Fakat öngörülmesi mümkün olmayan pandemi süreci yılın geri kalanında; hedefler ve bu hedeflere ulaşmak için oluşturulan aksiyon planlarının aksamasına neden oldu, üreticiler için önemli pazarların kapanması ve gümrük kısıtlamaları gibi dezavantajları beraberinde getirdi. Pandemi ilk etkilerini 2020 Mart, Nisan ve Mayıs aylarında göstermeye başladı. Yeni dinamiklere uyum ve Haziran ayı ile kontrollü normalleşme, yurt içi ve yurt dışı sektörel pazarlara yansıdı. Üreticinin yüzünü güldüren dezenfektan, ev ve kişisel hijyen ürünlerine artan ilgi üretim artışına katkı sağladı ve lokal tedarikçilerle işbirliğini güçlendirdi. Bu da 2020 yılı hedeflerine ulaşılma başarısının kısa özetini oluşturdu.
Global olarak bakıldığında pandemi süreci, tüm dünyada yaşanan küçülme ve bazı ürün gruplarında adetsel ve miktarsal kayıplara neden oldu. Sektörümüzün dönemsel amiral gemileri olan sabun, kolonya ve dezenfektanlarda benzer etki ve kaliteye sahip alternatif private label (PL) markalı ürünlere olan ilgi arttı. Bunun etkisini ilk 10 aylık dönemde ihracatımızda da gördük. Söz konusu ürün kategorilerinde %50 oranına yakın geçen yılın aynı dönemine göre artış yaşandı. Bu süreç ülkemizde ve dünyada alışveriş alışkanlıklarını ve önceliklerini değiştirdi. 2021 yılında da PL markalı ürünlere yenilerinin ekleneceğini ve ilginin artarak devam edeceğini düşünüyorum.
2021 yılının ilk çeyreğinde son teknoloji robot üretim parkuruna bir hat daha ekleyeceğiz. Bu yatırım ile hem kapasite hem verimlilik artışı planladık ve son 5 yıldaki istikrarlı büyüme oranlarımızı koruyarak, sektördeki dostlarımız için daha çok üreteceğiz. İhracat bizim ve ülkemiz için çok önemli. Kendi döviz rezervimizi artırmak için ihracat ataklarımıza devam edeceğiz ve 2021- 2022 PL yılı olacak.
Hijyen ürünleri tüketiminin önümüzdeki 2 sene giderek artacağını öngörüyorum. Tüketici alışkanlıklarında ise ev bakım ve kişisel bakım ürünleri daha fazla talep görecek. Bundan sonraki süreçte de tüketicilerin çok daha bilinçli hareket edeceklerine, ürünlerin içeriklerine yönelik daha detaylı incelemeler yapıp yeni satın alma kararlarını bu doğrultuda vereceklerine inanmaktayım.
Bu da aslında sektör dinamiklerine tüketici tercihlerinin yön vermesi demek oluyor. MG International Fragrance Company olarak biz de toplum sağlığını korumak, Covid-19’un yayılımını engellemek ve tedarik zincirinin devamlılığını sağlamak için hem kurum içi hem sektör paydaşlarımızla hem de resmi kuruluşlarla çalışmalarda bulunuyor, bu süreci sağlıkla atlatarak üretimin devamlılığının sağlanması için çalışmalarımıza belirli önlemlerle devam ediyoruz.
***********
2020 yılında mevcut müşterilerimizin de beklentilerinde, ürün taleplerinde farklılıklar meydana geldi. Tedariğini yaptığımız ürünlerden farklı olarak kişisel hijyene ve Covid-19 virüsüne karşı koruma sağlamaya yönelik bir takım ürün beklentileri oluştu. Bu noktada Ar-Ge birimimizin çalışmaları sonucunda el, ortam, yüzey dezenfektanı ürünleri ortaya çıkardık. Özellikle İngiltere, İrlanda, ABD ve Kuzey Avrupa ülkelerine bu ürünlerin ihracatını gerçekleştirdik. Hali hazırda üretimini yaptığımız organik kozmetik ürünlerine de taleplerde kayda değer artışlar gözlemledik.
