Unica Boya Kurucusu ve Genel Müdürü Ayhan Doruk ile Keyifli Bir Söyleşi

Unica Boya Kurucusu ve Genel Müdürü Ayhan Doruk ile Keyifli Bir Söyleşi
  • 23.07.2017
Unica Boya firmasının Kurucusu ve Genel Müdürü Sayın Ayhan Doruk ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Doruk, spor zeminleri kaplamaları alanında uzmanlaşmış bir marka olan Unica Boya hakkında detaylı bilgi verdi.

Okurlarımıza kısaca kendinizden, eğitim durumunuzdan ve profesyonel özgeçmişinizden bahsedebilir misiniz?

1985 yılında İTÜ Kimya Fakültesi, Kimya Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. Askerlik görevinden sonra da, 1987 yılında ilk defa çalışma hayatına atıldım. 1994’e kadar farklı şirketlerde çalıştım. Hem İmalat Müdürü olarak, hem İhracat Müdür Yardımcısı olarak görev aldım. Aynı yıl, 1994 yılından 2000 yılına kadar ortağı olduğum ilk firmamı kurdum. Öncelikle epoksi zemin kaplamaları ve ağır hizmet boyaları üretimiyle başladım.

Unica Boya’nın kuruluş süreci ve günümüze gelene kadar geçirdiği aşamalar hakkında bilgi verir misiniz? Unica  Boya’nın hedef pazarları arasında hangi bölgeler ve ülkeler yer alıyor?

2001 yılında Boytem firmasını kurdum ve Unica markasını oluşturduk. Endüstriyel zemin kaplamaları ve ağır hizmet boyaları üretimini yanı sıra spor zeminlerine de ilgi duymaya başladık. Bunların Ar-Ge’sini, yaklaşık bir yıl süren bir çalışma ile gerçekleştirdik. 2001 yılının sonuna doğru ilk akrilik esaslı tenis kort zemin kaplamalarını üretmeye başladık. Aynı yıl Türkiye’de ilk defa Dünya Tenis Federasyonu tarafından sertifikalı Tenis Kort Kaplama Sistemlerini üretmeye başladık.   2004 yılına kadar tamamıyla Türkiye pazarında çalıştık fakat 2004 yılından sonra ihracatın son derece önemli olduğunu ve dünyaya açılmanın gerekli olduğunu anlamıştık. İlk yurt dışı pazarımız Hindistan oldu. Etrafımızda o kadar yakın yer olmasına rağmen, uzak bir yer olan Hindistan’la başlamış olduk ve ilk siparişimizi Hindistan’dan 2004 yılında aldık. Hindistan’ı Suriye takip etti, onu da Lübnan, Suudi Arabistan. Bugün 2017 yılındayız, 5 ayrı kıtada müşterilerimiz var, Kuzey Afrika’nın tamamı, Orta Doğu’nun şu an Suriye hariç tamamı, Doğu ve Uzak Doğu’da Hindistan, Malezya,Singapur, Endonezya, Vietnam, Güney Kore müşterilerimizin arasında. Balkan ülkelerinin tamamı, Türki Cumhuriyetlerin yine tamamı, Rusya ve Ukrayna. Avrupa ülkelerinden de İngiltere, Almanya, Çikya ve Slovenya çalıştığımız ülkeler arasında.

"Şu anda 45’in üzerinde ülkeye doğrudan ihracatımız var".

