Etis (Endüstriyel Tesisler İmalat Sanayi) Kurucusu ve Genel Müdürü Sayın İbrahim Doğangün sorularımızı yanıtladı. Yaptığımız bu söyleşide, sektörün duayen isimlerinden Doğangün, tecrübelerini aktardı.
Okurlarımıza kısaca kendinizden, eğitim durumunuzdan ve profesyonel özgeçmişinizden bahsedebilir misiniz?
Detaylara, tertip ve düzene, açık iletişime ve paylaşıma önem veren biriyim. Baba tarafından müteahhitlik ve kuyumcu esnaflığı, anne tarafından ise hakimlik ve muhtarlık geçmişi olan bir ailenin üçüncü ve en küçük çocuğu olarak Eylül 1963’te Kırşehir’de doğmuşum.
Babamın sarraflık yaptığı (1970-1974) 7-8’li yaşlarımda okul dışı zamanlarda dükkanımızda basit ayak işleri yaparak, Petrol Ofisi bayisi olduğumuz 12-14’lü yaşlarımda ise yaz tatillerinde pompacılıktan, ofis işlerine kadar yardımcı işler yaparak iş hayatını, o dönemki esnaf ilişkilerini öğrendim.
Bu sayede bugün nasıl başarılı olunur temalı makalelerde anlatılmaya çalışılan, insan odaklı güvene dayalı paylaşım, dayanışmanın ne demek olduğunu içselleştirme şansım oldu.
Başlarda babamın yönlendirmesiyle, sonrasında alıştıkça kendiliğimden yaptığım bu gibi küçük işler, bir taraftan gurur ve kibrimin gerekli olmayan kısımlarını kırarken, bir taraftan da cesaretimi ve girişimciliğimi geliştirdi.
Teknik Lise’de Makine ve üniversitede İşletme okudum. İlk ciddi iş deneyimimi üniversite son sınıfta tek dersten yarım dönem okulu uzattığım için oluşan ara boşluk dönemimde şehir değişikliği yapan ağabeyimden devraldığım esnaf lokantamızı çalıştırarak edindim.
Bu işi askere gidene kadar yaklaşık bir buçuk yıl yaptım. Kısa dönem 6 aylık askerlik sonrası iş hayatımı İstanbul’da kurmak istedim. Birlikte çalışalım teklifi aldığım bir akrabamızın Eminönü Küçükpazar’da hırdavat ürünleri bayiliği yapan iş yerinde 5–6 aylık bir pazarlama işim, sonrasında sermaye yetersizliği ve ödeyememe korkusu ile başarısız bir hırdavat işi devralma girişimim oldu. Bu dönemde yan iş olarak bir süredir yaptığım Türkiye çapında bir kapı aksesuarı pazarlama işi oturdu ve gelişti.
Bu işle paralel Ankara’dan fabrikasyon kapı üretimi yapan bir firmanın İstanbul Avrupa yakasında temsilciliğini yapmaya çalıştım.
Sabır ve zaman gerektiren bu işin tam oturmamış olması yanı sıra İstanbul koşullarının zorluğu ve sonuçta oluşan arayışım o dönem hırdavat ürünlerini satarak iş birliği yaptığım Eksaş’a sermaye koyarak küçük ortak olmamla sonuçlandı.
Okurlarımıza kısaca bu sektöre nasıl başladığınızdan bahsedebilir misiniz?
İstanbul koşullarının zorluğu ile yöneldiğim arayışım sonucu Erhan Bey’in ortaklık teklifi üzerine bu sektöre girmiş oldum.
1992 yılında, sermaye olarak Kırşehir’deki aileden kalan dairemi, pazarlama işi için bir miktar şahsi borçlanarak aldığım arabamı, ofis ve muhasebe işi için aldığım bilgisayarım karşılığı %20 hissedar oldum. İlk dönemler arkadaşlarımın da yardımını alarak firmanın mali yapısıyla uğraştım.
Ardından gereklilik hasıl olunca teknik lise makine temel bilgisiyle üretime yöneldim. Projelerde bilgisayarı kullanmaya başladım. Ürettiğimiz tesislerin projelerini bilgisayarda yapar hale geldik.
