Kappa Kimya’nın Yönetim Kurulu Başkanı Sayın M. Cem Kocayaş’la boya kimyasalları sektöründeki gelişmeler hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Kocayaş, firmalarının kuruluş ve gelişim sürecini anlattı.
Okurlarımıza kısaca kendinizden, eğitim durumunuzdan, firmanızdaki konumunuzdan ve sektördeki profesyonel özgeçmişinizden bahsedebilir misiniz?
1993 yılında üniversiteden mezun olduğumdan bu yana hem boya hem de kâğıt sektörlerinde çalışıyorum. 1993 Kasım ayında ilk şirketimi kurdum ve lise yıllarımdan beri hayalim olan temsilcilik şeklinde işe başladık.
Kâğıt sektöründe halen işin çok büyük bir kısmı temsilcilik olarak devam ediyor. Ancak boya sektöründe hem ülkemizde hem de dünya piyasasında gelişen değişikliklerden dolayı zamanla çalışma şeklimizde biraz değişiklik oldu ve şu anda işimizin çoğunu ithalatla devam ettiriyoruz.
Kappa Kimya’nın kuruluş ve gelişim süreçlerini ana hatlarıyla anlatabilir misiniz?
Kappa Kimya 1994 yılında yine temsilcilik firması olarak kuruldu. O yıllarda pigment piyasasında Uzak Doğulu üreticilerin ürünleri direk olarak satılmıyordu. Piyasaya daha çok Avrupalı firmalar hakimdi.
Biz de şimdiki adı ‘Nymco Spa / İtalya’ (eski adı Sitraco Trading S.p.A.) firmasının temsilciliği ile organik pigmentler pazarlamak üzere piyasaya girdik.
Pigment üreticisi olan global firmalar arasında kalite ve fiyat açısından müşterilere alternatif tedarikçi olarak başarılı bir ivme yakaladık.
Ürünler piyasada yer bulmaya başlayınca şartlar gereği belirli kalemlerde pigmentlerin stok satışına da başladık. Daha sonra inorganik pigmentler, reçineler ve diğer yan ürünler ürün gamımıza dahil oldu.
Zamanla Uzak Doğu firmaları pazara geldi. İlk başlarda çok olumlu bir imaj oluşturmadılar ancak zamanla kalite ve ticaret konularında oldukça fazla gelişmeler sağladıklarından dolayı günümüzde hakimiyeti ele geçirdiler.
Biz de İtalyan ürünlerimize alternatif olarak Uzak Doğu menşeli pigmentleri stoğumuza ekledik ve bugünkü hacmimize ulaştık. Diğer departmanımız kâğıt ve selüloz sanayinde 50’ye yakın firmanın temsilciliğine devam etmektedir ve konusunda sektörün geniş ürün yelpazesine sahip firmadır.
Ürün gruplarınızdan bahsedebilir misiniz? Hangi sektörlere hitap etmektedir?
Ürün gruplarımız; organik pigmentler, inorganik pigmentler, glitterler, mikrofiberler,
titanyum dioksitler, melamin reçinelerdir. Sektörler ise; endüstriyel boya, toz boya, inşaat boyası, mürekkep, plastik, kauçuk sektörleridir.
Önümüzdeki yıllarda Kappa Kimya’nın yatırım planları var mı, varsa nelerdir?
Bilim ve teknoloji geliştikçe hammadde sektöründe de yeni gelişmeler ortaya çıkıyor. Biz de Kappa Kimya olarak bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bu doğrultuda da hizmet verdiğimiz sektörlere daha iyi hizmet verebilmek adına yeni yatırımlar yapıyoruz. Şu an kurşunsuz pigmentler üzerine ürün çalışmaları yapıyoruz.
Yurt içi ve yurt dışı satış faaliyetlerinizden bahseder misiniz? Yurt içinde ve yurt dışında ağırlıklı olarak hangi bölgelere ne tür satışlar gerçekleştiriyorsunuz? İzmir’den Iğdır’a, Trabzon’dan Hatay’a kadar ülkemizin neredeyse tamamına yakın bir kısmında müşteri portföyümüz bulunmaktadır.
