Flokser Kimya Genel Müdürü Ekin Tükek ile firmasının özelliklerine dair çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Sayın Tükek bizlerle Ar-Ge merkezleri, yeni uygulamaları ve sürdürülebilirlik politikalarına dair değerli bilgiler paylaştı.
Okurlarımıza kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
2009 yılında Koç Üniversitesi Kimya Bölümü’nden mezun oldum. Barcelona European University’de MBA yaptıktan sonra, ikinci yüksek lisansımı Kadir Has Üniversitesi’nde Kurumsal İletişim üzerine tamamladım.
2021 yılında ise İstanbul Üniversitesi Kültürel Miras bölümünden mezun oldum. Şu an da Mimar Sinan Üniversitesi’nde Restorasyon eğitimi alıyorum.
Aile şirketlerimizde 2010 yılından bu yana; satın alma, Ar-Ge, finans, insan kaynakları, yönetim sistemleri gibi farklı departmanlarda görev aldım. 2020 yılından itibaren de Flokser Kimya’nın Genel Müdürü olarak görev almaktayım.
Flokser Kimya’nın kuruluş hikâyesini ve bugüne kadar geçirdiği değişimleri paylaşabilir misiniz?
Flokser, 1984 yılında 450 metrekarelik bir atölyede duvar kağıdı üretimiyle ticari hayatına başladı. Flok kaplamalı kumaş ve suni deri üretimi ile tekstil sektöründe hızla büyüdü ve İSO 500’de 1997 yılından beri yer aldı.
2006 yılında suni deri üretiminde kullanılan kaplama poliüretanı yatırımımız ile kimya sektörüne de giriş yaptık.
2016 yılında kurduğumuz, sektöründeki bakanlık onaylı ilk Ar-Ge merkezimizle sektörün öncü teknolojilerine imza atarken; katma değeri yüksek, çevreci hassasiyetleri gözeten ve sürdürülebilirliği merkeze alan üretim yaklaşımını benimsedik.
Ülkemizin poliüretan, poliüre ve polyester ham maddelerine olan ihtiyaçlarını karşılayabilmek için üretim kapasitesini yıllar içerisinde artırdık.
Yıllık 100.000 ton üretim kapasitemizle Avrupa, Afrika, Orta Doğu ve Rusya başta olmak
üzere 55’ten fazla ülkeye ihracat gerçekleştirerek yıllık 130 milyon € ciroya ulaşma başarısı gösterdik.
Flokser Kimya, gerek ürün kalitesi gerekse müşterilerine sağladığı yenilikçi çözümler sayesinde bugün itibariyle Türkiye’nin önde gelen poliüretan sistem evleri arasında
yer alıyor.
Ayakkabı, sert köpük, sünger ve CASE ana ürün gruplarımızla yapı, inşaat, ısıtma ve soğutma sistemleri, mobilya, izolasyon, savunma sanayi ve otomotiv gibi birçok farklı sektördeki müşterilerimize çözümler sunuyoruz.
Poliüretan sektörüne sunduğunuz ürün gruplarınız nelerdir?
Özellikle öncü olduğumuz alanlar arasında yalıtım sektörü yer alıyor. Dünyadaki en iyi ısı yalıtım ham maddesi şu anda poliüretan olarak biliniyor. Evimizdeki buzdolapları, ısıtıcı ve soğutucu sistemlerin olduğu her alanda, binaların çatı ve cephelerinde, kısaca ısı ve su
yalıtımına ihtiyaç duyulan her yerde poliüretan ham maddesi kullanılıyor.
Hizmet verdiğimiz bir diğer sektör, ayakkabı sektörü. Ayakkabı sektöründe terliklerin ve ayakkabıların tabanlarında poliüretan kullanılıyor. İş güvenliği ayakkabıları, terlik ve tabanlar, ayakkabılarının içerisinde bulunan yumuşak ve esnek iç tabanlar poliüretan ham
maddesinden üretiliyor.
Bir diğer sektörümüz ise esnek sünger sistemlerimizdir. Buradaki hizmet alanımız mobilya ve otomotiv sektörü olmak üzere ikiye ayrılıyor.
Otomotiv sektöründe poliüretan sünger sistemleri ile ticari araç koltukları, direksiyon simidi, vites topuzu ve arabanın içerisinde görmediğimiz birçok darbe emici aksam üretilebilmektedir. Mobilya sektöründe ise özellikle ofis mobilyalarında, oyuncu koltuklarında ve koltuk kolçağı gibi yedek ekipmanların üretiminde poliüretan sünger sistemler kullanılmaktadır.
Hizmet verdiğimiz bir diğer ana ürün grubumuzu ise CASE olarak tanımlayabiliriz. Kaplama ürünleri ve elastomer malzemeler çeşitli endüstrilerde sızdırmazlık, mekanik dayanım ve su yalıtımı gibi birçok temel amaca hizmet etmektedir.