Hijyen ürünlerine yönelik talebin en az 2 ila 3 yıl daha devam edeceğini gözlemlemekteyiz. Kendi ürün portföyümüzde bulunan organik sertifikalı kozmetik bakım ürünlerine yönelik talebin artması yönünde bir trend mevcut. Bilhassa Y ve Z kuşağının sürdürülebilir kozmetik, çevre dostu üretim, güvenli içerik ve doğal içerik kullanımı konularında yüksek bir hassasiyete sahip olduğunu görmekteyiz. Sertifikasına ahip olduğumuz COSMOS’un bünyesindeki organik sertifikalı ürün sayısının sadece bir yıl içerisinde 4 kat artmış olması, dünyaca ünlü markaların bu konuya yatırımlarını artırarak devam ettiriyor olmaları bu yöndeki görüşümüzü desteklemektedir. Tüm bunlara ek olarak “do it yourself” “kendin yap” yaklaşımları da giderek önem kazanmaya başlamaktadır. Evde geçirilen vakitlerin artması, kalabalık ortamlardan bireylerin uzak durmasına yönelik yönlendirmeler, insanlarda evlerinde kendi kişisel bakım ürünlerini üretme ihtiyacı meydana getirdi. Bu noktada üreticilerin buna yönelik ürün kitleri oluşturmaları, yani müşterilerinin kendilerinin deneyimleyeceği üretim süreçleri oluşturmalarına yönelik ürün alternatifleri sunmaları hasıl olmuştur.
**********
Covid-19 pandemi sürecini sektörel sonuçları ve fabrikadaki iş yapış şeklimize olan etkisi şeklinde iki ayrı kategoride değerlendirmek gerekir. Sürecin başlaması ile birlikte antibakteriyel ürünler, kolonya ve sabun gibi kişisel hijyen ürünlerine bir talep patlaması yaşandı. Bu talep artışını yönetmek ilk aşamada oldukça zordu. Ar-Ge ekibi olarak tedarik zincirine alternatif kaynakların değerlendirilmesi yönünde yoğun katkı sağladık. Ayrıca bu dönemde ön plana çıkan yeni ürün fikirlerini de değerlendirdik ve yeni lansmanlar gerçekleştirdik. İçinde bulunduğumuz topluma olan sorumluluklarının bilincinde bir firma olarak kişisel temizlik ürünlerinin ülkenin dört bir yanındaki ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasını bu sorumluluk görevi içerisinde yürütmeye çalıştık. İş yapış şeklimize etkisini ele aldığımızda ise güvenli iş sahası yaratmak amacı ile 40 farklı başlık altında güvenlik önlemleri oluşturduk.
Bunların arasında fabrika girişine sabit ve temassız termal vücut ısısı ölçme istasyonları konulması, dijital filyasyon altyapısı kurulması, her gün güncellenen 4 soruluk online mobile anket ile çalışanların risk analizlerinin takibi, ofis çalışmalarında uzaktan çalışma şekline geçilmesi, servis/yemekhane/ortak/giyinme odaları vb. ortak kullanım alanlarının güvenli sosyal mesafe gereklilikleri doğrultusunda yeniden düzenlenmesi, çalışanlara destek olunması amacıyla Psikolojik Destek Hattı oluşturulması, periyodik PCR testi uygulamasına geçilmesi gibi aksiyonları öncelikli olarak ifade edebilirim.
Aşılama çalışmalarının sonuçları, bizim kontrolümüzde olmayan virus mutasyonları riski vb. konular yine hayatımızı etkilemeye devam edebilir. Evyap olarak önlemlerden taviz vermeden faaliyetlerimizi devam ettiriyoruz. Ürünlere yönelik talap artışları belli bir seviyede dengelenmiş ve istikrara kavuşmuş görünse de pandemi seviyesindeki global sağlık krizleri tüketicilerin hijyen alışkanlıklarında uzun süreli değişikliklere sebep olabiliyor. Biz de bu yönelimler doğrultusunda ürün portföyümüzü yeniden ele alıp güncellemeler yapmak üzerine çalışmaya devam ediyoruz. Ofis çalışanları için uzaktan çalışma modelinin yaygınlaşmasına yönelik İK çalışmaları çoğu şirkette olduğu gibi bizim firmamızda da yürütülüyor; kalıcı olabilecek uzaktan çalışma modelleri araştırılıyor. Bu açıdan firmaların teknolojik altyapılarının önem kazanacağı, uzaktan iletişim kanallarının çeşitleneceği bir döneme girdiğimizi düşünüyoruz.
