Organik Kimya Boya Çözümleri Direktörü Kemal Ersudaş ile Röportaj

Organik Kimya Boya Çözümleri Direktörü Kemal Ersudaş ile Röportaj
  • 12.06.2017
Organik Kimya Boya Çözümleri Bölüm Direktörü Sayın Kemal Ersudaş ile profesyonel özgeçmişi, firmanın müşterilerine sunmuş oldukları çözümler, Ar-Ge ve inovasyon yatırımları, satış faaliyetleri hakkında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Sayın Ersudaş,  Türkiye boya sektörü hakkındaki görüşlerini bizimle paylaştı. Organik Kimya

Sayın Kemal Ersudaş, okurlarımıza kısaca kendinizden, eğitim durumunuzdan, firmanızdaki konumunuzdan ve sektördeki profesyonel özgeçmişinizden bahsedebilir misiniz?

1983 yılında Bursa’da doğdum. İşletme lisansımı ve MBA’i İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde tamamladım. Kariyerime Ege Kimya’da dış ticaret operasyon alanında başlayıp; lojistik ve ihracat satış bölümlerinde edindiğim 6 yıllık deneyimin ardından 2010 yılında İhracat Bölge Satış Müdürü pozisyonunda Organik Kimya ailesine katıldım. İhracat Müdürü ve Bölüm Müdürü görevlerimin ardından son 1,5 yıldır Boya Çözümleri  Bölüm Direktörü pozisyonunda profesyonel çalışmahayatıma devam ediyorum. 13 yıllık kariyerimde çok değerli yöneticiler ve çalışma arkadaşları ile birlikte görev yapma fırsatı bulduğum için kendimi şanslı hissediyorum.

Organik Kimya’nın gelişim süreci ve hizmet verdiği sektörler hakkında bilgi verebilir misiniz?

Organik Kimya 1965 yılında, yılda 6.000 ton kapasiteyle polimer emülsiyonları ve özel kimyasallar üretimine İstanbul’da başlamış; sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda Kemerburgaz tesisinin yanı  sıra stratejik lokasyonlarda yaptığı yatırımlarla zaman içerisinde Roterdam (Hollanda), Balerna (İsviçre) ve Tuzla’da yer alan üretim tesislerini faaliyete geçirmiştir. 2017 yılı itibariyle üretim kapasitesi 250.000 tona ulaşan Organik Kimya, farklı teknolojilerle boya, yapı,  deri ve tekstil, basınca hassas yapıştırıcılar, endüstriyel yapıştırıcılar ve yaşam kimyasalları sektörlerinde ürün ve hizmet sağlıyor. Türkiye’nin lider polimer emülsiyon üreticisi olan Organik Kimya, 80 ülkede 2000’den fazla müşteri ağıyla, sunduğu inovatif çözümlerle odaklandığı pazarlarda global oyunculardan biridir.
Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarınızla ilgili olarak ne tür faaliyetlerde bulunuyorsunuz?
50 yılı aşkın süre zarfında Organik Kimya birçok yenilikçi proje ve yatırım gerçekleştirdi. Bu projelerden çıkan inovatif ürünlerle Avrupa gibi sofistike ve durağan  bir pazarda her geçen yıl pazar payımızı artırmayadevam ediyoruz. Yıllık ciromuzun yaklaşık %2’sini ürün inovasyonu projeleri için ayırıyoruz. 2009 yılında kimya sektöründeki ilk Ar-Ge Merkezi olarak tescillenen ve yaklaşık 80 kişilik bir ekiple çalışmaların yürütüldüğü Ar-Ge Merkezimiz tam teşekküllü analiz, sentez, uygulama, ölçeklendirme laboratuvarı ve pilot tesisleri ile çalışıyor.

Boya sektörüne yönelik ürün gruplarınız ve ürün özelliklerinizden bahsedebilir misiniz?