Tabii ki her sene hedef pazar ve ülkeleri seçip yurt dışında katıldığımız fuarların ihracatımızda çok büyük payı ve katkısı var. Hedeflediğimiz belli bölgelerdeki fuarlara katılıyoruz. Önceden pazar araştırmalarını yapıp,potansiyel müşterileri belirliyoruz. Fuar sonrasında da performans değerlendirmesi yapıp içlerinden ilgili müşterileri seçip, birebir kontağa geçiyoruz. MetoMetodumuz, iş ve potansiyel pazar imkanlarını biraz daha pratiğe dökmek. Yurt dışı odaklı olduğumuz için, yurt içinde çok fazla fuara katılmadık. Şu anda zaten üretimimizin %70’ini yurt dışına satıyoruz, %30 seviyesinde yurt içine hitap ediyoruz. Ama tabii ki yurt içine daha fazla önem vereceğiz, bu sene yurt içine yönelik pazarlama faaliyetlerimiz olacak, bunlardan en önemlisi de bu seneki yapı fuarına katılmak. Burada teknik tanıtımla birlikte görsel bir tanıtım yapmayı düşünüyoruz.
Unica Boya başlıca hangi sektörlere, ne tür ürünler sağlıyor? Unica Boya’nın ürün, marka ve hizmetleri hakkında bilgi verir misiniz?
Unica, orta ölçekli bir aile firmasıdır, firma çalışanlarının çoğu aile kökenlidir. Unica olarak temel amacımız spesifik ve fark yaratan ürünler üretmek ve pazara sunmaktır. Konvansiyonel ürünler üretmiyoruz, yani plastik boya, mobilya, metal boyası, raf boyası gibi ürünler üretmiyoruz. Bizim yaptığımız spesifik boyalardır, genellikle zeminler, ağırlıklı olarak spor zeminleri üzerinde yoğunlaşıyoruz. Şu an üretim proseslerini bütün legal gereklilikleri sağlayacak şekilde yürütmekteyiz. Ürünlerin sertifikasyonu, akredite test raporları gibi aklınıza gelebilecek bir ürüne ait legal ne olması gerekiyorsa bunların hepsini sağlayarak üretim yapıyoruz. Mesela Dünya Tenis Federasyonunun dünyadaki tek Türk vakıf üyesiyiz. Bu, ne gibi avantaj sağlıyor dersek, bizim Dünya Tenis Federasyonu ile çok sıkı ilişkiler içerisinde olmamızı, dolayısıyla teknik bilgi alışverişi sayesinde yeni güncellenmiş teknik düzenlemelerle, regülasyonlarla ilgili çok sıkı ve hızlı bilgi almamızı, bunlara adapte olmamıza yarıyor. İkincisi de bizim özellikle tenis kaplamalarında, bu testi Türkiye’de kendi laboratuvarında yapabilen dünyadaki tek Türk firmasıyız. Dolayısıyla bizim Türkiye’deki diğer tenis kort ve spor zemin malzemesi üreten firmalardan farkımız; bu konuda legal gerekliliklerinin yüzde yüzüne sahip Türkiye’deki tek firma olmamızdır. Bir zemin kaplamasından beklenen bütün teknik değerleri ölçebilecek tam donanımlı bir laboratuvara ve kapasiteye sahibiz. Dolayısıyla ürün kalitesini, ölçülebilir nümerik değerlerle ve standartlarla değerlendiriyoruz.İnovatif ürünler önceliklerimiz arasında yer alıyor. Ürün portföyümüzün çoğu şu anda Türkiye’de bir muadili olmayan ürünlerdir. Çok düzenli olarak Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz ve ürün geliştirme bizde süreklilik arz eden bir durumdur. Yani hiçbir şekilde bir ürün, önceki seneki haliyle durmuyor, o üründe mutlaka bir yenilik, performansını arttıracak bir özellik katıyoruz. Pazarda da bu özelliğimizle tanınıyoruz.unica boya

Unica, ağırlıklı olarak zemin kaplamaları üretmektedir.

