Sabancı Üniversitesi ve Gilead Sciences Türkiye iş birliğiyle ‘Birlikte HIV’den Güçlüyüz’ temasıyla düzenlenen IV. Ulusal Duyarlılık Konferansı’nda “Türkiye’de HIV” belgeselinin ilk gösterimi meydana geldi.
Belgesel, Gilead Sciences Türkiye’nin desteği ile 5N1K yapımcısı
Cüneyt Özdemir ve ekibi tarafından Türkiye’de toplumsal farkındalığı artırmak için hayata geçirildi.
Belgeselin yapımcısı
Cüneyt Özdemir, filmin gösterimi öncesinde gerçekleştirdiği konuşmada, “Türkiye’de ilk kez böyle bir belgesel hazırlamak için işin içine girdiğimizde ne kadar önemli olduğunu kavradık. 90’larda büyüyen kuşaklar için HIV/AIDS korku filmi gibiydi.
Yaşadıkları toplumdan izole edildikleri için hastalıkla baş başa kalıyorlardı. Bunun en önemli nedenlerinden biri bilgi eksikliğiydi. Bu konuda sadece bilmek yetmiyor, bilginin yaygınlaştırılması ve farkındalık yaratılması da çok önemli.
Bu belgesel önemli bir adım ama tabii ki yetmez. STK’lar, özel sektör ve devletin bu konuda birlikte hareket etmesi gerekli.” şeklinde düşüncelerini ifade etti.

Konferansın açış konuşmasını yapan
Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fuat Keyman: “Üniversitenin kuruluşunda aldığı çok önemli kararlardan biri üniversite olarak akademik anlamda başarılı ve donanımlı bireyler yetiştirmenin yanı sıra, aynı zamanda iyi öğrenci ve iyi vatandaşlar yetiştirmekti.
Zorunlu Toplumsal Duyarlılık dersini iyi ki yaratmışız. Topluma duyarlı olmak, toplumsal sorunların çözümüne dahil olmak çok önemli. Bugüne kadar 15 bine yakın öğrencimiz bu alanlarda çalıştı. Her yıl 80 proje gerçekleştiriliyor. 1200’e yakın öğrenci projelerde görev alıyor.
Üniversite olarak önce kadın, sonra gençlik ve ebeveynlik üzerine toplumsal duyarlılık konferansları gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, “Bugün de HIV üzerine konuşacağız.
Birlikte HIV’den daha güçlüyüz diye çok doğru bir slogan seçilmiş. Gilead Sciences Türkiye’ye bu konuda Sabancı Üniversitesi ile birlikte çalıştığı için çok teşekkür ederim.” diyerek düşüncelerini paylaştı.
HIV Artık Ölüm Fermanı Değil, Hep Birlikte Sonlandıracağız
“Türkiye’de HIV konusunda neredeyiz?” konulu panele katılan
Uluslararası AIDS Sağlık Hizmeti Sağlayıcıları Derneği (IAPAC) Başkanı Dr. Jose M. Zuniga, Türkiye’nin teşhis ve tedavide çok başarılı olduğunu ancak tanı konulma aşamasında bu başarıyı yakalayamadığını söyledi.
IAPAC’ın 2014 yılında 26 şehrin Paris’te oluşturulan Fast Track Cities girişimine destek verdiğini hatırlatan
Dr. Zuniga, “HIV konusunda belirlenen 90-90-90 (%90 tanı, yüzde 90 tedavi, yüzde 90 Baskılanma) ve sıfır stigma hedeflerine ulaşılması için bu girişimi başlattık.
İstanbul ve diğer illerin de bu girişime katılmasını ümit ediyoruz.” şeklinde düşüncelerini ifade etti.
Son 10 yılda hasta sayısı yüzde 465 arttı
Panele katılan
Prof. Dr. Deniz Gökengin, HIV’le mücadelede küresel anlamda yüzde 23 azalırken, Türkiye’de son 10 yılda ciddi sayıda hasta artışı olduğunu belirtti.
Dünyanın bazı bölgelerinde Doğu Avrupa, Orta Asya ve Orta Avrupa ülkelerindeki hızlı artışın devam ettiğini söyleyen
Prof. Dr. Gökengin, “Türkiye’de her yıl 3-4 bin arasında yeni vaka ekleniyor.
Biz aslında HIV ’le yaşayan hastaların sadece yarısına tanı koyabiliyoruz, bir bu kadar daha HIV’le yaşayan hasta olduğunu tahmin ediyoruz. Uzun yıllardır Türkiye’deki hasta sayımız düşüktü. Ancak uzun yıllardır ihmal edilen bölgelerde bu artış kaçınılmazdı, bizde de yayılıyor.” dedi.
Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Serhat Ünal ise: “Türkiye’de anonim test merkezlerinin yaygınlaştırılması önemli. Asıl vakaları böyle yakalarsınız. Ne yazık ki farkındalık konusunda ilerleme kaydedilemiyor. Bugün 20 bini kişi HIV’li, yarın 40 bin olur gider.
Oysa tedavilerin hepsine sahibiz. Bu sadece tıbbi bir sorun değil. Çağın veremi oldu hatta onu geçti bile. Ama ilerde daha çok hayat kaybetmemek için bunun eğitiminin bir yolunu bulmamız lazım. Bu konudaki önyargıları aşmak lazım.” dedi.
Gilead Sciences Türkiye Medikal Direktörü Dr.Tahsin Gökçem Özçağlı: “Epidemiyi kontrol altına alabilmek için pek çok paydaş var. Birini dışlayarak bir şey yapma şansınız kesinlikle yok. Sadece tedavi değil önleme korunma konularında da yeni yaklaşımlar geliştirilmeli.
Örneğin; Gilead Sciences, Elton John Vakfı ile pilot bir çalışma yapıyor Kazakistan’da. Ayrıca “Sıfıra Ulaşmak için” diye yeni bir proje başlattık. 100 bin Pound’a kadar proje desteği sağlayacağız.” dedi.
Pozitif-iz Derneği Başkanı Çiğdem Şimşek: “Bu bir eşcinsel hastalığı değildir, kadın ve çocukları, gençleri de etkiliyor. Biz ağırlıklı gençlerle çalışıyoruz konuyu multidisipliner bir şekilde ele almak gerekiyor.
Önyargıyı engellemekte de toplumun tüm kesimlerine önemli görevler düşüyor. Önyargı ve ayrımcılık yüzünden çok yanlış bilinenler var.” şeklinde düşüncelerini ifade etti.
Konferansın “Üniversitelerde HIV/AIDS Eğitimi Konusunda İyi Uygulama Örnekleri” başlıklı bölümünde ise Sabancı Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri Yöneticisi
Zeynep Bahar Çelik, üniversitenin bu konudaki projelerini anlattı.
Sağlıkta Genç Yaklaşımlar Eğitim Koordinatörü
Pelin Anılan Sabancı Üniversitesi ile ortak yürütülen Akran Eğitim Projesi’ni katılımcılarla paylaştı.
Başkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Simten Malhan: Üniversitenin HIV farkındalık projelerini anlattı.
Prof. Dr. Malhan, “Başkent ve Hacettepe Üniversitesi’nin birlikte yürüttüğü dünyanın en büyük HIV/AIDS Farkındalık Araştırması sonuçlarına göre, toplumumuzun %77 gibi büyük bir kısmı bu konuda bilgi sahibi değil.
Yine toplumun %75’i HIV pozitif bireylerin normal bir yaşam yaşayabileceği bilgisine sahip değil. Bu durum da toplum açısından ciddi bir risk oluşturuyor.” şeklinde konuştu.