Koçak Farma Genel Müdürü Sayın Uzm. Dr. Hakan Koçak
18.05.2018
Koçak Farma İlaç ve Kimya San. A.Ş.’nin CEO ve Genel Müdürü Sayın Uzm. Dr. Hakan Koçak ile Koçak Farma’nın Türkiye için önemine, faaliyet alanlarına ve sektöre değindiğimiz keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Bize kısaca kendinizden, profesyonel geçmişinizden bahseder misiniz?
1960 Adana doğumluyum. 1977 yılında Kabataş Erkek Lisesi’nden, 1984 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldum, aynı fakültede İç Hastalıkları Uzmanlığımı tamamladım. İstanbul Çamlıca Askeri Hastanesi’nde tabip asteğmen olarak askeri hizmetimi yaptıktan sonra Koçak Farma İlaç ve Kimya San. A.Ş.’de çalışmaya başlayarak ilaç sektörüne girdim. Halen Koçak Farma İlaç ve Kimya San. A.Ş.’de CEO ve Genel Müdür olarak görev yapmaktayım.
Koçak Farma’nın başarı serüveni ve Türkiye için önemi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Koçak Farma 1971 yılında kurulmuş ve beşeri ilaç üretimi ile faaliyetine başlamıştır. 1982 yılında birçok ilaç hammaddesini Türkiye’de ilk kez üretmiştir. Koçak Farma kuruluşundan bugüne kadar geçen 47 yıllık süreçte, 600’ü aşkın ilacı tıbbın hizmetine sunarak, sektörde yenilikçi gelişmelere öncülük etmiştir.Nitekim; Koçak Farma kanser ilaçlarının yerli üretiminde de lider konumundadır. Türkiye’de kullanılan iki kutu kanser ilacından bir kutusu Koçak Farma’nın ürünüdür. Koçak Farma Çerkezköy OSB’de Türkiye’nin ilk biyoteknolojik ürün üretim tesislerini kurmuştur. Koçak Farma “Enoksaparin Sodyum” etken maddeli Türkiye’nin ilk biyoteknolojik ürününü yerli üretmiştir. Koçak Farma Türkiye’nin ilk biyobenzer İnsülin Glarjinini üretmiştir. Ar-Ge merkezimizde 100 bilim insanı ve uzman Biyobenzer İnsülinler, Monoklonal Antikorlar (mAb), Viral ve Bakteriyal Aşıların üretimi projelerini başarı ile sürdürmektedir.[the_ad id="105219"]Koçak Farma yaklaşık yarım asır önce sektörde faaliyete başladığında ülkemizin ilaç ihtiyacı önemli ölçüde ithalatla karşılanmaktaydı. İthalata dayalı ilaç tedarik modelinin ülkemiz ekonomisi ve kalkınması açısından sürdürülebilir olmadığına inanan şirketimiz ürettiği yerli ve milli ilaçlarla sektöre örnek olduğu gibi kamu maliyesine tasarruf sağlamış ve cari açığa destek olmuştur.
Ürünlerinizde kaliteyi en üst seviyede tutmak için kalite politikanızı nasıl tanımlıyorsunuz?
İlaç Sanayi, ürün kalitesinin yaşamsal öneme sahip olduğu ve uluslararası kabul gören standart kalitede ürün üretebilme yeteneğinin vazgeçilmez olduğu bir sanayidir. İlaçların standart kalitede üretildiklerinin güvence altına alınmasında öncelikle bu konudaki düzenlemelere uyulması önemlidir. Koçak Farma ürünleri, ileri teknoloji donanımlı üretim tesislerinde ulusal ve uluslararası standartlara ve GMP kurallarına uygun olarak üretilir. Üretim çalışmaları iç ve dış denetimler ve eğitimlerle iyileştirilerek çalışanların da katılımıyla oluşturulan sürdürülebilir bir kurumsal kalite politikası titizlikle uygulanır."İlaç Sanayi, ürün kalitesinin yaşamsal öneme sahip olduğu ve uluslararası kabul gören standart kalitede ürün üretebilme yeteneğinin vazgeçilmez olduğu bir sanayidir."
Üretim bölümleriniz nelerdir? Ürün çeşitlerinizden bahseder misiniz?
