Bilindiği üzere her geçen gün bilim ve teknolojideki gelişmeler neticesinde ilaç sektörü sürekli olarak ilerleme gösteriyor, yeni buluşlarla sektörün daha da gelişim gösterebileceği tahmin ediliyor. Böylece geniş kesimlerin ilaçlara erişimi artarken, ortalama insan ömrü her geçen gün uzuyor.
Bununla birlikte, bazı hastalıkların kesin çözüme kavuşturulması henüz mümkün olmasa da hastaların daha kaliteli bir ömür sürmesini sağlayacak ilerlemeler meydana geliyor.
Dünya ilaç sektörünün büyüklüğünü göz önüne aldığımızda, yeni üretilen ilaçların satışında Kuzey Amerika’nın yüzde 64,1 ile en büyük paya sahip olduğu görülüyor. Bunu yüzde 18,1 ile Avrupa Birliği ve yüzde 7,1’lik pay ile Japonya izliyor.
Ülke bazında harcamalara bakıldığında ilk sırada ABD öne çıkarken, bunu Çin ve Japonya izliyor. En büyük paya sahip 5 ülke, 2018 itibarıyla 1,2 trilyon Dolar büyüklüğe ulaşan dünya ilaç pazarının üçte ikisini oluşturuyor. ABD neredeyse dünya ilaç pazarının yarısını oluşturuyor.
2018 yılında dünya genelinde ilaç sanayine yönelik harcamalar 1 trilyon 200 milyar Dolar seviyesinde gerçekleşirken, bu rakamın 2019 yılında yaklaşık yüzde 5 artışla 1,3 trilyon Dolara çıkması bekleniyor. Önümüzdeki beş yılda 1,5 trilyon Dolar büyüklüğünde bir pazar öngörülüyor.
Yine önümüzdeki beş yılda büyümenin gelişmiş ekonomiler öncülüğünde ve yeni ürünler üzerinden olması beklenirken, gelişmekte olan ekonomilerde pazarın Çin, Hindistan ve Brezilya kaynaklı olarak önceki beş yıla kıyasla daha yavaş büyüyeceği tahmin ediliyor.
Diğer yandan, Türkiye, Mısır ve Pakistan’da gelecek beş yılda sektörün büyümesinin güçlü olacağı tahmin edilirken, bu ekonomiler ilaçta gelişen pazarlar (Pharmerging Markets) olarak tanımlanıyorlar.
Türkiye’de İlaç Pazarı
Dünyanın en önemli ilaç şirketlerinden yaklaşık 10 tanesi Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Ülkemizde ilaç sektörü yüksek katma değer üretmeye ve ileri teknolojiye sahip üretim yapısı sayesinde dünya genelinde rekabet gösteren bir sektör olarak tanımlanıyor.
Belli bir potansiyele ulaşan üretim seviyesi, istihdam ve dış ticaret hacmi nedeniyle de sektör son yıllarda açıklanan teşvik paketleri içinde kendisine önemli bir yer ediniyor. IEİS’in henüz resmileşmemiş verilerine göre; Türkiye İlaç Pazarı 2018’de değerde 30,9 milyar TL’ye kutu ölçeğinde ise 2,3 milyar hacme ulaşmıştır.
Referans ilaç pazarı, 2018’i 21,02 milyar TL değerde tamamlarken, kutu ölçeğinde ise 0,93 milyar kutu satış meydana gelmiştir. Eşdeğer ilaç pazarı ise 2018’de değerde 9,92 milyar TL’ye kutu ölçeğinde ise 1,37 milyar hacme ulaşmıştır.
Pazar dahilinde İthal ürünler 2018’i değerde 16,03 milyar TL, kutuda ise 0,38 milyar hacimle kapamıştır. Yurt içinde üretilen ilaçlar ise 2018’de 14,91 milyar TL’ye ve 1,92 milyar kutu satışına ulaşmıştır. 2018 yılsonunu yaklaşık olarak yukarıdaki temel büyüklüklerde kapatan sektörün, IEİS’in verilerine göre;
Türkiye ilaç sektörünün 2018 yılında hastane ve eczane kanalında değer bazında 30,94 milyar TL’lik bir büyüklüğe ulaştığını görüyoruz. Bu seviye, yıllık bazda yüzde 11 oranında bir büyüme ifade ediyor.
Referans ilaç pazarında, kutu ölçeğinde satışlar %1,7 artış ile 0,93 milyar kutu olarak gerçekleşti. Eşdeğer ilaç pazarında, kutu ölçeğinde satışlar %4,9 büyüyerek 1,37 milyar kutu hacme ulaştı.
