Sabancı Üniversitesi ve İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından 'Sürdürülebilir Gelecek için Yenilenebilir Enerji Fırsatları' paneli düzenlendi.
Sabancı Üniversitesi tarafından yapılan açıklamaya istinaden, enerji sektörünün önde gelen aktörlerinin konuşmacı olarak yer aldığı ve online olarak düzenlenen panelde yenilenebilir enerjide büyüme, gelişim ve fırsat alanları ile Türkiye'nin bu alandaki yerine ilişkin değerlendirmelerin paylaşıldığı belirtildi.
IICEC Koordinatörü Mehmet Doğan Üçok, panelde gerçekleştirdiği açılış konuşmasında, küresel ısınmada belirlenen ortalama ısının 1,5 dereceyi geçmesinin dünyadaki tüm dengeleri değiştireceğini belirterek, 'Uluslararası Enerji Ajansının rakamlarına göre, geçen sene dünyada kurulan elektrik santrallerinin yüzde 60’a yakını güneş, yüzde 30’a yakını ise, rüzgar enerji santrallerinden oluştu. Yani neredeyse tamamı yenilenebilir enerji. Bu adımlara rağmen yine de 2030 yılında dünyadaki emisyonların yarı yarıya azaltılması oldukça zor görünüyor.' dedi. Küresel ısınmada gelinen noktaya dikkat çeken Üçok, ortalama ısı artışının 1,5 derece ötesine geçmesi durumunda dünyada pek çok dengenin değişebileceği uyarısında bulundu. Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde bulunan Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporlarına dikkati çeken Üçok, rapora göre insan etkisiyle gerçekleşen iklimsel ısınmanın 1850-2000 yılları arasında eşi görülmemiş bir seviyeye ulaştığını belirtti, ve şunları kaydetti: 'Bununla birlikte iklim değişikliğinin ekstrem iklim olaylarını da beraberinde getirdiği bilimsel bir gerçek. Bu bağlamda küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırma hedefi, iklim güvenliği açısından son derece kritik bir eşik. Bu hedefe yönelik olarak Uluslararası Enerji Ajansı, 2050 net sıfır raporunda; global enerji sisteminin 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşmasına yönelik kapsamlı bir yol haritası ortaya koydu. Emisyonları net sıfıra çekmek için; yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, elektrifikasyon, hidrojen ve hidrojen bazlı yakıtlar, biyoenerji ve karbon yakalama, depolama temel başlıklar olarak ortaya konuldu. Stanford Üniversitesinin yapay zekaya dayalı modellemesine göre ise dünya 1,5 dereceyi 2030’lu yıllarda görüyor olacak. İklim krizi noktasında tüm bu yaşananlara karşın dünyada iyi gelişmeler de olmaya devam ediyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın rakamlarına göre, geçen yıl dünyada kurulan elektrik santrallerinin yüzde 60’a yakını güneş, yüzde 30’a yakını da rüzgar enerji santrallerinden oluştu. Neredeyse tamamı yenilenebilir enerji. Yine mevcut rakamlara rağmen 2030’da dünyadaki emisyonların yarı yarıya azalması zor görünüyor.'