Poliüretan ve Kompozit Sektörlerinde Dijitalleşme
Dijitalleşme, toplumun ve ekonominin dijital dönüşümünü tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Hayatımızın her alanında bulunan teknolojik araçların iş akışına dahil edilerek bilgilerin dijital ortama aktarılması sürecine dijitalleşme denir.
Günümüzde hızla gelişen teknoloji ile birlikte sektörler dijitalleşmeye daha fazla önem verir
hale gelmiş ve endüstride
Dijital Dönüşüm kaçınılmaz bir hal almıştır.
Dijital Dönüşüm; işletmelerin çalışma ve müşterilere hizmet sunma şeklini değiştirmek ve geliştirmek için dijital teknolojinin kullanım sürecini ve stratejisini tanımlar.
Dijital dönüşüm; yaklaşık olarak 10 yıldır uzmanlar tarafından dile getirilmekte ve şirketlerin dijital dönüşüm için yatırım yapmaları gerektiği vurgulanmaktadır. Bunun sebebi ise dijital dönüşümün gelişen ve dijitalleşen dünyanın hızını ve kolaylığını iş hayatına taşımayı sağlamasıdır.
2019 yılına kadar birçok şirket dijital dönüşüm sürecine hızlanarak devam etti. Yapılan araştırmalara göre ise şirketler Covid-19 pandemisi ile birlikte dijital dönüşüm süreçlerini daha da hızlandırdı.
2021 BDO Digital araştırmasına göre; bu araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 43’ü pandemiye yanıt olarak mevcut planlarını hızlandırdı ve yüzde 51’i mevcut planlarına yeni dijital projeler ekledi.
Pandeminin firmaları nasıl etkilediği ile ilgili Boston Consulting Group tarafından 5.000 yönetici ve çalışan ile yaptığı ankete göre ise; katılanların yüzde 80’i ekonomik yavaşlama ile başa çıkmalarında dijital dönüşüm çabalarının yardımcı olduğunu iletti. [1]
ABD merkezli araştırma şirketi Gartner; topladığı verilere göre dünya çapında bilgi teknolojilerine yönelik yapılan harcamaların yüzde 5,5 artışla 2022 yılında 4,5 trilyona ulaşmasını beklediklerini açıkladı. [2]
Kimya sektörüne baktığımızda her sektör gibi kimya da gelişen teknolojiden ve değişen trendlerden etkilenmektedir. Dünyanın daha teknolojik bir çağa geçmesi kimya sektörünü etkilemiştir. Bu yeni çağa ayak uydurmak isteyen kimya şirketleri; dijital çağa uyum sağlamak amacıyla yatırımlar gerçekleştirmektedir.
Dijitalleşme kimya sektöründe tedarik, planlama, üretim, depolama ve süreç yönetimlerinde verimliliğin artmasını sağlamaktadır. Aynı zamanda Ar-Ge, inovasyon, tasarım gibi uygulamalarda da dijitalleşme şirketlere daha geniş olanaklar sunmaktadır.
Dijital teknolojilerle desteklenen kimya şirketlerinde, daha düşük çevresel etkilere sahip ve daha sürdürülebilir bir üretim gerçekleşebilmektedir. Günümüzde küresel ısınma ve iklim krizi ile sürdürülebilirlik giderek daha da önemli hale gelmiştir.
Dünyada azalan kaynaklar sebebi ile üretim yapan fabrikaların dikkat etmeleri gereken konulardan biri de daha az kaynak harcamak ve tüketilen enerjiyi doğal kaynaklardan elde etmektir.
Bu anlamda dijitalleşme ve yeni teknolojilerin üretimine katılması kimya şirketlerinin daha sürdürülebilir bir üretime geçmelerine destek olmaktadır.
Kimya geniş bir alanı kapsarken; poliüretan ve kompozit alanlarında üretim yapan şirketlerin de diğer bütün kimyanın alt sektörleri gibi dijitalleştiği görülmektedir.
Djitalleşme ile birlikte poliüretan ve kompozit sektörlerinde daha inovatif ürün üretimleri gerçekleşmektedir.
Yeni ürün üretimleri yapılırken yapay zekanın kullanılması, iş süreçlerinin daha iyi planlanması gibi kolaylıklar getiren dijitalleşme; inovatif üretimlerin yapılmasını kolaylaştırmıştır.
Sürdürülebilirliğin öne çıkması ile birlikte de şirketler çoğunlukla doğal malzeme katkılı ürünler geliştirmektedir.