İlgili ürün grubumuzda poliüre, epoksi kaplama, zemin enjeksiyon sistemleri, deniz tutkalı ve poliüretan yapıştırıcı sistemlerimiz ile yapı sektörüne katkı sağlıyoruz.
Savunma Sanayi için de özel balistik polimerler geliştiriyoruz. Ayrıca Flokser Trade yapımızla ham madde ticareti yapıyoruz.
Özetle, günlük hayatta sıklıkla kullanılan birçok ürünün ham maddesi poliüretandan oluşuyor. Bizler de poliüretanın var olduğu her alanda, uzman teknik ekibimiz ve ileri teknoloji Ar-Ge merkezimizle ülkemize ve dünyaya katma değer sağlayan çözümler üretmeye devam edeceğiz.
Ar-Ge Merkezinizin özelliklerini ve bu merkezde yaptığınız inovatif çalışmaları aktarabilir misiniz?
Flokser Kimya olarak poliüretan sektöründe bakanlık onaylı ilk Ar-Ge Merkezi’ne sahibiz. Aynı zamanda Türkiye’de en fazla Ar-Ge harcaması yapan 250 şirket arasında yer alıyoruz.
Bu listede kimya sektöründe ilk 10’dayız. Öncelikli amacımız müşteri beklentilerini
karşılayacak ürünleri sektöre sunmak. Bu yüzden “tailor made” esaslı ürün geliştirme çalışmalarını gerçekleştiriyoruz.
Mevcut olan sektörlerin yanı sıra yer almadığımız ancak poliüretan üretim kabiliyetimizi kullanabileceğimiz farklı polimer malzemelerin geliştirilmesi için de çalışmalarımızı yürütüyoruz.
Ar-Ge çalışmaları kapsamında ağırlık verdiğimiz noktalar arasında ise su bazlı çevre dostu ürünler, PET’ in geri kazanımı ile elde edilen poliollerden geliştirilmiş poliüretan sistemler, atık poliüretan köpüklerin geri kazanımı ve üretim prosesinde tekrar kullanımı yer alıyor.
Özellikle son yıllarda savunma sanayiindeki dışa bağımlılığın azaltılması kapsamında yürütülen çalışmalarda firmamız da katkı sağlamak için birçok farklı kuruluş ile çalışmalarda yer alıyor.
İş birliği projelerine odaklanarak hem stratejik öneme hem de firmamızın misyon ve vizyonuna uygun hedeflere sahip projeler üzerine çalışmalarımız devam etmekte.
Ar-Ge Merkezi kapsamında AB tarafından desteklenen ve farklı ülkelerden üniversite ve sanayi kuruluşlarını bir araya getiren projeler de yürütüyoruz. Poliüretan sistem evleri ve ayakkabı üreticileri rahatlık ve dayanıklılığı ön planda tutarak ürün geliştirme ve üretim süreçlerini yürütmekteyiz.
Geçmişte piyasaya yön vermiş ürün gruplarımızdan birisi olan yumuşak terlik sistemleri kullanıcılar tarafından oldukça beğenilmişti ve bu yöndeki gelişim, farklı ihtiyaçların da doğmasına sebep oldu.
Bu ürün grubundan da elde ettiği tecrübemiz ile Ar-Ge Merkezi, sektördeki bu arayışa çözüm bularak EVA ve poliüretandan sağlanan iki uç özelliği poliüretanda buluşturarak
piyasaya sunduk.
Bunun yanında 2022 yılı itibariyle Avrupa’da milyonlarca askerin çizme, bot, sandalet ve terlik gibi ihtiyaçları için açılan ihalede, antifungal ve antibakteriyel özelliklere sahip Creanate 66-A / Creapol NT-801-B / Creacat NT-500-C ürün grubumuz ile Avrupa’daki orduların ham madde tedarikçisi olduk.
RPA uygulamanızı devreye almıştınız. Bu uygulamadan ve bu uygulamanın üretiminize olacak katkılarından bahsedebilir misiniz?
Otomasyon ve dijital dönüşüme verdiğimiz önemle hayata geçirdiğimiz, Robot süreç otomasyonu (RPA) uygulamamızı, çalışma arkadaşlarımızın üzerindeki operasyonel iş yüklerini almak için hayata geçirdik.
Bu yazılım ile bilgisayar karşısındaki insan davranışlarını (ekranı görme, fare ve klavye kullanma) taklit ederek süreçleri otomatikleştirdik. R2D2 ismini verdiğimiz robotumuz bizlerle 7 gün 24 saat tıpkı bir çalışanımız gibi çalışmaktadır.
Günlük süreçlerde üzerimizdeki iş yükünü alıp sıfır hata ile çalışmaktadır. Özellikle entegrasyon kabiliyetini kullanıp SAP S4 HANA, Qlik Raporlama ve Microsoft Teams ortamlarına devamlı bilgi alıp vermektedir.
R2D2 çalışanımızın; uygulamaları Çalıştırma (SAP, Teams, Qlik vb.), dosya ve klasörleri
işleyebilme, veri tabanı okuma / yazma, internet sayfalarından bilgi alıp /verme, web servislerini kullanabilme, e-mail alıp gönderebilme, OCR yapabilme yetenekleri bulunmaktadır.