************
2020 yılı kozmetik sektörü açısından iyi geçti çok büyük bir daralma yaşanmadı. Farmasi için de büyümenin yaşandığı bir yıldı. Pandeminin yaşandığı dönemde dahi, Türkiye’de doğrudan satıştaki liderliğimizi koruduk, 2020 yılını 26 ülkede gösterdiğimiz yüksek başarıyla, 500 milyon Dolar ciro ve dört milyon girişimci ile hedeflerimizin ötesinde kapadık. Dünyanın en prestijli doğrudan satış sitesi “Direct Selling News”ün açıkladığı 2020 verilerine göre, dünyanın en büyük 100 doğrudan satış sıralamasında Farmasi olarak 32. sırada yer alarak Türkiye adına bir ilki başardık. Farmasi’nin 2020 yılında ihracatı 2,5 kart artış gösterdi. Özellikle, Kuzey Amerika’da Farmasi USA’in hızlı büyümesi, bu artışın temel sebebi oldu. 2021’de gireceğimiz büyük pazarlarlara ihracatımızı daha da artıracağız.
Pandemiyle birlikte kullanıcıların tercihleri de değişti, makyaj satışlarımız azalırken, cilt bakım ürünlerimizin satışları arttı, ev temizlik ürünlerimiz ve gıda takviyesi ürünlerimiz çok rabet gördü. İnsanlar bu özel dönemde sağlık ve bakıma yöneldiler. Biz de yatırımlarımızı tüketicilerin tercihlerine göre şekillendirdik, trendleri hızla yakaladık ve global büyümeye odaklandık.
Farmasi karlı, yatırım gücü yüksek, hızlı karar alan, dinamik bir aile şirketi. Önümüzdeki 5 yıl için 150 milyon Dolarlık bir yatırım planımız var. Farmasi olarak 2021’de yeni ülkelere giriş yapacağız. Bu ülkeler arasında Meksika, Kanada ve Almanya yer alıyor. Bu ülkelerde kendi operasyonlarımızı kuracağız. Her ülkenin 5 milyon Dolarlık bir yatırım değeri var. 1 yıl sonra da Asya pazarına girmeyi planlıyoruz.
Bununla birlikte, bu yıl Türkiye’de FarmasiX adında bir teknoloji şirketi kurduk. Burada her türlü otomasyon, robotik, e-ticaret geliştirmeleri yapıyoruz. Mart ayında da, İstanbul Ömerli’de fabrikamızın bulunduğu alanda beyaz yaka çalışanlarımız için Farmasi Plaza’yı açtık. Pandemiyle birlikte, sağlıklı beslenmenin önemi de büyük ölçüde arttı, biz de bu talebi karşılamak için harekete geçtik. Bu yıl Türkiye’nin en gelişmiş gıda takviyesi tesisini kuruyoruz.
Yurt dışı yatırımlarımıza da hız kesmeden devam ediyoruz. Amerika’da 2020 yılında 300 dönümlük iki farklı arazi satın aldık. Bir araziyi sadece depolama alanı olarak kullanacağız, diğer arazide ise hem Amerika merkez ofisimiz olacak hem de robot donanımlı bir depo yatırımımız. Amarika’nın eyaleti Porto Riko adasında da bir operasyon merkezi kuruyoruz ve oradaki girişimcilerimize direkt hizmet vereceğiz.
Farmasi bağımsız bir araştırma şiketinin sonuçlarına göre, Türkiye’nin en tercih edilen ve en beğenilen kozmetik markası oldu. Bizi gururlandıran bu sonuçlar geldikçe kendimizle yarışmaya, meydan okumaya devam ediyoruz. Hedefimiz dünyanın en büyük 10 kozmetik markasından biri ve dünya markası olmak.