Koçak Farma tıbbın tüm tedavi alanlarında yaklaşık 600 çeşit ilaç üretmektedir. Onkoloji, kadın hastalıkları ve doğum, kardiyoloji, üroloji, iç hastalıkları, endokrinoloji, diyabet, romatoloji, fizik tedavi, nefroloji, diyaliz, dermatoloji, psikiyatri, çocuk hastalıkları, ortopedi, cerrahi, intaniye gibi alanlar başta olmak üzere tıbbın tüm dallarında ürettiği ilaçları ulusal ve uluslararası tıbbın hizmetine sunmaktadır.Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesinde 140.000 m² alan üzerine kurulu ve 100.000 m² kapalı alana sahip son teknoloji donanımlı Koçak Farma Hammadde, İlaç ve Biyoteknolojik İlaç Üretim Tesisleri 500 milyon kutu/ yıl üretim kapasitesine sahiptir. Eczacıbaşı- Baxter şirketinden devir aldığımız İstanbul/Ayazağa Serum Üretim Tesisleri 50.000 m² alanda kurulu olup 80 milyon ünite/yıl üretim kapasitesine sahiptir.
Yatırım teşviki kapsamında kurulan Biyoteknolojik İlaç Üretim Tesisiniz hakkında bilgi verir misiniz?
Biyoteknolojik Ürün Üretim Tesislerimiz Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan akredite Ar-Ge merkezimiz Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesinde toplam 1.100.000.000 TL sabit yatırım teşviki kapsamında kurulmuştur. Üretilecek ilaçların araştırma ve geliştirme çalışmaları yaklaşık 100 bilim insanı ve uzman tarafından yürütülmektedir. Bu çalışmalar sonucu ileri teknoloji donanımlı biyoteknolojik ilaç üretim tesislerinde Analog İnsülinler, Biyobenzer Monoklonal Antikorlar (mAb), Viral ve Bakteriyal Aşılar yerli üretilecektir. Stratejik öneme haiz bu yatırımla Türkiye’nin yüksek katma değerli teknolojik ilaçta ithalata bağımlılığı ve cari açığı önemli ölçüde azalacaktır. Biyoteknolojik ilaç üretim tesislerimizde üretilen Türkiye’nin ilk yerli biyolojik ilacı Enoksaparin Sodyum ve ilk yerli biyobenzer İnsülini Glarjin tıbbın hizmetine sunulmuştur.
Ar-Ge hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Koçak Farma olarak Ar-Ge girişimleriniz nelerdir?
Biyoteknolojik ilaç üretimi güçlü Ar-Ge desteği, ileri teknoloji, yetişmiş insan kaynağı, özel altyapı donanımlı tesisi gerektiren çok bileşenli bir süreçtir. Kuruluşumuz, Ar-Ge çalışmalarını Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’ndeki tesislerinde bulunan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan akredite Ar-Ge merkezinde sürdürmektedir. Şirketimizin Ar-Ge bütçesi ciromuzun %4’ü civarındadır.
Önümüzdeki yıllar için Ar-Ge’ye yapmayı planladığınız yatırımlar nelerdir? Ar-Ge alanında yapmış olduğunuz girişim ve yatırımların avantajlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ar-Ge uzun soluklu bir çalışmadır. Başarılı Ar-Ge çalışmalarının sanayi üretimine dönüşmesi zaman alır. Geçen yıllar içerisinde başarı ile sonuçlanan Ar-Ge çalışmalarımızın ticari ürüne dönüştürülmesi süreçleri devam etmektedir. Sanayi 5.0 devrimini yaşadığımız dijital çağda, Türk İlaç Sanayinin Ar-Ge ile büyüyeceği inancındayız.
Teknolojinin yadsınamaz gücünü ele aldığımızda, kullanmış olduğunuz ve önümüzdeki yıllarda kullanmayı planladığınız teknolojilerden bahseder misiniz?
