Sayın Ekrem Varlık okurlarımıza kısaca kendinizden, eğitim durumunuzdan, firmanızdaki konumunuzdan ve sektördeki profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?
Öncelikle benimle bu röportajı yapmak istediğiniz için çok teşekkür ederim. 1949 Yozgat doğumluyum. Ailem Yozgat’ın Çiftlik Köyünde çiftçilik ile uğraşırdı. O günün zorlu koşullarında hayallerimi büyük şehirde kendimi kanıtlamak ve ideallerimin peşinden koşmak süslerdi. Kayseri Meslek Lisesindeki eğitimimin ardından Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünü kazandım. Üniversite eğitimimi, devam ettirebilmek için çalışmak zorundaydım. Dokuz kardeştik ve ailemin imkanları çok kısıtlıydı.
Bu sebeple gündüz Enternasyonel firmasında üretim mühendisi olarak çalışır gece üniversite eğitimime devam ederdim. 1977 yılında tüm birikimimi yatırarak bir torna tezgahı alıp ilk imalat atölyemi bir binanın bodrum katında açtım. Böylelikle bugünkü Varlık Makina’nın temelleri atılmış oldu. Bu zorlu koşullarda beş sene boyunca ben dahil 3 kişilik çekirdek kadro ile çalışıp, her geçen gün işimizi ve kadromuzu daha da ileriye taşımayı hedefleyerek aralıksız gece gündüz demeden çok
çalıştık.
Bu zorlu beş yılın ardından Şişhane’deki bodrum katı yetersiz gelince Bayrampaşa’ da daha büyük bir atölyeye taşındık. Oradan da 1990’lı yıllarda ikitelli organize sanayisine, 2001’ de Hadımköy’de inşaa ettiğimiz binamıza taşındık. Bu taşınma Varlık Makina için bir dönüm noktasıydı.
Artık Varlık Makina’nın ünü ülke sınırlarını aşmış bir dünya firması olma yolunun kapılarını aralamıştı. Günümüzde Varlık Makina 15.000 m2 kapalı alanda 20’ si mühendis olmak üzere toplam 120 personel ile beş kıtada 84 ülkeye son teknoloji ürünü tesislerini kurmuştur.
Firmanızın kuruluşundan bu yana gelişim sürecinden bahsedebilir misiniz? Hangi sektörlere hizmet vermektesiniz?
İlk üretimimiz kireç fabrikalarının kullandığı transfer makinalarıydı. Bunu takip eden yıllarda komple sönmüş kireç fabrikaları anahtar teslim kurulumunu yapmaya başladık. 90’lı yıllarda kış aylarında İstanbul’ da yaşanan hava kirliliğinin önüne geçebilmek adına kömürün paketlenerek satılması zorunluluğu getirilmişti.
Bu da bize farklı bir sektörün kapısını açtı. Kömür üreticilerinin kömür paketlemede kullandığı otomatik paketleme makinalarının üretimine de başladık.
Bu arada 1990’lı yıllarda oğullarım Hüseyin ve Güngör Varlık şirkette çalışmaya başladılar. Makina mühendisi olan oğlum Hüseyin ve elektronik mühendisi olan diğer oğlum Güngör mezuniyetlerinin ardından şirketimizin her kademesinde tecrübe kazanarak şirket yönetiminde yer aldılar.
İlerleyen yıllarda nitelikli konut ihtiyacının gelişimi ile birlikte inşaatlarda artık kum çimento ile yapılan klasik harçlar yerine özellikli yapı kimyasalı ürünleri rağbet görmeye başladı. Sektörün bu ihtiyacını karşılamak amacı ile yapı kimyasalları ve boya üretim tesisleri de kurmaya başladık.
Hatta ilk kurduğumuz üretim tesisi bugün halen Kazakistan’ da çalışmakta ve firmasına ve ülkesine kazandırmaya devam etmektedir.
Ürün gruplarınızdan ve ürün özelliklerinizden genel hatlarıyla bahsedebilir misiniz?
Komple Boya üretim projeleri ve toz karışım paketleme tesisleri, kalsit kırma eleme kurutma, seperasyon tesisleri, alçı üretim tesisleri yapmaktayız.
Özetlemek gerekirse; Yaptığımız, tesislerde doğadan çıkartılıp getirilen 50-60 cm büyüklüğündeki alçı veya kalsit kırma, eleme kurutma, seperasyon işlemlerinden geçirip micron tane büyüklüğünde silolarda depolayıp, bunları ve /veya diğer hammaddeleri tartım , karışım , paketleme ve paletleme proseslerinden geçirip son olarak streçlemek suretiyle nihai ürün olarak pazara sunulmaktadır.
Düşünebiliyor musunuz, saatte 30-40 ton yani iki tırı doldurabilecek ürün üretiyorsunuz, fakat üretimde çalıştırdığınız insan sayısı 3-4 kişiyi geçmiyor. Bahsettiğim her bir proses komple otomatik olarak personel müdahalesi olmadan ardı sıra devam ediyor.
Bunu yaparken de tüm tesis ekipmanları birbirleri ile haberleşiyor. Endüstri 4.0 dediğimiz şey bu olsa gerek. Torba takma robotlarımız torbaların dolumlarını; paletleme robotlarımız torbaların paletlere dizilimlerini ve hat sonu makinalarımız ise paletlerin streçlenmesini otomatik olarak yapıyor.
Bu ekipmanlar ülkemizde ilk olarak bizim tarafımızdan üretilen ve müşterilerimizin kullanımına sunulan ve onlara rekabette büyük avantajlar sağlayan makinalardır.
Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarınızla ilgili olarak ne tür faaliyetlerde bulunuyorsunuz?
