Gözdeki Belirtiler, Vücuttaki Gizli Hastalıkların Habercisi Olabilir

Gözdeki Belirtiler, Vücuttaki Gizli Hastalıkların Habercisi Olabilir
  • 20.08.2025

Göz muayeneleri yalnızca görme bozukluklarını teşhis etmekle kalmıyor; aynı zamanda birçok sistemik hastalığın da ilk işaretlerini ortaya çıkarabiliyor. Dünyagöz Hastaneleri Üvea Bölüm Başkanı Prof. Dr. Merih Oray, düzenli göz kontrollerinin böbrek hastalığı, beyin tümörü, diyabet, hipertansiyon ve MS gibi ciddi hastalıkların erken teşhisinde hayati rol oynadığını belirtiyor.

Göz, vücutta damar yapısının doğrudan gözlenebildiği tek organ olması nedeniyle adeta bir “sağlık penceresi” işlevi görüyor. Retina ve göz sinirleri üzerinde yapılan detaylı incelemeler sayesinde kişinin farkında olmadığı bazı sistemik rahatsızlıkların bulgularına ulaşmak mümkün olabiliyor.

Prof. Dr. Oray, üveitin genel olarak göz içi iltihaplarını tanımlamak için kullanılan bir terim olduğunu, ancak bazı göz hastalıklarının üveiti taklit edebildiğini ve ayırıcı tanının hayat kurtarıcı olabileceğini vurguladı.

Yakın zamanda yaşanan bir vakayı paylaşan Prof. Dr. Oray, 49 yaşındaki bir kadının iki haftadır süren bulanık görme şikayetiyle başvurduğunu aktardı. İlk değerlendirmede üveit (göz içi iltihabı) şüphesiyle yönlendirilen hastada, detaylı göz muayenesi ve görüntüleme sonuçları şiddetli hipertansiyon kaynaklı göz tutulumu ile uyumlu bulundu.

“Gözde Görülen, Vücutta Gizli Olabilir”
Dikkatli bir göz muayenesi sırasında birçok sistemik hastalığın ilk belirtilerinin fark edilebildiğini söyleyen Prof. Dr. Oray, vaka hakkında şunları aktardı:

“Hastanın her iki gözünde %70’e yakın görme kaybı vardı. Bilinen hiçbir sistemik hastalığı yoktu. Ancak göz muayenesi ve görüntüleme bulguları, şiddetli hipertansiyonun göz tutulumu ile uyumluydu. Kol tansiyonunu ölçtüğümüzde değerlerin normalin çok üzerinde olduğunu gördük. Kan ve idrar tahlilleri, yüksek tansiyonun böbrek hasarına da yol açtığını ortaya koydu. Hastaya hipertansiyona bağlı böbrek yetmezliği tanısı konularak acilen nefroloji bölümüne yönlendirildi.”

Uygulanan tedavinin ardından hastanın görme keskinliğinin tamamen geri döndüğünü belirten Prof. Dr. Oray, “Erken teşhis sayesinde hem görme kaybının hem de hayati risklerin önüne geçtik” dedi.

Prof. Dr. Oray, toplumda göz sağlığı kontrollerinin yalnızca görme kusurlarını tespit etmekle sınırlı olmadığına, pek çok ciddi hastalığın ilk bulgularının gözde ortaya çıkabileceğine dikkat çekerek yılda en az bir kez göz muayenesi yapılması gerektiğini hatırlattı.

Yazıyı Paylaş

BÖLÜM SPONSORU