1992-1993 Robert Bosch Türkiye (RBTR) Bursa fabrikası ve Beltan tesis işleri eş zamanlı ilk işlerimizdi. Bu sayede örnek aldığım idolüm Kemal Coşkunöz’ü tanıma şansım oldu. RBTR’a tesisin otomasyon kısmını ilk yerli yazılım olarak SİMKO’da o dönem Proje Müdürü Halil İbrahim Kurt ile çalıştık.
Fakat ne yazık ki, tesisin kurulacağı yer program kontrollü bir tesis için en olmayacak yer olan Isıl İşlem Bölümünün içi idi. Sıcak, buhar, gaz duman bir taraftan, gürültü, yüksek ses ve insan trafiği bir taraftan, çok ama çok uğraştık.
Proje tamamlanıncaya kadar Halil Bey’in asistanı oldum. Daha sakin çalışabilmek için normal mesai sonrası geceleri çalışmayı tercih ediyorduk, her sabahında tamam bu iş diyebilmek umuduyla çok uğraştık, çok zorlandık. Halbuki kurgu baştan yanlıştı.
Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya çalışır gibi idik. Yanlış yerde tesis kuruldu. Sonuçta bir şekilde çalıştırdık, teslim ettik ama adeta tükendik.
Tesis pek randımanlı çalışmadı. Çok sürmeden ertesi yıl göz nurumuzu, hamamsı sıcağında alın terlerimizi bırakmış olduğumuz o tesisi söküp hurdaya verdiklerini ve Almanya’dan yeni bir tesis aldıklarını öğrendik.
Eksaş’ta ilk binamız Küçük Sanayi sitesinde idi, sonra 1995’te Çalı’ya taşındık. Yaklaşık bir yıl sonra aynı bölgede ikinci bir bina tuttuk.
1999’da arsa karşılığı arsa sahibi ile ortak fabrika binası inşaatını gerçekleştirdik. Fabrika inşaat işini buradaki tecrübelerim sonucu öğrendim. Bu ortaklığım süresince, çoğu ülkenin genel durumundan özellikle 93-94’te devalüasyondan dolayı kaynaklanan pek çok olumsuzluklar yaşadık.
1996 yılında Samet Menteşe firmasının Kıraç’daki fabrikasına kurulmak üzere tamburlu Cr.Ni. Kaplama Tesisi yapımında ana yüklenici Alman Stohrer- Doduco firmasına alt yüklenici olduk; Alman anlayışı ile ilk tanışmama vesile olan, 6-7 ay süren tüm montajı ben yönettim.
Zorlu ülke koşullarında ve zorlu geçen bir ortaklık ilişkisinde maddi olarak önemli ölçüde fakirleştiğim, deneyim olarak kat kat kazandığım sekiz yıl süren ortaklık sonrasında tesadüf en derin krizin patladığı yıl 2001’de Etis’i kurdum.
O dönem ortaklıktan ayrılmanın hele de yeni firma kurmanın hiç akıl karı olmadığı zor bir dönemdi. Kimse sen bu işi iyi biliyorsun gel işimizi yap da demedi. Ne kaybetmek, ne zarar, ne de işin zor koşulları, işi, paylaşamamak bitiriyor. Böyle olunca çoğu dış kaynaklı iç dış ilişkileri de yönetemiyorsun artık.
Yaşanan stres doktor tavsiyesi ile birleşince artık ayrılmak şart oluyor. 2000 sonbaharında ayrılma kararım sonrası ani değişikliği kendi adıma, hem bir anda gelirsiz kalmamak hem de zaman kazanarak yumuşatmak istedim.
Ahde vefa duygusuyla üzerimdeki işleri devretmek ve tamamlamak üzere 6-7 ay daha ücret almadan çalışmaya devam ettim. Bu aralıkta neyi nasıl yapacağımı karar vermeye çalıştım.
Etis Endüstriyel’in kuruluş süreci ve günümüze gelene kadar geçirdiği aşamalar hakkında bilgi verir misiniz? Etis Endüstriyel’in günümüzdeki yapısı nedir?
Etis’i şahıs işletmesi olarak “Endüstriyel Tesisler İmalat Sanayi” kelimelerinin kısaltması olarak E.T.İ.S. ön adı ile 12 Şubat 2001’de kurdum. Doğru olmaz, hoş karşılamazlar diye, önceki firmamdaki eski müşterilerimin hiçbirini aramadım. Diyalog içinde olmaya, ticaret yapmaya çalıştığım eski firmamdan da kendi koşullarından olsa gerek pek yardımlaşmamız olamadı.
