Neo-fütürizm sanat, tasarım ve mimaride sınırları zorlayan bir hareket olarak dikkat çekiyor.
Neo-fütürizm sanat, tasarım ve mimaride 20. yüzyılın sonlarından 21. yüzyılın başlarına doğru süregelmiş bir harekettir. Post-modernizmin tutumundan ayrılmak olarak görülebilir ve daha iyi bir geleceğe ve “modern ilişkiyi teknolojik olarak periyodize etme ihtiyacına”idealist bir inancı temsil eder.
Bu avangard hareket, hızla büyüyen şehirlerin estetik ve işlevselliğinin fütüristik bir şekilde yeniden düşünülmesidir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra başlayan sanayileşme yaşam, sanat ve mimaride yeni düşünce akışları yaratarak post-modernizme, neo-modernizme ve daha sonra da neo-fütürizme götüren süreci oluşturdu.
Batı ülkelerinde, fütürist mimari Art Deco, Googie hareketi ve yüksek teknoloji mimarisi ve son olarak Neo- Fütürizm’e dönüşmüştür. Neo-fütüristik kentçiler, mimarlar, tasarımcılar ve sanatçılar, eko-sürdürülebilirlik, etik değerler ve kent sakinleri için daha iyi bir yaşam kalitesi sağlamak için yeni malzemeler ve yeni teknolojiler uygulayarak duyguları açığa çıkaran şehirlere inanmaktadırlar.
Bu akımın en önemli temsilcisi, Finlandiya kökenli Amerikalı mimar ve endüstriyel tasarımcı Eero Saarinen’dir.
TWA Uçuş Merkezi, ABD
Trans World Airlines’ın New York’un John F. Kennedy Uluslararası
Havalimanı’ndaki TWA Uçuş Merkezi veya bilinen diğer adıyla Trans Dünya Uçuş Merkezi, Eero Saarinen tarafından tasarlanmıştır ve 1962 yılında orijinal terminal olarak faaliyete geçmiştir.
Saarinen’in özgün tasarımında, ana terminalin üzerinde belirgin kanat şeklinde bir ince kabuk çatısı yer almaktadır. Girişte kırmızı halı sarılmış olağandışı tüp biçimli kalkışvarış koridorları ve uzun pencereler, gelen uçaklar için geniş görüş sağlar.
Beton kabuk Saarinen’e, kavisli biçime uyan kıvrımlı bir seramik döşeme geliştirmesi için ilham vermiştir. Tasarım fütürizm, googie ve fantastik mimariyi kapsar.
Ancak, jumbo jetleri ortaya çıkmadan önce tasarlanan birçok terminalde de olduğu gibi, hava yolculuğu geliştikçe TWA Uçuş Merkezi de artan yolcu trafiği ve güvenlik sorunları gibi konularda yeni koşullara uyum sağlamakta zorlanmıştı.
Sonraları yapılan çalışmalarda, orijinal kompleksin bazı kısımları yıkılmış olsa da, Saarinen tarafından tasarlanan merkez bina yenilenmiş ve 2008 yılında tamamlanan yeni bir terminal binası ile kısmen çevrelenmiştir.
Dulles Uluslararası Havalimanı, ABD
Hem mimari hem de mobilya tasarımlarında kullandığı yenilikçi ve heykel formlaryla mehşur Eero Saarinen, aynı eğik ve organik formları TWA Terminali’nde olduğu gibi Washington DC eteklerindeki Dulles Uluslararası Havalimanı’nda uygulamıştır.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında havacılığın hızla büyümesi, 1950 Washington Havaalanı Yasası’nın önergesi ve geçişi ile sonuçlanmıştı.
Bu kapsamda inşası planlanan ikinci bir hava limanı için başta teklif edilen yerlerin hiçbiri beğenilmemişti, en sonunda Başkan Eisenhower 1958’ yılında havalimanı için en iyi yer olarak, Willard olarak bilinen küçük bir kasabayı seçti.
Ünlü mimar Eero Saarinen,ana terminali tasarlaması için göreve getirildi,inşaat mühendisliği firması Ammann ve Whitney ise projenin yüklenicisi oldu.
Saarinen’in seçiminde, uçuşun doğasına benzer, zarif bir güzellik sunma becerisi etkili olmuştu.Saarinen terminal girişini tasarlama zorunluluğu ile karşı karşıya kalırken, modern ve tekrar eden yapıya karşı öne geçmek için mafsallı bir giriş yaratmak zorunda kaldı.
Ünlü mimar Kevin Roche, bu proje döneminde Saarinen ofisinde çalıştı ve katkılarıyla binanın üstü eliptik form şekline geldi. Bu yapı, çağdaş ve modern stiliyle günümüzde bile tüm dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor.
Gateway Arch, ABD
Gateway Arch, Missouri eyaletinin St. Louis kentinde 630 metrelik bir anıttır. Paslanmaz çelikten giydirilmiş, ters çevrilmiş, ağırlıklandırılmış katenar kemer şeklinde inşa edilmiş olan bu yapı, dünyadaki insan yapımı en yüksek kemer olma özelliğine sahiptir.
