Dow Türkiye ve Orta Asya Başkanı Sayın İhsan Necipoğlu ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Necipoğlu, Dow Türkiye’nin yeniliklerine ve çalışmalarına yönelik sorularımızı yanıtladı.
"Enerji verimliliği sunan etkin altyapı çözümleri ve müşterilerinin rekabet gücüne katkı sağlayan şirketimiz, ülkemizin büyüme hedefleriyle tam uyumlu bir yapıda faaliyetlerine devam ediyor."
Okurlarımıza kendinizden bahsedebilir misiniz?
1983 yılında katıldığım
Dow Türkiye’deki kariyerime plastik iş kolumuzda Satış Müdürü olarak başladım. Otuz beş yılı aşkın kariyerimde şirketin ticari ve coğrafi kuruluşlarında ülke içinde ve dışında çeşitli görevler üstlendim.
Şu anki görevime atanmadan önce Orta Doğu ve Afrika, Hindistan ve Doğu Avrupa bölgeleri için önce plastikler, sonra da performans materyalleri satış direktörü olarak görev yaptım.
2012 yılından beri yürüttüğüm Dow Türkiye ve Orta Asya Başkanı görevimde coğrafi stratejinin belirlenmesi ve uygulanmasını yürütüyor, iş kollarımız ve yönetim fonksiyonlarıyla iş birliği ortamında müşterilerimiz için en verimli ve sürdürülebilir çözümlerin uygulanmasını sağlıyorum.
Dow Türkiye’nin kuruluşundan bugüne dek uzanan süreçteki başarı öyküsünden bahseder misiniz?
1897 yılında kurulan şirketimiz, 120 yılı aşan köklü bir geçmişe sahip. Bugün Dow olarak ambalajlama, altyapı ve tüketici çözümleri gibi yüksek büyüme oranlarına sahip pazarlardaki müşterilerimize geniş bir yelpazede yüksek teknolojiye dayalı ürünler ve çözümler sunuyoruz.
1971 yılından beri ülkemizde faaliyet gösteren Dow Türkiye, bu yıl 48. yılını geride bırakmaya hazırlanıyor. Firmamız, Türkiye’de pazar lideri olma hedefiyle, ilk olarak Gebze’de etkin lojistiği temel alan bir iş modeli geliştirerek faaliyetlerini başlattı.
Bu sayede iş hacmini geliştirerek sektörün önde gelen kuruluşlarının güvenini kazanan Dow, Poliüretan Sistem Evi ve STYROFOAM üretim tesisi ile üretim yatırımlarını artırdı.
2009 yılında Rohm&Haas’ın satın alınması ve 2012 yılında Akkök Grubu iş birliğinde kurulan DowAksa ile yerelleşme girişimlerinde aşama kat eden Dow, yalıtım, kaplama malzemeleri, inşaat, rüzgâr enerjisi, otomotiv ve diğer sektörlerde konumunu güçlendirdi.
Enerji verimliliği sunan etkin altyapı çözümleri ve müşterilerinin rekabet gücüne katkı sağlayan şirketimiz, ülkemizin büyüme hedefleriyle tam uyumlu bir yapıda faaliyetlerine devam ediyor.
Dow Türkiye’nin politikaları ve ilkeleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Amerikalı bir girişimci olan kurucumuz Herbert Henry Dow tarafından hayata geçirilen şirketimiz, bugün de onun felsefesi olan “Daha iyisini yapamıyorsan, neden yapıyorsun?” yaklaşımını benimsiyor. Faaliyet gösterdiğimiz tüm coğrafyalarda belirlediğimiz 3 temel prensibimiz bize yol gösteriyor.
En başta insana saygı yaklaşımıyla şirketimiz içerisinde ve faaliyet gösterdiğimiz toplumlarda hareket ediyoruz. Tüm üretim süreçlerimizde ve hayata geçirdiğimiz çözümlerimizde dünyayı korumayı gözetiyoruz. Bütün bunları da dürüstlük içerisinde tüm paydaşlarımıza sunuyoruz.
Dow olarak kurumsal kültürümüzün özünde kapsayıcılık ve çeşitlilik bulunuyor. Tüm faaliyetlerimizde dünyanın en önemli sorunlarına çözümler sunmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda, inovasyonu sürdürülebilir kılmak için dünyanın en iyi zihinlerini ve onların müşterek bilgi birikimlerini bir araya getirmek gerekiyor.
Bunun için tüm çalışanlarımızın saygı ve değer gördüğü bir ortam yaratmamız, çalışanlarımıza kariyerlerinde gelişmeleri ve ilerlemeleri için eşit imkânlar sunmamız gerekiyor. Şirketimizdeki çalışan ağlarımız bu anlayışın birlikte geliştirilmesinin belkemiğini oluşturmaktalar.
Bu ağlar çalışanlarımız tarafından kurulup yönetilmekte ve küresel ölçekte engelli hakları, işyerinde kadınların güçlendirilmesi gibi birçok konuya odaklanmaktadır.
Çevre politikalarınız ve sürdürülebilirlik çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Kimya, toplum ve çevre değeri yaratma konusunda sınırsız bir potansiyel taşıyor. Bu anlamda Dow olarak hem iş dünyasına hem de gezegenimize değer sağlamak için çok özel bir konumda yer alıyoruz. Dünyada imal edilen ürünlerin %95’i kimya sanayinin girdileriyle üretiliyorlar.
Kimyanın potansiyelinden en yüksek düzeyde faydalanabilmek için, sürdürülebilirliği olağan işleyişimizin bir parçası haline getirmekten başka bir yol görmüyoruz. Zira kimyanın değerinin ve potansiyelinin toplumda anlaşılması, endüstriye yönelik güven inşasında kritik bir önem taşıyor.
Amerikalı bir girişimci olan kurucumuz Herbert Henry Dow tarafından hayata geçirilen şirketimiz, bugün de onun felsefesi olan “Daha iyisini yapamıyorsan, neden yapıyorsun?” yaklaşımını benimsiyor.
Dow olarak müşteri odaklı ve yenilikçi çözümler sağladığımız birçok sektörün değer zincirlerinin rekabetçilik düzeyini her geçen gün artırıyoruz. Birlikte çalıştığımız iş ortaklarımızın sürdürülebilirlik performansına yönelik sorumluluğumuz ayrı bir önem taşıyor.
İş ortaklarımızdan gelen talepler ve yönlendirmeler doğrultusunda çözümlerimizi daima geliştirmeye devam ederken, onların sürdürülebilirlik performanslarını da etkileyen ve geliştiren sonuçlar alıyoruz.
1995 yılında çevre, sağlık ve güvenlik hedeflerimiz ile başlayan ve günümüzde 2025 sürdürülebilirlik hedeflerimizin oluşturduğu sürdürülebilirlik stratejimizle faaliyet gösterdiğimiz her coğrafyada topluma ve iş dünyasına rekabetçi olduğu ölçüde sürdürülebilir çözümler sağlıyoruz.
Belirlediğimiz hedeflerimiz kapsamında karbon ayak izimizi küçültmeye, ürün ve çözümlerimizle müşterilerimize ve topluma giderek artan bir biçimde değer kazandırmaya ve sürdürülebilir bir dünya ve toplum adına bir model oluşturmaya devam edeceğiz
