Özbekistan yüzyıllar boyunca zengin kültüre ve mirasa sahip Orta Asya medeniyetlerinden biridir. Yalnızca Orta Asya’ya değil dünya medeniyetine de pek çok katkı sağlamış bu uygarlıkta pek çok düşünür, şair, bilim ve devlet adamları yaşamış sayısız ve önemli eserler bırakmışlardır.
Özellikle toplumun her kesiminde yeşeren Özbek olma bilinci geçmişten günümüze ulaşan bu tarihi mirası korumak adına etkili olan önemli unsurlardan biridir.
Özbekistan; Kazakistan, Tacikistan, Afganistan, Kırgızistan ve Türkmenistan’a komşudur. 1 Eylül 1991 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nden ayrılıp bağımsızlığını ilan etmesinin ardından, 29 Aralık 1991 yılında yapılan referandumla bağımsızlık ilanını da onaylamıştır.
Bağımsızlığının onaylanmasından sonra özellikle güçlü ülkeler ile ekonomik anlamda ilişkiler kuran Özbekistan, kısa zamanda Orta Asya’nın en güçlü ülkelerinden biri olmayı başarmıştır. Günümüzde de Kırgızistan ile Orta Asya liderliği hususunda kıyasıya rekabet halindedir.
Sovyetler Birliği’nin dağıldığı dönemde Özbekistan yalnızca hammadde üretimine dayalı ve Sovyetlere bağımlı bir ekonomik politika içerisindeydi. Bağımsızlıktan önceki dönemlerde Sovyet Devletleri arasında kişi başına düşen milli geliri en az olan ülkelerin başında gelen Özbekistan, bağımsızlığını ilan ettiği yılların sonrasında kendi oluşturduğu ekonomik politikalar neticesinde ekonomide ivmeyi yakalamıştır.
Özbekistan Cumhuriyeti yabancı yatırımcıların katılımını artırmak için önemli politikalar yürütmektedir. Bu etapta öncelikle ihtiyaçtan doğmuş olan sektörden belirlenmiştir. Bu sektörlerin başında; ilaç tıbbi teçhizat üretimi, çağdaş telekomünikasyon sisteminin kurulması, Ar-Ge yatırımları, turizm, tekstil ve hafif sanayi gelmektedir.
Sovyetlerin dağılma dönemine baktığımızda sadece eski Sovyet ülkeleri ile ticari ilişkiler sürdüren bir devletken, günümüzde 180 ülkeyle ekonomik ilişkilerini geliştirmiştir. Özellikle bankacılık ve finans alanındaki istikrarlı politikalar 2010 yılında ekonomik büyümenin %8,5 seviyesine yükselmesinde önemli rol almıştır.
Ekonomiyi Belirleyen En Doğal Unsur ‘’Doğal Kaynak’’
Coğrafik avantajı nedeniyle Özbekistan çok önemli doğal kaynaklara sahiptir. Günümüzde 171 adet petrol ve doğal gaz rezervine sahipken özellikle doğal gaz ülkenin ekonomik büyümesinde çok önemli bir yere sahiptir.
Doğal gaz rezervi 1,58 trilyon m3 gibi ciddi bir orana denk gelirken üretilen doğal gazın %40’lık oranı da ihraç edilmektedir.
Özbekistan kendi doğal gaz ihtiyacını karışılarken fazlasını da ihraç ediyor. İhraç ettiği ülkelerin başında Rusyave Çin, ardından da Tacikistan ve Kırgızistan geliyor. Yaklaşık olarak bu ülkelere 18 milyar m3 oranında doğal gaz ihracatı gerçekleşiyor.
Ülkedeki petrol ve doğal gaz yataklarının %60’lık kısmı Buhara-Hive geriye kalanı ise Üstyurt, Güney-Batı Hissar, Surhandarya ve Fergana bölgelerinde toplanmıştır. Özbekistan’daki ilk doğal gaz sahasının işletilmesi 1956’lı yıllara dayanmaktadır. Günümüzde ise 108 tane doğal gaz sahası bulunmaktadır.
Özbekistan doğalgazını uluslararası arenaya taşıyan üç önemli boru hatta vardır. Bunlar, Orta Asya -Merkez, Orta Asya-Çin ve Buhara-Ural. Ancak üç boru hattının da yeterli kalmamasıyla Özbek Hükümeti yeni boru hatları için proje çalışmaları başlatmıştır.
Bunlardan biri Taşkent-Bişkek-Almatı Boru Hattı’dır. Bölge için oldukça büyük önem teşkil eden bu hat, Kazakistan ve Kırgızistan’ın ödemelerinde gerçekleşen gecikmeler yüzünden ve söz konusu hattın Kırgızistan sınırından geçen kısmında kaçak kullanımların yaşanmasıyla tamamlanması vakit almaktadır.
