Avrupa Patent Ofisi’nin Yeni Tesisi

22.11.2018

Ateliers Jean Nouvel ve Dam & Partners Architecten tarafından tasarlanan yeni Avrupa Patent Ofisi (EPO) binası, Lahey yakınlarındaki Rijswijk, Hollanda’da açıldı. Hollanda’nın düz arazisinden yükselen ince ve anıtsal cam blok, EPO çalışanları için ofisler, ortak çalışma alanları ve patent işlemleri için toplantı odaları sağlıyor. Tamamen Ofis’in kendi kaynaklarından finanse edilen bu yeni tesisler, EPO’nun Hollanda’daki 40 yıllık geçmişindeki en büyük yatırımını temsil ediyor. Bu yeni mimari dönüm noktası, 205 milyon Euro’luk bir bütçeyle, Parisli ünlü mimari stüdyo Ateliers Jean Nouvel ve Amsterdam’daki Dam & Partners Architecten tarafından tasarlandı. Yeni bir bina inşa etme kararı, EPO personeline en son teknoloji ürünü bir işyeri sağlama konusundaki kararlı yaklaşımın bir sonucudur – bu sürdürülebilir yapı EPO’nun Avrupa’da yeniliği destekleme taahhüdünü sembolize edecek ve yakın ilişkilerinin altını çizecektir. Yeni bina, EPO’nun Rijswijk’deki operasyonel birimleri arasında tek bir sitede bir araya getirerek daha fazla sinerji kullanmasını sağlıyor.

Dizayn

Yeni EPO tesisleri Yeni Ana (New Main) ve Yeni Menteşe (New Hinge) olarak adlandırılan iki binadan oluşuyor. Yeni Ana binası, Hollanda’nın doğal peyzajını, gökyüzünü, araziyi ve suyu yansıtan yarı-yansıtıcı cam yüzeyi ile, Hollanda’da inşa edilen en büyük çelik yapıdır. Yeni Ana bloğu, sakin ve uygun havalarda gökyüzüyle birleşiyor gibi görünmektedir. 27 katlı binanın ince şekli, ışığın geçmesine izin vererek şeffaflık hissi uyandırıyor. Çift cidarlı dış cephesindeki 960 dış cephe elemanı belirleyici özelliğe sahiptir. Hollanda’nın rüzgarlı, çoğunlukla yağışlı ikliminde on yıllarca kullanımdan sonra daha önceden kullanılan ana bina, yaşlanmaya bağlı olarak aşınma belirtileri göstermeye başlamıştı. Yeni Ana bina bu eskimiş binanın yerini alarak 2000 EPO çalışanı için modern ve konforlu bir çalışma alanı sağladı. Önde gelen bu yüksek yapının arkasında ise dört katlı Yeni Menteşe binası yer alıyor. Bu bina, restoranın oturum alanı için bir genişleme, sekiz sözlü görüşme odası, yeni bir fitness alanı, toplantı odaları ve orman benzeri bir atriyum sunuyor. Dikkat çekici bir tasarım oluşturmak için cam, çelik, bitkiler ve çeşitli renkler kullanılmıştır.

Ünlü Mimar Nouvel’in Şiirsel Anlatımıyla EPO Binası

“Lahey, Rotterdam şehirleri; bunlar büyük gemilerin kendilerini sahil ufuklarıyla hizaladıkları büyük limanlardır ve büyük uluslararası gemiler her zaman gizemlerle doludur. Lahey’deki EPO bölgesi, karakteristik bir toplayıcıyı temsil ediyor, en büyük yapılar da sudaki tekneler gibi sıraya giriyor. Yer, gerçek doğasını, yani kendisi için belirlenmiş büyüsünün ebedi amacını açıklamak için çağrıda bulunuyor. Ufukları uzaklaştıran ve sonsuz bir gökyüzünü gözler önüne seren bu yatay düzlüğün genişliği, mekanın şiirselliğini ortaya çıkarıyor. Havada, boşlukta,yoğunlukta,denizin serpintisinde, sisli yağmurda, beyaz bulutların altında ya da tavanı olmayan bir gökyüzünün mavisinde süzülmek istersiniz... Bizim önerimiz, toprak üzerindeki bu limanda, önceliği sarsıcılık, geometrisi soyutlama olan bir amiral gemisi tanıtmaktır. Gökyüzünün parçası olan bu bina dingin ve sakindir, hiçbir şey ona dokunamaz. Hafif yanardöner şeffaf camdan geçen ve yatay çizgilerden oluşan paslanmaz çeliğe ritimlerini veren gökyüzünün rengini alır. EPO’ya daha yakından bakmaya karar verdiğinizde, biraz hacimlerin, çizgilerin sadeliği ve gerginliğinden, biraz da yapının yansıtıldığı bir su kütlesi içinden çıktığını keşfetmenizden dolayı şaşıracaksınız.“ Giriş, suya inen büyük bir paslanmaz çelik kanopi olarak gerçekleşir. Bu erişimin her iki tarafında da, 38 EPO üyesi ülkenin bayrakları su üzerinde çok yüksekte dalgalanmakta ve cam boyunca farklı yüksekliklerde yansıtılmaktadır.

