AOC ve BÜFA, İş Birliğini Genişletiyor
AOC ve BÜFA, BÜFA Composites Avusturya aracılığıyla Güneydoğu Avrupa'ya dağıtım konusundaki mevcut iş birliklerini genişletiyor. Bu anlaşma, bölgedeki müşterilerin çok çeşitli kaliteli reçinelere, jelkotlara ve yardımcı malzemelere daha iyi erişmelerini sağlayacak.
BÜFA Composite Systems, 50 yılı aşkın bir süredir AOC'den reçine satın almakta ve bunları özel reaktif reçine spesiyaliteleri ve komple çözümler haline getirmektedir. Ayrıca şirketlerin birçok Avrupa ülkesinde uzun yıllara dayanan satış ve dağıtım ortaklıkları bulunmaktadır.
Şimdiye kadar Avrupa'daki kapsamlı dağıtım ağı Almanya, İsviçre, Polonya, Baltık Devletleri, İspanya ve Portekiz, Belçika, Hollanda, Finlandiya, Büyük Britanya, İrlanda ve İtalya'yı kapsıyordu.
Pazar Faaliyetlerini Güçlendiriyor
Şimdi BÜFA, yeni dağıtım şirketi BÜFA Composites Avusturya'yı kurarak pazar faaliyetlerini güçlendiriyor. Bu, kompozit endüstrisindeki işleyicilerin Avusturya, Slovakya, Macaristan, Romanya, Moldova, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Sırbistan, Karadağ, Arnavutluk, Kuzey Makedonya, Bulgaristan ve Kosova'da hem BÜFA'nın reçinelerine hem de AOC'nin kaliteli vinil ester ve doymamış polyester reçineleri portföyüne ulaşmalarını sağlacak.
Güneydoğu Avrupa Bölgesindeki Kompozit İmalatçılarına Büyük Fayda Sağlayacak
BÜFA Composite Systems Genel Müdürü Lothar Kempf, "BÜFA ve AOC, yıllar içinde çok güçlü bir ortaklık inşa ediyor. İş birliğimizin yeni uzantısının, Güneydoğu Avrupa bölgesindeki kompozit imalatçılarına büyük fayda sağlayacağına inanıyoruz” dedi.
AOC EMEA Genel Müdürü Stefan Osterwind, "Hem BÜFA hem de AOC, bireysel kompozit imalatçılarının ihtiyaçlarına göre uyarlanmış yüksek kaliteli malzeme çözümleri sunuyor" dedi ve ekledi; "Müşterilerin, birleşik şirketlerimizin desteğine dayanarak işlerini başarıyla büyütebileceklerini birçok kez kanıtladık."
Lothar Kempf, "Çalışma ortamını iyileştirmek ve işlem sağlamlığı, müşterilerin BÜFA ve AOC'den satın alım yapmalarında önemli bir kriter haline geldi" dedi ve "Müşterilerimiz, ürünlerimizle sürekli olarak kompozit bileşenler üretebilir ve aynı zamanda çevresel ayak izini de azaltabilir. Bu, yeni pazarlar ve uygulamalar geliştirebilecekleri ve şirketleri için sürdürülebilir bir gelecek inşa edebilecekleri anlamına geliyor”
Kaynak