Röportaj: B. Serhat Cengiz
CBR Unique Esans, kokuyu yalnızca kimyasal bir bileşen değil; bilimin, sanatın ve insan deneyiminin kesiştiği yaratıcı bir alan olarak konumlandırıyor. Doğadan aldığı ilhamı bilimsel araştırmayla buluşturan marka, yapay zekâ destekli koku tasarımı ve sürdürülebilir üretim teknikleriyle geleceğin kokularını bugünden şekillendiriyor. Gerçekleştirdiğimiz söyleşide markanın kurucusu ve genel müdürü Cabir Çobanoğlu, CBR Unique Esans’ın hikâyesini bizlerle paylaştı.
Sizi ve CBR Unique Esans’ı kısaca tanıyabilir miyiz?
CBR Unique Esans, kokuyu bir duygu dili ve marka kimliğinin en görünmez fakat en güçlü unsuru olarak konumlandıran bir esans tasarım evidir. Kuruluşumuz “koku ile karakter yaratma” yaklaşımına dayanıyor. Bugün odağımız; parfüm, kişisel bakım ve yaşam alanı kategorilerinde markalara özgün, zamansız ve hatırlanabilir imza kokular sunmak. Amacımız ses getiren koku trendleri değil; kalıcılığı olan, duygusal ve estetik bir koku mirası oluşturmaktır.
Kokunun duygular ve anılar üzerindeki etkisine vurgu yapıyorsunuz. Yeni bir esans geliştirirken bu boyutu nasıl tasarıma dâhil ediyorsunuz?
Koku, nörobilimsel olarak hafıza ve duygularla doğrudan bağlantılıdır. Bir kokunun ister üst, ister kalp, ister dip nota formunda olsun, kişide bir hatırayı yeniden canlandırabilmesi tesadüf değildir. Biz bu bilimsel gerçekliği koku tasarım sürecimizin temel ekseni hâline getiriyoruz. Süreç brief ile başlar; ancak klasik biçimde değil. Markalara “hangi koku ailesini tercih edersiniz?” diye sormak yerine, “Bu koku kullanıcıda hangi duyguyu ya da hangi anıyı uyandırsın?” sorusunu yöneltiriz. Bazen bu duygu “çocuklukta yaz akşamları”, bazen “ilkbahar yağmuru sonrası toprak kokusu”, bazen de “şehirden kaçışın özgürlüğü” olur. Çünkü koku, görünmez ama en kalıcı marka imzasıdır.
Bu duygu haritası belirlendikten sonra koku mimarisi inşa edilir. Şefkat, zarafet, özgüven, dinginlik gibi duygulara karşılık gelen aromatik aileler ve doğal-sentetik hammadde dengesi, üst, orta ve dip notalarda rafine bir bütünlükle kurgulanır. Her nota, kokunun hafızada bıraktığı iz için bir sahne niteliği taşır. Ardından duyusal test aşamasına geçilir; numuneler “ilk izlenim”, “orta evre”, “yayılım”, “koku dönüşümü” gibi aşamalarda hem marka hem kullanıcı deneyimi açısından değerlendirilir. Gerekli revizyonlar, duygusal tutarlılık korunarak yapılır. Son adımda formül üretime ölçeklenebilir hale getirilir; kalıcılık, stabilite, sertifikasyon ve regülasyon gereklilikleri titizlikle uygulanır. Böylece her koku, teknik mükemmellik ile duygusal rezonansı eş zamanlı taşıyan, markaya özel bir “imza deneyim” haline gelir.
Ürün portföyünüzü nasıl konumlandırıyorsunuz? Hangi hedef kitlelere hangi tür esanslarla hitap ediyorsunuz?
CBR Unique Esans’ın ürün portföyü üç temel kategori üzerinden şekilleniyor. Fine Fragrance alanında, parfüm ve body mist gibi ürünlerde marka kimliğini güçlü bir imzaya dönüştüren yüksek konsantrasyonlu esanslar geliştiriyoruz. Buradaki hedef kitlemiz, kokuyu bir ifade biçimi olarak gören niş parfüm üreticileri ve kozmetik markalarıdır. Önceliğimiz; karakter, kalıcılık ve duygusal rezonanstır. Personal Care & Kozmetik kategorisinde ise şampuan, duş jeli, krem, losyon ve deodorant gibi ürünlerde cilt uyumu ve ürün matrisiyle bütünlük sağlayan, IFRA standartlarına uygun özel formülasyonlar tasarlıyoruz. Bu segmentte koku, yalnızca hoş bir bileşen değil; ürün deneyiminin devamlılığını sağlayan duyusal bir imzadır.
