Sayın Mübahat Akın ve Sayın Sema Keskin ile Röportaj
BASF Bakım Kimyasalları, ilk ve tek Bebek Bakımı Yetkinlik Merkezi’ni Türkiye’de açtı. Gerçekleştirdiğimiz söyleşide BASF Türkiye İnovasyon Merkezi Genel Müdürü ve Türkiye, Orta Doğu, Afrika bölgelerinden sorumlu Pazar Geliştirme ve Sürdürülebilirlik Direktörü Sayın Mübahat Akın ve BASF Türkiye, Azerbaycan ve Orta Doğu Bölgesel Kişisel Bakım Bölümü Başkanı Sayın Sema Keskin Altınoluk, İnovasyon Merkezi ve bünyesinde açılan Bebek Bakımı Yetkinlik Merkezi hakkında bilgi verdiler.
[caption id="attachment_144998" align="aligncenter" width="929"]

Mübahat Akın Sema Keskin Altınoluk[/caption]
Öncelikle sizleri tanımak isteriz, profesyonel özgeçmişiniz hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
Sema Keskin Altınoluk: Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kimya Bölümü mezunuyum. TÜBİTAK’ta Ar-Ge Mühendisi olarak çalışırken bir yandan da polimer alanında yüksek lisans yaptım. Tekstil sektöründe devam eden Ar-Ge deneyimim sırasında satış alanına
yönelmek istediğim için MBA eğitimi aldım. Bu eğitim bana farklı bakış açıları kazanmamda yardımcı oldu.
2008 yılında, BASF’de deterjan müşteri grubundan sorumlu Müşteri Yöneticisi olarak çalışmaya başladım. Sonrasında da Orta Doğu ve Mısır’ın da dahil olduğu bölge için kişisel bakım kimyasalları bölümünün satış sorumluluğunu aldım. 2012 yılında Kişisel Bakım satış ekibinin sorumluluğunu üstlendim ve 2020’den bu yana da bu bölgenin Kişisel Bakım İş Birimi Yöneticisi olarak çalışmaya devam ediyorum.
Mübahat Akın: Tarsus Amerikan Lisesi‘nin ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Eczacıbaşı Baxter’da iki yıl çalıştıktan sonra İngiltere’de Imperial College’da yüksek öğrenimini tamamladım. Satış Müdürü olarak başladığım BASF’de 17 yıl boyunca otomotiv, rafineri, deterjan, tekstil, boya, yapıştırıcı ve ambalaj gibi birçok farklı iş biriminde çeşitli ülkeleri kapsayan yöneticilik pozisyonlarında görev aldım. 2014 yılından beri sürdürülebilirlik konuları ile ilgili olarak da çalışıyorum.
Halihazırda, BASF Türkiye’de ve gelişmekte olan pazarlarda (Orta Doğu ve Afrika) Sürdürülebilirlik ve Pazar Geliştirme çalışmalarını yönetiyorum ve aynı zamanda kısa bir süre önce faaliyete geçen, bünyesinde yedi farklı iş birimine ev sahipliği yapan İnovasyon Merkezi’nin Genel Müdürlüğünü yapıyorum.
BASF Bakım Kimyasalları, ilk ve tek Bebek Bakımı Yetkinlik Merkezi’ni Türkiye’de açtı. Bu merkezin lokasyonunun seçiminde Türkiye’nin tercih edilmesinin sebepleri nelerdir?
Sema Keskin Altınoluk: Türkiye, BASF’nin Kişisel Bakım iş kolu için oturmuş bir pazar. Burada üretimini gerçekleştirdiğimiz birçok önemli ham madde ile hem Türkiye hem de bölgeye hizmet sağlıyoruz.
İstanbul’da BASF İnovasyon Merkezinde yer alan Kişisel Bakım Laboratuvarımız sayesinde bölgedeki müşterilerimize teknik destek sağlıyoruz. Bu doğrultuda, pazarlama ekibimiz ile birlikte, bölgemiz için bir hizmet merkezi vazifesi görüyoruz. Bölgemizde yüksek bir nüfus artış hızı var. En değerlilerimiz olan bebeklerimize özel bir bakım gerekiyor.
Geçtiğimiz aylarda açılışını yaptığımız Bebek Bakımı Yetkinlik Merkezimiz, yerel markaların hakim olduğu Türkiye pazarında ve sorumlusu olduğumuz Orta Doğu, Mısır ve Azerbaycan bölgesinde, bebeklerin bakımına yönelik çözümler geliştiriyor. Türkiye’deki yetkinliğimizi ve bölgesel faktörleri düşündüğümüzde, bu merkezin burada açılması alınabilecek en doğru karardı diyebiliriz.