Bunun yanında az miktarda da olsa, sanayi türü, çok özel amaçlı spesifik ürünler üreten de bir firmadır. Ağırlıklı olarak spor zemin kaplamaları ve endüstriyel zemin kaplamaları üretiyoruz. Endüstriyel zemin kaplamaları zaten epoksi esaslı, çok tanıdık bildik ürünler, artık piyasada konvansiyonel ürün sınıfına girmiştir. İç piyasada epoksi üzerine ağırlığımız fazla yok, ancak ürettiğimiz bir ürün elbette, belli müşterilerimiz var, halen üretiyoruz, satıyoruz, Ar-Ge’sini yapıyoruz ve inovatif ürünler katıyoruz. Fakat epoksi zemin kaplama ile ilgili pazardan çok fazla bir beklentimiz yok. Ancak, spor zemin kaplamalarla ilgili çok değişik ürünler geliştiriyoruz, bisiklet yollarından tutun da, paten sahalarına, badminton, voleybol, hentbol, salon futbolu, squash kortları, atletizm pistleri gibi, açık ya da kapalı sahaların bütün zemin kaplamalarının komponentlerini üretiyoruz. Bu ürettiklerimizi yurt dışında akredite laboratuvarlarda test ettiriyoruz, kalite kontrol belgelerini alıyoruz ve ondan sonra üretime sunuyoruz. Bunun dışında mesela, çocuk oyun alanları, eski sistemlerde kauçuk kaplamalar uygulanıyordu, artık çok daha değişik sistemler devreye girdi. Klasik renklendirilmiş kauçuk ürünler, sağlığa son derece zararlı, petrol türevi ürünler sonuçta, ama biz bu tarz kaplamaları bir altyapı malzemesi olarak değerlendirip üzerini daha çevre dostu bir ürünle kaplıyoruz, dolayısıyla alttaki geri dönüşümlü kauçuğa dokunulmuyor. Epoksi akrilik sistemler daha iyi UV değerine sahip, daha çevreci ve özellikle çok uzun ömürlü ürünler, biz bunları sunuyoruz. Kokuyu engelliyor, daha sağlıklı bir hijyenik yüzey oluşuyor. Bunun yanı sıra yine spor zemin kaplamalarında kullanılan su bazlı düşük VOC tek ya da çift komponentli poliüretan akrilik ürünlerimiz var. Bu çevre dostu ürünler yurt dışında çok tercih ediliyor, ancak Türkiye’de alışılagelmiş şeylerin dışına çıkmak biraz zor olmakla beraber doğru bir tanıtımla iç pazarda da bu ürünler talep görecektir diye ümit ediyoruz. En önemli müşterilerimizden biri de tatil köyleri, oteller gibi turizm tesisleri.

Özellikle Antalya’da bir spor turizmi, tenis turizmi var.

Bazı tesislerin 40-50 tane kortu var, bunların belli bir zaman sonra yenilenmesi gerekiyor. Bunların dışında, bazen münferit siparişler de alıyoruz, hatta uygulamalar da yapıyoruz ama genellikle işimiz proje bazlı oluyor. Yani bir tenis kulübünün sıfırdan alınıp, teslim edilmesi gibi. Müşterilerimiz ağırlıklı olarak profesyonel tesisler, tenis kulüpleri bunların başında, üniversiteler, askeri tesisler geliyor, bu alanlarda standartlara çok daha fazla riayet ediliyor.

İnovasyon ve Ar-Ge alanlarında Unica Boya firması olarak ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Üniversite sanayi işbirliği kapsamında geliştirdiğiniz projeleriniz var mı, varsa nelerdir?

Üniversitelerle ilgili nadir de olsa bazı çalışmalarımız oluyor, teorik bilgi paylaşımı bunların başında geliyor. Dolayısıyla üniversitelerin teorik bilgi birikimlerini, pazar ve ihtiyaç analizi ile birleştirip, pazarda performans fiyat dengesini de göz önüne alarak ürün ve sistemleri oluşturmaya, geliştirmeye çalışıyoruz. Ayrıca günümüzde internet bu konuda bize çok büyük ufuklar açıyor, çok spesifik internet siteleri var, kimya sektöründe ilgili boya sektörü ile ilgili, bunları çok düzenli takip ediyoruz, online web seminerlerine ve tertiplenen bazı kongrelere de katılıyoruz. Gerekli bilgiyi kaynağından, yani o işin uzmanı olan insanlardan doğrudan doğruya almayı tercih ediyoruz. Eğer bir ihtiyacımız olursa, büyük firmaların çeşitli yerlerde laboratuvarları var, bu işin başında uzman insanları da var,bir bilgiye ihtiyacımız olduğunda ya da bir işbirliği yapmamız gerektiğinde onlarla birlikte yapıyoruz. Teknik olarak donanımlı bir yapıda olduğumuz için, tüm testlerimizi kendimiz yapıyoruz. Gerektiği zamanlarda da inovasyon konusundaki destekleri direkt yurt dışından alıyoruz.

