L’Oréal, Türkiye’nin Güzellik Pusulasını Açıkladı

L’Oréal, Türkiye’nin Güzellik Pusulasını Açıkladı
  • 14.03.2025

L’Oréal Türkiye, sektöre yönelik araştırmalarını derleyip bir ilke imza atarak “Ayna Ayna Söyle Bize: Güzellik Pusulası Nedir Ülkemizde?” ile ülkemizdeki güzellik anlayışını ve trendlerini açıkladı. 

Çalışma çok çarpıcı veriler içeriyor. Buna göre Türkiye’de güzellik söz konusu olunca kadınlar 7 segmente ayrılıyor. Kadınların yüzde 54’ü güzellik harcamalarının yüzde 83’ünü gerçekleştiriyor. Çalışmaya göre kadınların yüzde 60’ı güzel olmanın bakımlı olmaktan başladığına, bakımlı olmanın temelinde de sağlıklı bir cildin yattığına inanıyor.

Yaşlanma karşıtı ürünlerin kullanımı 3 yılda 2 kattan fazla artış gösterirken, yılın yaklaşık 3’te 1’inin güneşli olduğu ülkemizde yalnızca 10 kişiden 1’i güneş kremi kullanıyor. Kadınlarda ortak sorun olarak saç dökülmesi öne çıkıyor. Türkiye’de kadınlar güzellik bütçelerinin üçte biri ile en büyük kısmını makyaj ürünlerine ayırırken, ciltte doğal bir görünüm, dudaklarda parıltı, yanaklarda ise ışıltı tercih ediyor. 

Lider tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin, Ipsos iş birliğiyle güzellik pazarına yönelik birden fazla araştırmayı derleyerek hazırladığı “Ayna Ayna Söyle Bize: Güzellik Pusulası Nedir Ülkemizde?” çalışması cilt bakımı, makyaj ve saç bakımı gibi alanlarda tüketici davranışlarını tespit ederek sektörün geleceğine ışık tutan önemli veriler sunuyor. 16-60 yaş arası kadınlar ile yürütülen çalışma baz alınarak hazırlanan, detaylı tüketici segmenti ve kategori analizleriyle desteklenen raporda, tüketici davranışlarının dinamikleriyle birlikte sektörün büyüme potansiyeli de ele alınıyor. 

Türkiye güzellik pazarında en büyük payı yüzde 24’ü ile cilt bakımı kategorisi oluşturuyor. Onu sırasıyla saç bakımı, makyaj ve hijyen, parfüm ve saç boyası takip ediyor. Kanal kırımlarında ise hızlı tüketim ürünleri kategorisinin payı yüzde 60’ken, lüks tüketim yüzde 15, dermokozmetik yüzde 10 ve profesyonel ürünler yüzde 5 paya sahip. L’Oréal Türkiye bulunduğu kategorilerde yüzde 25’lik pazar payı ile pazarın lideri konumunda bulunuyor. 

Türkiye’de kişi başına düşen güzellik harcaması 40 Euro ile düşük seviyelerdeyken, güzellik ürünü kullananlarda kişi başı güzellik harcaması yıllık 196 Euro seviyesine çıkıyor. Avrupa’da bu rakam 339 Euro’ya ulaşıyor. 

‘‘Ayna Ayna Söyle Bize: Güzellik Pusulası Nedir Ülkemizde?’’ çalışmasında kadınlar, sosyal tutumları ve güzellik ürünlerine yönelik davranışları temel alınarak sınıflandırılıyor. Bu analiz sonucunda hem sosyal yaklaşımları hem de güzellik ürünleri kullanımı açısından belirgin farklılıklar gösteren segmentler ortaya çıkıyor.

Türkiye'deki kadınların kozmetik ürünlere bakış açıları incelendiğinde, raporda 7 farklı segment belirleniyor. 4 ana segment kadınların %54 ünü ve güzellik harcamalarının %83 ünü temsil ediyor: Yaratıcı Divalar, Bilinçli Doğal Güzeller, Kontrollü Güzeller, Güzellik Hayalperestleri ana segmentler olarak başı çekiyor.