Az önce bahsettiğim proseslerdeki her bir makina ve ekipmanların tasarım ve imalatlarını bizzat kendimiz yapmaktayız.
Bu da güçlü bir Ar-Ge ve İnovasyon yatırımıyla olmaktadır. Tübitak ve Kosgeb de onaylanmış onlarca projemiz vardır. Her geçen gün sektörün gelişen ve değişen beklentilerini karşılamaya yönelik yeni ürünler ürün yelpazemize girmektedir.
Yaptığımız Ar-Ge yatırımlarıyla Pulse Elektronik Markası ile load-cell’ den indikatöre; seviye sensöründen antistatik barlara kadar bir çok elektronik ekipmanı dahi kendimiz üretir hale geldik.
Bu firmamızın ürünleri Almanya, Fransa, Çin ve İtalya’da kaliteli üretim yapan makina üreticileri tarafından ısrarla tercih edilmekte ve kullanılmaktadır. Bu firmalara zamanında ve kusursuz olarak hizmet vermek üzere de beş yıl önce Çin Shanghai ve İtalya Milano’ da satış büro ve depolarımızı kurduk.
Yurt içi ve yurt dışı satış faaliyetlerinizden bahsedebilir misiniz? Ağırlıklı olarak hangi bölgelere ne tür ürün satışları gerçekleştiriyorsunuz?
Yurt içinde Türkiye’nin her yerinde çalışan tesislerimiz ve makinalarımız mevcuttur. 30 yıl önce tesisini kurduğumuz ve sorunsuz bir şekilde makinalarımızı kullanan müşterilerimiz, dostlarımız var.
Tabi ki bu kalite bizleri dünyada da çok önemli yerlere taşıdı. Avustralya, Malezya, Filipinler, Taylan, Vietnam, Pakistan, Orta Asya ülkeleri, Rusya, Gürcistan, Arabistan, Katar, Umman, Cezayir, Mısır, Bosna, Romanya, Yunanistan, Belçika, Polonya, Almanya, Arjantin, Şili, Kolombiya ve adını sayamadığım birçok ülkede anahtar teslim çalıştırdığımız tesislerimiz var. Henkel, Basf, Sika, Lafarge, Parex gibi birçok uluslararası firmanın tüm dünyada global onaylı tedarikçilerindeniz. Aynı firma Filipinler’deki bir projesinde bizi tercih ettiyse memnuniyeti sonucu başka bir sene Arjantin’deki projesinde de bizi tercih edebiliyor.
2017 yılının ilk yarısı nasıl geçti? Firmanız adına hedefleriniz ve projeleriniz ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Beklediğimizden de iyi geçti, bir çok büyük proje tamamladık. Hedefimiz marka değerimizi daha da ileriye taşımak. Global çerçevede edindiğimiz kalite ve memnuniyet algısı aynı zamanda Türk Makinesi marka değerini de artırmaktadır.
Yalnız üzülerek söylemek isterim ki , kalifiye ve yetişmiş eleman bulmakta zorlanıyoruz. Yolumuz uzun, ufkumuz geniş, bizim ve ülkemizin vizyoner, yenilikçi dinamik bir gençliğe ihtiyacımız var.
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tarafımıza ait olan özgün ve fonksiyonel tasarımlı makinalarımızın daha geniş kitleler ve ulaşamadığımız kıtalarda da kullanılmasını ve marka bilinirliğimizin sağlanmasını hedeflemekteyiz.Bu amaçla yurt dışı fuar katılımlarımız aralıksız devam ediyor.
Varlık Makina’nın sektördeki yeri, sizi rakiplerinizden ayıran özellikleriniz nelerdir?
Sektörde Yıllardan Beri Türkiye içinde liderliğini korumakla birlikte , uluslararası platformda köklü Avrupa markaları ile yarışır hale geldik.
Şununla övünebilirim ki; 150 yıllık geçmişi ve deneyimi olan Avrupalı rakip üreticilerin makinalarından daha fonksiyonel ve daha rekabet edici fiyat politikası ile makinalarımızı müşterilerimizin kullanımına sunuyoruz.
Onların 150 yılda elde ettiği deneyim ve beceriyi 40 yıla sığdırabilmemin haklı gururunu yaşıyoruz. Bu başarı da tüm yönetici, mühendis ve montaj kadrolarımızın ekip çalışması ve sorumluluk bilinci ile oluştu. Onlara ne kadar teşekkür etsem azdır.
Bizi rakiplerimizden ayıran en önemli özelliğimiz; paketleme, paletleme makinalarından helezon konveyörüne klapesine kadar tesislerimizde kullandığımız her bir ekipmanı kendimiz üretiyoruz. İhtiyacımızın ne olduğunu iyi biliyoruz ve bu ihtiyacı karşılayacak ekipmanları da biz tasarlıyor ve üretiyoruz. Bu sayede müşterimiz ihtiyacı olan ürün, hizmet ve çözümü tek bir kaynaktan en iyi ve en hızlı bir şekilde alabiliyor.
Avrupalı rakiplerimizin 12 ay terminli yapabildiği tesis üretim ve kurulumunu bizler 6 aya kadar yapıp çalışır halde teslim ediyoruz. Bizim için termin sürelerine uyum önceliğimizdir.
Son olarak; sektöre iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Sektördeki tüm arkadaşlardan isteğim; Araştırın , Geliştirin, Üretin ve ülkemize katma değer yaratmaya çalışın. Bu da ancak Ar-Ge, İnovasyon ve Süreklilik ile mümkün olacaktır. Yapılamayanı hedefleyin ve bu hedefe ulaşmak için çok çalışın.
Para kazanmak hiçbir zaman birinci önceliğiniz olmasın. Başarının peşinden koşun. Başarı ile beraber mükafatı da beraberinde zaten gelecektir.