Saç Bakımında Yeni Nesil Silikonlar

17.01.2018

Uzun zamandır kişisel bakım formülasyonları ve kozmetik sektöründe polimerlerin ve özellikle silikonların kullanımı genişlemektedir. 1950’li yılların başlarında formülasyonlarda silikon kullanımı, koruma ve köpük kesme amacıylayken gelecek yıllarda bu kullanım ciddi oranda genişlemiştir. 2000’li yıllarda ise silikonlar kondisyoner etki, renk derinliği ve koruması, sabunlaşma önleyici, parlaklık, koruma, yayılım ve birçok farklı özellik için kullanılıyordu. Yeni uygulamaların gelişimi ise silikon polimerindeki teknolojik gelişmelerle devam etti. Silikon terimi literatürde genel bir anlamda kullanılmaktadır ve polimerik, siloksan yapıda sentetik materyalleri ifade etmektedir. Polidimetilsiloksan yapısı Şekil 1’de gösterilmiştir. Silikonlar

Polimerin ana zinciri silisyum ve oksijen atomlarından oluşur. Metil grupları ise Si-O zincirine bağlıdır. Si-O bağı termodinamik açıdan oldukça elverişlidir. Ayrıca, metil grupları da –Si-O-Si- zinciri etrafında serbest bir şekilde dönebilir. PDMS yapısındaki mümkün olan değişiklikler karbon kimyası kadar geniştir. Bu sayede polimerin teknolojik olarak evrimi kaçınılmazdır. PDMS, yapısal olarak sahip olduğu bu gibi özellikler sayesinde yalnızca kişisel bakım endüstrisinde değil aynı zamanda tekstil, gıda, ilaç, tarım, inşaat ve yapı kimyasalları gibi sektörlerde de oldukça kullanışlıdır.

PDMS’in en yaygın varyasyonlarından biri amodimethicone’dur (amino fonksiyonel dimethcione).

Amino fonksiyonel dimethicone’lar; ana zincirdeki metil gruplarının, alkil amin gruplarıyla (-R-NH2) değişmesiyle daha da modifiye olarak alkil amodimethicone’a evrilirler. Bu modifikasyonun dışında iki ya da daha fazla farklı monomerlerden oluşan silikon kopolimerler gelişmiştir ve bu gelişim formülasyonlarda çeşitliliğe ve verimliliğe imkân sağlamıştır. Birçok farklı saç tipinin olması (ince, dalgalı veya işlem görmüş), bu saçlara özel geliştirilmiş saç bakım ürünlerine olan ihtiyacı doğuruyor. Örneğin, ince saçlı tüketiciler hacim artırıcı ürünler tercih ederken, dalgalı saçlı tüketiciler ise kabarma önleyici ya da bukle belirginleştirici ürünleri tercih ediyorlar. Ayrıca saç boyası kullanımı, kimyasal işlem ve termal düzleştirmedeki yaygınlaşma, işlem görmüş saçlar için koruma ve restorasyon gibi fonksiyonel özelliklere olan ihtiyacı da ortaya koyuyor. [AB]n kopolimer teknolojisine sahip yeni nesil silikonlar ise tüketicilerin ihtiyacını karşılayan özellikli ve yüksek kalite ürünlerin geliştirilmesine yardımcı olur. Bu teknolojiyi ilk defa hayata geçiren Momentive Performance Materials, Silsoft serisi ürünleri ile [AB]n silikon kopolimerleri tüketiciyle buluşturmuştur. Amodimethicone’larla yeni nesil [AB]n kopolimerler saça tutunum açısından farklılıklar gösterirler. Amodimethicone’lar ve [AB]n kopolimerleri gibi daha yeni teknolojiler arasındaki kimyasal değişiklikler, saça tutunumları açısından kayda değer farklılıklar gösterir. [AB]n teknolojisinin ek reaktif gruplarla birleşmesi ise saçta kalıcılık ve dayanım sağlar, bu da hasar görmüş saç yüzeyinde potansiyel restorasyon imkanı sunar.

Geleneksel silikon yağları ve yeni nesil polimerler arasındaki temel farklar şöyledir;

• [AB]n kopolimer yapısında ilave olarak reaktif birimlerin bulunması, kalıcılık ve saç restorasyonu imkanı sunar. Reaktif [AB]n kopolimerini kondisyoner olarak hasarlı ve rengi açılmış saçlara uygulayarak, saçların hidrofobik olan orijinal haline dönmesine katkı sağlanır. Silikonlar

•Hasarlı saçlardaki bir diğer problem ise kabarma eğilimidir. [AB]n kopolimerlerinin kondisyoner olarak kullanımı, yüzeyaktif çözeltisi ile 10 yıkamadan sonra kabarmayı %30 oranında azaltmıştır. Silikonlar

•Reaktif birimi olan ya da olmayan [AB]n kopolimerler, basit kimyasal yapıları olan dimethicone ve amodimethicone’lara göre saçlara daha verimli tutunum sağlarlar. Silikonlar