SİLİKONLAR İLE İLGİLİ EFSANELER VE DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR-2

SİLİKONLAR İLE İLGİLİ EFSANELER VE DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR-2
  • 21.11.2019

Silikonlar Cildin Nefes Almasına Engel Oluyor Mu?

Silikonların çoğu, suyun cilde nüfuz etmesine izin vermemekle birlikte nefes alabilmesine olanak vermekte ve dolayısıyla oksijen, nitrojen ve su buharlarının cildin içine veya dışına kolayca taşınmasına izin vermektedir. Bazı silikonların, cilt kuruluğu ve dehidrasyonun temel nedeni olan transepidermal su kaybının (TEWL) azalımını sağladığı bilinmektedir. Bu nedenle silikonlar yaralarda, yara yenilenmesinde ve hatta yanık kremlerinde koruyucu bir bariyer film oluşturarak transepidermal su kaybını engeller ve aynı zamanda hasarlı cildi nemli tutarak enfeksiyon ve cilt tahrişini azaltmaktadır. Silikonlar, kollajen oluşumunu artırmanın yanı sıra tüm epidermal hücrelerin yenilenmesi için ideal nem ve oksijen atmosferini oluşturabilmektedir. Bununla birlikte silikonların kızarıklık, kaşıntı veya ağrıyı azaltma, yara dokusunu yumuşatma, kabarık yaraları düzeltme ve anormal yara izini azaltma gibi etkileri klinik olarak kanıtlanmıştır.

Silikonlar Cilt ve Kafa Derisindeki Gözenekleri Tıkar ya da Dökülmelere Neden Olur Mu?

Silikonlar, oksidasyona karşı oldukça dirençlidir, bunun sonucu olarak non-komedojenik olarak sınıflandırılmaktadırlar. Bozunmazlar ve tahriş edici olmadıklarından dolayı sivilce yapmazlar. Bununla birlikte, silikonlar, parfüm dahil olmak üzere birçok genel tahriş edici madde ve lipit bakımından zengin bitkisel yağlar gibi gözenek kapatıcıların penetrasyonunu artırmaktadır ki bu hammaddeler kopma ve siyah noktaların arkasındaki asıl suçlulardır.

Silikonlar Tahrişe Neden Olur Mu?

Silikonlar, cilt üzerinde tahriş yaratmaz. Aslında, tahrişi azaltır veya yok ederler, çünkü ürün uygulaması sırasında hammaddelerin yayılım ve dengelenmesini sağlamaktadır. Böylelikle, cilt üzerinde birikim azalır ve dolayısıyla potansiyel tahriş edici kozmetik ve ilaç hammaddelerinin minimize edilmesi sağlanır. Bu hammaddeler arasında alfahidroksiasitler (AHA’lar), salisilik asit, güçlü emülgatörler, yüzey aktif maddeler, benzoil peroksit ve organik güneş koruyucular bulunmaktadır

Silikonlar Alerjen Midir?

Silikonlar, cilde ve dolayısıyla bağışıklık sistemi ile reaksiyona giremeyecek kadar büyük olduklarından dolayı alerjik reaksiyonları tetikleyemezler. Aslında silikonlar, ciltle temas ettiklerinde biyolojik olarak etkisiz kalmaktadırlar; bu özellikleri nedeniyle silikonlar günümüzde yapıştırıcılarda, eldivenlerde ve diğer birçok maddede yaygın bir alerjen olan lateksin yerini almaktadır. Silikonlar ayrıca iyileşme süresini kısaltma ve bakteri üremesine izin vermeme özelliklerinden dolayı açık yaralarda da kullanılmaktadır. Silikonların alerjik reaksiyonlara neden olmadığı dermatolojik testlerle kanıtlanmıştır.

Silikonlar Saç Üzerinde Birikme Yapar Mı ve Çıkarılması Zor Mudur?

Silikonun saç üzerinde birikme seviyesi ve saç hacmine etkisi, kullanılan ürüne ve miktarına bağlıdır. Silikonlar, birikimlerinden şüphelenilen herhangi bir durumda, temizleyici bir şampuan uygulamasından sonra kolayca çıkarılabilirler.

Silikonlar Sürdürülebilir Kalkınmaya Katkıda Bulunuyor Mu?

Aslında silikonlar, ürün ve cihazların performansını geliştirdikleri için sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmede son derece önemli bir rol oynamaktadır. Silikonlar, malzemelerin daha uzun süre dayanmasını, daha iyi yayılmasını, esnek veya sert kalmasını ve aşırı sıcaklıklara veya elektriğe dayanmasını sağlar. Bunlar, yaşamı daha güvenli, daha ilginç ve daha rahat hale getirirken, kaynak tüketimini azaltan (enerji tasarrufu sağlayan) niteliklerdir. Aslında, ürünlerdeki silikon kullanımı, üretim, kullanım ve imhası sırasında yayılanlardan ortalama 9 kat daha fazla CO2 tasarrufu sağlamaktadır.

D4, Kişisel Bakım Uygulamalarında Yasaklandı Mı?

Cyclotetrasiloxane (D4), AB’de kategori 2 olarak reprotoksik bir madde olarak sınıflandırılmaktadır. Ayrıca, D4, Avrupa’da 1223/2009 sayılı kozmetik direktif kozmetik ürünlerinde yasaklanan maddelerin listesi Ek II’de yer almakta ve kozmetik ürünlerde sadece teknik olarak önlenemeyen miktarlara izin verilmektedir. BRB, ürünlerindeki D4 safsızlık düzeyini kabul edilen maksimum %0.1 sınırına düşürmek için sürekli olarak geliştirmektedir. Bununla birlikte D4, Avrupa dışındaki ülkelerde kişisel bakım uygulamalarında hala yaygın olarak kullanılmaktadır.

Özet

Silikonlar, genellikle akne karşıtı tedaviler, hassas hipoalerjenik cilt serileri, yara tedavileri, sağlık ve tıbbi cihazlar gibi “yağ içermeyen’’ ürün formülasyonlarının ana bileşenlerden biridir ve bu nedenle cilde en hassas durumlarda da uygulanabilmektedir. Bunun nedeni, silikonların kimyasal olarak etkisiz olması, asla tahrişe veya cilt üzerinde alerjik reaksiyonlara neden olmamasıdır. Silikonlar tıkayıcı değildir, cildin nefes almasına izin verir ve gözenekleri kapatmazlar; nefes alabilir olması, cildi kentsel dış etkenlerden korumakta ve cildin yenilenmesini sağlamaktadır. Özge Yüksel Özel Teknik İş Geliştirme Müdürü / Technical Business Development Manager Kişisel Bakım / Personal Care

Yazıyı Paylaş