Likit Kimya ’nın Yönetici Ortaklarından Sayın Oya Aksoy Gülen ile firmanın faaliyet alanlarına, hizmet verdiği sektörlere ve gelecek yıllara dair hedefleri hakkında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Okurlarımıza kendinizden, profesyonel geçmişinizden bahseder misiniz?
Marmara Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü’nü bitirdim. Amerika’da
Drake Üniversitesi’nde Pazarlama konusunda ikinci lisans diplomamı aldıktan sonra Türkiye’ye döndüm ve 1994 yılında profesyonel çalışma hayatıma Ford Otosan’da başladım. 2 yıl kadar Ford Otosan’da Bütçe Planlama konusunda çalıştıktan sonra 1996 yılında Japon Tobacco (JTI) firmasında çalışmaya başladım.
Burada yaklaşık 10 yıllık profesyonel hayatım oldu. Japon Tobacco International’da ağırlıklı olarak Satış ve Planlama üzerine üst düzey yöneticilik yaptım.
Sonrasında 2006 yılında aile şirketimiz olan Likit Kimya’nın o dönemdeki ortaklık yapısındaki değişikliği ve aynı zamana denk gelen Japan Tobacco’nun da genel merkezini İzmir Torbalı’daki fabrikaya taşıma kararı ile Japan Tobacco’daki görevimden ayrıldım ve Likit Kimya’ya yönetici ortak olarak katıldım.
13 senedir aktif olarak şirketteyim ve abim Ahmet Aksoy ve ablam Edibe Aksoy Sürücü ile birlikte şirketimizi yönetiyoruz.
Likit Kimya’nın tarihçesini bizlerle paylaşabilir misiniz? Kimyasal hammadde tedariği ile başlayan başarı hikayenizin en önemli unsuru sizin için nedir?
Esasında bu oldukça uzun bir geçmiş. Çünkü biz aslen Gaziantep Nizipliyiz. Dedemden başlayarak 3 jenerasyondur kimya ile yakından ilgiliyiz. Dedem Gaziantep Nizip’te sabun üreticisiydi. Nizip 1960’lı ve 1970’li yıllarda Türkiye’nin sabun üretiminin yaklaşık yüzde 60’ını gerçekleştiren bir sanayi ilçesi konumundaydı.
Ciddi miktarda zeytin ağacı ekili olan bu bölgede çıkan zeytinin yağı ile kostik sodanın karışımından sabun imal ediliyor ve dedem de bunun üretimini yapıyordu.
Daha sonrasında rahmetli babam Sami Aksoy da sabun üretimine ilave olarak, Türkiye’nin üretimi yeterli olmayan; sabun ve birçok sektör için gerekli olan kostik soda malzemesinin ithalatını neden biz yapmıyoruz vizyonuyla üretiminin yanında, kimyasal ham madde ithalatına da başlamış oldu.
Çok uluslu firmaların ve büyük ölçekte fabrikaların sabun imalatına girmesi, bizim gibi küçük ve orta ölçekteki üreticilerin sürekliliğinin önüne set koydu. Bu sebeple biz 3. jenerasyon olarak işin, sadece ticaret kısmında yer almayı tercih ettik ve üretim faaliyetlerine devam etmedik.
Şu anki aktif yönetimin işe başlaması 1987 yılına dayanıyor. 1996 yılında ise şimdiki adıyla Likit Kimya kuruldu. 1996 yılında Likit Kimya kuruluncaya dek Türkiye’nin Avrupa ana karasında herhangi bir
kimyasal depolama tesisi bulunmuyordu.
O dönemde bütün sanayi kuruluşlarının kullandığı dökme kimyasal hammaddeler Körfez Bölgesi’ndeki depolama tesislerinde stoklanıyordu.Sonrasında köprü geçişi ve ilave maliyetlerle Çorlu-Tekirdağ-Çerkezköy Bölgesi’ndeki irili ufaklı 1850 tane sanayi kuruluşuna bu maddeler naklediliyordu.
Bu hem zaman hem maliyet ve daha önemlisi üreticiye hızlı erişememe gibi problemler teşkil ediyordu.
Likit Kimya’nın kuruluş vizyonu, son kullanıcıların hemen yakınında konuşlanarak müşterilerimize uygun maliyetle kaliteli ürünü çok kısa sürede teslim edebilmektir.