Kadınlar günde 70 dakikaya varan bir süreyi ayna karşısında geçiyor
Çalışmaya göre güzellik ürünleri kullanan kadınlar günde 70 dakikaya varan bir süreyi ayna karşısında geçiriyorlar. Sabah rutinleri için 35 dakika ayıran kadınlar, öğlenleri ise 5 dakikalık bir sürede rutinlerini tekrarlıyorlar. Akşam bakımları için ise 30 dakikalarını ayna karşısında geçiren kadınlar 1 yılda ortalama 17 günlerini güzellik rutinlerine ayırıyorlar.

Güzellik Pusulası “bakımlı olmayı” gösteriyor 
L’Oréal Türkiye, “Ayna Ayna Söyle Bize: Güzellik Pusulası Nedir Ülkemizde?” çalışması ile Türk kadınlarının değişen güzellik anlayışlarına da ışık tutuyor. Türk kadınlarının yüzde 60’ı güzel olmanın bakımlı olmaktan başladığına, bakımlı olmanın temelinde de sağlıklı bir cildin yattığına inanıyor. 
Kadınların pandemi döneminde cilt bakımına ilgisinin artmasıyla, kadınlar ciltlerindeki değişiklikleri daha yakından takip ederken, cilt problemleri hakkında daha çok bilgi sahibi oluyor. Hassas cilt oranı son yıllarda %37’ye ulaşıp 2 katına çıkarken, dermatologlara gitme oranı 4 katına çıkıyor.

Cilt bakım bilincinin artmasıyla birlikte kullanılan ürün sayısı da artıyor. Yaşlanma karşıtı ürünler kullanımında son 3 yılda iki katından fazla artış görülürken, son dönemde anti aging ürünlere gençler de ilgi gösteriyor. Güneş kremi kullanımı hala sınırlı kalırken, serum kullanımı kadınların günlük rutinlerine eklenmiş durumda. Özellikle 25 – 34 yaş aralığındaki kadınlar serum kullanmayı daha çok tercih ediyor. En fazla marka çeşitliliği de cilt bakımı kategorisinde görülüyor. 
Estetik operasyonlara sıcak bakanların oranı %45’e dayanıyor ve estetik operasyona olan ilgi son 4 yılda 2 katına çıkıyor.

Cilt bakımında en çok aranan ilk 10 içerik sırasıyla; C vitamini, kolajen, hyalüronik asit, retinol, AHA BHA, Niasinamid, salisilik asit, glikolik asit, arbutin ve kafein.

Trend olarak etkin içerikli yaşlanma karşıtı serumlar, birden çok etkiye sahip ürünler, güneş koruyuculu sıvı nemlendiriciler, kusurlara etki eden ve onları kapatan yamalar dikkat çekiyor.

Makyajda doğal cilt görünümü, dudaklarda parlaklık, yanaklarda ışıltı tercih ediliyor
Türkiye’de kadınlar, güzellik bütçelerinin üçte biri ile en büyük kısmını makyaj kategorisine ayırıyor. Kadınlar makyajlarında doğal görünümü tercih ederken, "kusurları kapatma" ve "doğal görünüm" makyaj dünyasının temel dinamiklerini şekillendiriyor. 

Makyajda, doğal ve taranmış kaşlar modern görünümün ayrılmaz bir parçası haline gelirken, maskara seçiminde uzunluk tercih ediliyor. 

Hem cilt bakımı hem kapatıcı etkili ten ürünleri, bakım yapan veya dudakları daha dolgun gösteren parlatıcı rujlar, yumuşak dokulu eriyen allıklar, sürülen her katta etkisi artan maskaralar öne çıkan yenilikler. 

Saç dökülmesi Türk kadınlarının en büyük sorunu
L’Oréal Türkiye’nin “Ayna Ayna Söyle Bize: Güzellik Pusulası Nedir Ülkemizde?” çalışmasının ortaya koyduğu üzere Türkiye’de her 10 kadından 8’i, farklı saç sorunlarıyla mücadele ederken, en büyük ve ortak sorun olarak saç dökülmesi öne çıkıyor. Kadınlar, en yaygın saç bakım uygulaması olarak saç kestirmeyi tercih ediyor. 

Saç bakım rutinine giren ürünlerin sayısı artarken şampuan öncesi etkinlik artırıcı ürünler, durulanmayan maske ve durulanan serum gibi farklı kullanımlara sahip ürünler, cilt bakım içeriklerine sahip ürünler ile cam parlaklığında saç görünümü trend olarak göze çarpıyor. 