Bebek Bakımı Yetkinlik Merkezi hangi bölgelere ve sektörlere, ne tür ürün ve teknolojiler sunacaktır?
Sema Keskin Altınoluk: Bebek Bakımı Yetkinlik Merkezi’nin burada açılmasının ardındaki neden, başta Türkiye, Orta Doğu ve Mısır olmak üzere, bu gelişen bölgedeki kişisel bakım sektörüne hizmet vermekti.
Bebek bakımında uzmanlaşan bu merkezde, bölgesel koşullar ve global trendlerin yanı sıra iş ortaklarımızın da ihtiyaçları doğrultusunda şampuan, duş jeli, vücut yağı, krem, losyon, pişik önleyici krem, güneş kremi ve ıslak mendil gibi farklı bebek bakımı ürünlerine uygun sürdürülebilir ve yenilikçi içeriklerin yer aldığı formüller geliştiriyoruz.
Hızla büyüyen bebek bakımı pazarına yön vermemizi sağlayan çalışmalarımızı sadece formüllerimiz değil, aynı zamanda gelişmiş ham maddelerimiz ve yenilikçi ürün konseptlerimiz ile de tamamlıyoruz. BASF Bebek Bakımı Yetkinlik Merkezi’nde, çözümlerimizin etkinliğini en son teknolojiye sahip ekipmanlarımız ve kendimize ait özel metotlarla analiz ediyoruz.
En önemli varlıklarımız olan bebekler söz konusu olduğunda, ürünlerin sağlıklı olması konusundaki hassasiyetlerimiz daha da artıyor. Bu kapsamda köklü geçmişiyle saygın bir marka değerine sahip olan BASF, ebeveynlere ne tür güvenceler verebiliyor? Sertifikasyonlar ve kriterler kapsamında değerlendirebilir misiniz?
Sema Keskin Altınoluk: Bebek cildi, yapısal olarak yetişkin cildinden daha farklı. Daha ince, daha hassas ve yaşamın ilk yılları boyunca gelişmeye devam ediyor. Bebek cildi, özel bir bakıma ve korunmaya ihtiyaç duyuyor, en iyi çözümlerin ve bakımın sağlanması ise,
cildin yapısına dair derin bilgi gerektiriyor.
Ayrıca, ihtiyaçlarının anlaşılması ve cilt tipi için en uygun ürünlerin geliştirilmesi gerekiyor. BASF Kişisel Bakım portföyü, bebek cildinin tüm bu ihtiyaçlarını karşılayabilen, doğal kaynaklardan elde edilen sürdürülebilir ürünler içeriyor.
BASF Bakım Kimyasalları olarak, ham maddelerimizin güvenliğini son derece önemsiyoruz ve bu elbette ki bebek bakımı ürünlerinde sağladıkları faydaları da içeriyor. Ürünlerini COSMOS, NATRUE, ve ECOCERT gibi çeşitli standartlara uygun şekilde sertifikalandırmak
isteyen üreticiler için geniş bir ham madde yelpazesi sunuyoruz.
Bu sadece müşterilerimiz ile uzun ömürlü ve güvene dayalı ortaklıklar kurmamıza imkan
vermekle kalmıyor, aynı zamanda bize pazarı ve gelecekteki trendleri şekillendirme fırsatını da sağlıyor. Özellikle bebek bakımı sektöründe, ebeveynlerin yüksek beklentilerinin karşılanması ve çocuklarımızın hayata başarılı bir ilk adım atmalarını sağlamak için birlikte çalışmamız önem taşıyor.
Yeni açılan Bebek Bakımı Yetkinlik Merkezi, 2020 yılından bu yana faaliyette olan BASF Türkiye İnovasyon Merkezi içinde yer alıyor. Bu inovasyon merkezinin özellikleri ve burada gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Mübahat Akın: Merkezimizde; Gıda Çözümleri, Tohum Çözümleri, Evsel Bakım ve Endüstriyel Temizlik, Kişisel Bakım, Mühendislik Plastikleri ve Poliüretan, Otomotiv Yenileme Boyaları ile İnşaat ve Endüstriyel Boyalar alanlarında hizmet veren laboratuvarlarımız ve yeni faaliyete aldığımız, BASF dünyasında bir ilk olan Bebek Bakımı Yetkinlik Merkezimiz ile birlikte sekiz laboratuvarımız bulunuyor.
