Türk Kardiyoloji Derneği: ''Covid Kalbinizi Kırmasın''
Türk Kardiyoloji Derneği 29 Eylül Dünya Kalp Gününde kalp ve damar hastalıklarına karşı korunma konusunda uyarılarda bulundu. Kalp damar hastalığının başta gelen nedenleri az hareket etmek, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, kontrolsüz şeker hastalığı, kilo fazlalığı ve sigara kullanımıdır.
COVID-19 salgını döneminde kalp ve damar hastalıkları risklerine karşı farkındalığı artırmayı hedefleyen Türk Kardiyoloji Derneği “Covid Kalbinizi Kırmasın” sloganıyla kalp ve damar hastalıklarına karşı korunma konusunda öneriler aktardı.
Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Vedat Aytekin, “Tansiyon, kolesterol, şeker, sigara, hareketsizlik ve kilo kalbimizin baş düşmanlarıdır. Kalp damar hastalıkları ile savaşmak ve korunmak için hiçbir zaman geç değildir. En kısa zamanda savaşmaya ve korunmaya başlayın” ifadelerini kullandı.

Kalp ve damar hastalıkları dünyadaki en önemli ölüm nedeni olmaya devam ediyor. Kalp damar hastalıklarına neden olan en önemli risk faktörleri tansiyon ve kolesterol yüksekliği, kilo, hareketsizlik, şeker hastalığı ve sigara kullanımı olarak sıralanıyor. Dünya Kalp Federasyonu tarafından belirlenen 29 Eylül günü her yıl tüm dünyada Dünya Kalp Günü olarak kabul ediliyor ve bugün kapsamında tüm dünyada kalp ve damar hastalıklarına yönelik farkındalık çalışmaları yapılıyor.
Türk Kardiyoloji Derneği ülkemizde bu çalışmaları destekliyor ve kalp sağlığı farkındalığına yönelik çeşitli etkinliklerle Türkiye kamuoyunu doğru bilgilendirmek için çalışıyor. Bu doğrultuda Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Vedat Aytekin‘in ev sahipliğinde ve Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu üyelerinin de katıldığı bir basın toplantısı düzenlendi.
“Hareketsizlik ve fazla kilo kalbimizin baş düşmanlarıdır”
Toplantıda açıklamalarda bulunan Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Vedat Aytekin, “Uzun yıllardır Sağlıklı Kalpler ile Geleceğe misyonunu benimseyen Türk Kardiyoloji Derneği olarak bütün yıl boyunca ve her fırsatta çeşitli aktiviteler ile halkımızın kalp damar hastalıkları konusunda bilinçlendirilmesi için çalışıyoruz.
29 Eylül, Dünya Kalp Federasyonu tarafından ‘Dünya Kalp Günü' olarak tanımlanmış ve bizlerin de katkıda bulunması için iyi bir fırsat olmuştur” dedi. Kalp ve damar hastalıklarının risklerine karşı vatandaşları uyaran Prof. Dr. Vedat Aytekin, “Tansiyon, kolesterol, şeker, sigara, hareketsizlik ve fazla kilo kalbimizin baş düşmanlarıdır. Kalp damar hastalıkları ile savaşmak ve korunmak için hiçbir zaman geç değildir. En kısa zamanda savaşmaya ve korunmaya başlayın” diye ekledi.
COVID-19 nedeni ile kalp sorunlarınızı ertelemeyin: “COVID Kalbinizi Kırmasın”
Tüm dünyada kalp krizi olgularının hastaneye başvurularında pandemi süreci içinde yarıya yakın azalma yaşandı. Türk Kardiyoloji Derneği tarafından ülke genelinde yapılan TURKMI-II çalışmasının sonuçlarına göre pandemi döneminde ülke genelinde hastaneye başvuran kalp krizi hastalarında, pandemi önceki dönemde yapılan TURKMI-I çalışmasına kıyasla yüzde 47,1 oranında azalma olduğu görüldü.
Bu çalışma verileri, pandemi döneminde kalp krizi geçiren hastaların neredeyse yarısının hastaneye başvurmadığını gösteriyor. Prof. Dr. Vedat Aytekin vatandaşlara çağrıda bulunarak, “COVID-19 nedeni ile kalp sorunlarınızı ertelemeyin. Aşı yaptırmayı geciktirmeyin. Maske, mesafe, hijyen kurallarını ihmal etmeyin” diye ekledi.
Kalp krizinde hızlı davranmak hayati önem taşıyor
Kalp krizi geçiren bir kişide ilk saatlerin hayati önemde olduğunun altını çizen Türk Kardiyoloji Derneği Gelecek Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Değertekin kalp krizi geçiren hastaların yaklaşık üçte birinin hastaneye hiç gelmediğini vurguladı ve ekledi: “TURKMI-I ve II çalışmalarında Türkiye'de hasta şikayetlerinin başladığı andan itibaren 112 Acil'in aranmasına kadar geçen sürenin,
pandemi öncesinde ortalama 53 dakika iken pandemi döneminde 90 dakikaya kadar çıktığı görüldü
. Hastaların COVID-19 bulaşması korkusu ile 112'yi aramadıklarını ya da aramakta geç kaldıklarını görüyoruz. Oysa ambulansın ulaşması, hastanın hastaneye nakli ve hastanede hastanın kateter laboratuvarına alınıp damarının açılması için geçen süreler uzadıkça hasar artıyor. Ambulansın zamanında çağırılmaması nedeniyle zaman kaybediliyor. Bu nedenle hastaneye ulaşamadan evlerinde kaybettiğimiz hastalarımız da oluyor.”