Hilti Türkiye Pazarlama Direktörü Sayın Özgecan Işıltan ile Hilti’nin dünü bugünü ve yarını üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Sayın Işıltan ayrıca pandemiye ve yakın zamanda ülkemizde ve dünyada meydana gelen yangınlara da değindi.
Okurlarımıza kendinizden ve özgeçmişinizden bahseder misiniz?
2008 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Sonrasında İTÜ Yapı Mühendisliği Bölümünü tamamladım. Kariyerime inşaat sektöründe saha mühendisi ve tasarım mühendisi olarak başladım.
Sonrasında Hilti Türkiye ile satış ve pazarlama alanında Bölge Satış Mühendisi olarak devam ettim. 6. ayın sonunda Yangın Durdurucu Satış Uzmanı pozisyonunda görev aldım.
Sırasıyla Türkiye, Orta Asya ve Kuzey Irak Bölgesi Ürün Müdürü, Geçici Takım Servis Müdürü, Bölge Satış Müdürü, Stratejik Pazarlama Müdürü görevlerinde çalıştım. Nisan 2020’den beri de Pazarlama Direktörü olarak görev yapıyorum.
Mühendislik geçmişi olan bir Pazarlama Direktörü olarak pazarlama ekibine liderlik etmek, Türkiye’de ürün, hizmet, yazılım ve çözümler için kısa-orta-uzun vadeli hedeflere ulaşmak için işletmeyi yönlendirmek, şirket hedeflerine ulaşmayı, karlılığı ve pazar entegrasyonunu
sağlayan iş stratejileri ve planları geliştirmek konularında çalışmalarımı sürdürüyorum.
Hizmet verdiğiniz sektörler ve ürün çeşitleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Hilti, 1941 yılında Martin Hilti tarafından 160 kilometrekarelik yüzölçümü ile dünyanın en küçük ülkelerinden biri olan Lihtenştayn Prensliği’nde küçük bir aile şirketi olarak kuruldu.
Bugünse dünya genelinde 6 kıtada, 120 farklı ülkeden 30 bin çalışanıyla faaliyet gösteriyor. 40 yıla yakın süredir de Türkiye pazarında olan Hilti, ileri teknoloji ürünler ve çözümler sunuyor.
Ar-Ge’ye ciddi yatırımlar yaparak kullanıcıların sağlık ve güvenliğini koruyan üstün performanslı yeni teknolojiler, inovatif ürünler ve patentli sistemler geliştiren Hilti’nin ana ürün gamı içinde; kırıcı-deliciler, akülü sistemler, direkt tespit sistemleri, dübel sistemleri, elmaslı delme-kesme sistemleri, barutlu ve gazlı çivi çakma sistemleri, kesme ve taşlama sistemleri ve lazerli ölçme sistemleri ile yapılarda yangın güvenliği amacıyla kullanılan pasif yangın durdurucu ürünler yer alıyor.
Ancak Hilti bu ürünlerden çok daha fazlası. Ekipman ve makina parkuru yönetimi servisleri, sertifikalı İSG eğitimleri, mühendislik hizmet ve yazılımlarıyla müşterilerimize proseslerinde verimlilik ve imalatlarında hız kazandırıyoruz.
Türkiye’de 250 kişilik kadromuz, yaklaşık 10 bin ürünümüz, 5 mağazamız, bir eğitim ve teknik servis kuruluşumuz ile inşaat, enerji ve endüstri sektörüne hizmet veriyoruz.
Geçtiğimiz yıl pandemi etkilerinin yoğun hissedildiği bir yıl oldu ve bu etkiler hala sona ermiş değil. Firmanız bu durumdan nasıl etkilendi ve ne gibi önlemler aldı?
Tüm dünyayı etkisine alan pandemi şartlarına teknolojimiz ve alt yapımızla hazırlandık, böylece kapanma döneminde paydaşlarımızın bu durumdan etkilenmemesi ve iş süreçlerinin devamlılığının sağlanması için entegre hizmet ağımızı devreye aldık.
Tedarik zincirinde kesintisiz hizmetin yanı sıra dijital çözümlerle de aktif olarak hizmetlerimizi kesintisiz sürdürdük.