Bu vizyondan hareketle, Tekirdağ-Marmara Ereğlisi’nde 12 dönümlük bir arazi üzerine 3 tank yatırımı ile Marmara’nın batısındaki ilk dökme kimyasal hammadde ithalatı Likit Kimya tarafından yapılmaya başlandı.
Sonrasında bunun doğru bir strateji olduğu anlaşılınca, 2 sene sonra 1999 yılında Adana Yumurtalık Serbest Bölge’ye ikinci, 100% öz varlık olan tank terminalimizin yatırımını hayata geçirdik.
Kasım 2019 itibariyle Marmara Ereğlisi’nde %100 özvarlık40 dönüm arazi üzerinde kurulu 51.500 m3 stoklamakapasiteli 54 adet tank, Adana Yumurtalık Serbest Bölgesi’nde toplam 30 dönüm üzerinde kurulu %100 özvarlık 26.000 m3 stoklama kapasiteli 14 adet tank ve Kocaeli Körfez Bölgesinde 4.000 m3 kapasiteli kiralık tanklardan faaliyetlerimize devam etmekteyiz.
2018 yılı satış hacmimizle hem
İSO ilk 500 listesinde hem de Fortune 500 listesinde yerimizi aldık. Likit Kimya’nın başarısının arkasındaki temel sebep sanayiye, üreticiye yakın lokasyondan hizmet verme vizyonu ve her ne koşulolursa olsun taahhütlerini yerine getiren güvenilir tedarikçi çizgisini korumasıdır.
Size göre tedarikçi bir firmanın olmazsa olmazları nedir?
Tedarikçi bir firmada olması gereken en önemli unsur güvenilirliktir. Kimyasal ürünleri alırken veya satarkenne yazık ki pek çok hile ile karşılaşmaktayız. İthalatını yaptığımız bazı kimyasal maddelerin içerisine su ve birtakım katkı maddeleri ilave edilerek son kullanıcıya hileli ürünler satılmakta.
Biz bu sebeplerden ötürü bizden ürün alan firmalarımıza, daima aldıkları malı teslimat aşamasında dikkatlice analiz etmelerini, hatta stokta kaldığı dönemde de zaman zaman yeniden ölçüm yapmalarını tavsiye ediyoruz.
Çünkü malın içerisine bazı ilavelerle teslimat aşamasında yapılan analizlerde malın spesifikasyon değerlerinin uyumlu olmadığı anlaşılmayabiliyor ancak ikinci kontrol yapıldığında ürünün değerlerinin uygun olmadığı anlaşılabiliyor.
Güvenilirliği yalnızca ürün kalitesi anlamında nitelendirmemek gerekir. Ürünün zamanında teslim edilmesi ve anlaşılan fiyata sadakat de güvenilirlik faktörlerindendir.Her ne koşulda olunursa olsun ürün müşteriye taahhüt edildiği zamanda ulaşmalıdır.
Geçtiğimiz yıllardan örnek vermem gerekirse; 2008 yılında Çin’de olimpiyatların olduğu dönemde yaşanan deprem sonrasında 2017 yılında Amerika’da yaşanan Harvey Kasırgası sonrasında da hem tüm dünyada hem de Türkiye’de bazı hammaddenin arzında ciddi problemler meydana geldi.
Likit Kimya olarak terminallerimizdeki yüksek depolama kapasitesi sayesinde üç, altı ya da yıllık bağlantılarımızın tamamını taahhüt edilen zamanda,anlaşma yapılan fiyat üzerinden müşterilerimize teslimettik.
Likit Kimya olarak önceliğimiz güvenilir tedarikçi konumumuzu korumak, ürünü zamanında, uygun kalitedeve anlaşılan fiyattan müşterilerimize teslimatını sağlamaktır.
Hangi sektörlere hizmet vermektesiniz?
Likit Kimya olarak ağırlıklı olarak; tekstil, deterjan, inşaat, kimya, kağıt, kozmetik, gıda olmak üzere daha sayamayacağımız kadar çok geniş bir sektör yelpazemiz mevcuttur. Türkiye’de ithalat anlamında en büyük pazar payına sahip olduğumuz kostik soda dünyanın en çok kullanılan ikinci kimyasalıdır.
Dolayısıyla, herhangi bir üretim prosesinde, üretim yapan fabrikalar kostik sodayı üretim sürecinde mutlaka girdi olarak kullanır.
Ürün çeşitleriniz nelerdir? Ürün çeşitliliğinizi belirlerken hangi kriterleri dikkate almaktasınız?
