Reoloji, sıvıların akış/yayılma kabiliyetini inceleyen bilim dalıdır. Reoloji kavramı ilk kez 1600’lü yıllarda Robert Hooke tarafından katıların reolojik özelliklerini modelleme amacı ile yazılan “Elastisite Teorisi” isimli kitabında yazıya dökülmüştür.
Bunun yanı sıra, reoloji boya sektöründe temel olarak viskozite ile ilişkilendirilmekte ancak bu durum yanlışlara sebebiyet vermektedir. Reoloji her zaman viskozite ile doğru orantılı olmayabilir. Viskozite, bir sıvının akmaya karşı gösterdiği dirençtir; reoloji ise bir sıvının yayılmaya karşı sergilediği davranışla alakalıdır.
Örnek vermek gerekirse, bir ürünün viskozitesi 120 KU olup yayılma kabiliyeti yüksekken, bir başka ürünün viskozitesi 100 KU olup yayılma kabiliyeti daha zayıf olabilir. Aslında hangi ürünün viskozitesi daha düşük ise o ürünün yayılma kabiliyeti daha iyi olur diye düşünülebilir fakat bu yanlış bir algıdır.
Reoloji bir boyanın en temel kalite unsurlarını doğrudan etkileyen fakat üzerine yeterince düşülmeyen bir kavramdır. Şöyle ki; doğru reolojiye sahip boya, daha iyi yayılım, daha iyi kapatıcılık, daha iyi parlaklık, daha iyi metraj, daha iyi stabilite gibi faktörleri sağlayabilir.
Pek tabii, dekoratif ürünlerin negatif yayılımı sağlanarak uygulandıkları yüzeyde dekoratif görünmesi arzu edilir, ki bu da yine ürünlerin reolojik yapıları ile doğrudan alakalı bir durumdur. Ürünlerimizde reolojik davranışları düzenleyecek toz ve sıvı formda katkılar bulunmaktadır.
Bazı formülasyonlarda her iki formdaki ürün, bazı formülasyonlarda ise bu ürünlerden sadece birisi ile uygun çözümler üretilebilmektedir. Bizler öncelikle üründen nasıl bir reolojik davranış beklediğimizi planlamalı, buna uygun olabilecek ürünleri ve gerekli miktarları belirlemeliyiz.
Örneğin, dekoratif ürün, texture formdaki boyalar gibi yayılmasını istemediğimiz ürünlerde yayılmayı artırmayacak bir katkı ile ideal reolojiyi sağlamalıyız.
Boyada reoloji sadece reoloji ajanları ile değil birçok girdi ile etkileşim halindedir. Örneğin, üst düzey bir dispersant ya da gereğinden fazla kullanılmış bir dispersant, ya da gereğinden fazla kullanılan talk da reolojiyi etkiler ve ürünün yayılma kabiliyetini zayıflatır.
Aslında bu ürünler reoloji ajanları değildir fakat reolojiyi doğrudan etkileyen girdilerdendirler. Ürünlerinizle ilgili reolojik davranışları düzenlemek isterseniz Pınar Kimya olarak size kayda değer çözümler üretebiliriz.
Harun Reşit Zincir
Genel Müdür
Pınar Kimya