Ask Hilti, Müşteri Hizmetleri, Canlı Sohbet, Web Sitesi, Mobil Uygulamalar, Online Tahsilat, Saha Ekibi, Tamir Merkezi gibi hizmet çözümlerinin yanı sıra e-mail ve sosyal medya hesapları üzerinden de sektörün değer zincirini oluşturan tüm paydaşların ihtiyaçlarına cevap verdik.
Son zamanlarda gündemin en önemli maddesi haline gelen küresel ısınma ve buna bağlı yangınlar var. Sizin yangınlar için sektörünüze katkılarınız varsa kısaca bahsedebilir misiniz?
Hilti olarak Ar-Ge çalışmalarımız sonucunda birçok patentli ürün ürettik.
ASTM ve EN gibi en zorlu uluslararası standartlara göre test edilmiş çok geniş ölçekli yangın durdurucu ürünlerimiz sayesinde yangının olası hasarlarını önleyerek yapı güvenliğine büyük katkı sağlıyoruz.
İnovatif teknolojimizle geliştirdiğimiz UL listeli pasif yangın durdurucular ile binalar ve endüstriyel tesislerin kapalı alanlarının yanı sıra büyük tehlike altında olan enerji sektöründe de ortaya çıkabilecek yangınlara karşı mücadele ediyoruz.
Araştırmalara göre, önlem yetersizliği ve çeşitli sebeplere bağlı olarak çıkan yangınlar esnasında duman zehirlenmesi nedeniyle hayatını kaybedenlerin oranı yüzde 60’ı buluyor.
Ölümlerin yüzde 57’si ise yangının meydana geldiği alanların dışında oluyor. Bu durum insanların yangından kurtulmak için başka alanlara kaçtığını, ancak kontrol altına alınamayan alev ve duman yoğunluğu yüzünden hayatını kaybettiğini gösteriyor.
Tüm bu verilerden yola çıkarak geliştirdiğimiz UL listeli yangın durdurucu ürünlerimizle yangın esnasında olası riskleri en aza indiriyoruz.
Yangın, zehirli duman ve gazların geçişini engellemek için tasarlanan ve uygulanan sistemlere imza atıyoruz. Pasif yangın durdurucu ürünlerimiz yangın sırasında yapıda meydana gelen boşlukları kapatıyor ve yangının çıktığı yere hapsedilmesine yardımcı oluyor.
Bu sayede yangının büyümesini önleyerek insanların ev, işyeri, fabrika veya tesisleri terk etmesi için güvenli bir ortam oluşturuyor ve dumansız bir hava sahası yaratıyoruz.
Deprem karşısında da dayanıklılığını ve işlevselliğini koruyan pasif yangın durdurucu ürünlerimiz, depremin hareketlerine uyum sağlayarak şok yük ve darbelerden etkilenmiyor.
Hilti Pasif Yangın Durdurucu ürünlerimiz yangın esnasında dört saate kadar alev, duman ve zehirli gazların yayılmasını ve ısının yükselmesini engelliyor.
Yangına dayanıklı olmalarının yanı sıra açıklıklardan su geçirmezliği ve akustik performanslarıyla da dikkat çeken yangın durdurucu ürünlerimiz; duvar, tavan veya taban seviyelerinin kablo, boru veya birleşimlerin iyileştirilmesine yardımcı oluyor.
Bu sayede yangının, dumanın ve toksik gazların yayılması engelleniyor.
Pasif Yangın Durdurucular grubumuzda; mastikler, spreyler, köpükler, kelepçeler, sargılar, bandajlar, boyalar, yastıklar, harçlar, macunlar ve kablo koruma boyası gibi yangın
karşısında güvenliği maksimize etmek için geliştirdiğimiz ürünlerimiz yer alıyor.
Ar-Ge’nin Hilti için önemi nedir? Son dönemlerde yürütmüş olduğunuz Ar-Ge projelerinizden bahseder misiniz?
Kullanıcılarımızın sağlık ve güvenliğini korumak için ArGe’ye ciddi miktarda yatırım yaparak yeni teknolojiler ve patentli sistemler geliştiriyoruz.
İnşaat el aletlerinin iş sağlığı ve güvenliği açısından ileri teknolojiye uyumlu, ergonomik ve güvenli olması gerekiyor.
Hilti olarak; patentli, kaliteli, uzun ömürlü ürünlerimizle inşaat profesyonellerinin işlerini kolay, güvenli, verimli ve sağlıklı bir şekilde yapabilmeleri için çalışmalarımıza devam ediyor, inşaat el aletleri kullanımındaki kazaları minimuma indirmeyi hedefliyoruz.