Merkezimizde, müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik formülasyonlar geliştiriyoruz. Bunu yaparken özellikle bölgemizin coğrafi ve kültürel özelliklerini dikkate alıyoruz. Gücünü inovasyondan alan bir şirket olarak amacımız, müşterilerimizin sürdürülebilir çözümler üretmesine katkı sağlamak, bunun için hizmet verdiğimiz sektörler ise çok çeşitli. Örneğin; Tohum Çözümleri laboratuvarımızda, Türkiye’de ilk defa yaptığımız testlerle, tohumların hastalıklara karşı korunması için bitki koruma ürünlerinin doğru dozda uygulanıp uygulanmadığını kontrol ediyoruz.
Böylece hem kullanıcıyı hem de çevre sağlığını ön plana çıkaran çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Başka bir örneği, bünyemizde yer alan Otomotiv Yenileme Boyaları Eğitim Merkezinden verebiliriz. Burada boyama süreçlerinin verimliliği artırmayı hedefliyor,
sektör çalışanlarının yetkinliklerini geliştirmek üzere renk tasarımı, ürün bilgisi ve iş akışı alanlarında eğitimler düzenliyor, dijital çözümler sunuyoruz.
Örneğin; VR teknolojisini kullanarak boya kullanmadan araç boyama eğitimleri veriyoruz.
KitchenLAB olarak adlandırdığımız Gıda Çözümleri laboratuvarımızda ise Türkiye, Orta Doğu, Kuzey Afrika gibi bölgelerde yer alan müşterilerimiz için, pastacılık, dondurma, ekmekçilik odaklı çözümler formülleştiriyor, bölgelere özel hazırladığımız reçetelerle yerel ihtiyaçların karşılanmasını sağlıyoruz.
Bunlar gibi daha farklı birçok sektöre katma değer sağlayan çalışmalara imza attığımız merkezimiz, Teknopark İstanbul yerleşkesinde bulunuyor. Yeşil bina kriterlerine uygun tasarımıyla çevre ve insan dostu özellikler taşıyor, aynı zamanda LEED Gold sertifikasına
sahip.
Sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi konusunda farkındalık her geçen gün, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artış gösteriyor. BASF olarak bu konudaki yaklaşımınız ve çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Mübahat Akın: BASF olarak herkes için yüksek yaşam kalitesiyle yaşanabilir bir geleceğe katkıda bulunmak istiyoruz. Ar-Ge bütçemizin önemli bir kısmını iklim koruma için harcıyoruz. Karbon yönetimi yaklaşımımız doğrultusunda, sera gazı emisyonlarımızı
dünya genelinde 2030’a kadar 2018’e kıyasla %25 azaltmayı ve 2050’ye kadar net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyoruz.
Şirket olarak ihtiyaç duyduğumuz yenilenebilir enerji miktarını güvence altına almak için global yatırımlarımız tüm hızıyla devam ediyor. Örneğin, Vattenfall ve Allianz ile birlikte ortaklığını üstlendiğimiz Hollandse Kust Zuid rüzgar çiftliği, sahip olduğu 140 türbin ile dünyanın en büyük sübvasiyonsuz rüzgar santrali ve 2023 yılı itibari ile faaliyete geçmesini bekliyoruz.
SABIC ve Linde ile yatırım ortaklarından biri olduğumuz dünyanın ilk elektrikle ısıtılan buhar kırıcısının, yine aynı şekilde 2023 yılında faaliyete geçmesini planlıyoruz. Doğal gaz yerine yenilenebilir kaynaklardan elde edilen elektriği kullanan bu yeni teknoloji ile kimya endüstrisindeki üretim süreçlerinde oluşan karbon emisyonunu %90 oranında azaltmayı hedefliyoruz.
Sürdürülebilir Çözüm Yönetimi (Sustainable Solution Steering) metodumuzla, ürünlerimizin her birinin kendi özel uygulamasında sürdürülebilirliğe olan katkısını değerlendiriyoruz. Örneğin “Accelerators” kategorisindeki ürünlerimiz, değer zincirinde sürdürülebilirliğe katkı sağlayan çözümler olarak yer alıyor.
Döngüsel Ekonomi Programımız doğrultusunda, sertifikalı kütle dengesi yaklaşımımızla yenilenebilir veya geri dönüştürülmüş hammadde payına sahip ürünler sunuyoruz. Fosil kaynakların korunmasına ve daha düşük karbon ayak izine katkıda bulunmak isteyen müşteriler bu ürünleri tercih ediyor.
Bununla birlikte farklı sektörler için biyo-tabanlı bir ürün portfoyü sunuyoruz. Örneğin Kişisel Bakım pazarı için Rambutan bitkisinden elde ettiğimiz biyo-aktifler ya da sürdürülebilir sertifikalı olarak sunduğumuz palm çekirdeği yağı gibi.