İnovatif ürünlerinizden örnekler verebilir misiniz?

Elbette, şu anda bizim bu sene piyasaya çıkarttığımız bir ürün var. Bu iki kompenentli epoksi akrilik su bazlı bir ürün. Birkaç değişik versiyonu üretiyoruz; tekstürlü olanını, düz olanını. Bu ürün son derece yüksek aşınma direncine, son derece iyi bir adezyona, aynı zamanda mükemmel bir UV direncine sahip. Şu anda Amerika’da, Avustralya’da, Kanada’da çok sıkça kullanılıyor ama Türkiye’de bilinen bir ürün değil. Bütün açık alanlarda, parklarda, meydanlarda, beton ya da asfalt üzerinde, otopark zemininde kullanılabiliyor.Uygulaması son derece kolay ama son derece performanslı bir ürün. Bununla ilgili, SR denilen bir indeks var. Güneş ışınları indeksi  diye geçiyor, bu ürünümüzün güneş ışınları yansıtma noktasındaki indeksi yüzde 30’un üzerinde.

"Özellikle çevre kaygısıyla çok sıcak ülkelerde bunlar tercih ediliyor, yapılan malzemenin güneş ışığını soğurması değil, yansıtması isteniyor".

Bu ürün aynı zamanda çevreyle çok dost özelliklere sahip.Bunu sadece bisiklet veya yürüme yollarında değil, yaya geçitlerinde de kullanabiliyorsunuz, herhangi bir meydanı veya bir kaldırımı da renklendirebiliyorsunuz. Bunların dışında, çocukların oynadığı splash kort dediğimiz sistemler var, su fıskiyelerinin olduğu zeminlerinde özel bir altyapısıyla kaymaz ve hijyenik bir kaplama olarak kullanılıyor. Türkiye’de yaygın değil ama bizim şu anda ürettiğimiz bir ürün. Şu anda mesela Romanya’da, Bahreyn’de, Katar’da, Abu Dabi’deki projelerde kullanıyoruz bu ürünü.Ayrıca yeni bir takım kaymaz ürünler ürettik, bunlar içinde kesinlikle quartz ya da silika yok. Yani içinde toz ürün yer almıyor, kimyasal bir additivle belli bir tekstür oluşturuyoruz, normal bir boya gibi görünüyor ama zemine uygulandığı zaman tekstürlü bir görünümde oluyor.Mesela bu da Türkiye’de olan bir sistem değil, böyle bir sistem yok, böyle bir teknik de yok. Bizim kendi sektörümüzde müşterilerimizin  bu tarz talepleri var, bu da bizi farklı ürünler üretmeye ve sektörde farklı bir konumda olmaya itiyor.

Patent konusunda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Patent konularında hassasız. Firmamızın markası ve logosu zaten şu anda 26 ülkede tescilli. Pazardaki her markamız patentlidir, tescillidir ve sadece yurt içinde değil yurt dışında da tescillidir. Şu anda 26 ülke, hatta bugünlerde de bir patent başvurumuz olacak 23 ülkeye,toplamda 49 ülkeye ulaşacağız. 4 tane esas markamızın hepsinin sadece Türkiye’de değil yurt dışında da tescilleri yapılmıştır.