Örneğin, kırıcı ve delici ürünlerimizde yer alan Aktif Tork Kontrol Sistemi sayesinde makine, kırım ya da delim işlemi sırasında demir donatıya denk geldiğinde motor kendi kendini durduruyor.
Bu sayede iskelede çalışan ustanın düşmesi ya da yaralanması gibi riskleri ortadan kaldırıyoruz. Yine bu ürünlerimizde yer alan Aktif Titreşim Azaltma özelliği, makine çalışırken oluşan titreşimi çok yüksek oranda azaltarak sağlıklı ve uzun süreli çalışılmasına olanak sağlıyor.
Direkt ve etkili bir şekilde tozu yok eden güçlü Toz Toplama Sistemi de
sağlıklı çalışma şartlarına katkıda bulunuyor.
Firmanız hangi üretim teknolojilerini tercih ediyor ve teknolojik gelişimin, dijital dönüşümün sizler için önemi nedir?
Hilti Türkiye olarak teknolojiyi çözümün bir parçası olarak görüyor, ancak asıl önemli olanın teknolojiyi başarılı bir şekilde uygulamak ve organizasyon içinde değişim yönetimini yürütme becerisine sahip olmak olduğuna inanıyoruz.
Bu kapsamda müşterilerimizin yeni dijital çözümleri benimsemelerine de yardımcı olarak sektörümüzde fark yaratmaya çalışıyoruz. ON!Track Varlık Yönetim Sistemi ile tüm envanterleri takip etmeyi sağlarken şantiyelerde doküman takibine veya sarf yönetimine imkan tanıyoruz.
Hilti Connect ile tüm ürünler için tek tıkla tamir talebi oluşturulmasını, istendiğinde ürün videosunun izlenebilmesini ya da satınalma bilgilerine ulaşılabilmesini sağlıyoruz.
Dijital dönüşümün organizasyonel değişim yönetimi ve insanlara odaklanmayı gerektirdiğini biliyor ve bu bilinçle müşterilerimiz ve ekipleri için yerinde uygulama, eğitim ve destek hizmetleri sunuyoruz.
Bu yıl, yıllardır başarı ile sürdürdüğümüz mühendislik ve yazılım servisimizi dijitalleşmeden aldığımız güçle çok daha ileriye taşımayı hedefliyoruz.
Bunun ilk adımı olarak BIM (Yapı Bilgi Modellemesi) ile başlayan yolcuğumuzu MT Modüler Kanal Sistemleri ve PLT 300 Gelişmiş Ölçme Sistemleri ile daha ileriye taşıyacağız.
Daha sürdürülebilir bir dünya adına üretim yaparken almış olduğunuz önlemler nedir? Bu çerçevede Hilti’nin sürdürülebilirliğe bakış açısını tanımlayabilir misiniz?
“Daha iyi bir gelecek inşa etmek” vizyonumuzla sürdürülebilirliği bir hedeften ziyade tüm süreçleri domine eden temel güç olarak görüyoruz.
Üretim proseslerimizden organizasyonel süreçlerimize kadar her aşamada sürdürülebilirlik vizyonuyla yol alıyor, dünyanın karşı karşıya olduğu ekolojik ve sosyal zorluklar karşısında sürdürülebilirlik politikalarına her zamankinden daha çok önem veriyoruz.
Bu doğrultuda global sürdürülebilirlik stratejimiz kapsamında 2023 yılına kadar karbondioksit emisyonlarımızı nötrleyerek endüstriye öncülük etmeyi amaçlıyoruz.
Aynı zamanda müşterilerimiz, çalışanlarımız ve iş ortaklarımız için de farklı yaklaşımlarla güvenli ve sağlıklı bir gelecek planlıyoruz. Daha iyi bir dünya, daha güvenli inşaat sahaları ve daha sağlıklı toplumlar inşa etmeyi önceliğimiz kabul ettik.
Sürdürülebilirlik stratejimiz kapsamında temiz enerji, suya erişim ve inovasyonla dönüştürülerek sürdürülebilir hale getirilen şehirler oluşturmaya katkı sağlamayı hedefliyoruz.
