1.12. Sektörün Elektrik Tüketimi
2013 yılında 10.614.181 MWh olan elektrik tüketimi son dört yılda %35 oranında artarak 2017 yılında 14.368.194 MWh’lik tüketim gerçekleştirmiştir.
Tablo 11. Kimya Sektöründe Elektrik Tüketimi (MWh)
Kaynak: TEDAŞ
1.13. Sektörün Dış Ticareti
Kimya sektörü günümüzde sanayileşmiş ülkelerde enerji, tarım, sağlık, ulaştırma, gıda, inşaat, elektronik, tekstil ve çevre koruma gibi alanlara sağladığı yüksek katma değer içeren ürünler ve bu sektörlere sağladığı teknolojik yenilikler nedeniyle lokomotif sektör konumundadır. Kimyasal madde ve ürünlerde Türkiye gerek temel ürün ve teknolojik girdilerde gerekse katma değerli mamullerde dışa bağımlılığı yüksek bir ülkedir.
Bu nedenle de sektör geleneksel olarak dış ticaret açığı vermektedir. Ancak son yıllarda, hem başta petrol olmak üzere hammadde fiyatlarındaki düşük seviyelerin etkisiyle hem de yapılan yatırımların meyvelerini vermeye başlamasıyla sektörün ithalatında artış görece sınırlı kalmaktadır. Öte yandan TL’nin destekleyici etkisiyle sektörün ihracatı artmaya devam etmektedir.
Şekil 19. Kimya Sanayi Dış Ticareti (ISIC Rev4 – 20,21,22)

Kimya sektörünün 2019 yılı ihracatı bir önceki yıla göre %7,9 oranında artarak 10,1 milyar dolar; ithalatı ise %4,6 oranında azalarak 31,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
Tablo 12. Kimya Sektörü Dış Ticareti (2018-2019)

Tablo 12’de 2019 yılına ait kimya sanayi alt sektörlerinin dış ticareti görülmektedir. Tabloya göre en fazla ihracat kimyasalların ve kimyasal ürünlerin imalatında, en fazla ithalat da yine aynı alt ürün grubunda gerçekleşmiştir.
Tablo 13. 2019 yılı Kimya Sanayi alt sektörleri dış ticareti

Şekil 20’de imalat sanayi dış ticareti içinde kimya sanayinin payı görülmektedir. Buna göre 2019 yılında kimya sanayinin imalat ihracatındaki payı %5,9; imalat ithalatındaki payı ise %15,7 olarak gerçekleşmiştir.
Şekil 20. İmalat Sanayi Dış Ticareti içinde Kimya Sanayinin Payı
Şekil 21’de kimya sanayinin toplam dış ticaret açığından aldığı pay görülmektedir. Buna göre bu oran 2019 yılında %59,3 olarak gerçekleşmiştir.
Şekil 21. Kimya sanayinin toplam dış ticaret açığından aldığı pay (%)