Poliüretan ve Kompozit Sektörlerine Dijitalleşmenin Getirdiği Kolaylıklar
Özellikle dijitalleşme ile yapay zekanın üretimde kullanılması ön plana çıkmıştır. Yapay zekanın ön plana çıkması ile savunma sanayi, uzay ve havacılık sanayisi gibi alanlarda sıklıkla kullanılan kompozit malzemelerin daha hatasız ve daha sağlam bir şekilde üretilebilmesi kolaylaşmıştır.
Dijitalleşme insan hatasından kaynaklanan sorunların en aza indirgenmesini kolaylaştırırken aynı zamanda iş yükünün de daha iyi bölünmesini sağlamıştır.
Djitalleşme ile beraber nano malzemelerin kullanılması da artmıştır. Örneğin; kompozit alanında havacılık ve otomotiv sektörlerinde overmolding prosesi sıklıkla tercih edilmektedir.
Bu overmolding prosesi makrodan nano ölçeğe kadar çok sayıda matrisin entegre edilmesini sağlar ve bu sayede farklı polimerik malzemeler birleştirilebilir.
Kompozit üretiminin dijitalleşmesi nano malzemelerle çalışma kolaylığı getirmiştir.
Poliüretan ise başlangıç malzemeleri seçilerek çok farklı kombinasyonların meydana getirilebildiği bir malzemedir. Poliüretan ürünlerin gelecekteki gelişimi ile ilgili uzmanlar
iki konu üstünde durmaktadırlar; bu konulardan ilki tam sürdürülebilirlik özelliklerinin daha da iyileştirilmesi ve diğeri ise ürün ve süreç geliştirmede dijitalleşmedir.
Araştırmalar incelendiğinde dijitalleşmenin poliüretan üretim süreçlerine kolaylık getirdiğini göstermiştir.
Genel hatları ile açıklanması gerektiğinde dijitalleşme bu her iki sektöre de; karlılık, verim artışı, kalite ve maliyet gibi avantajlar sağlamaktadır.
Özellikle dijital dönüşüm sayesinde hammaddenin üretim hattına girmesinden itibaren bir bilgi akışı sağlanmaktadır. Bazı firmalar dijital ağlarına tedarikçileri de dahil etmekte ve böylece bu bilgi akışı hammadde üreticilerinden gelen üretim verileri ile başlayabilmektedir.
Dijitalleşmesinin sürekli bilgi akışı sağlaması sayesinde; hammadde ile ne kadar üretim yapılabileceği, üretim hattında ne kadar kalacağı gibi bilgiler sürekli takip edilen bir süreç haline gelmiştir.
Dijital dönüşüm ile kullanılmaya başlanan yapay zeka ile ise üretim süreçlerinin tek başına devam etmesini sağlamaktadır. Dijitalleşme ile üretimde insan hataları en aza indirgenebilmektedir. Bu da tabii ki daha hızlı ve hatasız bir üretime ulaşmayı kolaylaştırmaktadır.
Kompozit ve poliüretan gibi kimya sanayinde önemli malzemelerin kullanılırken bu hızlılığa ulaşmak, bu sektörlerin gelişmesine şüphesiz büyük bir katkı sunmaktadır. Dijitalleşmenin üretim faaliyetlerine sağladığı bir diğer katkı ise; pazar verilerinin sürekli analiz edilerek üretim planlarının ve çeşitlerinin belirlenmesine daha fazla dahil
edilmesidir.
Bu sayede ise üretimde nelerin değiştirilmesi gerektiğine daha hızlı karar verilebilmekte ve pazarın ihtiyaçlarına göre ürün çeşitliliği sağlanabilmektedir.
Dijitalleşmenin tedarik zincirlerine de pek çok yararı bulunmaktadır. Dijitalleşme ile; tedarik zincirinin performansının daha iyi izlenmesi ile maliyet unsurlarının daha iyi belirlenmesi mümkün olabilmektedir. Aynı zamanda gerçek zamanlı raporlar sayesinde tedarik zincirinin performansı daha iyi izlenebilmekte ve süreçlerde yaşanabilecek problemler daha hızlı saptanabilerek ve gerekli önlemler hızlı bir şekilde alınabilmektedir.
Burada hammadde stokları da dijitalleşme sayesinde daha kolay izlenebilmektedir.