İnsanların sağlığa ve eğitime erişimini kolaylaştıran, toplumsal cinsiyet eşitliğini önemseyen ve ekonomik büyümeye katkıda bulunan, toplumdaki işsizliğe çözüm getiren, eğitim, adalet ve gıdaya erişimde adil bir düzen oluşturulması için çaba gösteren, gelişen ve geliştiren bir organizasyon olmayı amaçlıyoruz.
Bunun için çalışanlarımızı Hilti’nin şirket kültürüne bağlı, iletişim ve gelişimde açık görüşlü, toplumun sorunlarına duyarlı olmaları için yönlendiriyor, şirket içinde farkındalığı ve daha iyi bir gelecek yaratmak için ortaya çıkacak kolektif projeleri destekliyoruz.
Firmanızın başlattığı ya da öncülük ettiği bir sosyal sorumluluk projesi varsa bunlar hakkında bize bilgi verir misiniz?
Hilti’nin sosyal yükümlülüğü, şirket kurucusu Prof. Dr. Martin Hilti ve onun ailesinden gelenlerin gösterdiği büyük kişisel bağlılığa kadar uzanan uzun bir geçmişe sahip.
Hilti’nin sosyal sorumluluk projelerini, Hilti çalışanlarının gerçekleştirdiği yerel faaliyetler ve Hilti Vakfı tarafından küresel düzeyde gerçekleştirilen projeler şeklinde ikiye ayırmak mümkün.
Hilti Vakfı “Daha iyi bir gelecek inşa ediyoruz” yönetim ilkesi altında; “ekonomik konutlar”, “afet yardımı”, “toplumsal kalkınma”, “sosyal girişimcilik”, “kültür, bilim ve eğitim” ve “profesyonel eğitim ve öğretim” alanlarındaki faaliyetleri ve projeleri destekliyor.
Sosyal sorumluluk anlayışını somut faydaya dönüştüren Hilti Türkiye olarak ise bu anlayışın şirket kültürünün bir parçası olması için çalışanlarımızın doğum gününde onlar adına her sene farklı bir Sivil Toplum Örgütü’ne bağış yapıyoruz.
2021 yılında Koruncuk Vakfı ile iş birliğimiz devam ediyor, İstanbul Maratonu’nda da gönüllü koşucularımız ile KAÇUV-Umudum Eğitim projesi için koştuk ve önümüzdeki senelerde de koşacağız.

Her yıl destek olmak adına merkez ofisimizde KAÇUV’un girişimi olan Umut Cafe’yi ağırlıyoruz, ayrıca plastik kapak toplama projesi ile ihtiyaç sahibi birçok kişiye tekerlekli sandalye temin edilmesine vesile oluyoruz.
Yanı sıra Ramazan ayı öncesinde ihtiyaç sahibi kişilere gıda paketleri ulaştırıyoruz. TİDER ile bu bağlamda yürüttüğümüz projelerimiz mevcut.
Ve son dönemde hepimizi derinden yaralayan doğal felaketlerde yaraların sarılması için emek veren AHBAP ve TEMA’yla da işbirliklerimiz oldu.
Bir deprem ülkesi olan Türkiye’de her yıl çok sayıda irili ufaklı deprem gerçekleşiyor ve bunların acı sonuçlarını hep beraber yaşıyoruz.
Hilti Türkiye olarak yapıların değerlendirilmesi için belediyelerle ve düşük dayanımlı betonların güçlendirilmesi projelerinde İTÜ ile birlikte çalışıyoruz.
Ülkemizdeki kayıpların önüne geçmek için var gücümüzle çalışmaya önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz.
Önümüzdeki günlerde sektöre sunacağınız yenilikler nelerdir? Bu yeniliklerin firmanıza ve ülkemize katacağı avantajları değerlendirebilir misiniz?
Hilti olarak hedef ve yatırım planlarımızı ‘Sürdürülebilir, değer yaratan bir organizasyon olma’ stratejimiz doğrultusunda belirliyoruz.
Bu kapsamda önümüzdeki dönemde dijitalleşme ve inşaat sektöründe verimliliği artıracak ürün, servis ve yazılımlar en büyük önceliğimiz olmaya devam edecek.
Türkiye’de kurduğumuz partnerliklerle yerel üretimi artırmayı da sürdüreceğiz. Şimdiye kadar olduğu gibi bu yıl da sunduğumuz çözümlerle iş ortaklarımızı ve müşterilerimizi verimlilik konusunda destekleyerek onların zamandan ve iş gücünden tasarruf etmelerini sağlayacağız.