Sürdürülebilirlik stratejisini iş stratejisine entegre ederek ekonomik değerlerin yanı sıra, sosyal ve çevresel değerler üretmeyi hedefleyen bir marka olma yolunda ilerleyen Sapro, çevre dostu ürünler ile hem sürdürülebilirliğe katkıda bulunmayı hem de tüketicilerin kullanım konforunu arttırmayı sürdürüyor.
Ürün içeriklerinin Avrupa Birliği standartları doğrultusunda yüzde 100 vegan formüller, yüzde 100 doğal içerikler ve yüzde 100 geri dönüştürülebilir ambalaj seçenekleri ile tasarlandıklarının altını çizen Sapro Genel Müdürü Murat Gönül, son dönemde vegan ürünlere olan talep konusunda açıklamalarda bulundu.
Küresel vegan kozmetik pazarının 32,6 milyar dolara ulaşması bekleniyor
Sapro Genel Müdürü Murat Gönül, "Küresel vegan kozmetik pazarı, 2023 yılında yaklaşık 18 milyar doları değerindeydi. Pazarın 2024'te 19,2 milyar dolara ulaşması ve 2032 yılına kadar yıllık ortalama yüzde 6,8 büyüme oranıyla 32,6 milyar dolara ulaşması bekleniyor.” dedi.
Sürdürülebilirliğe önem veren tüketici sayısının artmasıyla veganlık kavramının da kozmetik sektöründe hızla yaygınlaştığını belirten Gönül, “Bu durum dünya genelindeki vegan kozmetik markalarını cruelty-free ürünler geliştirmeye teşvik ediyor. Ayrıca, kozmetik üreticileri ham madde tedariğinden ürün dağıtımına kadar sürdürülebilirlik uygulamalarını iyileştirmeye odaklandıkça önümüzdeki yıllarda üretimde inovatif yaklaşımların artması bekleniyor, tüm bu gelişmelerin pazarın büyümesini hızlandıracağını söyleyebilirim.” şeklinde konuştu.
Her vegan ürünün cruelty free özelliğinde olduğunu ancak her cruelty free içeriğin vegan olmayabileceğinin altını çizen Murat Gönül, “Test aşamasında kullanılmasa dahi, hayvanlardan sağlanan maddeler ürün içeriklerinde yer alabilir. Sürdürebilirlik stratejisini, ürün geliştirmeden üretim ve paketlemeye kadar tüm süreçlerde göz önünde bulunduran Sapro ailesi olarak, bünyemizde yer alan tüm ürün formülasyonlarında yüzde 100 vegan içerik sunuyoruz ve ürünlerimizin hiçbiri hayvansal herhangi bir bileşen içermiyor.” açıklamasında bulundu.
Uluslararası “Vegan Sertifikası” ile belgelendiriyoruz
Cilt sağlığı ve sürdürülebilirlik açısından solüsyonlarında; aloe vera, papatya özü, uçucu yağlar, zeytinyağı gibi bitkisel kaynaklı bileşenlerin yer aldığını söyleyen Sapro Genel Müdürü Murat Gönül, “Ar-Ge birimimiz tarafından titizlikle geliştirilen formülasyonlar, ISO 17025 Laboratuvar Akreditasyonu Sertifikası’na sahip Ar-Ge laboratuvarımızda kontrol edilerek gönüllü kullanıcı testleri ile denetleniyor. Bu sayede, birebir insan üzerinde etkileri izlenen ürünler hakkında daha fazla bilgi sahibi olmamız mümkün hale geliyor. Private label (PL) ıslak mendil üretiminde dünyanın sayılı üreticilerinden biri olarak, PL üretimini gerçekleştirdiğimiz ürünlerde markaların talepleri doğrultusunda, ürünlerimizi uluslararası yetkili kurumlarca verilen Vegan Sertifikası ile belgelendiriyoruz. Vegan kozmetiklere olan talep, sadece etik kaygılardan değil, aynı zamanda sağlıklı ve doğal ürünlere olan ilginin artmasıyla da yakından ilişkili. Tüketiciler, satın aldıkları ürünlerin hem kendileri hem de çevre için güvenli olmasını istiyor.” dedi.
Sapro, hızla büyüyen bu pazarda sürdürülebilir ve etik ürünler sunarak öncü bir rol üstleniyor
Pazar beklentilerini karşılamak adına Ar-Ge çalışmalarına ara vermeden devam ettiklerini açıklayan Gönül, “Patent sürecindeki yüzde 100 bitkisel kaynaklı losyon içeren mikrobiyom dostu ve vegan mendillerimiz; plastik içermeyen, biyoçözünür ve kompostlanabilir kumaşı, geri dönüştürülebilir ambalajı ve daha az karbon emisyonu ile üretilen çevre dostu üretim teknolojisi ile dünyada bir ilk olma özelliğini taşıyor. Tamamı doğal içerikler ve yeni nesil viskon kumaş ile sürdürülebilir bir şekilde üretilen yeni ürünümüz yüzde 100 doğal içeriklerle dokunan, mikrobiyom dostu ve vegan sertifikalı. Herhangi bir petrokimyasal hammadde içermeyen, tamamen bitki bazlı kaynaklardan, daha az karbon ayak izi ile üretilen; doğal, yumuşacık, çevre ve cilt dostu mendilleri ile çocuklarınıza verdiğiniz değeri benimseyerek onların hem cildine hem de geleceğine dokunuyoruz. Sapro olarak sürdürülebilirlik stratejisini iş stratejilerimize entegre ederek, hem çevreye duyarlı bir dünya inşa etmeye hem de tüketicilere daha iyi bir yaşam sunmaya devam edeceğiz.” şeklinde sözlerini sürdürdü.