Home Ambience kategorisinde ise oda spreyleri, mumlar, tekstil ve otomotiv kokularında mekânın ruhunu dönüştüren, duygu atmosferi yaratan kompozisyonlara odaklanıyoruz. Burada en kritik kriterler; uzun süreli yayılım, mekânla uyum ve duygusal tonlamadır. Niş parfüm markaları özgünlük ve anlatı isterken kişisel bakım markaları tutarlılık ve kalite dengesini, yaşam alanı kokuları ise atmosfer ve duygu bütünlüğünü önceler. Bu nedenle her segment için ayrı yoğunluk yapıları, farklı test süreçleri ve özgün araştırmalar yürütüyoruz.
2025’e girerken koku dünyasında hangi eğilimler öne çıkıyor?
2025 yılı itibarıyla koku dünyasında belirgin bir paradigma değişimi yaşanıyor. Tüketici artık sadece “koku takmak” istemiyor; kendini ifade etmek istiyor. Kokular, estetik bir unsur olmanın ötesine geçerek kişisel kimlik, duygusal denge ve yaşam tarzı ile bütünleşen bir deneyime dönüşüyor. Biz bu dönüşümü yalnızca gözlemlemekle kalmıyor, yeni koleksiyonlarımızı da bu bilinç doğrultusunda şekillendiriyoruz. Kişiselleştirme ve imza koku arayışı giderek güçleniyor. Markalar ve bireyler tekrar eden kokular yerine kendilerine ait bir karakter oluşturmak istiyor. Doğal, şeffaf ve arınmış kompozisyonlar ön plana çıkarken, kullanıcılar performanstan ödün vermemeyi talep ediyor. Bu noktada biz doğal uçucu yağları ve yüksek saflıkta modern aroma moleküllerini dengeli biçimde harmanlayarak hem kalıcılığı yüksek hem “temiz” algısı güçlü kokular tasarlıyoruz. Modern minimalizm anlayışıyla yoğun ve karmaşık formüllerin yerini sade ama derin kompozisyonlar alıyor. Özellikle odunsu ve mineral tonların sofistike yorumları dikkat çekiyor Koku, ruh hâlini düzenleyen bir ritüele dönüşüyor; “sakinlik veren”, “odaklanmayı destekleyen” ya da “enerji yükselten” kokular günlük yaşam pratiğine dâhil oluyor. Mekân kokuları da yalnızca hoş bir unsur olmanın ötesine geçip ambiyans tasarımı anlamı taşıyor. Mumlar, oda spreyleri ve tekstil kokuları artık “mekânın ruhunu” dönüştürmek için seçiliyor. Tüm bunlara ek olarak, sürdürülebilirlik artık bir tercih değil, standart halini almış durumda. Hammadde tedarikinden üretim sürecine, ambalaj seçimlerinden lojistik zincirine kadar çevresel sorumluluk ön planda. Biz de enerjiyi verimli kullanan üretim modelleri, etik tedarik ve atık azaltma sistemlerini çalışma prensibimizin temeline yerleştiriyoruz.
“Kaliteli ve çevreci ürünler” yaklaşımınızdan bahsediyorsunuz. Sürdürülebilirlik tarafında nasıl bir yol izliyorsunuz?
CBR Unique Esans’ta kalite ve sürdürülebilirlik, birbirini bütünleyen iki temel ilkedir. Hammaddelerimizi izlenebilirlik esaslarıyla seçiyor; yenilenebilir kaynaklardan, etik hasat yöntemleriyle elde edilen doğal bileşenleri ve çevresel ayak izi düşük, yüksek saflıkta sentetik bileşenleri dengeli biçimde kullanıyoruz. Düşük solvent tüketen modern ekstraksiyon teknikleri üzerine kurulu üretim sistemimiz, sürdürülebilirlik yaklaşımımızın temelini oluşturuyor. Üretim tesisimizde enerji verimliliği yüksek sistemler, atık azaltım süreçleri ve katı kalite kontrol protokolleri uygulanıyor. Tüm formülasyonlarımız IFRA standartlarına uygun şekilde geliştirilerek hem insan sağlığı hem çevre güvenliği açısından titizlikle değerlendiriliyor. Ayrıca iş ortaklarımızla birlikte yeniden doldurulabilir ambalaj modelleri ve geri dönüştürülebilir ürün sistemleri üzerinde de çalışmalar yürütüyoruz. Bizim için sürdürülebilirlik, yalnızca bir çevre politikası değil, kokunun karakterine işlenen bütüncül bir üretim kültürüdür.
