Politeknik A.Ş.’nin Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Mesut Akkaya ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Akkaya, Politeknik’in kuruluş süreci ve günümüze gelene kadar geçirdiği aşamalar hakkında bilgi verdi.
Okurlarımıza kısaca kendinizden, eğitim durumunuzdan ve profesyonel özgeçmişinizden bahsedebilir misiniz?
1958 Erzincan doğumluyum.
İTÜ Metalurji Fakültesi’nden 1980 yılında mezun olduktan sonra Fulbright bursiyeri olarak 1981 yılında gittiğim ABD’de, Florida Üniversitesi’nden Malzeme Bilimi dalında 1982’de Master ve 1985’de Doktora derecesi alarak 1986 yılında Türkiye’ye geri dönüş yaptım.Erdemir’de iki yıla yakın bir süre çalıştıktan sonra 1988 yılında Politeknik A.Ş firmasında yönetici ve ortak olarak çalışma hayatıma devam etme kararı aldım.
Politeknik A.Ş.’nin kurucusu ve benim üniversiteden hocam olan Doç. Dr.Atila Yaman ile yaklaşık 30 senelik birlikte çalışma döneminden sonra 2017 Ocak ayı sonu itibarıyla Politeknik’te sahip olduğumuz %80 hissemizi Alman Coventya firmasına devrettik.
Atila Bey emekli olarak şirketten ayrıldı. Ben ise Politeknik’te yönetici olarak bir müddet daha Coventya ile çalışmaya devam etmeye karar verdim. Şu anda Politeknik A.Ş.’nin Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktayım.
Politeknik firması 2014 yılında Borsa İstanbul’da işlem görmeye başladı. Bu karar nasıl alındı, Politeknik firmasına ne tür avantajlar
getirdi?
Şirketimizin bir kısım hisselerini satmaya karar vermemizin ana sebeplerinden birisini, firmamızı daha kurumsal hale getirip ileride profosyönel yöneticilerle çalışmaya imkan yaratmak olarak tanımlayabilirim. Maalesef ailelerimizde ikinci kuşak, yaptığımız işe ilgi duymadı ve bu nedenle biz de farklı bir arayışa gitmek zorunda kaldık.
Politeknik hisselerinin halka arzından gelen paranın büyük bir kısmı firmamızın Tuzla Kimya Sanayiciler Sitesi’ndeki yeni binasına taşınma sırasında yaptığımız yatırımlara harcandı.
Yeni binamızda son derece modern bir sıvı kalay sülfat imalat tesisi, tam otomatik olarak çalışan kimyasal karışım hazırlama tesisi ve donanımlı bir laboratuvar/araştırma ünitesi kurduk.
2017 yılı başında, Politeknik hisselerinin yüzde 80’i Coventya firması tarafından alındı. Bu süreç nasıl gerçekleşti, yönetim açısından ne gibi değişiklikler getirdi, bilgi verebilir misiniz?
Coventya’nın Politeknik firması ile ilgilenmesi 2016 yılı ortalarında başladı. Genel metal yüzey işlem kimyasalları konusunda faaliyet gösteren Coventya, hem Türkiye’deki pazarını genişletmek hem de alüminyum yüzey işlem kimyasalları konusuna girmek istediğinde bize bu konuda bir teklif getirdi.
Biz de bu teklife olumlu bakınca inceleme süreci başladı ve 2017 senesi Ocak ayı sonu itibarıyla kapanış işlemleri de tamamlanarak Coventya Beteiligungs GmbH firması Politeknik’in %80 hissesine sahip olarak ana ortak konumuna geldi.
Yönetim Kurulu biri ben ve diğer 3’ü Coventya firmasından olmak üzere toplam 4 kişiden oluşturuldu. Firmanın Genel Müdürlük görevini de ben üstlendim.
Hem Politeknik’in hem Coventya’ın kuruluş süreci ve günümüze gelene kadar geçirdiği aşamalar hakkında bilgi verir misiniz? Üretim
tesisleri,makine parkı ve istihdam edilen personel sayısı, bunların yanı sıra ciro,üretim hacmi gibi veriler de göz önüne alındığında
firmanızın günümüzdeki yapısı nedir?
Coventya firmasının temelleri 1927 yılında “Société Continentale Parker -
Fransa” nın kurulması ile atılmıştır. 1965 yılında Metallgesellschaft Group-Almanya tarafından şirketin satın alınması ile devam eden süreçten sonra 1989- 2000 yılları arasında firma Avrupa’da önemli ölçüde gelişme kaydetmiş ve 2001 yılında Metallgesellschaft Group, bünyesindeki Chemetall firmasından kaplama bölümünü ayırarak şirketin bazı yöneticilerine ve özel fonlara satmıştır Coventya adı altında kurulan bu şirket o tarihten günümüze kadar Avrupa, Amerika ve Asya’da çeşitli şirketleri satın alarak şu anda 5 kıtada toplam 40 ülkede faaliyet gösteren bugünkü konumuna ulaşmıştır.