Günümüzde R2D2, şu an çalışanlarımızın hareketlerini taklit etmektedir. İleri zamanlarda yapay zeka kullanarak bize çeşitli öngörülerde bulunması, operasyonel süreci hızlandırması ve olası iş kazalarını en aza indirgemesi hedeflerimiz arasındadır.
R2D2 hayatımızı birçok alanda kolaylaştırıyor. Gümrük beyannameleri süreçlerini buna örnek verebiliriz. Normalde 180 saatte yapılacak bir işi R2D2 toplamda 2 saatte tamamlamıştır. R2D2’nun yapmış olduğu çalışmanın tahmini insan gücü süresi 1 aylık çalışmaya eş değer oldu.
Ayrıca şu an R2D2 günlük raporlamaların tamamını yapmakta, SAP onay süreçlerini Teams ile kolaylaştırmakta, ayrıca Teams üzerinden arkadaşlarımız yazışarak günlük hava durumu, yemek listesi, çalışan bilgileri ve cari kart oluşturma gibi bilgileri almaktalar.
İleriki süreçte Whatsapp üzerinden hem müşterilerimizin hem de müşteri temsilcilerimizin kullanacağı uygulamaları da (sipariş verme, sipariş takibi, hesap ekstrası görme, öneri sunma vb.) devreye almaya planımız bulunmaktadır.
Flokser Sürdürülebilirlik Manifestosu hangi konuları kapsamakta ve sürdürülebilirlik için nasıl çalışmalar yapmaktasınız?
Şirket içerisinde Sürdürülebilirlik Departmanını kurduk ve ilk işimiz bir master plan hazırlamak oldu. Bu planda Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile uyumlu hedeflerimizi ve aksiyonlarımızı belirledik.
Dünyaya, ülkemize, şirketimize, çalışanlarımıza, müşterilerimize, tedarikçilerimize karşı sorumluluk bilinciyle ve toplumun yararına, kalıcı, sürdürülebilir, şeffaf bir işleyişle çalışıyoruz. Geleceğe olan yolculuğumuz için bilgiye, teknolojiye ve insana yatırım yapıyoruz.
İnsanların yaşamlarına gerçek değerler katacak malzemeler ve ürünler kullanmanın
yeni yollarını geliştirmek için sürekli çalışıyor ve kendimizi daima bir adım öteye taşımak için gelişime önem veriyoruz.
Yetişen yeni kuşaklara daha iyi bir dünya sunmanın hayaliyle doğa ve iklim şartlarının
korunmasını gözeterek küresel ısınmanın önüne geçebilme gayesiyle her zaman ‘’sorumlu üretici’’ bilinciyle hareket ediyoruz.
Sorumlu üretici olmanın yanı sıra bilinçli tüketiciyiz. Sıfır Atık projemizi sadece şirket içinde değil gönüllülük projeleri ile çalışanlarımız ve ailelerine de ulaştırıyoruz. Flokser Gönüllüleri adını verdiğimiz gönüllü topluluğumuzla dezavantajlı bölgelerdeki çocuklarımızın eğitimine katkıda bulunuyoruz, kendi ham maddelerimizden hayvan barınma üniteleri üretiyoruz.
Şirket içinde herkesi kendisini geliştirmesine imkân tanıyan uygun sosyal ve toplumsal faaliyetlere gönüllü olmaları konusunda destekliyoruz.
Türkiye’de özellikle desteğe en çok ihtiyaç duyulan eğitim, çevre ve kültürel miras alanlarında çalışmalarımızı sürdürerek, toplum içerisinde düzenlenmesi gerekli olan konulara destek vererek bu konulara dikkat çekmeyi amaçlıyoruz.
Kurum olarak gerçekleştirmekte olduğumuz sosyal sorumluluk projeleri ile bireylerin gelişimine katkıda bulunuyor, yerel ekonomilerin gelişiminde ve sürdürülebilirliğinde
rol alıyoruz.
Flokser Kimya olarak toplumsal ilerlemeye katkıda bulunmak için, farklı sektörlere
sunduğumuz çözümlerle yaşamları iyileştirip, tüketicilerimizin hayatlarını kolaylaştırıyoruz.
Son dönemde yaptığınız yatırımları ve gelecek hedeflerinizi paylaşabilir misiniz?
Mersin, Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde yeni üretim tesisi ile İstanbul, Hadımköy’de lojistik merkezi yatırımımız var. Hem yeni tesisimiz hem lojistik merkezimizi yeşil bina konseptinde kurgulayarak LEED sertifikalı olmasını sağlayacağız.
Flokser Kimya olarak her zaman hedefimiz Ar-Ge yatırımları ile büyümek. Yeni yatırımımızla hem kapasitemizi arttıracak hem de katma değeri yüksek ürünlere odaklanarak ihracatımızı %50’lere çıkaracağız.