Bir Feribotla Yunan Adaları

Bir Feribotla Yunan Adaları
  • 12.07.2023
Bir Feribotla Yunan Adaları Masmavi deniz, sıcak kumlar… Havaların ısınması ile beraber yaz tatili planları yapmaya başlandı. Yaz tatili denildiğinde benim ilk olarak aklıma Akdeniz kıyıları geliyor. Her ne kadar Türkiye’de de yaz tatili yapabileceğiniz çok güzel rotalar olsa da komşumuz Yunanistan da güzel adaları ile hem yurt dışı tatili hem de yaz tatili yapmak için güzel bir rota. Yunan adaları denildiğinde ünlülerin uğrak yeri, gece hayatı ile de öne çıkan Santorini ve Mykonos geliyor aklımıza ilk önce. Uçakla gidilen bu turistik adalar çok güzel olsa da Türkiye’den feribotla geçebileceğiniz, daha cep dostu adalar da bulunuyor. Bu gezi yazısında sizler için feribotla ulaşabileceğiniz ve berrak denizi ile sizi büyüleyecek Sakız adası ile ilgili bilgileri derledik.

Chios (Sakız Adası)

Chios’a, Türkçesi ile Sakız Adası’na, İzmir’in Çeşme ilçesinden bineceğiniz feribotla yaklaşık 30 dakikada ulaşabiliyorsunuz. Büyük bir ada olan Sakız, içinde Orta Çağ’dan kalma tarihi köyler, rahatça denize girebileceğiniz koylar sunuyor. Arabayla giderken bir anda karşınıza insanların denize girdiği bir koy çıkabiliyor. Arabayı kenara çekip kendinizi suya bırakabiliyorsunuz. Hem de bu plajların giriş ücreti de yok. Yalnızca şemsiye ve şezlong parası ya da yiyip içtiğiniz şeylerin parasını ödeyebiliyorsunuz. Yok ben sadece denize girip çıkacağım derseniz, bunun da bir gideri yok. İsterseniz havlunuzu kumlara serip, güneşin ve denizin tadını çıkarabilirsiniz. Her koy işletmeler tarafından işgal edilmemiş. Hatta şezlong bulunmayan ama denizi ile sizi mest edecek koylar da var. Bu çoğu Yunan adası için de geçerli. Bir Feribotla Yunan Adaları Sakız Adası ile ilgili şunu önerebilirim; adayı mutlaka araba ile gezmelisiniz. Çünkü adanın yolları çok engebeli ve koylar adanın her yerine dağılmış durumda. Çok küçük bir ada olmayan Sakız’da bir yerden bir yere gitmek kısa sürmüyor. Feribotla geçtikten sonra adadan araba ya da motor kiralayabilirsiniz. Sakız Adası’nın adından da anlaşılacağı üzere, adanın geçim kaynağı sakız ağaçlarından üretilen damla sakızları. Adanın belirli bölgelerinde sakız ağaçlarını görebiliyorsunuz ve adanın içinde sakız üretimini anlatan çok güzel bir müze de bulunmakta. Güneşin tepede olduğu bir zamanda biraz serinlemek için müzeyi gezebilirsiniz. Sakız üretimi için önemli bir yer olan adada, sakız macunu, sakızla yapılan tatlılar da meşhur. Sakız Adası güzel denizi ve doğası kadar tarihi ile de büyüleyici. Tarihi yapısı iyi korunan köylerini, manastırları da gezebilirsiniz. Köyler: Adanın en meşhur köyleri; Pirgi, Armolia ve Mesta köyü. Bu köylerden Pirgi; binaların üzerinde el işçiliği desenler ile öne çıkıyor. Mesta ise taştan bir kale gibi inşaa edilmiş bir köy. Dar taştan sokaklarında gezerken kaybolabileceğiniz Mesta, bir labirent gibi. Yalnızca iki kapısı olan köyün bu şekilde inşaa edilmesinin sebebi ise köyü korsan istilasından ve sakız kaçakçılığından korumak. Armolia ise seramik atölyeleri ile ön plana çıkıyor. Bu atölyeleri ziyaret edebilir, hatıra kalması için küçük hediyelikler satın alabilirsiniz. Tarihi Yapılar: Adanın içerisinde Unesco listesinde bulunan 11. yüzyıldan kalma Nea Moni manastır kompleksini ziyaret edebilirsiniz. Armolia köyünün kuzeybatısında bulunan Apolichna Kalesi, Chios Kalesi, Agios Dimitrios kilisesini ve Panagia kilisesi de görebileceğiniz tarihi yapılar arasında. Plajlar: Aslında bence Sakız için denize girilecek güzel yerleri seçmek pek mümkün değil çünkü adada birçok koy var ve ulaşabileceğiniz her koydan denize girebilirsiniz. Karfas gibi daha turistik, işletmeler olan koylar olduğu gibi işletmesiz, havlunuzu kuma serip girebileceğiniz koylar da var. Agia Fotini, Didima, Mirsinidios, Trachili, Komi, Lithi sayabileceğimiz denize girebileceğiniz noktalar arasında. Ama daha sayılması gereken pek çok yer var. Örneğin; volkanik patlamalar nedeniyle siyah taşlara sahip olan Mavra Volia da gidilebilecek plajlar arasında, fakat taşlar çok büyük olduğu için bu plajda güneşlenmek mümkün değil. Benim önerim rahatlıkla adanın her yerinde bulabileceğiniz, plajları da gösteren bir harita edinmeniz ve bu şekilde adayı gezmeniz. Yemek: Yunan adalarına gidilince deniz mahsülü yenilmeden dönülmez. Adada deniz mahsülleri yiyebileceğiniz çok güzel restoranlar bulunmakta. Aynı zamanda bizim Türkiye’den alışık olduğumuz, Yunanistan’da da benzer olan yemekler var. Benim önerim adanın merkezinde bulunan To Kechimpari’ye gitmeniz. Akşam 17.00’a kadar açık olan minik restorana mutlaka rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Size iki tercih sunuyorlar et ya da balık. Daha sonra yaptığınız tercihe göre önünüze birkaç tabak geliyor; benim yediğim en lezzetli yemeklerden biriydi. Sonraki gezi yazımızda Türkiye’den ferbitola geçebileceğiniz sizi en az Sakız Adası olarak büyüleyecek Samos ve Kos adalarından bahsedeceğiz. Sakin, huzurlu, denizin tadını çıkarabileceğiniz bir rota arıyorsanız, Yunan adalarını seyahat planınıza eklemelisiniz.   Hazırlayan: Nilsu Kotil

Yazıyı Paylaş