Clariant’tan Önemli Sürdürülebilirlik Adımı
Odaklanmış, sürdürülebilir ve yenilikçi bir özel kimyasallar şirketi olan Clariant, 2023 yılına kadar WEF ve büyük kimya şirketleri ile çığır açan bir geliştirme platformu kurmak için bir anlaşmaya vardığını duyurdu.
Bu kapsamda, erken aşamadaki kalkınma risklerini paylaşmak, düşük karbonlu teknolojilerin geliştirilmesi ve uygulanmasına ortak yatırım yapmayı amaçlayan ortak projelerin oluşturulmasında ortakları desteklemek ve rekabet öncesi bir temelde faaliyet göstermek için, yeni bağımsız bir varlık olarak Bir Proje Geliştirme Şirketi tasarlanacak.
Bu anlaşma, WEF ile Air Liquide, BASF, Covestro, Dow, Mitsubishi Chemical Corp, Royal DSM, SABIC, SIBUR ve Solvay dahil olmak üzere LCET (Low Carbon Emitting Technologies - Düşük Karbon Yayan Teknolojiler) girişiminin kurucu şirketleri arasındaki iki yıllık bir işbirliğini takip ediyor. Ortak girişim, bir bilgi paylaşım platformundan kimyasal üretim zincirinde sera gazı azaltımını hızlandırmayı amaçlayan bir uygulama aracına geçişi temsil ediyor.
Clariant CEO'su Conrad Keijzer "Kimyasallar günlük hayatın hemen hemen tüm ürünlerinde bulunur. Dünya çapında üretilen ürünlerin %95'inden fazlası için gereklidir. Bu nedenle çoğu endüstri kimya endüstrisinin müşterisidir. Bizim rolümüz müşterilerimizin karbonlarını azaltmalarını sağlamaktır. Bu zorlukların üstesinden gelmek için teknolojileri ve ortak yaklaşımları paylaşmamız gerektir” dedi.
Clariant'ın Baş Teknoloji Sorumlusu Martin Vollmer, "Yalnızca bir şirketin üstesinden gelemeyeceği, kritik öneme sahip teknoloji zorluklarını ortaklaşa ele almak için LCET girişiminde birlikte çalışıyoruz" dedi.
"Endüstrimizin net sıfır emisyona dönüşümü için, gelişmiş biyoyakıtların ve biyo-bazlı kimyasalların üretimi için tarımsal atık akışlarına odaklanan biyokütle değerleme alanlarındaki olağanüstü araştırma ve geliştirme uzmanlığımızın yanı sıra, desteklemek için yenilikçi, yüksek performanslı katalizörler alanında aktif olarak katkıda bulunmak istiyoruz."
LCET girişimi, yalnızca
Ar-Ge ittifaklarını teşvik etmeyi değil, aynı zamanda ortak girişimlere veya yeni kurulan şirketlere olanak sağlamayı ve yatırım risklerini azaltmayı da amaçlıyor.
