Koronavirüs Salgınında Herkese Önemli Görevler Düşüyor

Koronavirüs Salgınında Herkese Önemli Görevler Düşüyor
  • 03.04.2020
Tüm dünya koronavirüs (COVID-19) salgını ile mücadele ediyor. Mücadelenin yanı sıra hastalığın tedavisi ve bulaşma zincirinin kırılması da büyük önem teşkil ediyor. #EvdeKal çağrısını yineleyen Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), bu konudaki bilgilendirmelerine devam ediyor. TÜSAD Başkanı Prof. Dr. Ülkü Yılmaz, tüm dünya olarak karşı karşıya olduğumuz bu virüs ile enfekte olanların yüzde 81 gibi çok büyük bir kısmının hafif yakınmalar, boğaz ağrısı, halsizlik ile geçirirken yüzde 18’inde akciğer enfeksiyon tablosu ve yüzde 5'lik bölümünde de yoğun bakım gerektiren solunumsal sorunlar ortaya çıktığını bir kez daha hatırlattı. Yılmaz, şu açıklamayı gerçekleştirdi: “Yine sigara içen bireylerde de hastalık riskinin çok daha fazla olduğu ortaya konmuştur. Eğer gerekli önlemler çok sıkı bir şekilde alınır, uygulanırsa, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği gibi çok sayıda test yapılıp, sıkı bir izolasyon sağlanırsa ülkemizde hastalığın seyri daha kolay kontrol altına alınabilir. Bu aşamada test sonucu pozitif olanlar hızla tespit edilmeli, temaslılar sağlıklı kişilerden hızla ayrılmalıdır. İzolasyon için kişilerin evde kalması sağlanmalı, evde kalan insanlar için gerekli sosyal koşullar sağlanmalıdır. İzolasyonun evde mümkün olmadığı koşullarda ise yurtlar, oteller devreye girmelidir. Bu aşamada hepimizin üstüne düşen görevler var; tüm sağlık çalışanları canla-başla görevinin başında, tüm bireylere düşen de evde kalmak” dedi. Yılmaz, bu dönemde dikkat edilmesi gereken 3 önemli  kavramı şöyle sıraladı:
  • Karantina; bulaşıcı bir hastalığa maruz kalmış olan kişilerin hareket alanının kısıtlanmasıdır. Karantina altındaki kişiler hastalık etkenine maruz kalmış olduğu düşünülen, hastalık durumu bilinmeyen, muhtemel taşıyıcı olup hastalık belirtilerini hali hazırda göstermeyen kişilerdir. Karantinada amaç, taşıyıcı olması muhtemel kişinin diğerleriyle temasını keserek toplumun geri kalanının hastalık kapma olasılığını azaltmaktır.
  • İzolasyon; hasta olan kişilerin sağlıklı olan bireylerden ayrılması, hastalığın yayılmasını önlemek için hasta bireylerin hareket alanının kısıtlanmasıdır.
  • Sosyal mesafeden kastımız ise şu; mutlak izolasyonun zorunlu olmadığı, temasın ve etkene maruz kalmanın azaltılarak mümkün olan en düşük düzeyde tutulmasıdır. Bu hastalıktan korunmada en önemli önlemlerden biri olan sosyal mesafenin korunmasına yönelik tedbirlerin alınması, bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları devam etmektedir. Bireysel olarak, kendimizi ve toplumumuzu korumaya yönelik alacağımız en önemli önlemdir.
Yılmaz sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bu sorunun cevabı; tam izolasyondur. Eğer hasta kişileri tespit edip, tam izolasyon sağlanabilirse salgın hastalığın iki ay içerisinde kontrol altına alınabileceği konunun uzmanları tarafından bildiriliyor. Daha önce Güney Kore ve halen de Almanya örneğinde gördüğümüz gibi. Bu doğrultuda Dünya Sağlık Örgütü Başkanı ‘Test yapın, kimin enfekte olduğu bilinmezse salgın durdurulamaz’ çağrısında bulundu. Ülkemizde de Bilim Kurulu önerileri doğrultusunda testlerin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar devam ediyor. İzolasyonun başarılı olabilmesi için yaştan bağımsız olarak toplumun her kesiminin alınan önlemlere uygun davranması, bu uyumun artması noktasında da sosyal devlet olmanın gerekliliğinin yerine getirilmesi büyük önem taşımaktadır.” dedi.  

Yazıyı Paylaş

BÖLÜM SPONSORU