İlk işim küçük bir tamburlu kaplama ünitesi oldu. Onun da sadece avansını alabildim. Defalarca kapısına gitmeme rağmen. Küçükbalıklı mahallesindeki küçük kaplamacıları dolaştım.
Tek tük işler yaptım Eksaş’ta iken tanıştığım iş arkadaşım Uğur Bey (Yüceyurt) yeni imal etmeye başladığı yangın tüplerinin boyanması işini bana teklif etti. Kendi işimiz iyi olmazsa destek olur diye bu işi üstlendim.
Onun verdiği boyama kabini ve kendi imal ettiğim kurutma fırını ile birkaç eleman daha alarak bu işi yapmaya başladık. Neticede, bu işten de pek kazanmadık ama itici güç olması ve zaman kazandırması bakımından önemli oldu.
Etis’in gelişim sürecinde önemli kilometre taşları olarak şunları sayabilirim; referansım olsun, kendimi test edeyim, ispatlayayım diye işçilik fiyatına o dönem Bursa valisinin açılışını yaptığı Yunuseli yolunda kurduğumuz ilk tesis olan yarı otomatik kaplama tesisi yapımı, sektörümüzün duayeni Savaş abinin (Altınok) yönlendirmesi ile Arçelik yan sanayisi Konveyör firmasına ilk tam otomatik tesis siparişi almamız.
Ardından aynı firmaya ertesi yıl Alman otomasyon firması DITEC ile çalışmamıza vesile olan ikinci ve üçüncü tesislerin siparişi, geçmiş mevcut ve gelecek yıl projesinin 2003’te faturalamak durumunda kalmam ile Bursa’da gelir vergisinde 27. olmam ve ardından mecburen 31 Aralık 2003’te Ltd. Şti.’e dönüşümümüz firmamızın kendini ispatlaması ve gelişimi açısından önemli işler olmuştur. Süreç içinde işlerimizin artmasıyla, binamızı büyütmeye karar verdik.
2004 yılında Görükle Sanayi bölgesindeki 1402 m2’lik arsayı aldık. Alır almaz, tasarımını ve müteahhitliğini bizzat kendim yaparak, Haziran ayında başladığımız inşaatı, Aralık ayında kaba haliyle tamamladık. Görükle’ye taşındığımız 2005 yılına kadar teklifleri, projeleri, alımları tek başıma yaptığım şekilde patron firması olarak çalıştık.
2005 yılında Görükle’de kendi yerimize taşındıktan sonra, yine aynı dönemde Almanya temsilciliğimizi oluşturduk. Bu sayede endüstrinin Avrupa’daki merkezi olan Almanya’da on iki proje gerçekleştirdik.
Gelişmeler önce 2007 dönemi Görükle’deki yerimizde üretim alanımızı yaklaşık 3500’m2 ye çıkarmamıza, sonrasında 2013’te bugün içinde bulunduğumuz grup firmamız Bodoplast için inşa ettiğimiz Hasanağa OSB’deki 11.000 m2’lik binamızın üst katına taşınmamıza neden oldu.
Yönümüz üretimde verimliliği artırmak için üst düzey nitelikli iş gücü istihdamları ve işletim sistemleri ile ‘Yalın Üretim’ konusunda çalışmalar içine girdik ve ileriye yönelik altyapımızı geliştirmek ve yeni konularda yatırım olanakları oluşturmak oldu. Fakat belirtmeden geçemem maalesef bu yol, özellikle ülkemizde çok ama çok zor.
Etis Endüstriyel başlıca hangi sektörlere, ne tür ürünler sağlıyor?
Etis Endüstriyel’in özellikle Boya ve Yüzey İşlem sektörleri için sunduğu ürün, marka ve hizmetleri hakkında bilgi verir misiniz?
Ürün, marka ve hizmetler toplumların kuşaktan kuşağa aktardığı ve/veya farklı kişi ve oluşumların ortaya koyduğu bilgi, deneyim, fikir ve her türlü katkının sonucu oluşan, gelişen ortak değerlerdir.