Poliüretan ve kompozit sektörlerindeki yeni trendlere baktığımızda doğal malzemelerin ön plana çıktığı görülmekte ve sürdürülebilirlik ön plana çıkmaktadır.
Örneğin; selülöz esaslı doğal lifler kompozit malzeme üretiminde takviye olarak kullanılması; fındık kabuklarının polipropilen polimer kompozit üretiminde değerlendirilmesi gibi konularda araştırmalar yapılmaktadır.
Tüm bu çalışmaların geliştirilmesinde gelişen teknolojik araçlardan yararlanmak
ve üretim araçlarının bu teknolojik yeniliklere ayak uyduracak şekilde yenilenmesi büyük önem arz etmektedir.
Fabrikaların dijitalleşmesi ile beraber üretimde daha inovatif yöntemler tercih edilebilmektedir. Günümüzde bu yenilikler çoğunlukla üretimde çevresel etkiyi azaltmak için kullanılmakta ve bu sayede dijitalleşmenin sürdürülebilirliğe de katkısı oluşmaktadır.
Sonuç
Kimya sektörü ve alt sektörlerinde yaşanan dijital dönüşüm ile birlikte daha inovatif ürünler üretilebilmekte ve daha sürdürülebilir bir üretim sağlanabilmektedir.
Bu anlamda otomotiv, uzay ve havacılık, eğlence, ayakkabı, yatak, mobilya vb. birçok sektörde yararlanılan poliüretan ve kompozit malzemeler ile yenilikçi üretimler yapılmasının
bu sektörlere de pek çok yararı bulunmaktadır.
Covid-19 pandemisi ile birlikte birçok şirket, evden çalışılmaya da başlanması ile üretimde dijital dönüşümü hızlandırmıştır. Fabrikalarda makinalar ve bilgisayarlar kontrolü ele almaktadır.
Bu değişim ile beraber insan hatası ortadan kalkmaktadır. İleriki dönemde uzmanlar üretimde insan gücünün tamamen ortadan kalkabileceğini vurgulamaktadırlar.
Poliüretan ve kompozit malzemelere baktığımızda özellikle kompozit malzemeler birçok bileşenden oluşmaktadır. Bu bileşenlerin doğru bir şekilde kullanılması ile çok çeşitli malzemeler, istenilen özellikler sağlanarak üretilebilmektedir.
Bu alanda dijitalleşmenin kullanılması bu malzemelerin daha doğru test yöntemleri ile daha kolay bir şekilde test edilmesini sağlamaktadır. İstenilen dayanıklılık vb. özellikler sanal ortamda daha henüz üretim yapılmadan da günümüzde test edilebilmektedir.
Bu da üretimde kullanılacak parametrelerin çok daha önceden belirlenmesine olanak sağlamaktadır. Yukarıda kompozit malzemeler için belirttiğimiz fayda poliüretan için de geçerlidir.
Özellikle ayakkabı sektöründe sıklıkla kullanılan poliüretan malzemelerin sıcaklığa, ortama dayanıklılığının ölçülmesi üretim verimliliği açısından çok önemlidir. Bu noktada dijitalleşme bu Ar- Ge test metotlarına büyük katkılar sunmaktadır.
Kaynaklar
1. https://bulutistan.com/blog/dijital-donusum-nedir/
2. https://www.aa.com.tr/tr/bilim-teknoloji/dijitaldonusume-yonelik-teknolojiler-2022de-etkisiniartiracak/2467721
3. Current and Future Trends in Polyurethanes: An Industrial Perspective; Berend Eling, Zelijo Tomovic, Volker Schadler
4. https://www.rockwellautomation.com/tr-tr/company/news/blogs/dijitallesme-arac-dijital-donusumamac-olmali.html
5. Transition to sustainable chemistry through digitalization; Peter Fantke, Claudio Cinquemani, Polina Yaseneva, Jonathas De Mello, Henning Schwabe, Bjoern Ebeling, Alexei A.Lapkin
6. Recent developments on the overmolding process for the fabrication of thermoset and thermoplastic composites by the integration of nano/micron-scale reinforcements; Nargiz Aliyeva, Hatice S. Sas, Burcu Saner Okan
7. Canonical Correlation Analysis and a New Composite Index on Digitalization and Labor Force in the Context of the Industrial Revolution 4.0; Ane-Mari Androniceanu, Irina Georgescu, Manuela Tvaronavičienė, Armenia Androniceanu
Hazırlayan
Nilsu Kotil