Firmamızın şu anda en önemli hedefi geleceğin ilaçları olarak kabul edilen biyoteknolojik ilaçlar ile koruyucu hekimliğin en önemli enstrümanı olan aşıların yerli üretimidir. Biyoteknoloji üretiminde Rekombinant DNA teknolojisi kullanılmaktadır. Bu Türkiye İlaç Sanayinin yapısal dönüşümünü de ifade eder. Yüksek katma değerli inovatif ürünler, ilaçta ithalata bağımlılığı ortadan kaldırdığı gibi, ihracatla sektörel dış ticaretin ekonomik büyümeye etkisini negatiften pozitife çevirecek ve ülkemizin Ar-Ge ve teknolojik ilaç üretim üssü olmasına katkıda bulunacaktır.
Sürdürülebilir ekonomi ve kalkınma hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Bu konuda Koçak Farma’nın rolünü nasıl tanımlamaktasınız?
Türkiye; Avrupa, Afrika ve Asya coğrafyasının ortasında gelişen ekonomisi,istikrarı ve altyapısıyla güvenli bir lojistik ve ticari merkez konumunda olup, bölgesinde ilaç Ar-Ge ve üretim üssü olabilecek koşullara sahiptir. Ancak Türkiye ilaç sektörü, sahip olduğu yetişmiş insan gücü ve teknoloji üretebilecek yetkinliğe ulaşmasına rağmen yüksek katma değerli, ileri teknoloji gerektiren onkoloji ve biyoteknoloji ürünlerinde ithalata bağımlıdır. İlaç sektörünün geleceğini oluşturan, katma değeri ve ihracat olanakları yüksek biyoteknolojik ilaçlara Türkiye’nin kayıtsız kalması düşünülemez.Türkiye ilaç sektörünün ülke ihtiyacını karşılamanın ötesinde, dış ticaret fazlası veren bir yapıya kavuşturulması ekonomik ve stratejiktir. Son yıllarda sağlanan Ar-Ge ve yatırım teşvikleri ile ülkemiz de ilaçta katma değeri yüksek teknolojik ilaç üretimi ve Ar-Ge’ye yönelmiştir. Sürdürülebilir büyüme ve kalkınma için yerli ve milli ilaç üretimi vazgeçilmezdir."Sanayi 5.0 devrimini yaşadığımız dijital çağda, Türk İlaç Sanayinin Ar-Ge ile büyüyeceği inancındayız."
Çevre ve İş Sağlığı Politikanızdan bahseder misiniz?
Firmamızın en değerli varlığı insan kaynağıdır. Firmamız yasal düzenlemeler ve mevzuat çerçevesinde çalışma ortamında oluşabilecek tüm riskleri belirleyip, gerekli önlemleri alarak, iş kazası ve meslek hastalığı riskini sıfıra indirgeyecek uygulamalarla çalışanların iş sağlığı ve güvenliğine öncelik vermektedir.Koçak Farma’nın çevre politikası; doğal kaynakların etkin kullanılması, kirliliğin önlenmesi ve atıkların öncelikle kaynağında geri dönüşüme kazandırılması, mümkün olmazsa en uygun yöntemlerle yok edilmesi ilkelerini esas alır. Bu politikanın uygulanması için çalışanların, tedarikçilerin ve taşeronların bilinçlendirilmesi kadar, çevre ile dost teknolojilerin kullanılması ve özellikle çevresel kirliliği önlemeye yönelik ulusal ve uluslararası mevzuatın izlenip uygulanması gerekir. Ürün ambalajında geri dönüşebilir malzeme kullanılması ve çevre bilincinin artırılması için çalışanlara eğitim verilmesi de önemlidir. Koçak Farma ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi Sertifikasına sahiptir.
Sektör hakkında ne söylemek istersiniz? Önümüzdeki yıllar için öngörüleriniz nelerdir?
İlaç sağlıklı yaşamın vazgeçilmezidir. Türkiye 81 milyon nüfusu ile Dünya’nın 17., Avrupa’nın 7. büyük ilaç pazarıdır. Özellikle geleceğin ilaçları olarak kabul edilen biyoteknolojik/biyolojik ilaçta Ar-Ge önemlidir. Önümüzdeki yıllarda Ar-Ge ve teknolojik yatırımlar ilaç sanayide başarıyı belirleyecektir. Bugün tedavi edilemeyen birçok hastalığın kişiye özel üretilen biyoteknolojik/ biyolojik ilaçlarla tedavisi mümkün hale gelecektir.