Özbek Hükümeti’nin verdiği bilgiye göre 2020’li yıllara kadar doğal gaz ihracat hacminin, yaklaşık olarak 66 milyar metreküp seviyesine çıkması hedeflenmiştir. Son yıllardaki bölgesel ve uluslararası platformda enerji alanında pek çok olumlu gelişmeler yaşanmıştır.
Petrol ve doğal gaz alanında yabancı yatırımlar %60 oranında seyrediyor. Böylece petrol ve petrokimya endüstrisi alanındaki gelişmeler, teşvikleri de beraberinde getiriyor.
Devlet, pamuk ticaretini güvencesi altına almıştır. Çiftçiler ürettikleri pamuğun tamamını devlete vermekle mükelleftirler. Ayrıca ülkede pamuk ticareti yapmak yasa dışıdır.
Özbekistan’da en önemli maden kaynağı altındır. Toplam
altın rezervleri 3 bin 350 ton civarındadır. Açılan 41 altın ocağından da günümüzde yalnızca 9’u faaliyet göstermektedir. Son yıllarda faaliyet gösteren altın ocaklarından 87 ton altın üretimi gerçekleştirilmiştir.
Altın üretim alanında İngiliz ve Amerikan şirketleri boy gösterirken, Özbekistan Bakanlar Kurulu, Avustralyalı bir şirketle altın aramak için ortak bir şirket kurma projesini de onaylamıştır.
Özbekistan Devlet Jeoloji ve Mineral Kaynaklar Komitesine göre ülkedeki yeni maden ocaklarının aşamalı olarak kullanıma açılmasıyla beraber ülkedeki altın rezervlerinde de artış sağlanması beklenmektedir.
Özbekistan çok sayıda tuz yatakları, mermer, alüminyum ve inşaat malzemelerinin hammaddesine sahiptir. Ayrıca çakmak taşı, porselen mineralleri, demir, manganez, krom yataklarını işlemek için Bekabad’da metalürji fabrikası kurulmuştur.
Kömür yatakları bakımında da zengin olan Özbekistan 3 büyük kömür yatağına sahiptir. Ayrıca kömürden çok daha fazla verim elde edebilmek için kömürü gaz ve sıvı hale getirmek oldukça önemli olduğundan Angren Kömür Ocağı’nda yeraltı gaz işletme istasyonu kurulmuş ve yılda 59,9 milyar m3 gaz üretilmektedir.
Beyaz Altın Diyarı Özbekistan
Özbekistan’ın en önemli geçim kaynaklarından biri de pamuktur. Diğer Orta Asya Cumhuriyetleri arasında en sulak araziye sahip olan Özbekistan, yaklaşık 40 bin km2’lik bir alanda en kaliteli pamuk üreticisi konumundadır.
Yıllık pamuk üretiminin 10 milyon tonu geçmesiyle dünya üzerinde en fazla pamuk üreten ülkelerin başında gelmektedir.
Dörtte üçü ihraç edilen pamuğun kalan kısmı da ülke içerisinde işlenmektedir. Devlet, pamuk ticaretini güvencesi altına almıştır. Çiftçiler ürettikleri pamuğun tamamını devlete vermekle mükelleftirler. Ayrıca ülkede pamuk ticareti yapmak yasa dışıdır.
Türkiye-Özbekistan Ekonomik İlişkileri
Özbekistan Cumhuriyeti yabancı yatırımcıların katılımını artırmak için önemli politikalar yürütmektedir. Bu etapta öncelikle ihtiyaçtan doğmuş olan sektörden belirlenmiştir.
Bu sektörlerin başında; ilaç tıbbi teçhizat üretimi, çağdaş telekomünikasyon sisteminin kurulması, Ar-Ge yatırımları, turizm, tekstil ve hafif sanayi gelmektedir.
Özbekistan %8’lik ekonomi büyüme oranı ile Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından, dünyanın en hızlı gelişen ekonomilerinden biri olarak gösterilmiştir. AB, Orta Doğu, Güney Doğu ve Doğu Asya Afrika pazarlarını hedef alan Özbekistan, son yıllarda Türkiye ile ekonomik bağlantılarını daha da güçlenmiştir.
Geçmiş yıllara bakıldığında Türkiye’nin Özbekistan’a yapmış olduğu ithalatın sektörel dağılımında madencilik ürünlerinin başta geldiğini görmekteyiz. Ardından gelen sanayi ürünlerini de kategorize edersek dokumacılık ilk sıralarda yer almaktadır.
Türkiye’nin Özbekistan’a yapmış olduğu ihracatın sektörel dağılımında malana ve ulaşım araçları, dokumacılık ürünleri, kimyasallar
ve plastikler, metal ve mobilya eşyası, kağıt-karton ve kağıt esaslı mamuller oluşturuyor.