Politeknik firması da kurulduğu 1985 yılından günümüze gelene kadar faaliyet gösterdiği alüminyum yüzey işlem kimyasalları konusunda Türkiye’de %80’in üzerinde bir pazar payına ulaşmış ve 20’den fazla ülkeye ihracat yapar konuma gelmiştir.
Otomatik olarak çalışan Tuzla tesislerimizde 2016 sene sonu itibarıyla yaklaşık 5500 ton sıvı ve toz kimyasal imal edilmiş ve toplam 28 milyon TL ciroya ulaşılmıştır.Toplamda yaklaşık 35 çalışanı olan Politeknik’in ABD’de %85 ortağı olduğu ve Atlanta’da yerleşik “Politeknik USA” isimli bir ortaklığı daha mevcuttur.
Politeknik’in diğer bir faaliyet konusu da eloksal tesisleri dizaynı, mühendisliği, danışmanlığı ve anahtar teslim tesis yapımıdır. Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında çeşitli ülkelerde Politeknik’in yapıp teslim ettiği birçok eloksal tesisi bulunmaktadır.
Başlıca hangi sektörlere, ne tür ürünler sağlamaktasınız?Yurt içi ve yurt dışı satış faaliyetlerinizden bahsedebilir misiniz? Yurt içinde
ve yurt dışında ağırlıklı olarak hangi bölgelere ne tür ürün satışları gerçekleştiriyorsunuz?
Politeknik ağırlıklı olarak inşaat ve otomotiv sektörlerine hizmet veren alüminyum profil üreticilerine yüzey işlemkimyasalları sağlamaktadır.Yurt içinde ve yurt dışında ürünlerimizi İstanbul Avrupa yakası, Ankara ve Konya distribütörlükleri hariç olmak üzere direkt olarak satıp satış sonrası teknik hizmet vermekteyiz.
İnovasyon ve Ar-Ge alanlarında ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?Üniversite-sanayi işbirliği kapsamında geliştirdiğiniz projeleriniz var
mı, varsa nelerdir?
Firmamızda zamanlarının %40’ını müşterilerimizin problemlerini çözmeye, %60’ını da inovasyon ve Ar-Ge’ye ayıran toplam 7 kişi çalışmaktadır. Araştırma bölümümüzde,mevcut kimyasalların geliştirilmesi, yeni kimyasallar ve üretim prosesleri bulunması konularında çalışmalar yapılmaktadır.
Bu bağlamda İTÜ Kimya Metalurji Fakültesi ile yakın işbirliği içinde çalışılmaktadır. Politeknik şimdiye kadar iki tane TEYDEP ve bir tane de KOSGEB projesini başarı ile tamamlamıştır.
Ülkemizdeki hammadde, finansman ve lojistik imkanlarını değerlendirebilir misiniz? Mevcut durumu iyileştirmek, ülke sanayimizi geliştirmek için sizce neler yapılabilir?
Ülkemiz maalesef kimyasal hammade açısından neredeyse tamamen yurt dışına bağımlı çalışmaktadır. Birkaç hammadde dışında imalatta kullandığımız birçok ürün yurt dışından ithal edildiğinden fiyatlandırmada ve lojistikte problemler yaşanmaktadır.
Son dönemlerde hükümetin verdiği teşvik ve çeşitli finansman desteklerine rağmen şirketlerdeki finansman ihtiyacı giderek artmaktadır. Ülke sanayisini desteklemek için bu teşviklerin daha da artırılması ve sanayicilere destek olunması gerekir.
Firmanızın çevre politikası ve sürdürülebilirlik yaklaşımı hakkında bilgi verir misiniz? İşçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarınız
hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Kurulduğu günden beri ve şimdi bir Coventya Grup şirketi olarak Politeknik, yaptığı tüm işlerde çevreye duyarlık anlayışını en ön planda tutmaktadır. Firmamız İnsan – Dünya–Kazanç üçgeninde bir sürdürülebilirlik taahhüdü peşinde koşmaktadır.
Yönetimimiz ekoloji ve ekonomiyi bir arada düşünerek mevcut kaynaklarla iş üreten bir zihniyete sahiptir. Attığımız her adımda yapılan işlerin çevreye ve gelecek nesillere nasıl bir etkide bulunacağı hesaba katılmaktadır.
Firmanızın yatırım planları oluşturulurken hangi kriterlere öncelik veriliyor? Önümüzdeki dönemler için yatırım planlarınız var mı,
varsa nelerdir?
İçinde faaliyet gösterdiğimiz sektörde araştırma ve geliştirmenin önemi çok büyüktür. Araştırma yapmayan firmalar zamanla teknolojiye de ayak uyduramayıp küçülmeye mahkumdur. O nedenle biz Ar-Ge konusunda yatırım yapmaya çok önem vermekteyiz.
Ciromuzun yaklaşık %2’si ve yatırım bütçemizin de yaklaşık %25’i Ar-Ge yatırımlarına ayrılmaktadır. Önümüzdeki dönemde Politeknik’te bir Araştırma Merkezi kurulması konusunda çalışmalarımız vardır.