Ludwigshafen’de gerçekleştirilen sunumda Dr. Martin Brudermüller konu ile ilgili görüşlerini şu şekilde belirtti: “Yeni stratejimizle BASF ’yi büyüme yoluna dahil etmekteyiz.” dedi. İcra Kurulu Başkanı, önceki yıllardaki pozitif gelişmelerden de bahsetti:
“2012 yılından bu yana amortisman ve özel kalemler öncesi faaliyet gelirimiz yılda %8 civarında büyüdü. Bu oran, sabit maliyetlerdeki yıllık %3 artışın üzerinde yer alıyor. Bu sebeple BASF’nin kazancındaki artış, global kimya üretiminin yıllık %3,7 oranındaki artışını geride bırakmıştır.
Üstelik, geçtiğimiz yıllarda serbest nakit akışında güçlü bir gelişme oldu ve kullanılan sermaye getirisi (ROCE) de %15,4 ile yüksek bir oranda gerçekleşti. Yeni strateji satış ve hacim artışını amaçlamaktadır.’’
BASF, daha hızlı büyüyebilmek için müşterilerine güçlü bir şekilde odaklanıp, onlar için özel ürünler geliştirecek. Hızlı ve esnek olabilmek adına yapılar ve süreçler sadeleşirken, portföy gelişecek ve Verbund güçlenecek.
Özellikle Asya Pazarı şirketin büyüme stratejisinde önemli bir paya sahip. Dünya genelinde %40’ın üzerinde pazar payına sahip olan Çin en büyük kimyasal ürün pazarında ve böylece kimyasal üretimin büyümesi sağlanıyor.
Brudermüller: ‘’BASF, sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar 2018 yılı seviyesinde tutmayı taahhüt ediyor. Bu, sera gazı emisyonlarımızı organik büyümeden ayrı tutacağımız anlamına geliyor.” şeklinde konuştu.
Hedeflerimiz arasında, Çin’in güneyinde Guangdong şehrinde yeni bir Verbund tesisi gibi planlanmış önemli yatırımlar da yer alıyor. BASF Bunun için fabrikalarının yönetimini, verimliliğini ve entegrasyonunu iyileştirecek ve mümkün olan durumlarda da elektriğinin büyük bir kısmını yenilenebilir enerji kaynaklarından satın alacak.
BASF, 2030 yılına kadar karbonsuz büyüme hedefine ilaveten, Accelerator (Hızlandırıcı) ürünleri ile 2025 yılında 22 milyar € civarında satış yapmak istiyor. Bunlar, değer zincirinde önemli bir sürdürülebilirlik katkısı sağlayan ürünlerdir.
BASF ve Dijitalleşme
BASF, 2022 yılı itibariyle dünya genelindeki 350’den fazla fabrikasındaki süreçleri dijitalleştirmeyi amaçlıyor. Böylece dijitalleşme, BASF’nin işinin ayrılmaz bir parçası olacak. BASF, dijitalleşme aracılığıyla müşterileri için ek değer yaratmanın yanı sıra, işini büyütüp verimliliği artıracak.