90’lı yıllarda Çorlu - Çerkezköy Bölgesi’nde ağırlıklı olaraktekstil firmaları bulunduğundan dolayı Likit Kimyaürün tedarikine asetik asit ve kostik sodanın ithalatıile başlamıştır.
Bölgedeki tekstil firmalarının kullandığı ana kimyasal maddeler asetik asit ve kostik soda olduğundan ötürü 2 ürün ile başlayan yolculuğumuz şu anda 20’yi aşan ürün portföyü ile devam etmektedir.
Bir ürün tedarikine başlayacağımız zaman ürün ve sektör hakkında ön araştırma yapar ve süreklilik arz edebilecekse ürünü portföyümüze dahil ederiz.
2005 yılında satışlarımızın %90’a varan kısmı tekstil sektörünün ihtiyacını karşılamaktayken 2019 yılına geldiğimizde tekstilin toplam satışımız içindeki payı %17’lere kadar gerilemiştir.
Bu durum, tekstil sektörüne daha az ürün sattığımızdan dolayı değil, sektör dağılımımızı yayınlaştırarak,yumurtaların hepsini aynı sepete koymamaya özen göstermemizden kaynaklanıyor.
Özvarlığımızdaki tank terminalleri dökme kimyasallar için uygun olduğundan, geçmiş tecrübemiz bu yönde yoğunlaştı ve portföyümüze yeni bir ürün eklerken bu ürünün sıvı dökme kimyasalı olmasına özen gösterdik.
Elbette dökme kimyasallar dışında çeşitli ambalajlı vetoz ürünlerimiz de portföyümüzde mevcut ancak işimizin büyük bir kısmını halen sıvı dökme kimyasalları oluşturmaktadır.
Bir yıl öncesine kadar hizmet verdiğimiz sektörler arasında kozmetik sektörü hiç bulunmazken şu anda 2 ürün ile kozmetik sektöründe de önemli bir paya sahibiz.
Bunun yanı sıra müşterilerimizden gelen talep ve istekler paralelinde portföyümüze eklediğimiz ürünlerimiz de bulunmakta. Daha önce bahsettiğim gibi müşteri nezdinde güvenilir tedarikçi algısı yaratmanın önemli bir geri dönüşüdür bu talepler.
Yurt içi ve yurt dışı satış faaliyetleriniz nedir?
Portföyümüzde yer alan ürünlerle ülkemizde aktif olarak satış yapıyoruz. Likit Kimya’nın satış hacminin ağırlığını oluşturan ilk 5 üründe yurt içi pazar payımız oldukça yüksek, bu ürünlerde Türkiye pazarında ya liderya da ikinci konumundayız. Dolayısıyla yurt içinde oldukça güçlü bir pozisyonumuz var.
Bunun yanında satış ve pazarlama faaliyetlerimize önem veriyor; bu konudaki uzman kadromuzu geliştirerek pazar payımızı artırıyor, ürünlerin ön araştırmalarını yaparak ve müşterilerimizin taleplerini de dikkate alarak portföye yeni ürünler katıyoruz. Neticede bu aksiyonlar satış faaliyetlerimize olumlu katkıda bulunuyor.
Aynı zamanda yurt dışı satış faaliyetlerimiz için ayrı bir ihracat ekibine sahibiz. Dünyanın çeşitli bölgelerineürün satışı ve sevkiyatı gerçekleştiriyoruz.
Yurt dışından getirdiğimiz ürünleri tanklarımızda depolayıp daha sonra gümrük nezaretinde elleçlenmesini yani ambalajlamasını yaparak transit ticaret ile ürünleri komşu vedeniz aşırı ülkelere ihraç ediyoruz.
Balkanlar, Avrupa,Orta Doğu, Kuzey Afrika, Güney ve Orta Amerika ve Türki Cumhuriyetler ihracat gerçekleştirdiğimiz bölgeler arasında yer alıyor.
Yüksek tonajda ürün tedarik edip, bu ürünleri bidonlayıp hemen hemen aynı coğrafyaya gönderebilme operasyonunu yürütebilmenin bir Türk olarak gurur verici olduğunu ve bu durumun titiz bir çalışmanın sonucunda doğduğunu düşünüyorum.
Likit Kimya stratejik öneme sahip tesislerinizde kimyasal maddelerin depolanması konusunda almış olduğunuz önlemlerden bahseder misiniz?
Öncelikle tamamen 7/24 gümrük kontrolünde olup Gümrük Müdürlüğü ve Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri tarafından kameralarla izlenen, denetime tabi olan bir firmayız. Denetimin dışında firma bünyesinde de detaylı bir kontrol sürecimiz mevcut.