Ve kimsenin mülkiyetinde kalamaz, kalmamalıdırlar. Hayatın her alanında olduğu gibi endüstriyel alanda da bilgi paylaşımı, aktarımı toplumsal olarak gelişimimiz için hayati öneme sahiptir. Anadolu kültürümüzde ahilik sistemi var. Usta, kalfa çırak ilişkileri mesleklerin devamlılığını ve gelişmesini sağlamaya yöneliktir.
Elbette belli etik kurallar ve emeğe saygı çerçevesinde, olmak kaydıyla yoksa gelişme olmaz. Ben de Ahiliğin merkezi bir Kırşehirli olarak, esnaflık kültüründen gelen, az çok o kültürü yaşamış biri olarak bu anlayışı firmalarımızda paydaş olarak gördüğüm çalışanlarımızdan tedarikçilerimize kadar hatta müşteri ve rakipleri de dahil ederek yaşatmaya, yansıtmaya ve geliştirmeye çalışıyorum.
Bu açıdan bakınca içinde yer aldığımız sektöre en önemli katkılarımızdan birinin, her ne kadar arzu ettiğim şekilde olmasa da, bünyemizde çalışmış arkadaşlarımızın kurdukları yeni firmalar olduğunu söyleyebilirim.
Bir bakış açısıyla bunlar kendi kendimize rakip yaratmak gibi görünse dahi, başka bir bakış açısıyla, şayet doğru yorumlanır ve uygulanırsa toplam değeri artıran bir durumdur. Ama temel şart kişilerde olduğu gibi bu gibi firmaların tekâmül etmeleri, olgunlaşmalarıdır.
Burada doğru yorumlama ve uygulama ayrıca konuşulması, değerlendirilmesi gereken, her alana sirayet eden ve gerçekten sektörün büyük ihtiyacı olan bir konudur. Yeri gelmişken şunu söylemek isterim Etis geldiği noktayı ayrılmış olanları dahil tüm emek verenlerine borçludur.
Sektör de öyle. Bu iki yönlüdür aslında, bir gelinen bir de gelinemeyen yani başarılan ve başarılamayan boyutları içerir. Bunu herkesin oturup düşünmesi lazım.
Çünkü sadece kendimizi değil, başkalarını ve çocuklarımız dahil ortak geleceğimizi düşünmeliyiz. Yüzey işlem sektörü için sunduğumuz ürün, marka ve hizmetlere ilişkin belirtebileceğim en önemli bir diğer marka değerimiz Etis’in Ar-Ge yeteneklerini geliştirmek amacıyla kendi faaliyet konusunun çıktısı olarak çevreye duyarlı, ileri teknoloji donanımlara sahip tesis ve bu tesise uygun olarak tasarlanmış bina yatırımı ile örnek, öncü ve model bir proje yatırımı olarak 2012’de %100 yerli sermaye ile kurulan Bodoplast Plastik Teknolojileri A.Ş.’dir.
Bu yatırım hem üretim teknolojinin çok aşamalı kompleks ve çok hassas oluşu itibariyle hem yatırım bütçesinin çok yüksek oluşu itibariyle ve aynı zamanda kararlaştırıldığı dönemde hiçbir iş garantisinin olmayışından ötürü alınan risk itibariyle hem kendi açımızdan hem de sektör açısından son derece önemli ve kritik bir yatırımdır.
Bodoplast bir taraftan plastik üzeri yüzey işlem konusunda ülkemiz ve sektör adına çok yönlü katma değer sağlarken bir taraftan da uluslararası niteliğe sahip kimi tamamlanmış kimi de son aşamasına gelmiş Ar-Ge ve İş-Ge konusu yeni uygulama ve modellere kaynaklık etmektedir. Etis, yüzey işlem konusunda otomasyon gibi yan sanayi ve yeni tedarikçilerin oluşmasına kaynaklık etmiş, önemli katkılar vermiştir.
Burossa ve Türmosan bu çerçevede anılacak firmalardır. Özellikle plastik üzeri kaplama konusunda en kritik yardımcı malzeme girdisi askı üretimi konusunda Etis’in kendi bünyesinde (Ar Metal için) başlattığı askı üretimini bırakıp yeni kurulan firmalara destek yoluyla tedarikçi geliştirme faaliyetleri benzer nitelikte sektöre önemli katkılardır.