Polimer emülsiyonları kimyasal yapı olarak, saf akrilik, stiren akrilik ve vinil akrilik polimerleri olarak 3 farklı teknoloji altında sınıflandırılabilir. Toplamda 300’ü  aşkın farklı kimyasal özellikteki ürün portföyümüzüntamamı uluslararası standartlara uygun, performansı yüksek ve çevre dostu özelliktedir. Organik Kimya üretiminin yaklaşık %70’i başta Avrupa olmak üzere geniş bir coğrafyaya sunulmaktadır. Dekoratif uygulamalara yönelik ürün portföyümüz ile Türkiye’de pazar liderliğini sürdürürken endüstriyel uygulamalarda özellikle su bazlı ahşap ve metal gibi gelişmekte olan uygulama alanlarına yönelik ürün geliştirme çalışmalarımız da hızla devam etmektedir.

Polimerleriniz ile ilgili müşterilerinize sunduğunuz çözümler hakkında ayrıntılı bilgi verebilir misiniz?

Kimya sektörü, işin doğası gereği çözüm süreçleri bakımından diğer sektörlere göre daha uzun solukludur. Farklılaşması zor olan bu sektörde müşteriler daha hızlı karar alabilen ve niş uygulamalar için inovatif projeler üretebilen tedarikçilere ihtiyaç duyuyor. Organik Kimya da sektörün bu ihtiyacını karşılıyor. Son yıllarda Avrupa’da başlatılan ekoloji trendlerini takip ediyor; tüm ürünlerimizi ve süreçlerimizi bu doğrultuda gözden geçiriyoruz. Bu konuda öncelikli hedeflerimiz formaldehit kullanımını minimuma indirgeyerek VOC (uçucu organik bileşikler) oranlarını minimalize etmektir. Bu iyileştirme politikası çerçevesinde DCMR (Rijnmond Çevre Direktörlüğü), Rotterdam Çalışma Bakanlığı ve Türkiye Kimya ve Üreticiler Derneği’yle işbirliği içindeyiz.
Yurt içi ve yurt dışı satış faaliyetlerinizden bahsedebilir misiniz? Ağırlıklı olarak hangi bölgelere ne tür ürün satışları gerçekleştiriyorsunuz?
Ticari direktörlük birimi olarak yurt içi ve yurt dışı satış faaliyetlerinden sorumlu tecrübeli bir ekip ile 80 ülkeye satış gerçekleştiriyoruz. Sorumlusu olduğum Boya Çözümleri birimi olarak Türkiye’de pazar lideri pozisyonumuzu korurken; yurt dışında Avrupa odaklı büyüme hedefimize paralel faaliyetlere devam ediyoruz. Global satış portföyüne sahip olduğumuz için çeşitli coğrafyalarda stratejik öneme sahip sektörel fuarlarda katılımcı veya ziyaretçi olarak yer alıyoruz. Bugün Organik Kimya yapmış olduğu yatırımlar, planlı büyüme stratejisi, inovasyon ve sürdürülebilirlik odaklılığı çerçevesinde yurt içi ve yurt dışı satış oranlarında dengeli bir portföye ulaşmıştır. Bu sayede Türkiye’de yaşanabilecek potansiyel bir talep düşüşü veya dönemsel talep değişikliklerini yurt dışı satışları ile kolaylıkla dengeleyebilmektedir. Organik Kimya

2017 yılı sizin için nasıl geçiyor? Firmanız adına hedefleriniz ve projeleriniz ile ilgili neler söylemek istersiniz?