Tesislerimizde öncelikli önem verdiğimiz husus çalışma arkadaşlarımızın sağlığı ve güvenliği olduğundan düzenli olarak eğitim ve kontrol süreçlerimiz gerçekleşmektedir.
Terminallerimizde iş ve işçi sağlığı güvenliği ile ilgili olarak, mevzuatta bahsedilen tüm idari ve teknik tedbirler alınmış bulunmaktadır.
Bunlar özetle, taşımada kullanılan tankerlerin ADR’ye uygun tankerler olmaları, Tesislerde yetkili kuruluşlar tarafından projelendirilmiş ve devamlı etkin tutulan yangınla mücadele sisteminin varlığı, müteahhitlik hizmeti alımında ve rutin dışı faaliyetlerde risk değerlendirme ve iş izni sisteminin etkin kullanımı, tüm personelin bu sistemlere ve mevzuata uyum sağlayacak şekilde eğitilmeleri ve uygun kişisel koruyucu ekipmanlarının kullanımı, tüm ekipmanların periyodik kontrollerinin yapılması, etkin bakım sistemi bunlara birkaç örnek sayılabilir.
Tekstil sektöründe ulusal ve uluslararası çapta önemli bir misyonunuz var. Bu alandaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Tekirdağ Bölgesi ülkemiz için tekstilde önemli bir paya sahip. Bizim kuruluş amacımız bu bölgeye hizmet etmek olduğundan Likit Kimya’nın tekstil sektöründe çok önemli bir misyonu var.
Kuruluşumuzdan günümüze kadar olan süreçte müşterilerimize düzenli olarak zamanında ve en uygun maliyetlerle ürünleri teslim etmeye devam ediyoruz.
Temel amacımız, tekstil üreticilerine uygun maliyetlerle kimyasal hammadde tedariğini sağlayarak onların da rekabetçi maliyetlerle üretim yapmalarına aracı olma ve dolayısı ile ülkemize döviz girdisi sağlayacakları ihracat pazarlarında başarılı olmalarını sağlamaktır.
Gelecek yıllara dair hedefleriniz nelerdir? Bu hedefler sektöre ve müşterilerinize ne gibi faydalar sağlayacaktır?
İleriye yönelik hedeflerimiz arasında bizi şu an için en çok heyecanlandıran proje, inşaatına başlamış olduğumuz Dolfen Platformu ve Boru Hattı yatırımıdır. Tekirdağ- Marmara Ereğlisi’nde temel atımını yakın zamanda yaptığımız bu projemizin izin süreci yaklaşık 8 yıl sürdü.
Tüm yasal izinlerimizi aldık ve inşaat faaliyetine başladık. Sahilden yaklaşık 1 kilometre açıkta inşaa edilecek platform ve boru hatları kimya ve akaryakıt sektörlerine hem dolum hem de tahliye hizmeti verecektir.
Sıvı ve gaz transferleri yapılabilen bu platforma max 90.000 DWT kapasiteli 2 gemi yanaşabilecektir. Bu platform çevreye ve işçi sağlığına son derece duyarlı olmasının yanında Türkiye’nin Avrupa ana karasındaki ilk ve tek kimyasal depolama tank terminaline doğrudan bağlı olacak.
Yapılacak olan bu yatırım, önceden ürünlerini Kocaeli Bölgesi’nde depolamak zorunda kalan Çorlu/Çerkezköy Bölgesi’ndeki sanayi firmaları için de ciddi tasarruf imkanını da beraberinde getiriyor olacak.
Aynı zamanda bu projemizle ürünlerin sevkiyatı sırasında kara tankerlerinin harcadığı akaryakıt maliyetleri ve bunların çevre salınımlarının olumsuz etkileri de ortadan kaldırılmış olacak. Bu sayede, kendi ürünlerini depolamak isteyen müşterilerimize de tank kiralama hizmeti sunmuş olacağız.
Dolayısıyla bu yatırım Likit Kimya’ya limancılık ve tank kiralama gibi farklı iş kolları da açmış oluyor. Düşecek olan maliyetlerle sanayicinin daha ucuz mala erişmesi mümkün kılınacak.
Yatırımını 2020 Haziran ayında tamamlayacağımız bu projemizin hem Likit Kimya’nın hem müşterilerimizin hem de sürdürülebilirlik bilinci için çok güzel bir girişim olacağına yürekten inanıyoruz.