Kadınların yıllar içerisinde saçlarına kullandıkları ürün sayısı artarken, saç uzunluğu da yaşla birlikte değişim gösteriyor. Genç kadınlar daha uzun saçları tercih ederken, yaş ilerledikçe saçlar kısalıyor. Kadınlar ilk kez saçını ortalama 23 yaşında boyamaya başlıyor ve %60’ı ilk boyamayı kuaförde yaptırıyor. Ortalama 33 yaşında beyazlar belirirken yaş ilerledikçe saç boyama oranı düşüyor. 

Kadınlar özel günlerde lüks ürünleri tercih ediyor
Güzellik dünyasının geleceğini ise dermokozmetik ürünler ve lüks ürünler kullananlar şekillendiriyor. Bu ürünleri kullananlar meraklı ve keşfe açık yapıları ve kişiselleştirilmiş rutinleriyle dikkat çekiyorlar. 
Lüks ürün kullanımları özel günlerde artıyor. Bu günlerde lüks ürünler özel anları taçlandırmanın ve kusursuz bir görünüm elde etmenin en iyi yolu olarak görülüyor. Lüks cilt bakımı kullanıcılarının neredeyse tamamı anti-aging ürünleri aktif olarak kullanırken, bu kullanıcıların yüzde 58’i güneş bakım ürünleri kullanımını da aksatmıyor. Bu kullanıcıların serum kullanım penetrasyonları da diğer kullanıcılara oranla 5 kat daha fazla.

Dermokozmetik ürünlere olan talep hem bütünsel güzellik bilinci ve artan yaşam ömrü hem de bu ürünlerin etkinlikleri nedeniyle büyük bir yükselişte. Eskiden estetik operasyonları tamamlayıcı ürünler tercih edilirken artık daha iddialı etkileri olan estetik uygulamaların da yerine geçebilecek ürünler tercih ediliyor.

Güzellik harcamalarında sürdürülebilirliğin gücü 
Güzellik tercihlerinde sürdürülebilirlik de önemli bir başlık olarak öne çıkıyor. Tüketiciler gezegene de iyi bakmak isterlerken, markalardan doğal içerikli ve çevre dostu ambalajlı ürünler bekliyorlar. Ürün içeriği okumanın her gün daha da önem kazanmasıyla birlikte, markaların şeffaf olmasını talep ediyorlar.  

Gençler için de sürdürülebilirlik büyük önem taşıyor. Sürdürülebilirliği bir yaşam biçimi olarak gören Z kuşağı, satın alma kararlarını buna göre belirliyorlar. Markaların sürdürülebilirlik politikalarını açık şekilde paylaşmalarını talep eden Z kuşağı, greenwashing (yeşil aklama) yapan şirketlerin ürünlerini de kullanmamayı tercih ediyor. 

Rutinlerin, yeniliğin ve pazar büyümesinin öncüsü Z kuşağı oldu
Z kuşağı olarak adlandırılan genç kadınlar yeniliklere en açık grup olarak öne çıkarken, Türkiye yüzde 15 temsiliyet oranı ile Avrupa’nın en büyük Z jenerasyonu nüfusuna sahip ülkesi olarak öne çıkıyor. Farklı ürünleri denemekten çekinmeyen Z kuşağı, denedikleri yeni ürünleri rutinlerine de ekliyorlar. 3 yıllık büyüme tahminlerinde bu kuşağın büyümeye etkisi yüzde 45 olarak belirleniyor. Makyaj kategorisindeki satılan her 10 üründen 4’ü Z kuşağı tarafından satın alınıyor. 

Her 10 genç kadından 7’si cilt temizleme ürünü kullanırken, her iki gençten biri de maske ve peeling ürünlerini rutinlerine eklemiş durumda. Z kuşağının güneş koruyuculara, serumlara, sivilce karşıtı ürünlere ve arındırıcı yüz maskelerine ilgisi her geçen gün artarken, bu grup hala keşfedilmeyi bekleyen büyük bir potansiyel barındırıyor.

BÖLÜM SPONSORU

Yazıyı Paylaş

BÖLÜM SPONSORU