Gülüş sadece estetik bir unsur değil, sağlık hakkında da önemli ipuçları veriyor. Uzmanlar, dişlerdeki renklenmelerin genetikten beslenmeye, yaşam alışkanlıklarından sistemik hastalıklara kadar pek çok sebebin göstergesi olabileceğine dikkat çekiyor.
Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, diş renginin tamamen beyaz olmamasının doğal bir durum olduğunu vurgulayarak, “Dişin alt tabakasındaki dentin sarıya çalan bir ton taşır. Bu nedenle bembeyaz dişler tek başına ‘sağlıklıyım’ anlamına gelmez.” dedi.
Renk Değişikliklerinin Sebepleri
Dr. Mimir, dişlerde görülen renk değişimlerinin birçok nedene bağlı olabileceğini belirtti:
-
Genetik faktörler: İnce mine tabakasına sahip bireylerde sarı ton daha belirgin olabilir.
-
Yaşam alışkanlıkları: Kahve, çay, kırmızı şarap, tütün ürünleri zamanla sararmaya yol açar.
-
Yaşlanma: Dentin koyulaştıkça dişler doğal olarak sararır.
-
Tıbbi etkenler: Bazı antibiyotikler (ör. tetrasiklin), metabolik hastalıklar veya fazla flor alımı farklı renklenmelere neden olabilir.
-
Lokal sorunlar: Tek bir dişte gri veya siyah renk değişimi, genellikle diş sinirinin öldüğünün ve acil tedavi gerektiğinin habercisidir.
Mimir, ayrıca sigara, diş taşı birikimi, uzun süreli ağız gargarası kullanımı ve amalgam dolguların da kahverengi veya gri tonlarda lekelere yol açabileceğini belirtti.
Düzenli Kontroller Şart
Dişlerde ani renk değişimi, tek dişte koyulaşma veya alışılmadık renklerin gözlenmesi halinde vakit kaybetmeden diş hekimine başvurulması gerektiğinin altını çizen Dr. Mimir, “Bu durum dişlerdeki canlı dokuların ölmesi anlamına geliyor olabilir. Kanal tedavisi veya dolgu uygulaması gerekebilir.” dedi.
Düzenli fırçalama, diş ipi kullanımı ve profesyonel diş temizliğinin renklenmeleri önlemede en etkili yöntemler olduğuna dikkat çeken Mimir, beyazlatma işlemlerinin mutlaka diş hekimi kontrolünde yapılması gerektiğini vurguladı.