Kozmetik markalarıyla çalışırken “özgün imza koku” geliştirme süreci nasıl ilerliyor?
Her iş birliğimiz, markanın hikâyesini anlamakla başlıyor. Gelen brief doğrultusunda hedef kitle, ürün kategorisi, marka dili ve verilmek istenen duygu netleştiriliyor. Ar-Ge ekibimiz bu hikâyeyi kokusal bir kimliğe dönüştürüyor. İlk formüller oluşturuluyor, duyusal testler yapılıyor ve gerekiyorsa nota geçişleri yeniden düzenleniyor. Süreç boyunca markayla sürekli iletişim hâlindeyiz; çünkü özgün bir imza kokusu, ortak yaratımın ürünüdür. Kalıcılık, yayılım, güvenlik ve maliyet optimizasyonu testleri tamamlandıktan sonra üretim süreci başlıyor. Sonuç olarak ortaya yalnızca bir koku değil, markayı temsil eden duygusal ve benzersiz bir deneyim çıkıyor.
Önümüzdeki dönemde CBR Unique Esans’ı hangi yenilikler bekliyor?
Ar-Ge merkezimizi genişleterek doğal uçucu yağlarda daha sofistike ekstraksiyon yöntemlerine geçiyoruz. Yakın dönemde özellikle Orta Doğu ve Avrupa pazarlarında iş birliklerimizi güçlendirmeyi, niş markalar için sınırlı üretimli özel koleksiyon serileri geliştirmeyi hedefliyoruz. Amacımız, Türkiye’den doğan ve uluslararası sahnede kendi dilini kuran güçlü bir koku kültürü oluşturmak.
CBR Unique Esans olarak koku tasarımını yalnızca üretime dayalı bir süreç olmaktan çıkarıp; bilimsel veri, yaratıcılık ve sürdürülebilirliğin bir arada çalıştığı deneyimsel bir alana dönüştürmek istiyoruz. Yenilenen laboratuvar altyapımız sayesinde hammaddeleri yalnızca kokusal profilleriyle değil, uçuculuk, stabilite ve kombinasyon davranışlarıyla da birlikte analiz ediyoruz. Böylece formülasyonlarımızı daha kararlı, çevre dostu ve performans açısından dengeli hale getiriyoruz. Doğadan ilham alırken modern sentez teknolojilerini de kullandığımız “neo-natural” koku serileri üzerinde çalışıyoruz. Bu serilerde hedefimiz, doğanın kokusunu laboratuvar titizliğiyle yeniden yorumlamak.
İhracat ağımızı güçlendirme yönünde de stratejik adımlar atıyoruz. Avrupa’da Almanya, Fransa ve İtalya; Orta Doğu’da Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan; Kuzey Afrika’da ise Fas ve Tunus’taki markalarla özel esans çözümlerimiz kapsamında iş birlikleri yürütüyoruz. Her bölgenin kültürel koku tercihlerini analiz ederek formülasyon stratejimizi bu verilere göre şekillendiriyoruz. Yakın gelecekte yalnızca bir esans üreticisi değil, aynı zamanda stratejik bir “koku danışmanı” olarak konumlanmayı amaçlıyoruz. Günümüzde marka etkisi, görsel kimlik kadar duyusal kimlikle de güçleniyor. Bu nedenle veri tabanlı analiz sistemleri, koku trend haritaları, tüketici davranış modellemeleri ve yapay zekâ destekli formülasyon teknolojileri üzerinde çalışıyoruz. Artık bir kokunun sadece “güzel” olmasını değil, doğru hedef kitleye doğru duyguyla ulaşmasını önemsiyoruz.
Ayrıca sürdürülebilirlik stratejimiz kapsamında geri dönüştürülebilir ambalajlar, düşük karbon ayak izine sahip üretim süreçleri ve yeniden doldurulabilir koku sistemleri üzerine projeler geliştiriyoruz. Amacımız doğaya duyarlı fakat yenilikçi bir üretim modelini sürekli kılmak. Özetle, CBR Unique Esans olarak “bugünü tamamlayan” değil, “geleceğin kokularını bugünden tasarlayan” bir marka vizyonuyla ilerliyoruz. Yenilik, bizim için yalnızca yeni bir formül üretmek değil; kokunun dünyaya, insana ve markalara dokunma biçimini yeniden tanımlamaktır.