Unica Boya’nın çevre politikası ve sürdürülebilirlik yaklaşımı hakkında bilgi verir misiniz? İşçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarınız hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Şu an küçük bir tesisteyiz ancak çevre politikalarımızda son derece hassas davranıyoruz, mesela bizim kendi özel arıtmamız var. Aynı zamanda iş güvenliği açısından tüm bu alan her türlü legal gereklilikle donatılmıştır. Tesisimizde özel yangın söndürme sistemi, özel havalandırma sistemi yer almaktadır. Fabrikamızda periyodik olarak makina teçhizat, güvenlik sistemleri, işçi sağlığı ve güvenliğini gerektiren kontroller ve bakımlar yapılmaktadır. Kurallara bütünüyle riayet ediyoruz. Atık ürünleri hiçbir şekilde doğaya vermiyoruz. Burada atıklar sepere ediliyor, ayrılıyor ve sonrasında anlaşmalı olduğumuz kuruluşlara gönderiliyor. Şirketimizin sözleşmeli olduğu bir hekimi ve iş güvenliği danışmanı vardır.

Unica Boya’nın yatırım planları oluşturulurken hangi kriterlere öncelik veriliyor? Önümüzdeki dönemler için Unica Boya’nın yatırım planları var mı, varsa nelerdir?

Şu an için Düzce Gümüşova’da yeni fabrika binamızın inşaatına başlandı., Organize Sanayi Bölgesi içerisinde 6500 metrekare fabrika arsası üzerinde 3500 metrekare kapalı bir alan. Bunun ilk aşaması 1750 metrekarelik bir tesis inşaatı, Ağustos sonunda bitecek. Haziran 2017’de yeni yerimizde olacağız, bu yeni yerimizle birlikte çok büyük değişiklikler yapacağız. Bu değişikliklerin başında, ekipmanı yenilemek geliyor, bütün üretim ekipmanlarını daha teknolojik bir yapıda gerçekleştireceğiz. Bunun içinde yarı otomatik üretim sistemleri de var. Bu konuda çalışmalarımızı, ön görüşmelerimizi yaptık. Bilgisayar kontrollü yarı otomatik üretime geçmeyi planlıyoruz. Ayrıca yeni üretim tesisimizde başka bir yatırım da yapacağız, kauçuk rulo üretimi için bir Alman firması ile ön görüşmelerimizi yaptık.2017 sonuna kadar yatırımı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Böylece Türkiye’de yeni bir kauçuk sistemini üretmeye başlayacağız, tabii ki bunların pek çok çeşidini, yeni teknoloji bir yöntemle üreteceğiz. Bu malzemeleri sadece bir spor zemin olarak değil aynı zamanda izolasyon malzemesi olarak; yani hem ses, hem vibrasyon izolasyon sistemleri olarak da düşünebiliriz. Bunun dışında fitnesslarda kullanılması gereken estetik zeminler olarak üretip, hem iç piyasada ayrıca yurt dışında da pazarlamayı düşünüyoruz.Önümüzdeki sene için bizim planlarımız bunlar. Yurt dışına gelince; şu an için yurt dışında üç tane ofisimiz var, bir tanesi Tunus’ta, bir tanesi Cezayir’de, bir tanesi de Fas’ta. Kuzey Afrika bizim için çok önemli,Kuzey Afrika, Orta Afrika’ya açılan bir kapı aslında,ofislerimizin şu an en yoğun olanı da Fas, çok çok yoğun çalışıyor. Devam eden projelerimiz var, bekleyen projelerimiz var. Orası bizim için çok iyi bir pazar. 2017 içinde öncelikle Uzak Doğu Pazarında Vietnam pazarına daha fazla odaklanmamız gerekiyor. Vietnam, Kamboçya ve Endonezya, bu üçlüye çok önem veriyoruz. Ardından da seneye Güney Amerika yani Latin Amerika ülkelerini hedefliyoruz.  

Yazıyı Paylaş