Almanya’da üretim yapan Ocaktan GmbH firmasının desteği ile Türkiye’de kurulan Agali ve Gatech bu çerçeve de anılacak firmalardır. Türkiye’de ilk kez yüzey işlem tesislerinde öncü ilk yeni uygulamalar olarak aşağıdaki ürün ve uygulamaları ifade edebiliriz.
Plastik Aspiratör İmalatı (İzeltaş Kuruluşu DÖVSA’da), Kod cetveli (Tunaoğlu Otomotiv) ve Lazer Mesafe Kontrol Sistemi (Konveyör A.Ş.), Dip-Spin Teknolojili Pasivasyon ve Lak ve Kurutma Ünite ve Tesisleri (Teknik Vida), Dip-Spin teknolojili temizleme ve boyama Tesisi (SFS), Tamburlu Daldırma Galvaniz Ön temizleme Tesisi (Mitaş).
Yurt dışı projelerde çalışılan global tedarikçilerden edinilen otomasyon kontrol sistem ve arayüzü uygulamalarının yerli tedarikçilerimize lanse edilmesi (SAMET Menteşe, vd).
Yüzey işlem konusunda sektöre girdiğim yıllarda kaplama tesisi ithal eden bir ülke iken, 2007’den itibaren Etis firması olarak başta ve ağırlıklı Almanya olmak üzere Hindistan, Ukrayna, Rusya, Tunus, ABD gibi ülkelere ilk defa, yatırım malı olarak tesis ve ünite ihracatları yapıyoruz.
Genel olarak ana faaliyet alanımız
creases dan bahsetmek gerekirse; yüzey işlem ve kaplama tesislerine ilişkin tasarım, üretim, montaj, devreye almayı kapsayan çinko, çinko-nikel, nikel, krom, sert krom, bakır, plastik üzeri dekoratif krom (POP), fosfatlama, kromatlama, karartma (oksidasyon), eloksal, sert-eloksal, renklendirme, akımsız nikel, akımsız bakır, elektropolisaj, kataforez boyama (KTL) ve benzeri her türlü elektrolitik kaplamaya ilişkin daldırma tip askılı, tamburlu ve dip-spin santrifuj sepetli anahtar teslimi endüstriyel yüzey işlem ve metal kaplama tesisleri imalatı faaliyetimizin başlıca konularıdır.
Bu faaliyetlerimiz kapsamında kaplama ve yüzey işlem tesislerine ait her türlü entegre ünite ve ekipmanlar hizmet ve tedarik zincirimizin birer parçasıdırlar.
Grup firmamız Bodoplast faaliyetleri kapsamında ise başta otomotiv sanayi olmak üzere, beyaz eşya, elektronik, banyo ve mutfak armatürleri ve aksesuar sektörlerine yönelik dekoratif elektro-krom ve saten nikel kaplamalı ürünlerin üretimi ana faaliyet konumuzdur.
Bodoplast enjeksiyon makine parkı ve en son teknolojik yeniliklerle donatılı esnek ve tam otomatik elektro-metal kaplama tesisinde; müşteri isteklerine göre ABS ve PC-ABS plastik enjeksiyon ürünler üzerine, CR+6 ve CR+3 prosesleri ile parlak krom ve OEM onaylı geniş saten yelpazesinde efektleri olan metal kaplanmış ürünlerin üretimini gerçekleştirmektedir.
Yurt içi ve yurt dışı satış faaliyetlerinizden bahsedebilir misiniz? Yurt içinde ve yurt dışında ağırlıklı olarak hangi bölgelere ne tür ürün satışları gerçekleştiriyorsunuz?
1992’den beri metal kaplama tesisleri üretiminde yer almış yönetim ve üretim alt yapısı ile firmamız, geçmiş deneyimlerini akılcı yönetim anlayışıyla birleştirerek, sektöründe sürekli gelişen, yenilikçi anlayış ve yapısıyla öncü bir marka yerini almıştır.
2006 yılı itibariyle yurt dışına açılan firmamız başta Almanya olmak üzere Amerika, Rusya, Bulgaristan, Ukrayna, Meksika, İran, Hindistan ve Kuzey Afrika ülkelerine önemli projeler gerçekleştirmiştir.