Dünya ilaç sektörü satışlarının bölgesel dağılımı, 2017
Türkiye İlaç Pazarı Dış Ticaret Hacmi
Türkiye ilaç sektörünün dış ticaret hacmi son yıllarda artış gösteriyor. İlaç ihracatı 2016 yılındaki geçici gerilemenin ardından artmaya devam etti ve 2018 yılında bir önceki yıla göre yüzde 30,7 artarak 1,2 milyar Dolar seviyesine ulaştı. İlaç ithalatı ise aynı dönemde sadece yüzde 0,6 artışla 5 milyar Doları aştı.
Türkiye İlaç Sektörü dış ticareti (milyon Dolar)
Türkiye İlaç Pazarında Üretim
Türkiye İlaç Endüstrisi İşverenleri Sendikası verilerine göre, Türkiye’de uluslararası standartlarda üretim yapan tesislerin çoğu Marmara Bölgesi’nde yer alıyor. Toplam sanayi üretimi 2017 yılındaki yüzde 8,9’luk güçlü büyüme oranından 2018 yılında yüzde 1,6’ya yavaşladı.
Buna karşın sanayi üretimi içerisindeki temel eczacılık ürünleri ve malzemeleri üretimi 2017 yılındaki yüzde 7,4’lük büyümenin ardından 2018 yılında yüzde 6,5 oranında büyüme yakaladı.
Kaynak: TÜİK Yıllık ortalama değişimler
Ar-Ge
Türkiye ilaç sektöründe 2010 yılında yalnızca 4 olan akredite Ar-Ge merkezi 2018 yılı sonuna geldiğimizde 32’ye yükseldi. Sektör bu merkezlerde sağlayacağı ilerleme ile Türkiye’nin ilaçta dışa bağımlılığını azaltmaya önemli bir katkıda bulunuyor.
Ar-Ge merkezlerinin sayılarında artış meydana geldikçe paralel sektörde harcamalar da artış gösteriyor. İlaç sektörünü de kapsayan eczacılık ürünleri ve malzemeleri imalatı sektöründe Ar-Ge harcamaları 2010 yılındaki 3,4 milyar TL’den 2017 sonuna gelindiğinde 15,9 milyar TL seviyesine çıktı.
İlaç sektöründe Ar-Ge merkezlerindeki artışla birlikte harcamalarda artışın devam etmesi neticesinde sektörün katma değerinde büyük artışları beraberinde getirmesi bekleniyor.
Kaynak: İEİS, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İlaç sektörü akredite Ar-Ge merkezi sayısı
Kaynak: İEİS, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Eczacılık ürünleri ve malzemeleri imalatı sektörü Ar-Ge harcamaları (milyar TL)
İlaç Sektöründe Karşımıza Çıkan Fırsatlar
• Hızlı nüfus artışı, ortalama yaşam süresinde meydana gelen artış, değişen demografik yapı ve kişi başına ilaç tüketiminin düşük olması, sektörün önümüzdeki yıllarda büyümeye devam edeceği manasına geliyor.
• Artan sağlık turizmi ve bu konuda sağlanan devlet teşvikleri de sektörün büyümesine büyük katkı sağlıyor.
• Dünyada gelişmekte olan pazarların yüksek büyüme hızları, pazar dağılımını değiştiriyor, bu durumun Türkiye lehine etki yaratması olası bir durum.
• Sağlıkta dönüşüm programı çerçevesinde oluşturulan referans fiyat uygulaması ve hastanelerde ilaç satışının durdurulması perakende pazarını geliştiriyor.
• Yurt içi üretimi desteklemek üzere, yurt dışından ilaç girişini zorlaştıran düzenlemeler ve vergi uygulamaları yerli üretici için fırsat ortamı oluşturuyor.
• Moleküler biyoloji ve rekombinant tekniklerinde kaydedilen önemli gelişmeler sayesinde biyoteknolojik ilaç üretimi hızlandı ve bu alanda hala önemli fırsatlar bulunmakta.
• Türkiye, aralarında İsviçre, ABD, İngiltere, İrlanda, Almanya, Kanada, Japonya ve Avusturalya’nın da yer aldığı “Uluslararası İlaç Denetim Birliği” üyeliğine kabul edildi.
Bu sayede üyelik ile Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunca yapılan tüm denetimler dünyada kabul görecek, ülkede üretilen ilaçların kalitesi ve güvenliği tescil edilmiş olacak ve ilaçların dünya pazarına açılmasının önündeki teknik engeller ortadan kalkacak.
• İhracatta yeni pazarlara açılma eğilimi, sektör üreticilerine henüz kullanılmamış fırsatlar sağlıyor.
Hakan Orhan / İlaç ve Sağlık Sektör Lideri / KPMG Türkiye
Kaynak
https://assets.kpmg/content/dam/kpmg/tr/pdf/2019/04/sektorel-bakis- 2019-ilac.pdf