Şekil 22’de Türkiye’de kimyasalların üretimden satışında alt sektörlerin aldıkları paylar görülmektedir. Buna göre 2018 yılında en fazla payı %28,7 ile polimerler ve %24,5 ile de özel kimyasallar almaktadır.
Şekil 22. Türkiye’de Kimyasalların Üretimden Satışında Alt Sektörlerin Payı (2018)
Kaynak: CEFİC
Kimya sektörü ithalatında 2015 ve 2016 yıllarında bir düşüş yaşansa da 2017 yılında sektörün ithalatı 38 milyar dolar seviyesine yükselmiştir. 2018 yılında 38 milyar ABD dolar seviyesini korumuştur.
1.14. Sektörün Maliyet Bileşenleri (enerji, işgücü, hammadde vb. genel değerlendirmeler, oransal veriler, tespitler vb.)
Bilindiği gibi kimya sektörü tarafından üretilen birçok kimyasal madde çevre ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etki göstermekte ve bu tür kimyasallar tehlikeli kimyasallar olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle kimya sektöründe yapılacak yatırımlar çevre kirliliği ile özdeş tutulduğu için yatırım konusunda ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Fabrika yeri bulmak ve yatırımı bütün bürokrasiyi tamamlayarak gerçekleştirmek daha yatırım aşamasında maliyetleri etkilemektedir. Kimya sektörü gerek hammadde gerek teknoloji olarak ithalata bağımlıdır.
Üretimde hammadde ithalatı önemli bir maliyet unsurudur. Gümrük vergi oranları sıfır dahi olsa hammadde ithalatı yüzde on maliyet yaratmaktadır. Kimya sektörü çok fazla düzenlemeye tabi olan bir sektördür. Bütün bunların sektördeki firmalara büyük maliyetler yaratması kaçınılmazdır. Özellikle AB regülasyonları nedeniyle uyulması gereken mevzuatın ülkemiz mevzuatına uyarlanması ve Avrupa Birliği standartlarında bir çevre kalitesine ulaşmamız için yapılması gereken yatırımlara, KOBİ’ler ancak %30 seviyesinde uyum sağlayabilmektedir. REACH Tüzüğü 2007 AB’de yılında uygulamaya girmiştir. Söz konusu tüzüğe göre, AB+AEA (İzlanda, Norveç ve Lihtenştayn) ülkelerinde faaliyet gösteren ve yılda 1 ton veya daha fazla miktarda kimyasal madde üreten veya ithal eden firmaların söz konusu kimyasal maddeleri AB örgütlenmesi içerisinde yer alan Avrupa Kimyasallar Ajansı (AKA) yönetimindeki merkezi bir veri tabanına kaydettirmesi zorunludur.
Söz konusu tüzük “Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması Hakkında Yönetmelik” adıyla 23.06.2017 tarih ve 30105 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanarak ulusal mevzuatımıza da derç edilmiştir. Bu gelişmeyle birlikte yalnızca AB ülkelerine ihracat yapan firmalar için değil, ülkemizde yıllık 1 ton veya daha fazla kimyasal ürün üreten her firma Çevre ve Şehircilik Bakanlığı veri tabanına kayıt yaptırmakla yükümlü hale gelmiştir. Firmalar ayrıca KKDİK Yönetmeliği eklerindeki maddeleri üretirken yönetmelikte yer alan değerlendirme, izin ve kısıtlama hükümlerine uymak zorundadır. Sektör uygulama için tanınan geçiş sürelerini iyi değerlendirerek gerekli aksiyonlarını almaya başlamalıdır.
Kimya sektöründe birçok ürünün depolama ve taşıma maliyetleri diğer sektörlere göre daha yüksektir. Tehlikeli maddelerin insan sağlığına, diğer canlı varlıklara ve çevreye zarar vermeden güvenli ve düzenli bir şekilde taşınmasını sağlamak amacıyla yürürlüğe konulan her mevzuat, sektörün üretim maliyetlerini artırmaktadır.
Kimya sektöründe çalışanların saat başına ücreti imalat sanayi ortalamasının üzerindedir. Sektörün, birçok alt sektöründe yüksek ve teknik öğretim görmüş personel kullanılmaktadır. İstihdam edilen personel okullarda aldıkları eğitimlere ek olarak çalıştığı birime göre ayrıca eğitim almaktadır. Bu durum kimya sektöründeki ücretleri dolayısı ile üretim maliyetlerini etkilemektedir.
-
Sektörel Geleceğe Dair Öngörüler: Yıkıcı Teknolojiler Ve Dönüşümler
Sektörün ülke ihracatındaki payı önemli oranda artmaktadır, dış ticaretin payındaki bu yükseliş biraz da diğer sektörlerin gerilemesine karşılık, kimya sanayiinin gelişimine devam etmesinden kaynaklanmaktadır. Sektör son dönemdeki üretim artışını kesmeden atıl kapasitelerin kullanılması ile sağlamıştır. Önümüzdeki dönemde artışın devam etmesi, sektörde katma değerli ürünlere geçişin sağlanabilmesi için yeni yatırımlara ihtiyaç duyulmaktadır. Ülkemiz kimya sektörü dönüşümü başaramaz ise şu anda ihracat yaptığımız ülkelerin teknoloji düzeylerini artırmaları ile birlikte ihracatımızın hızla düşmesi ve dış ticaret açığımızın daha da büyümesi kaçınılmaz olacaktır. Ülkemizde kimya sanayi birçok sorunla uğraşmaktadır.
Bunların başında enerji fiyatları, lojistik sorunlar ve bürokrasi gelmektedir. “Sürdürülebilir Rekabetçilik” için orta ve uzun vadelerde çözülmesi gereken sorunlar vardır. Bu sorunların “hangi hızda ve yeterlilikte” çözülmesi sorusunun cevabı da Türk kimya sanayinin gelişme trendini ortaya koyacaktır. Ayrıca kimya sanayi tüketim ürünleri ürettiği gibi diğer imalat sektörlerine de ara girdi sağlamaktadır. Dolayısıyla kimya sanayinin büyüme trendini bu sektörlerin talepleri oldukça önemli oranda etkileyecektir. Asıl sorun kimya sektöründe stratejik öneme sahip temel kimyasal ürünleri belirlemek ve bunların üretimlerinin rantabl olup olmadığını araştırmaktır. Ülkemizde kimya sektörü ithalata bağımlı bir sektördür.
Sektöre yatırım yapılmaması ve kimyasalların talep artış hızının dünya ortalamasının üzerinde olması, Türkiye kimyasal madde ithalatının sürekli artmasına neden olmaktadır. Kimya sektörü, birçok sanayi dalına girdi sağlayan öncü sektör olma özelliğinden dolayı, Türkiye ekonomisinin geleceği açısından önem taşımaktadır. Böylesine önemli olan sektör, hammadde ve teknoloji açından dışa bağımlıdır. Kimya sektörünün dışa bağımlılığının azaltılması ve uluslararası rekabet gücünün artırılması için; dış ticaret stratejisinin belirlenmesi, teknoloji ve Ar-Ge içeriği yüksek büyük ölçekli yatırımların desteklenmesi, özellikle katma değeri yüksek ürünlerin öncelik sırasının belirlenmesi ve üretilmesi gerekmektedir.
*Bu rapor T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı – Sanayi Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmıştır.
KAYNAKÇA
- T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
- DPT Dokuzuncu Kalkınma Planı Kimya Sanayi Özel İhtisas Komisyonu Raporu
- CEFİC Avrupa Kimya Endüstrisi Raporu (2020)
- TÜİK
- Trade Map