Fonksiyonel Gıdalar ve Gelecek Vizyonu

Fonksiyonel Gıdalar ve Gelecek Vizyonu
  • 09.06.2022
Fonksiyonel gıdalar vücudun temel besin ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra, biyoaktif moleküller sayesinde vücuda ek faydalar sağlamaktadırlar. Özellikle insan fizyolojisi ve metabolik fonksiyonları üzerinde etkili olan biyoaktif moleküller, geleceğin gıdalarını oluşturacak potansiyele ve etkiye sahiptir. Günlük hayatta tükettiğimiz besinleri biyoaktif moleküller ile zenginleştirerek fonksiyonel gıdaları elde etmemiz mümkündür. Biyoaktif moleküller; karotenoidler, glikoproteinler, bazı lipitler, fenolik bileşikler, glikosinolatlar, lignanlar, organosülfür bileşikleri ve bitki sterolleri gibi alt gruplara ayrılmaktadırlar. Yeni nesil fonksiyonel gıdalar olarak geliştirilen ürünler, küreselde ve yerelde market raflarına girerek kendi pazarlarını oluşturmaya başladı. Türkiye’de bu ürünler için marketlerde yalnızca belirli raflar ayrılırken, küresel pazarlarda daha geniş reyonlar bu gıdalara tahsis edilmiştir. Anemi, diyabet ve tansiyon gibi hastalıklarda metabolizma düzenleyici olarak işlev gören moleküllerle zenginleştirilmiş atıştırmalıklar, protein barlar, Omega-3 ile zenginleştirilmiş yumurtalar, makarnalar, yağlar, B12 ilaveli unlar, proteini arttırılmış fonksiyonel ekmekler, proteinle zenginleştirilmiş kahvaltılık süt bazlı içecekler, vegan protein içeren antioksidanlarca zengin kurabiyeler, antioksidanlar ile zenginleştirilmiş yumuşak şekerler, vegan ve glütensiz içeriği ile şekersiz sağlıklı atıştırmalık grupları, mikroalgler ile zenginleştirilmiş kekler, ekmekler ve granolalar başlıca örnekler olarak sayılabilir. Fonksiyonel Gıdalar Tükettiğimiz tüm besinler, yakın gelecekte birer fonksiyonel gıda haline getirilme potansiyeli taşımaktadırlar. Aynı zamanda, her sosyoekonomik düzeyden insanın kaliteli proteine ve sağlıklı gıdaya ulaşabilmesi için alternatif kaynak arayışları araştırmacılar tarafından sürdürülmektedir. Temel bilim ve biyoteknoloji araştırma olanaklarının hızla geliştiği günümüzde, mikroalglerden sekonder metobolitlerin ekstraksiyonu, meyve sebzelerin liyofilize edilerek tüketilmesi, tohumlu bitkilerden superkritik ekstraksiyonu ile yağ izole edilmesi, bitkilerin mikrowave yöntemi ile kurutularak hammadde elde edilmesi mümkün kılınmaktadır. Ayrıca bakterilerden gen transformasyonu ile sekonder metabolit üretimi gibi moleküler metotların çeşitli endüstriler için kullanılabilir duruma gelmesi sayesinde alternatif kaynak arayışları ve çözümleri hızlanabilmiştir. İnsan nüfusunun hızlı artışı, sürdürülebilir gıda üretim ve dağıtım zincirinin bozulması, tarım, hayvancılık ve balıkçılık faaliyetleriyle elde edilen besinlerin yetersiz kalması gibi durumlar hem gıda fiyatlarının artmasına hem de besin içeriği zarar görmüş yiyeceklerin tüketilmesine neden olmaktadır. Gelişen temel bilimler ve biyoteknoloji odaklı gıda üretiminin getirdiği çözümler, bu noktada endüstrilerin alternatif kaynaklar bulma ve kullanma sürecinin önemli bir paydaşı olarak görünmektedir. Kurumların Ar-Ge ve inovasyon çözümlerini bu teknolojilere odaklayarak sirküler ekonomi modeli ile katma değer üretmesi, orta ve uzun vadede karlılıklarını arttıracak ilk fırsat olabilir. Latro Kimya olarak bizler de gıda sektöründe özellikle fonksiyonel gıdalar alanında çalışmalarımızı giderek artırmaktayız. Temel gıdalara fonksiyonel gıda işlevi kazandıran hammaddeleri geliştirme çalışmaları yapmakla beraber, mevcut fonksiyonel gıda üreticileriyle yeni çözüm ortaklıkları kurmaktayız. Her sektörde olduğu gibi gıda sektöründe de geleceğin trendlerini ve ihtiyaçlarını takip ederek, odağımıza daha çok yenilikçi sıra dışı çözümleri almaya devam edeceğiz.   Mert Kesiktaş İnovatif Sektörel Dönüşüm Uzmanı Latro
BÖLÜM SPONSORU

Yazıyı Paylaş

BÖLÜM SPONSORU