Sıklıkla yüzde, sırt bölgesinde ve ellerde oluşan cilt lekeleri en çok şikâyet edilen problemlerin başında geliyor. Güneş lekeleri, sivilce izleri ya da çillerin neden olduğu görüntü insanların psikolojisini bozuyor.
Sigara kullanımı, güneş ışınları ve zararlı maddeler içeren kozmetik ürünler ciltte renk dalgalanmasına ve leke oluşumuna neden olabiliyor. Yaş, genetik yatkınlık ve geçirilen hastalıklar için kullanılan ilaçlar da cildi olumsuz etkileyen diğer etmenler arasında yer alıyor.
Memorial Wellness Kozmetik Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Ayça Alan Atalay, cilt lekelerinin nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Cilt Lekelerinin En Büyük Etkenlerden Biri UV Işınları
Cildin homojen renk tonunda meydana gelen ton farklılıkları cilt lekesi olarak nitelendirilmektedir. Ton farklılığına yol açan durumlar melazma, post-inflamatuar hiperpigmentasyon, solar lentigo (güneş lekesi) ve koyu gözaltı halkaları başlıkları altında toplanabilmektedir.
Melazmaya sıklıkla doğurganlık çağındaki kadınlarda rastlanmaktadır. Üst dudak, burun, yanaklar, çene ve alında düzensiz şekilli, keskin sınırlı, koyu veya açık kahverengi lekeler şeklinde ortaya çıkmaktadır. Gebelerde ve doğum kontrol hapı kullananlarda daha sıklıkla izlenmektedir.
Cilt lekelerin oluşumuna birçok faktör neden olmakla beraber en belirgin olanlar UV ışınları ve östrojen hormonudur. Genetik yatkınlık ve cilt tipiyle de alakası bulunmaktadır. Epilepsi tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar da melazma lekelerine yol açabilmektedir.
Melazma vakalarının 1/3’ünde altta yatan bir neden bulunamamaktadır. Sıcağın, özellikle dudak üzerine uygulanan sıcak ağda uygulamaları sonrası melazma lekelerinin oluşumunu tetikleyebileceği düşünülmektedir.
Gebeliğin sonlanması veya doğum kontrol haplarının kullanımının bırakılmasıyla melazma gerileyebilmekle beraber bazı kişilerde bu süreç 5 yıllık bir zamanı alabilmektedir.
En Çok Yüz Bölgesi Etkileniyor
Efelid olarak adlandırılan küçük çiller ve lentigo olarak tanımlanan güneş lekelerini birbirinden ayırmak güç olabilmektedir. Lentigo güneş lekeleri yaşlı erkeklerde daha sık görülürken efelidlere genç, açık renkli ten, saç ve göz rengine sahip kadınlarda daha sık rastlanmaktadır.
Yaşlı kişilerin %90’ında bir veya daha fazla lentigo bulunmaktadır. Güneş lentigo oluşumunda en önemli faktördür. En sık yüz, el ve sırt bölgeleri etkilenmektedir. Post-inflamatuar hiperpigmentasyon ise koyu tenli kişilerde daha sık görülmektedir.
Akne, egzama, allerjik reaksiyonlar veya yanık sonrası ya da ameliyat izlerinin bulunduğu bölgelerde ortaya çıkabilmektedir. Kimyasal peeling ve lazer tedavileri sonrasında da oluşabilmektedir. Melanin pigment artışına bağlı olarak o bölgelerdeki cildin koyulaşmasıdır.
Koyu gözaltı halkaları ise hem erkek hem kadınlarda karşılaşılan bir problemdir. Kişileri olduğundan yaşlı ve yorgun gösterebilmektedir. Nedeni çok fazla belli olmamakla birlikte göz çevresindeki ince derinin damar yapılarını daha belirgin göstermesiyle ilgili olduğu düşünülmektedir.