Bina Özellikleri Yeni Ana (New Main)

Yeni Ana bina 85.000 metrekarelik bir alanı kaplar ve 1950 personel için çalışma alanı sunar. EPO’nun tasarımcılardan istediği şartlardan birisi, yeni işbirliği ve alan yönetimi yöntemleri sağlanması için hem standart ofislerin hem de ortak alanların bir karışımı ile açık ve şeffaf bir bina oluşturulmasıydı. Yeni Ana bina, tüm personel için erişilebilir, güneş panelleri ile kısmen kaplanmış ve rüzgarlıklar tarafından korunan bir çatı bahçesi de dahil olmak üzere doğada görünen unsurları temsil eden birkaç benzersiz özelliğe sahiptir. Giriş bir kanopi ile süslenmiştir, binanın uzunluğu ve yüksekliği boyunca 300 çeşit yemyeşil bitki uzanmaktadır. Toplamda, karaya bakan iki cephenin arasındaki geniş oyuğa 198 adet ekici bitki kutusu yerleştirilmiştir. Zemin seviyesindeki kaba, karanlık ve kompakt tesisler daha yüksek, daha hafif ve daha ince olanlara yol açacaktır. Bu nedenle, zemin seviyesindeki ve altındaki bitkiler, kaba taş duvarlara karşı büyüyen büyük, koyu yapraklı ve eğrelti otları olan çeşitleri içerir. Uzak uçlarda ve her ofis katının orta bölümlerinde ortak çalışma alanları vardır; bunlar beş ila yedi personel için bireysel masalar ve hareketli bölümlerle donatılmıştır. Her ofis katında iki adet merkezi mutfak bulunur.

Fotoğraf: Ronald Tilleman

Yeni Menteşe (New Hinge)

Bu daha küçük New Hinge binası, mevcut restoranın oturma alanının bir uzantısı, sözlü işlem için sekiz toplantı odası, yeni bir fitness alanı ve toplantı odaları barındırmaktadır ve çekici, orman benzeri bir atriyuma sahiptir. Menteşeyi Yeni Ana binaya bağlayan koridorda birkaç dükkana ev sahipliği yapan ticari bir alan bulunmaktadır. Eski ana bina kaldırıldıktan sonra, yeni kompleks yan bahçede yeni bir gezinti alanına ve girişe sahip olacaktır.

Malzeme Elemanları Çelik

EPO’nun Yeni Ana binası, 10.000 ton çelik kullanılarak inşa edildi ve böylece Hollanda’da kendi türündeki en büyük ve yüksek kalitedeki çelik konstrüksiyon yapı oldu. Konsorsiyum, nispeten hızlı ve düşük gürültülü inşa süreci dolayısıyla çeliği tercih etti. Hollanda’da beton, büyük ofis binaları için hala tercih edilen malzeme olmakla birlikte çelik, daha hafiftir ve çökme riski söz konusu olduğunda betona göre avantaj sağlar, ayrıca alan planlamasında daha fazla esneklik sunar. Uzun, ince bina için gerekli olan altı adet özel yapım çerçevenin (yaklaşık 107 metre yüksekliğinde, 150 metre uzunluğunda ve 24.7 metre genişliğindeki) her biri 52 ton ağırlığındadır ve yatay rüzgar kuvvetlerinin tam gücünü absorbe etmekte ve toprağa iletmektedir.