İnovasyon ve Ar-Ge alanlarında Etis Endüstriyel firması olarak ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Üniversitesanayi iş birliği kapsamında geliştirdiğiniz projeleriniz var mı, varsa nelerdir?
Grup firmaları olarak ortak hizmet veren Ar-Ge ve Teşvik Projeleri yönetim birimimiz mevcuttur. Etis’in faaliyet konusu itibariyle Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını müşterilerinin ihtiyaçları doğrultusunda yapmak durumunda olan bir firmadır.
Dolayısıyla önem vermekten öte, Ar-Ge ve inovasyonu sürekli yaşayan bir firmadır. Ar-Ge politikamız, sektörümüzde en son teknoloji standartlarında ve pazar ihtiyacı doğrultusunda, yenilikçi fikirlerle üretim yapmaktır.
Bodoplast’ta ise, Bodoplast Ar-Ge Merkezi’nin kuruluş çalışmalarını başlatmış bulunuyoruz. Genç çalışan kadrosuna sahip olan firmamızda, genç çalışanlarımızı Ar-Ge ve inovasyon konularında yönlendirmek üzere politika hazır lama çalışmalarımız sürdürülmektedir.
Bodoplast, sahip olduğu ileri teknolojiyle donatılmış ve çevreye saygılı tam otomatik üretim tesisi bünyesinde otomotiv sektörü beklentilerine yönelik inovatif ve yenilikçi yaklaşım içeren Ar- Ge çalışmaları kapsamında Cr+3 kaplama teknolojisini de eklemeyi başarmıştır.
Uludağ Üniversitesi Kimya Bölümü Fizikokimya Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. A. Kara ile Elektrokimya Krom Kaplama Prosesinde Yüzey İşlemlerinde Maskeleme Özelliği Olan Boyalarının Araştırılması konulu Ar-Ge çalışmamız bulunmaktadır.
Geçmişte Çukurova Üniversitesi öğretim üyelerinden bir akademisyen ile de bir TUBİTAK proje çalışmamız olmuştu.
Firmamız en büyük yatırımı olarak gördüğü tecrübe ve bilgi birikimine sahip personeli, sürdürülebilir ve sürekli iyileştirmeyi önceleyen stratejileriyle müşterilerinin istek ve beklentilerini karşılamayı ve kendi alanında faaliyet yapan firmaların öncülerinden biri olmayı hedeflemektedir.
Etis Endüstriyel’in çevre politikası ve sürdürülebilirlik yaklaşımı hakkında bilgi verir misiniz? İşçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarınız hakkında neler söyleyebilirsiniz?
İnsan, çevre ve müşteri odaklı vizyonumuz ile en çok önem verdiğimiz konulardır. Grup firmamız Bodoplast bu konuda bize göre örnek işletme kimliğini taşımaktadır.
Üretim ve kalite sistemi TS ISO 16949, kendi bünyesinde yer alan arıtma sistemiyle ISO-14001 ve işçi sağlığı ve iş güvenliğini önceliklendiren ISO 18001 sertifikalarına sahiptir.
Modern ekipman ve cihaz yatırımlarıyla donatılmış laboratuvarı ile kimyasal proses analizlerini ve ürün validasyonu, lay-out ve proses testlerini yapma kapasitesine sahiptir. Bu altyapısı Toyota, Renault, Ford, Mercedes OEM’ler üzerinden birçok iç ve dış müşterilerinin denetimlerini de başarıyla tamamlamıştır.
Çevre konusunda en riskli atık potansiyeli olan yüzey işlem sektöründe öncü ve önemli bir grup olarak geleceğimizin, çocuklarımızın bize emaneti olarak gördüğümüz çevreyi hem ürettiği tesislerde hem de işlettiğimiz tesiste çevre mevzuatı ve standartlarını gözetmek en temel önceliğimizdir.
Bu alandaki yeni uygulama ve teknolojileri esas alan sürdürülebilir bir çevre yönetimi politikası izlemeye azami özen göstermekteyiz.
Müşterilerimize yaptığımız yeni projelerin teklif, planlama ve işletme aşamalarında çevresel riskleri bertaraf edecek en azından en aza indirgeyebilecek baca gazı arıtma, atık su arıtma ve geri kazanım altyapısı ile ilgili yatırımların çevre ve uzun dönem katkılarını öne çıkartan yönlendirmeler yapmaya çalışıyoruz.