Satış departmanımızdaki arkadaşlarımız müşterilerimizi sık sık ziyaret ederek müşteri ilişkilerini yönetirler. Satışlarımızı müşterimizin talebine bağlı olarak hem proforma bazında hem de stoktan satış olarak yapıyoruz.
Piyasadaki ürünlerinizin uzun vadede varlığını sürdürebilmesi için ne gibi konulara önem veriyorsunuz?
Kappa Kimya A.Ş.’yi 1994 yılında kurduk. Kuruluşumuzdan beri en büyük iddiamız ürün istikrarı ve kaliteli hizmet oldu. Ürün kalitesini aynı tutabildiğiniz ve müşterilerinize siparişlerini taahhüt ettiğiniz zamanda teslim edebildiğiniz takdirde varlığınız da bizimki gibi uzun sürüyor.
Bu iddiamıza kanıt olarak 24 yıldan beri aynı üreticinin aynı pigmenti sattığımız müşterilerimizi gösterebiliriz.
Boya kimyasalları sektöründe dikkat çekici teknolojik yeniliklerden bahseder misiniz?
Sektörde en dikkat çekici teknolojik yenilik olarak çevre ve insan sağlığına daha duyarlı ürünleri söyleyebiliriz. Artık dünyada yeni trend yeşil yaşam. Bunun için de insanlar çevreye ve sağlığa olan olumsuz etkileri en aza indirgemeye çalışıyor.
Bundan dolayı çevreci ürünlere olan talep her geçen gün artıyor. Bu yeni yaşam tarzından kaynaklanan talepleri karşılamak için boya alt sektörlerinin tamamında çok hızlı bir dönüşüm var. Özellikle su bazlı ürünlerin miktarı ve çeşitliliği her geçen gün artıyor.
Müşteri memnuniyetini sağlamak ve beklentilerini karşılamak adına ne tür hizmetleriniz var?
Ürettikleri ürünleri yakından takip ediyoruz. Rekabet kapasitelerini artırmak için kendilerine ikame ürünler sunuyoruz. Ayrıca sektördeki değişimlerden ve trendlerden kendilerine sürekli olarak bilgiler servis ediyoruz.
Firmanızın misyon ve vizyonu hakkında bilgi verebilir misiniz?
Ürün ve hizmet kalitemizi sürekli geliştirerek müşteri talep ve beklentilerini en üst seviyede karşılamak. Güçlü bir iletişim ile müşterilerimizle sürekli beraber olmak. Firmamızın pazardaki etkinliğini ve verimliliğini artırmak amacıyla kendi alanımızda sürekli yeni ürünler ile hizmet vermek, sektörümüzdeki güvenilirliğimizi ve saygınlığımızı korumak.
Sektörü dünü ve bugünü ile değerlendirebilir misiniz?
Bu soruya hem tüketici hem de üreticiler açısından bakmak gerekir diye düşünüyoruz. Ciddi üretici firmalarımız boya kalitesi konusunda çıtayı ileriye taşıma konusunda çok başarılılar. Gerek kalite gerekse görsel açıdan sektörde üstüne düşen görevleri yerine getirmiş durumdalar.
Geçmişe kıyasla ürün çeşitliliği ve kalitesi tatmin edici durumdadır. Özellikle otomotiv ve ağır sanayi gibi özel sektörlerde çok nitelikli ürünler geliştirilmiş durumda. Dekoratif boyalarda da aynı şekilde çeşitli nitelikli ürünler piyasaya devamlı arz ediliyor.
Tüketiciler açısından ise boya kültürünün ve tüketiminin aynı derecede başarı ile geliştiğini göremiyoruz. Bunun çeşitli nedenleri mevcut. İşin maddi boyutu ile beraber konunun daha çok boya ustalarının yönlendirilmesi ile hallediliyor olması bu sorunun belli başlı nedenleri.
Bilinçli ve araştırıcı tüketiciler de önlerine çıkan ucuz alternatiflere maalesef yönelebiliyor. Kişi başına düşen boya miktarı ve tüketici bilinci ne yazık ki Avrupa’nın gerisinde kalıyor ve bu sorun geçmişten günümüze devam ediyor. Bu çıtanın yükseltilmesi sektörün gelecekteki hedefi olması gerektiği görüşündeyiz.
