.
[5] M. Heidl; D. Imfeld; H. Ziegler; P. Wikstroem, Peptides for prolonging youth, Switzerland, 4002 Basel: Peptides for Youth /
Advances in Experimental Medicine and Biology Volume 611, 2009, pp 263-264.
[6] AM. Aboul-Enein, FK El Baz, Antioxidant activity of Algal extracts on lipid peroxidation, J. Med. Sci., 3 (1): 87-98, 2003.
[7] FK. El- Baz, MA. Aboul-Enein, GS. El-Baroty, AM. Youssef, and HH. Abd El-Baky, Accumulation of antioxidant vitamins in
Dunaliella salina., Online J. Biol. Sci. 2: 220–3., 2002.
[8] P. Stolz, B. Obermayer, Manufacturing microalgae for skin care., Cosmet Toiletries 120, 99–106., (2005).
[9] L. Mourelle, CP. Gómez, MC. Martin, C. Fernández, E. Míguez, JL Legido, 16-3 Microalgae and thermalism: Perspectives,
The Journal of The Japanese Society of Balneology, Climatology and Physical Medicine Vol. 77 (2013-2014) No. 5 p. 537-538.
[10] F. Ebner et al., Topical use of dexpanthenol in skin disorders., Am J Clin Dermatol. 2002;3(6):427–433.
[11] W. Stozkowska,R. Piekoś , Investigation of some topical formulations containing dexpanthenol., Acta PolPharm. 2004; 61:
433-7.
[12] E. Proksch,HP. Nissen , Dexpanthenol enhances skin barrier repair and reduces inflammation after sodium lauryl sulphate-
induced irritation., J Dermatolog Treat. 2002; 13: 173-8,.
[13] FB Jr. Camargo, LR. Gaspar, PM. Maia Campos , Skin moisturizing effects of panthenol-based formulations., J Cosmet Sci.
2011 Jul-Aug;62(4):361-70..
[14] M. Farwick et al., Low Molecular Weight Hyaluronic Acid: Its Effects on Epidermal Gene Expression and Skin Ageing, SOFW
2008 / page 3-5 .
[15] T. Pavicic ,GG. Gauglitz, P. Lersch,K. Schwach-Abdellaoui,B. Malle, HC. Korting,M. Farwick , Efficacy of cream-based novel
formulations of hyaluronic acid of different molecular weights in anti-wrinkle treatment., J Drugs Dermatol. 2011 Sep;10(9):990-
1000..
[16] B. Birkenfeld, M. Parafiniuk, S. Bielecka-Grzela ,A. Klimowicz, H. Piwowarska-Bilska, R. Mikołajczak,MH. Listewnik,M.
Kurzejamska-Parafiniuk, A. Osowski, E. Byszewska-Szpocińska , The penetration of topically applied ointment containing
hyaluronic acid in rabbit tissues., Pol J Vet Sci. 2011;14(4):621-7..
[17] M. Essendoubi, C. Gobinet, R. Reynaud,JF. Angiboust,M. Manfait,O. Piot , Human skin penetration of hyaluronic acid of
different molecular weights as probed by Raman spectroscopy., Skin Res Technol. 2015 Apr 16. doi: 10.1111/srt.12228..