2017 yılına global ölçekte yaşanan monomer tedarik sıkıntıları ve buna bağlı olarak yaşanan ani fiyat dalgalanmaları ile başladık ve bu problemlerin yıl sonuna kadar devam edeceğini öngörüyoruz. İlk çeyrekte Türkiye’de yaşadığımız uzun kış dönemi özellikle boya sektöründe kısa dönemli bir daralma gözlense de siyasi belirsizliklerin ortadan kalkması ve yılın ikinci çeyreğiyle birlikte hem Türkiye’den hem de ihracat pazarlarından gelen yoğun talep sayesinde yılın ilk yarısını hedefimizin üzerinde tamamlamayı planlıyoruz. Avrupa pazarında büyüme hedefimiz doğrultusunda niş uygulamalara yönelik ürün geliştirme çalışmalarımıza devam etmeyi planlıyoruz.
Organik Kimya’nın çalışan profili ve kariyer olanakları hakkında bilgi verebilir misiniz? Çalışanlarınızın gelişimine yönelik eğitim faaliyetleriniz var mı?
Organik Kimya çalışan profilinin yaş ortalaması 34 civarındadır. Yani çok genç ve dinamik bir ekibe sahibiz. Bu bizim inovasyon gücümüz, dengeli büyüme ve üstün performansımızdaki en önemli etkenlerden biri. Organik Kimya çalışanlarına potansiyellerini ortaya çıkarma ve yeni imkanlar sunma konusunda fırsatlar yaratıyor. Bunun bir söylem değil uygulamada bir eylem olduğunun en güzel örneği de benim 32 yaşında Bölüm Direktörü olarak bir kariyer fırsatı yakalamam; tecrübeli ve başarılı bir satış ekibine liderlik etme şansı bulmamdır. Organik Kimya çalışanlarının sadece iş hayatını destekleyici profesyonel eğitimlerine değil, aynı zamanda kişisel gelişim ve ilgi alanlarına yönelik sosyal aktivitelere de yatırım yapan bir şirkettir.
Boya Çözümleri Bölümü olarak gelecek hedefleriniz nelerdir?
Hedefimiz; önceliklendirdiğimiz uygulamalarda Türkiye’deki lider konumumuzu korumak ve Avrupa’daki pazar payımızı artırarak en çok tercih edilen  çözüm ortağı olmaktır. Bu doğrultuda pazara sunduğumuzsürdürülebilir inovatif ürün ve çözümlerin geliştirilme süreçlerine yatırım yapıyoruz. Avrupa pazarında edindiğimiz bilgi ve deneyim ile Türkiye ve gelişmekte olan ülkelere su bazlı boya uygulamalarına yönelik formülasyon desteği ve ürün geliştirme çalışmalarına öncelik veriyoruz.

Türkiye boya sektörü hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Sektörü genel olarak değerlendirdiğinizde neler söyleyebilirsiniz?

Boya sektöründe, Türkiye gelmiş olduğu pozisyon itibari ile hacimsel olarak Avrupa’da söz sahibi bir ülke konumundadır. Fakat BOSAD tarafından hazırlanan stratejik gelişim raporu açık bir şekilde gösteriyor ki kişi başı tüketim ve ortalama ürün satış fiyatı olarak bir değerlendirme yapıldığında ne yazık ki ulaşmak istenen seviyenin gerisinde kalınmıştır. Rakiplerinden daha uygun fiyata daha çok satış yapma hedefi ile her geçen gün kötüye giden bilançolar ile karşı karşıya kalan firmaların bu kısır döngüden çıkma konusunda sektörün diğer temsilcileri ile katma değer yaratmaya yönelik ortak projeler içerisinde yer alması gerekmektedir. İnşaat sektöründeki büyümeyle birlikte genç nüfus ve gelir seviyesinde görülen artış göz önüne alındığında boya sektöründe de büyümenin devam etmesi beklenmektedir. Bu ivmeyi hızlandıracak en önemli yatırım, kişi başına düşen boya tüketim miktarını artıracak politikaları belirlemek ve son kullanıcıyı bilinçlendirme konusunda akılcı adımlar atmaktır. Bu noktada Organik Kimya olarak paydaşlarımızla ortak projeler yürütmeye devam ediyoruz. Organik Kimya      

Yazıyı Paylaş