Cengiz Holding bünyesindeki Eti bakır A.Ş. Samsun İşletmesi bakır madeni başta olmak üzere ülkemizdeki maden kaynaklarını sürdürülebilir gelişme çerçevesinde değerlendirip kurumsal bilgi birikimini yeni teknolojilerle destekleyerek, standartlara uygun, katma değeri yüksek ürünlere dönüştürüp ülke refahına katkıda bulunmaya devam ediyor.
Ülkemizdeki maden kaynaklarının yüksek katma değer sağlayacak şekilde ekonomiye kazandırılması, hammadde ihtiyacının güvenli ve ekonomik olarak karşılanması ülkemizin gelişmesinde ve bu gelişmişliğin sürdürülebilir olmasında büyük önem taşıyor. Bilhassa sanayinin pek çok alanında doğrudan ve dolaylı olarak kullanılan madenler nedeniyle madenlere olan gereksinim ülkelerin gelişmişlik seviyelerine paralel olarak artmakta. Madencilik, geleceğin ekonomisini şekillendiren en önemli sektörlerden biri haline gelmiş durumda.
750 Milyon Dolarlık İthalatın Önüne Geçiliyor
Bakır temininde yüzde 90 dışa bağımlı olan Türkiye'de 500 bin ton katot bakır tüketimi söz konusu. Yüzde 90 oranında yurt dışından ithal edilen bu değerli metal, ülke sanayicisine sunularak, yaklaşık 750 milyon doların, ithalat yoluyla yurt dışına gitmesinin önüne geçiliyor. Yıllık 400.000 ton bakır konsantresi işlenerek LME Grade A spesifikasyonlarına sahip 70.000 ton katot bakır üretilmekte ve bunun yanında yıllık 600.000 ton sülfürik asit ve 600.000 ton gübre üretilmektedir. Ayrıca yeni kurulacak olan liman işletmeleri, fosforik asit ve gübre tesisleri ile birlikte işletmenin üretim kapsamı daha da genişleyecektir.
İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde 2016 yılında 254. sırada yer alan Eti Bakır A.Ş. bugün, Samsun, Küre, Murgul, Halıköy ve Espiye işletmelerinde toplam 2500 kişi doğrudan çalışıyor ve buna dolaylı istihdam eklendiğinde sayı 10 bine kadar yükseliyor. Tüm bu süreçte çalışanlara verilen sürekli gelişime yönelik eğitimler sayesinde nitelikli iş gücünün artırılması konusunda da önemli katkılar sağlanmaktadır. Ayrıca çalışma süresi boyunca işletme ve bakım için gerekli ekipmanların önemli bir bölümü bölgeden sağlanmakta olup bölge ekonomisine katkıda bulunulmaktadır.
İşletmenin devralınmasıyla sürekli iyileştirme felsefesi ile birlikte önemli iyileştirme çalışmaları başlatılmış ve bu sayede işletmedeki üretim verimliliğinin artırılması, ürün kalitesinin yükseltilmesi ve bunlara paralel olarak işletmedeki prosesler sonucunda alıcı ortama verilen çevresel kirleticilerin mevzuatla uyumunun sağlanması hedeflenmiştir. Yapılan çalışmalarda, ulusal mevzuatların yanında en iyi uygulanabilir teknikler ve Avrupa Birliği Direktifleri de göz önünde bulundurulmaktadır.
Çevresel yatırımlar kapsamında atık su arıtma tesisleri, baca gazı arıtma tesisi, düzenli atık depolama tesisleri oluşturularak Çevre Kanunu kapsamında belirtilen tüm şartlar yerine getirilmiştir. Bu doğrultuda, Çevre İzin ve Lisans Belgesi ve Sıfır Atık Belgesi alınmıştır. Tüm bu çalışmalar sonucunda uluslararası standartlarda faaliyet gösteren işletme ISO 9001, ISO 14001 ve OHSAS 18001 entegre yönetim sistemi belgelerine sahip olmuştur.