Cam

Mimar Jean Nouvel’in vizyonu, binanın gökyüzünü ve etrafındaki suyu yansıtmasıydı, bu nedenle cam, Yeni Ana’nın en önemli özelliği olmuştur. Nouvel ve ortak tasarımcıları Dam & Partners, temiz çizgiler ve eşsiz bir görünümle modern bir suret sağlayan çarpıcı bir perde duvar sistemi seçti. Aslında inşaatın iki cephesi var. Bir iç ve bir dış kaplama, sadece çekici değil, aynı zamanda binanın içi ve dışı arasında bir iklim tamponu görevi de gören bir oyuk oluşturur. Cam perde, rüzgar ve yağmuru binanın dışından uzaklaştırarak EPO’nun sürdürülebilir enerji yönetimi gereksinimlerini karşılar. Binanın her iki tarafındaki uzun cepheler, hava ve ışık ile birlikte, şeffaftan opağa doğru görünümünü değiştiriyor. Yoldan geçenler sokakta bir panorama açıldığını görebilmektedir. 100.000 metrekarelik bir alana yayılan camın toplam alanı yaklaşık 12 futbol sahasına eşit büyüklüktedir.

Fotoğraf © Ossip van Duivenbode

Su

Yeni Ana deniz seviyesinin altındadır, bu nedenle dikkatli bir su yönetimi gereklidir ve yağmur suyu, atık su ve yeraltı suyunu yönetmek ve geri dönüştürmek için sürdürülebilir sistemler gereklidir. Hollanda yüzeyinin dörtte birinden fazlası deniz seviyesinin altında olduğu için, su ile olan ilişkisi dinamiktir ve su her zaman Hollanda’nın aklındadır.

Sürdürülebilirlik

Yeni Ana’ya yönelik özgün tasarım özetinin bir parçası olarak, EPO, yeni bina için enerji performans şartlarının, AB mevzuatına uyma taahhüdünün bir parçası olarak Hollanda tarafından belirlenenlerden %20 daha verimli olması gerektiğini belirtti. Bu nedenle, yeni EPO ofis binaları çevresel etkiyi en aza indirmek için modern mimariyi sorumlu şehir planlamasıyla birleştiriyor. Her bina karakteristiği, ekolojik açıdan olduğu kadar tasarım açısından da düşünüldü. Amaç, binanın enerji maliyetlerini en aza indirmek için hava, ışık ve sıcaklık alanlarında rejeneratif olması.

Uluslararası kabul görmüş eko standartlar

Proje, BREEAM-NL (Hollanda) ve BNB (Almanya) tarafından belirlenen ve uluslararası yüksek ekolojik sorumluluk, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik standartları ile oluşturulmuştur. Avrupa Patent Ofisi

Fotoğraf © Ossip van Duivenbode

Yenilenebilir Enerji

Çatıdaki gökyüzü bahçesindeki fotovoltaik güneş panellerinin geniş dizileri, bina genelinde dağıtılacak ana güç kaynağına yenilenebilir elektrik enerjisi kaynağı sağlar. Ayrıca, yağmur suyu toplanarak tuvaletlerin temizlenmesi, çiçeklerin sulanması ve sulama tesislerini takviye etmek amacıyla için geleneksel su kaynağı ile birlikte kullanılmaktadır.

Yemyeşil Bitki Bahçeleri

Çift cam ön cephesi, dikey olarak iç kısımda 300 çeşit bitki içeren bahçeleri bulunduruyor. Mimarlar bu canlı bitkileri binanın mimari bileşenlerinin parçası olarak görüyorlar.

Aquifer Termal Enerji Depolama (ATES) Sistemi

Bina, birincil enerji tüketimini ve ilgili CO2 emisyonlarını azaltacak bir akifer termal enerji depolama sistemine (ATES) sahiptir.

Doğal Işığın Enerji Tasarruflu Kullanımı

Bina, doğal ışığın maksimum kullanımını sağlamak için tasarlanmıştır. Ayrıca, yaklaşık 16 000 LED aydınlatma armatürü, her yıl yaklaşık 430.000 kilowatt saat tasarruf sağlayacaktır.

Geri Dönüşümlü Malzemeler Atıkları Azaltır

Toplamda, eski kule binasından ve eklerinden gelen malzemelerin %90’ı, Hollanda’daki yol bentleri gibi projeler için koşullandırılacak ve geri dönüştürülecektir.

Doğal İklim Kontrolü

Her ofis %100 temiz hava ile tedarik edilir. İklim tavanındaki her panel, sıcak veya soğuk suyun akabildiği bir boru devresi ile donatılmıştır. Bu suyu ısıtmak veya soğutmak için gerekli olan enerji, ATES ısı değişimi sistemi vasıtasıyla yeraltı suyu kuyularından elde edilir.