Eero Saarinen tarafından 1947 yılında tasarlanan bu yapının inşaatına 12 Şubat 1963’te başladı ve 28 Ekim 1965’de 13 milyon dolar maliyetle (2016 yılının 195 milyon dolarına eşdeğer) tamamlandı. Anıt, 10 Haziran 1967’de halka açıldı.
Anıt, St. Louis’in Mississippi Nehri’nin batı kıyısında kurulmuştur. Bu devasa kemerin hem genişliği hem de yüksekliği 630 fit (192 m)‘dir. Kemer, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en uzun ve en yüksek paslanmaz çelik anıtıdır.
Kemerin bacaklarının enine kesitleri zeminde her bir tarafa 54 fit (16metre), üstte ise kenar başına 17 feet (5.2 m) arasında daralan eşkenar üçgenlerdir. Anıtın içi oyuktur ve bir tramvay sistemi ile donatılmıştır. Bu şekilde ziyaretçilerine eşi benzersiz bir deneyim ve küçük pencerelerinden inanılmaz bir şehir manzarası sunmaktadır.
Kunsthaus Graz, Avusturya
Kunsthaus Graz, Grazer Kunsthaus ya da Graz Sanat Müzesi, 2003 yılında Avrupa Kültür Başkenti kutlamaları kapsamında inşa edildi ve o zamandan beri Avusturya’nın Graz kentinde mimari bir dönüm noktası haline geldi. Müzenin sergi programı, son dört dekadın çağdaş sanatında uzmanlaşmıştır.
Alışılmamış şekli,çoğu modernist “Beyaz Küp”ün geleneğini sürdüren geleneksel sergi bağlamlarından kökten ayrılmaktadır.Mimarlar ekibi, Murvorstadt’ın tarihi ortamında lekeli mimari olarak bilinen yenilikçi bir üslup idyomusu kullandı.
Böylece, yaratıcıları Colin Fournier ve Peter Cook tarafından “Dost Uzaylı” olarak sevimli bir şekilde adlandırılan devasa bina, form ve materyal olarak,kendisini çevrelemiş barok çatı alanına karşı ön plana çıkıyor. Parıltılı mavi akrilik panellerden yapılmış cildi olan organik bir şekle sahiptir.
Avrupa’da çağdaş ve çağdaş sanatın önemli bir koleksiyonuna evsahipli yapan bu dikkat çekici bina, biyo-morfik şekliyle, Mur nehri yakınındaki Graz’ın hemen üstünde yüzen ekstra boyutlu bir balinanın görünümüne sahiptir.
Yapının cephesi, 1.300’den fazla bireysel biçimli pleksiglas panelden oluşuyor. Yapıyı saran bu “şeffaf mavi deri” altında 930 dairesel floresan ışık tüpü yer alıyor. Her bir ampul, bir piksel olarak işlevseldir,saniyede 18 kare frekansta mesajlar, resimler ve animasyonlar gösterebilmektedir.
Belediye Sarayı, İngiltere
Belediye Sarayı, Londra Büyükşehir Belediye Meclisi ve Londra Meclisi’nden oluşan Büyük Londra Makamının (GLA) genel merkezidir.Tower Köprüsü yakınlarındaki Thames Nehri’nin güney kıyısında, Southwark’da yer almaktadır.
Norman Foster tarafından tasarlanmış ve Büyük Londra Otoritesi’nin kurulmasından iki yıl sonra Temmuz 2002’de açılmıştır. Bina yüzey alanını azaltmak ve bu şekilde enerji verimliliğini artırmak amacıyla olağandışı, şişkin bir şekle sahiptir.
Ancak çift cephe özel cam kullanımı neden olduğu aşırı enerji tüketimi, binanın enerji maliyetlerindeki bu avantajı oldukça azaltmaktadır.“Sürdürülebilir, neredeyse çevreyi kirletmeyen kamu binası potansiyelini gösteriyor” şeklindeki iddia, doğru çıkmamıştır.
2012 yılındaki 375 kWh/m2/ yıl enerji kullanımı ölçümleriyle bina ancak E Enerji Performansı Sertifikası seviyesinde performans sunabilmiştir.
Kaynakça
• Hal Foster, Annals of the Architectural Association School of Architecture, Issues 14-16, Published by The Architectural
Association,London, 1987
• “Avant-Garde / Neo-Avant-Garde (Avant-Garde Critical Studies 17): Dietrich Scheunemann:9789042019256
• Eero Saarinen: Shaping the Future: Amazon.com: Books”. Amazon.com. 2005-10-24. Retrieved 2014-01-17.
• “10 of the Most Unusual Architectural Structures in Europe”. TheRichest. Retrieved 22 October 2014.
• “T.W.A.’s Hub Is Declared A Landmark”. The New York Times, City Room, David W. Dunlap.
• Facts About Washington Dulles International Airport”. Metropolitan Washington Airports Authority.Retrieved June 3, 2011.