Tesislerin çalıştırılması esnasında çıkan atık gazları aspirasyon sistemi ile toplayıp gaz yıkama ünitesinde temizlemek suretiyle baca gazı salınımını kabul edilebilir seviyelere getirmek, ikili, üçlü kaskat yıkama uygulamaları gibi kirliliği kaynağında azaltan, su tasarrufu ile beraber atık oluşumunu en aza indiren, tekrar kullanımını, geri dönüşüm ve kazanımını ve bertarafını sağlayan uygulamaları yapıyor ve yaptırtıyoruz.
Bu konuda yeni teknoloji getirme ve geliştirmeye yönelik proje çalışmaları planlıyoruz. İzlemek durumunda olduğumuz kalite standartlarımız gereği alt yüklenicilerimiz ve çalışanlarımız olarak tüm paydaşlarımıza çevresel ve sosyal sorumluluk bilincini oluşturmak üzere işçi sağlığı ve güvenliği ve sürdürülebilir çevre ile ilgili eğitimler zaten standart yaptıklarımızdır.
Etis Endüstriyel’in yatırım planları oluşturulurken hangi kriterlere öncelik veriliyor? Önümüzdeki dönemler için Etis Endüstriyel’in yatırım planları var mı, varsa nelerdir?
En önem verdiğimiz yatırım, insana yatırımdır. En baştan beri şirket olarak bunu yapmak için birçok çalışma yaptık ve halen de yatırımlarımız devam ediyor. Geleceğe yönelik tüm yatırımların bu temele yani insana bağlı olduğu düşüncesi ile hareket ediyoruz.
Bu çerçevede temel önceliğimiz kurumsallaşmadır. İnsan kaynağımızın yetkinliğini dolayısıyla tüm yetkinliğimizi artırmak, ekibiyle, olanaklarıyla sağlam temeller üzerinde gelişme ancak kurumsallaşma ile olabilir.
Gelecek nesillere doğru yolda ve iyi konumda bir kurum devretmek arzusuyla; şahsen çabalıyorum. Bu yolda mevcut yönetim ekibimizle de çok iyi bir sinerji oluşturduk. Kurumsallaşma süreçlerimiz ile ilgili, TWD© waypoint olarak Hasan Özkapıcı’dan yönetim danışmanlığı hizmeti almaktayız.
Önceki sorunuzda değindiğim gibi çevre ile ilgili kirliliği kaynağında azaltan, su tasarrufu gibi kıt kaynakların kullanımını azaltan, atık oluşumunu en aza indiren, tekrar kullanım, geri dönüşüm ve kazanımına ilişkin yeni teknolojiler getirmek ve geliştirmek gibi proje çalışmaları planlıyoruz.
2014 yılında başlayan plastik enjeksiyon makine parkımızı geliştirmeye yönelik yatırımımız halen devam etmektedir.
Son 5 yıldır yaptığımız yatırımlar olarak özellikle bina alanımızı 2 katına çıkarmamıza imkan veren ek bina ve enjeksiyon makinaları ve tesis kapasitesini artırmamızı sağlayan ünite yatırımlarını gösterebiliriz. Önümüzdeki 5 yıl içinde yapacağımız yatırımlarının planlamaları ise şimdiden hazır.
Bodoplast olarak vizyonumuz müşterilerimizin isteklerine uygun ürün ve hizmetleri tasarımdan itibaren sunabilme amacımız doğrultusunda yüksek üretim teknolojileri kullanan, çevre ve topluma duyarlı, yenilikçi, değişime açık, rekabetçi fiyat politikasıyla risklerini yönetebilen, sürekli ve dengeli gelişimi hedefleyen bir dünya firması olmaktır. Etis olarak gerçekleştirdiğimiz endüstriyel yatırım konusu tesis projeleri ile yarattığımız ithal ikamesinin yanında, yabancı ülkelere doğrudan dış satım ile oluşturduğumuz net katma değerler sayesinde, ülkemizde katma değer yaratmayı başaran bir firma olduğumuzu ve bunun gururunu yaşadığımızı söyleyebilirim.
Vizyon olarak dünyada daha çok tanınan, uluslararası ölçekte adı kalite ile anılan bir firma ve ötesinde grup olmayı hedeflediğimizi belirtmek istiyorum.